1989 Cilt 16 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22045
Browse
Browsing by Department "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Item Beyin felçli olgular: Etyoloji, epidemiyoloji ve klinik özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 1989) Dengiz, Orhan; Çil, Ergün; Eralp, Özgen; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıBursa ve çevresinde oturan ve pediatrik nöroloji polikliniğine gelen 120 beyin felçli olgu incelendi. Olguların % 62.5'u erkek ve erkek/kız oranı 1.66/1 bulundu. Etyolojilerinin % 62 perinatal, % 33 prenatal, % 5 postnatal orijinli olduğu saptandı. Olguların % 25'i prematare, % 20'si düşük doğum ağırlıklı idi. Ortalama yaşlan 3.5 - 3.2 yıl tanı konma yaşlan 15.2 + 14 ay bulundu. Klinik olarak % 44'ü spastik kuadriplejik, % 17'si spastik hemiptejik ve % 17'si atonik diplejik idi. Spastik kuadriplejik olguların termde, spastik diplejik olguların preterm doğanlarda sık olduğu görüldü. Tanının geç konması nedeniyle % 60 oranında kontraktür ve deformite saptandı.Item Erken ve geç başlangıçlı neonatal sepsiste etyoloji ve mortalite(Uludağ Üniversitesi, 1989) Günay, Ünsal; Çil, Ergün; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıNeonatal sepsis başlama zamanına göre ikiye ayrılabilir. Belirtileri· hayatın ilk 72 saati içinde başlayanlara erken, daha sonra başlayanlara geç sepsis adı verilir. Bunlar etyoloji patojenez ve prognozları farklı olduğundan ayrı olarak incelenebilirler. Kliniğimizde Nisan 1988 ile Temmuz 1989 tarihleri arasında yatırılarak tedavi edilen 144 neonatal sepsisli olgu incelendi. 100 olgu (% 69) erken, 44 olgu (% 31) ise geç. başlangıçlı sepsis idi. Erken sepsis erkeklerde, geç sepsis kızlarda anlamlı derecede fazla görülmekteydi. Erken sepsiste Gram negatif bakteriler, geç sepsiste Gram pozitif bakteriler anlamlı olarak fazla idi. Bu bulgularla erken ve geç başlangıçlı sepsislerde muhtemel etkenlere yönelik başlangıç antibiotik tedavisi verilmesi gerektiği kanısına varıldı.Item Fenitoin toksisitesine bağlı bir aritmi olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1989) Sapan, Nihat; Çil, Ergün; Bahadır, Yahya; Eralp, Özgen; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıEpilepsi nedeniyle 4 yıldır Fenitoin kullanan 11 yaşında bir erkek çocuk denge kusuru, kardiyak aritmi ve ekstrasistoller nedeniyle yatırıldı. Hastada Fenitoin toksisitesi düşünüldü ve ilaç kesildi. Beş gün sonra semptomlar ve klinik bulguları tamamen düzeldi. Bu olgu fenitoinin nadir bir komplikasyonu olması nedeniyle sunuldu.Item Hipoksik iskemik ensefalopati: Etyolojik ve klinik özellikler ve ölüm oranı ile ilişkileri(Uludağ Üniversitesi, 1989) Çil, Ergün; Eralp, Özgen; Gülen, Ahmet; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıHipoksik İskemik Ensefalopati (HİE) perinatal olaylara sekonder olarak meydana gelen ciddi ve çeşitli nonprogresif nörolojik belirtileri ifade eder. Ülkemizde perinatal bakımın özlenen seviyenin çok altında olması sebebiyle HİE'Ii olgulara çok sık rastlanmaktadır. Kliniğimizde Ocak 1988 ile Temmuz 1989 tarihleri arasında yatan 120 HİE'Ii olgu incelendi. Olguların, % 19'u prematür, % 13'ü SGA ve % 5'i postmatür idi. olgularımızda % 82 oranında perinatal, % 18 oranıda prenatal risk faktör mevcuttu. En sık görülen klinik bulgular, yenidoğan reflekslerinde zayıflama, solunum problemleri ve kas tonusu değişiklikleri idi. Olguların % 57'sinde konvülsiyon görülmüş ve bunların % 90'ında konvülsiyonlar postnatal 0-2 gün içinde başlamıştı. Ölüm oranı % 52, şifa % 43 ve belirgin şekelle taburcu olanların oranı ise % 5 olarak bulundu. Doğumda resüsitasyon gereksinimi, postnatal 24 saatten sonra getirilme, hipoglisemi ve/veya elektrolit bozuklukları ve tonus değişikliklerinin bulunuşu ile ölüm oranı arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır.Item Hirschprung, konjenital katarakt ve down sendromu(Uludağ Üniversitesi, 1989) Sapan, Nihat; Çil, Ergün; Doğruyol, Hasan; Ertürk, Haluk; Ildırım, İbrahim; Akçağlar, Sevim; Balkan, Emin; Tıp Fakültesi; Göz Hastalıkları Ana Bilim DalıDown sendromu pek çok 'Sistemle ilgili bulgular verebilen ve sık rastlanan bir kromozom anomalisidir. Down sendromu ile birlikte Hirschprung ve katarakt