2006 Cilt 4 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/5644
Browse
Browsing by Department "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item Ateşli çocukta antibiyotik: Ne zaman?(Uludağ Üniversitesi, 2006) Hacımustafaoğlu, Mustafa; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim DalıItem Atopik yürüyüş ve allerjik hastalıklar(Uludağ Üniversitesi, 2006) Sapan, Nihat; Canıtez, Yakup; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Alerji Bilim DalıAtopik yürüyüş atopik bulguların doğal seyrini ifade eden bir terim olarak kullanılmaktadır. Atopik anne babadan doğan ve atopi genetik yükünü taşıyan bir bebek, yaşamın ilk günlerinden itibaren karşılaştığı allerjenlere cevap verme ve duyarlı laşma yeteneğine sahiptir. Genellikle ilk karşılaşılan alerjik hastalık Atopik Dermatit olup bunu besin alerjisine ait klinik bulgular izler. Atopik Dermatit alerjik sürecin başlangıç noktası olarak kabul edilir. Atopik Dermatit'li olguların ailelerinde alerjik hastalık öyküsü sıklıkla bulunmaktadır, çocukların %80 kadarında serumda IgE düzeyi yüksektir, rinit ve astım gibi solunum yolu alerjik hastalıkları sıklıkla tabloya katılır, besin alerjileri sık olarak saptanır, alerjiden korunma önlemleri ile hastalı k bulgularında iyileşme görülürken, allerjenlerle karşılaşma sonrasında klinik bulguların ortaya çıktığı görülmektedir. Atopik Dermatit'li olguların pek çoğunda bulunan besin alerjisi hastalığın patogenezinde önemli rol oynar.Item Besin allerjileri(Uludağ Üniversitesi, 2006) Özkan, Tanju; Erdemir, Gülin; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim DalıBesinlere bağlı allerjik reaksiyonlar insanların %25'inde görülmekle birlikte, öykü ve laboratuar testleri ile belirlenen gerçek prevalansı süt çocuklarında %2- 8, yetişkinlerde ise %2'dir.Item Böbrek hastalıklarının endokrin sisteme etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2006) Tarım, Ömer; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Endokrinoloji Bilim DalıKronik böbrek yetersizliğine (KBY) bağlı endokrin işlev değişiklikleri üç mekanizma ile gerçekleşebilir: artmış hormon konsantrasyonu, azalmış hormon konsantrasyonu ve azalmış doku cevabı. Serum hormon konsantrasyonunun artması ya salgılanma hızının artması [paratiroid hormon (PTH), aldosterone] ya da biyolojik etkisi olmayan peptidlerin birikmesi (glukagon, PTH, kalsitonin, prolaktin) sonucunda gelişebilir. Hormon konsantrasyonlarının azalması ise ya böbrekten salgılanma hızının azalması (1,25- dihidroksivitamin-D3, renin, eritropoetin) ya da diğer endokrin organlardan salgılanmasının azalması (testosteron, estrojen, progesteron) nedeniyle karşımıza çıkar. Hormon direnci, insulin, glukagon, PTH, 1,25- dihidroksivitamin- D3 ve eritropoetin için saptandığı gibi KBY'nin bir özelliği olarak görülmektedir.Item Çocuklarda invaziv H. influenzae Tip b enfeksiyonları(Uludağ Üniversitesi, 2006) Hacımustafaoğlu, Mustafa; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim DalıMenenjit, pnömoni, sepsis/bakteriyemi, epiglottit, selülit, septik artrit, osteomyelit, perikardit gibi klinik tablolar invaziv enfeksiyon olarak nitelendirilir. Uygun tedavi olmadıkları takdirde hayati tehlike doğurur, sekel bırakma oranı da yüksektir. İnvaziv hastalık tanısı, normalde steril olan vücut bölgelerinden (kan, BOS, sinovial sıvı gibi) Haemophilus influenzae izolasyonu ile konulur.Item Çocukluk çağı kolestazında Alagille Sendromu ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi verileri(Uludağ Üniversitesi, 2006) Özalkaya, Elif; Aydoğdu, Sema; Özkan, Tanju; Erdemir, Gülin; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalılk