2013 Cilt 39 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18442
Browse
Browsing by Department "İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Dislipidemide güncel tanı ve tedavi yaklaşımları(Uludağ Üniversitesi, 2013-12-24) Ersoy, Canan Özyardımcı; Ersoy, Alparslan; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Endokrinoloji ve MetabolizmaAteroskleroza bağlı kardiyovasküler hastalıklar dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Tüm global ölümlerin %30’u kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkilidir. Dislipidemi ateroskleroz için bilinen önemli risk faktörlerinden bir tanesidir. Literatürde farklı yaş gruplarında dislipidemi ateroskleroz ilişkisini ortaya koyan pek çok çalışma bulunmaktadır. Dislipidemi tanı ve tedavisinde hastaya yakla şımda lipoprotein düzeylerinin, koroner arter hastalığı ve eşdeğeri durumların, düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterol yüksekliği dışın daki major koroner arter hastalığı risk faktörlerinin belirlenmesi gereklidir. Hastanın risk kategorisine göre LDL kolesterol düzeyi hedef değerin üstünde ise tedavi amaçlı yaşam tarzı değişikliklerinin ve gerekli hallerde geciktirilmeden ilaç tedavisinin başlatılması önemlidir.Item Küçük hücreli akciğer kanserli bir hastada ektopik ACTH sendromu: Olgu sunumu(Uludağ Üniversitesi, 2014-01-03) Avcı, Nilüfer; Kurt, Ender; Kazak, Esra; Alkış, Nihan; Çubukçu, Erdem; Ölmez, Ömer Fatih; Deligönül, Adem; Evrensel, Türkkan; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim DalıEktopik adrenokortikotropik hormon(ACTH) salınımı, büyük çoğunluğu nöroendokrin hücre kaynaklı olmak üzere geniş bir tümör grubu ile ilişkilidir. En sık akciğerin küçük hücreli kanseri ile birliktelik gösterir. Sendrom şiddetli hiperkortizolemi ile ilişkili olsa da, klinik olarak klasik Cushing sendromunun bazı bulguları gözlenmeyebilir. Ancak depresyon ve anksiyete dahil olmak üzere bir çok nörokognitif fonksiyon bozukluğu görülebilir. Ayrıca bu hastalarda hücresel ve humoral immun sistemin baskılı olması hem doktor hemde hasta için önemlidir. Biz bu makalede, uygun profilaksiye rağmen kemoterapi sonrası nötropenik ateş ve pnömoni gelişen ektopik ACTH sendromlu küçük hücreli akciğer kanserli bir olguyu sunmayı amaçladık.Item Rituksimab ile başarılı şekilde tedavi edilen immun trombositopenili kronik lenfositik lösemi: Olgu sunumu(Uludağ Üniversitesi, 2013-09-17) Irmak, Gönül; Özkocaman, Vildan; Özkalemkaş, Fahir; Ersal, Tuba; Ali, Rıdvan; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim DalıKronik lenfositik lösemi (KLL) klinik seyri sırasında otoimmun hastalıklarla komplike olabilmektedir. İmmun trombositopeni (İT) KLL seyrinde %2 oranında görülür. Bununla birlikte varlığı kötü prognoz ile ilişkilidir. İT ile birlikte olan KLL'nin standart bir tedavisi yoktur. Kırksekiz yaşında erkek olguya Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.'da evre I KLL tanısı konuldu. İlk tanıda trombosit 4.810/mmᵌ idi. Birinci basamak tedavi olarak 1 mg/kg/gün dozunda steroid verildi. Yanıt alınamadı. İki gün yüksek doz İVİG (1 g/kg/gün) tedavisi uygulandı. Yine yanıt alınamadı. Sitotoksik tedavi olarak 1 kür R-CHOP kemoterapisi uygulandı. Tedavinin 3. haftasından sonra trombositler 25.000/mm³'nin altında seyretti. Bir miktar yanıtlı gördüğümüz hastamıza 1 hafta ara ile 375 mg/m²/gün dozunda toplam 4 hafta rituksimab tedavisi uygulandı. Tedavi sonunda trombosit sayısı maksimum 95.000/mmᵌ'e ulaşırken 4. doz sonrası trombosit değeri 52.900/mm³ idi. Kısmi yanıtlı kabul edildi. Biz olgumuzda rituksimab tedavisinin etkili ve iyi tolere edilen bir alternatif olduğunu düşünmek teyiz