bulunan bir olguyu takdim ediyoruz.Item Miyotonia kongenita(Uludağ Üniversitesi, 1989) Kaya, Nilgün; Okan, Mehmet; Sadıkoğlu, Sadık; Eralp, Özgen; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıMyotonia congenita çok nadir görülen nondistrofik myopatidir. Hastalığın iletiminin otozomal recessif bir karakterde olduğunu bildirenler olduğu gibi otozomal dominant olduğunu ileri sürenler de vardır. Burada Myotonia congenita'lı bir olguyu ebeveynlerinin EMG bulguları ile birlikte sunmak istedik.Item Tropikal piyomiyozitis (Bir olgu bildirimi)(Uludağ Üniversitesi, 1989) Oktan, Mehmet; Çil, Ergün; Eralp, Özgen; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıPiyomyozitis tropikal iklimlerde sık, ılıman iklimlerde nadir görülen ve bu nedenle tanı konması geciken bir çizgili kas hastalığıdır. Kliniğimizde yatan bir piyomyozitis olgusu sunuldu ve kaynaklar taranarak tartışıldı.Item Yaşamın ilk haftası ile üçüncü ayında aşılanan bebeklerde BCG skarı, PPD yanıtı ve BCG komplikasyonlarının karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1989) Ildırım, İbrahim; Sapan, Nihat; Çavuşoğlu, Bülent; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıYenidoğan dönemi ve üçüncü ayda yapılan BCG ile oluşan skor, PPD yanıtı ve aşı komplikasyonlarının saptanması amacıyla planlanan bu prospektif ve kontrollü çalışmada 347 bebek yaşamın ilk haftasında ve 281 bebek üçüncü ayın sonunda aşıladılar. Üçüncü ayın sonunda BCG yapılanlarda daha büyük skar ve daha fazla PPD yanıtı elde edildi (p < 0.01), (p < 0.001). Aynca ilk haftada BCG yapılanlarda 10 mm'nin üzerindeki lenfadenopati daha fazla görüldü (p < 0.001). Ancak abseleşme ve fistülizasyon yönünden fark yoktu. Sonuç olarak halen devam eden bu prospektif ve kontrollü çalışmamızın ilk bulguları BCG'nin daha etkili bir koruyuculuğa ulaştırılması ve komplikasyonlarının daha aza indirilebilmesi yönünden yapılış zamanının değiştirilmesi görüşünde olan araştırmacılar destekler niteliktedir.Item Yenidoğan konvülsiyonları: Etyolojisi, tipleri, başlama zamanı(Uludağ Üniversitesi, 1989) Eralp, Özgen; Çil, Ergün; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıOcak 1988 ile Ağustos 1989 tarihleri arasında kliniğimizde tedavi edilen 160 yenidoğan konvülsiyonlu olgu incelendi. Amacımız yenidoğan konvülsiyonunun etyolojisini klinik tiplerini ve etyoloji ile başlama zamanı arasındaki ilişkiyi saptamaktı. Olgulanmızda en sık görülen etken % 38 ile Hipoksik-İskemik Ensefalopati (HİE) idi. Bunu % 26 ile menenjit ve sepsis gibi enfeksiyonlar izliyordu. Klinik tipler içinde en sık subtle tip (% 40), ikinci olarak multifokal klonik tip(% 32) görülmekteydi. Tüm konvülsiyonların % 45'inin ilk iki gün içinde başladığı ve bunların da % 75'inde HİE'nin neden olduğu belirlendi. Enfeksiyonlara bağlı nöbetlerin % 75'inin· ise 4. günden sonra başladığı bulundu.Item Yenidoğan sepsisinin tedavisinde kullanılan çeşitli antibiyotik kombinasyonlarının prospektif karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1989) Günay, Ünsal; Çil, Ergün; Sapan, Nihat; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim DalıKliniğimizde daha önce yapılmış bir çalışmada neonatal sepsisli hastalardan üretilen bakterilerin antibiogramlannda Cefotaxime, Ceftriaxone, Amoxicillin + Clavulanic acid ve Amikacin'e karşı duyarlılık oranlarının çok yüksek olduğu belirlenmişti. Daha önce kliniğimizde neonatal sepsis tedavisinde kullanılan Cefazolin ve Tobramycin ve yukarıda sözü geçen antibiyotiklerin değişik kombinasyonlarının kullanılması ile ölüm oranlarının karşılaştırılması planlandı. Kliniğimizde neonatal sepsis tanısı ile yatırılan 132 olgu rastgele örnekleme ile 4 gruba ayrıldı. Bunlara sırasıyla şu antibiotik kombinasyonları başlandı. 1. Grup: Cefazolin + Tobramycin, 2. Grup: Cefotaxime + Amikacin, 3. Grup: Ceftriaxone + Amikacin, 4. Grup: Amoxycillin + Clavulanic acid ve Amikacin. Yaş, cins, ağırlık ve klinik özellikleri farksız olan bu gruplar ölüm oranları yönünden karşılaştırıldı. Üçüncü grupta ölüm oranı 1. ve 4. gruba göre anlamlı olarak düşük bulundu. Bu bulgularla neonatal sepsis ön tanısı konan olgu/ara başlangıç antibiyotik kombinasyonu olarak Ceftriaxone + Amikacin başlanmasının daha uygun olacağı kanısına varıldı.