olarak 1969'da Alagille ve arkadaşları idiopatik safra kanal azlığı olan hastalarda klinik bulguların benzer olduğunu saptamışlar ve diğer aile bireylerinde de bu paternin olduğunu bulmuşlardır. Watson ve Miller 1975'de kardiyak hastalığı ve safra yollarında azalma olan çocuklarda sendromik yüz özellikleri tanımlamışlardır. Bu tarihten sonra safra yollarının azlığı ile giden hastalıklar sendromik ve nonsendromik olarak ayrılmıştır. Sendromik formda kalp, böbrek, kemik bulguları ve tipik yüz özellikleri eşlik eder ve bu antitedeki en önemli özellik safra kanallarında azalmanın olmasıdır. Son zamanlarda birçok hastalığın moleküler ve infeksiyoz temelleri anlaşıldığından nonsendromik safra yollarında azalma ile görülen hastalık tanımı artık kullanılmamaktadır. Sendromik safra yollarında azalma terimi ise 'arteriohepatik displazi, intrahepatik displazi, bilier hipoplazi, intrahepatik bilyer disgenezi ve Watson-Alagille sendromu' olarak isimlendirilmiş, günümüzde ise kardiyak, hepatik ve genetik bulgulara göre Alagille sendromu olarak adlandırılmıştır. İnsidansı 1/100.000 olarak bildirilmektedir.Item Çocukluk çağında hemanjiomlar ve klinik özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 2006) Sevinir, Betül; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Onkolojisi Bilim DalıHemanjiomlar çocukluk çağında en sık görülen benign tümörlerdir. Vasküler endotel hücrelerinin çoğalması ile ortaya çıkarlar. Çocuk hekimleri, dermatologlar, pratisyen hekimler, çocuk cerrahları, plastik ve rekonstrüktif cerrahlar, oftalmologlar hemanjiomlu çocuklarla sık sık karşılaşmaktadır. Sık görülmelerine karşılık günlük pratikte farklı lezyonlar bu isimle anılmakta ve tanı karmaşası sürmektedir. Bazı riskli gruplarda doğru klinik yaklaşım için hemanjiomların temel özellikleri ele alınmıştır.Item Endokrin hastalıkların romatizmal bulguları(Uludağ Üniversitesi, 2006) Tarım, Ömer; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Endokrinoloji Bilim DalıHemen bütün endokrin hastalıklar eklemlerde ve periartiküler dokularda bazı belirti ve bulgulara neden olabilir. Bu nedenle endokrin hastalıkların romatizmal bulguları klinikte sıkça rastlanan sorunlardır.Item Endokrinoloji ve nefroloji(Uludağ Üniversitesi, 2006) Tarım, Ömer; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Endokrinoloji Bilim DalıEndokrin hastalıklar böbrek işlevlerini değişik mekanizmalarla etkileyebilir. Hormon eksikliği veya fazlalığı tubüler transportu doğrudan etkileyebilir. Ayrıca, endokrin değişikliklerin dolaşımda yarattığı faklılıklar renal hemodinamiği ve sodyum transportunu etkileyebilir. Birçok değişiklik klinik olarak belirgin değildir; ama bazıları hayatı tehdit edebilir; bazıları da tanısal değer taşır.Item Hematolojik endokrinoloji(Uludağ Üniversitesi, 2006) Tarım, Ömer; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Endokrinoloji Bilim DalıKanın birincil işlevleri doku oksijenizasyonu, immün savunma ve hemostazın sağlanmasıdır. Bu görevini yerine getirmesi için, kemik iliğinin çok sıkı bir kontrol altında, günde 1011 olgun hücre üretmesi gerekir. Sitokinler denilen hemopoetik düzenleyici proteinler, bu kontrolün sağlanmasına, endokrin, parakrin ve otokrin mekanizmalarla yardımcı olur. Hematolojik ve endokrinolojik hastalıkların endokrin sonuçları literatürde ayrıntılarıyla derlenerek yayınlanmıştır. Bu nedenle, bu bölümde daha ziyade hormonların hemopoietik sisteme etkileri üzerinde durulacaktır. Kemik iliğinde barınan kök hücreleri, kendi kendini yenileme ve farklı dokulara farklılaşabilme kapasiteleri nedeniyle transplantasyon ve gen tedavisi için önem kazanmakta, son zamanlarda bu konuda birçok araştırma yapılmaktadır. Çevresel ve fizyolojik streslerin etkisi ile elliden fazla düzenleyici proteinin uyarıcı veya baskılayıcı özellikleri kök hücreden alyuvar, akyuvar veya trombosit farklılaşmasını sağlar.Item Konjestif kalp yetmezliği(Uludağ Üniversitesi, 2006) Semizel, Evren; Bostan, Özlem M.; Çil, Ergün; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Kardiyoloji ÜnitesiKonjestif kalp yetmezliği (KKY), kalbin dokuların metabolik gereksinimlerini karşılayacak miktarda kanıperifere pompalayamaması sonucu oluşan sistemik ve pulmoner konjesyon ile karakterize klinik bir durumdur.Item Nöroblastom(Uludağ Üniversitesi, 2006) Demirkaya, Metin; Sevinir, Betül; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Onkolojisi Bilim DalıNöroblastom; adrenal medulla ve sempatik ganglionlarda görülen ve ilkel nöral krest hücrelerinden orijin alan bir tümördür. Diğer tümörlerle karşılaştırıldığında; primer tümörün, metastatik hastalığın ve paraneoplastik sendromların farklı klinik presentasyonu olabilir. Spontan regresyonlar, benign hastalığa farklılaşma, ileri yaştaki çocuklarda oldukça malign seyretmesi, nöroblastomun farklı davranışlarına örnek olarak verilebilir.Item Persistan pulmoner hipertansiyon(Uludağ Üniversitesi, 2006) Özkan, Hilal; Köksal, Nilgün; Çetinkaya, Merih; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Neonatoloji Bilim DalıPersistan pulmoner hipertansiyon PPH yenidoğanda bir grup hastalığın klinik bulgusu olarak karşımıza çıkan, mortalite ve morbiditesi yüksek önemli bir patolojidir. ilk kez 1967 yı- lında, pulmoner vasküler direncin azalmamasına bağlı, postnatal fetal dolaşımın aynen devam etmesi ve duktus arteriosus ve foramen ovaleden sağ-sol şantın kardiyak yapısal anomali olmadan devam etmesi şeklinde tanımlanmıştır. Gerçek insidansı bilinmemekle birlikte ortalama 500-1000 doğumda bir görülmektedir . Çok merkezli bir çalışmada 1.9/1000 olarak bildirilmiştir. Özellikle term ve terme yakın bebeklerde daha sık görülmektedir.Item Yenidoğan sarılıklarında tedavi yaklaşımı(Uludağ Üniversitesi, 2006) Çetinkaya, Merih; Köksal, Nilgün; Özkan, Hilal; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Neonatoloji Bilim DalıSarılık, yenidoğan döneminde en sık görülen problemlerden birisidir. Yenidoğan bebeklerin yarısından fazlasında yaşamın ilk günlerinde sarılık gelişebilir. Erişkinlerde >2mg/dl, yenidoğanlarda >6mg/dl olduğunda, sarılık gözle görülebilir hale gelir. Sarılıklı bir bebek ile karşılaşıldığında fizyolojik mi, incelemeye gerek var mı, hangi tetkikler istenmeli, tehlike var mı, potansiyel tehlike nasıl saptanabilir, tehlike varsa nasıl tedavi edilmelidir gibi sorulara cevap aranmalıdır.Item Yenidoğan ve prematürelerde patent duktus arteriyozus(Uludağ Üniversitesi, 2006) Çil, Ergün; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Kardiyoloji Bilim DalıDuktus embriyonel hayattaki 6. aortik arktan oluşur. Doğum öncesi önemli bir fonksiyona sahiptir. Akciğerler kollabe olduğundan fetal hayatta açık olması zorunlu olan duktus arteriyozus aracılığı ile, sağ ventrikül kanının tamamına yakını inen aortaya atılır.Item Yenidoğanın immün sistemi(Uludağ Üniversitesi, 2006) Tuncer, Esra; Kılıç, Şebnem; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk İmmünoloji Bilim DalıBağışıklık sisteminin hücreleri, kemik iliğinin kök hücre adı verilen farklı yönde gelişme yeteneği olan primitif hücrelerinden köken alır. Bu grupta; B ve T lenfositler, doğal öldürücü hücreler Natural Killer, myeloid hücre yönünde farklılaşma gösteren monosit ve polimorf nüveli lökositler yer alır.