Eğitim Bilimleri Enstitüsü / Institute of Education Sciences
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/18
Browse
Browsing by Department "Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 20 of 66
- Results Per Page
- Sort Options
Item 11-12 yaş öğrencilerde uygulanan badminton temel antrenman programının motorik özelliklerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-15) Erol, Figen; Erden, Salih; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu çalışmanın amacı, 12 haftalık badminton temel antrenman programının 11-12 yaş grubu öğrencilerin motorik özelliklerine olan etkisinin incelenmesidir. Bu çalışmaya, Bursa ili Özübir Spor Kulübünde rekreatif amaçlı aktivitelere katılan 11-12 yaş grubu 60 çocuk katılmıştır. 60 çocuktan 30'una toplam 12 hafta olmak üzere, haftada ikigün,80 dk.düzenli badminton antrenmanı yaptırılırken, diğer 30 kişilik kontrol grubu çocukları ise herhangi bir branş belirlenmeksizin oyun ve fiziksel aktivitelere ve sadece okullarındaki beden eğitim ve spor derslerine katılmıştır. 12 haftalık araştırma sürecinde; deneklerin performans parametrelerindeki değişim ve gelişimlerini saptamak amacıyla haftalık temel hazırlık dönemi çalışmalarının başında yapılan ön test ve 12. haftanın sonunda yapılan son test ölçümleri ile belirlenmiştir. Araştırma grubunun kilo, boy, BMI, çeviklik, esneklik, dikey sıçrama, pençe kuvveti, ayak güç, reaksiyon zamanı ve denge performansları test edilmiştir. Verilerin dağılım özelliği Shapiro Wilks testi ile değerlendirilmiştir. Verilerin normal dağılıma uygunluğu durumunda gruplar arası karşılaştırmalar t testi ile gruplar içi bağımlı karşılaştırmalar ise eşleştirilmiş t testi ile yapılmıştır. Verilerin normal dağılıma uygun olmaması durumunda ise Maann Whitney U testi ve Wilcoxon testi ile istatistiksel analizler yapıldı. Gruplar arası karşılaştırmalarda ön test ve son test arası değişimler, ön teste göre yüzde değişim ( yüzde değişim= (son-ön)/ön ) değerleri hesaplanarak yapılmıştır. Kategorik verilerin analizi ki-kare testi ile yapılmıştır. İstatiksel analizlerde anlamlılık düzeyi α=0,05 olarak alınmıştır. Araştırmaya katılan badminton temel antrenman programı uygulanan 30 çocuktan (BG) 16 (%53,3) çocuk 11 yaşında ve 14 (%46,7) çocuk 12 yaşında, diğer 30 kişilik kontrol grubu çocukları (KG) ise herhangi bir branşbelirlenmeksizinoyun ve fiziksel aktivitelerde, 16 (%55,2) çocuk 11 yaşında ve 13 (%44,8) çocuk 12 yaşında bulunmuştur. Çocukların yaşlarına göre gruplara dağılışları homojendir (p=1,000) (Tablo1). Verilerin analizi sonucunda, her iki grubun (BG-KB) deneklerinin, motorik özelliklerin performanslarında gelişme olduğu tespit edilmiştir.Bununla birlikte BG grubu deneklerininKB grubuna görevücut yağ oranı, çeviklik, esneklik, dikey sıçrama, pençe kuvveti, ayak güç, reaksiyon ve denge değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur. (p<0.05).Sonuç olarak, çalışmada yaptırılan 12 haftalık badminton temel antrenman programının11-12 yaş grubu öğrencilerin motorik özelliklerinin performans parametreleri üzerine olumlu yönde etkileri olabileceği, antrenman bilimindeki yüklenme normatifleri acısından yeterli kabul edilebileceği sonucuna varılmıştır.Item 13-14 yaş grubu bilgisayar oyuncuları ile çeşitli branşlardaki sporcuların basit reaksiyon zamanlarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-04) Birinci, Yakup Zühtü; Şahin, Şenay; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; Beden Eğitimi ve Spor Bilim DalıSunulan araştırmanın amacı, 13- 14 yaş grubundaki çeşitli branşlardaki sporcular ile bilgisayar oyuncularının (BO/e-sporcu) basit reaksiyon zamanlarını (BRZ) incelemektir. Araştırma kapsamında 164 erkek 41 kadın olmak üzere toplamda 205 katılımcı gönüllü olmuştur. Katılımcıların ortalama yaşı 13 (12-15 yıl), ağırlığı 45,3 kilogram (kg) (23-103), vücut kütle indeksleri (BMI) 18,6 kg/m2 (13-36) ve yüzde yağı (%FAT) %17 (6-43) 'dir. Araştırmada işitsel ve görsel uyaranlara karşı BRZ'ler MP36 (Biopac System, USA) cihazı, vücut kütle indeksi Biyoelektrik İmpedans Analizörü (TANİTA, TBF300 Japonya) cihazı ile kaydedilmiştir. Sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluk gösterip göstermediği Shapiro-Wilk testi ile test edilmiştir. Normal dağılıma uygunluk gösteren sürekli değişkenler için tanımlayıcı istatistikler ortalama±standart sapma, uygunluk göstermeyen sürekli değişkenler için medyan (Minimum-Maksimum) olarak belirtilmiştir. Sürekli değişkenlerin gruplar arası karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi ve bağımsız örneklem "t" testi kullanılmıştır. Sürekli değişkenler arasında ilişki olup olmadığı Pearson ve Spearman sıra korelasyon katsayıları ile incelenmiş ve p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. İstatistiksel analiz için SPSS v.21 programı kullanılmıştır. Bilgisayar oyuncuları ile bilgisayar oyunu oynamayanların işitsel-görsel sağ ve sol el reaksiyon zamanı (RZ) değerleri arasında istatiksel olarak anlamlı düzeyde fark tespit edilmiştir (p<0.001). Bilgisayar oyuncularının, spor yapmayanlara göre; işitsel-görsel sağ ve sol el RZ değerlerinde istatiksel olarak anlamlı düzeyde fark belirlenmiştir (p<0.01). Ancak bilgisayar oyuncuları ile takım, bireysel ve raket sporu yapan sporcular arasında işitsel-görsel sağ ve sol el RZ değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak çalışmamızda; bilgisayar oyuncuları ile hentbol, voleybol, masa tenisi, badminton, kısa mesafe koşu ve yüzme sporcularının işitsel-görsel el BRZ değerlerinin benzer olduğu tespit edilmiştir.Item 13-18 yaş arası genç atletlerde yüksek irtifada yapılan 3000 m sürekli koşunun kalp atım hızı değişkenliklerine akut etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-29) Özki, Hasan; Arabacı, Ramiz; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; 0009-0002-6589-7915Sporcularda performans gelişimlerini değerlendirmede kalp atım hızı değişkenliği (KHD) değerleri yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı; 13-18 yaş arası orta/uzun mesafe olan genç atletlerin yüksek (1750 m) ve alçak (~ deniz seviyesinde) irtifalarda sürekli yüklenme yöntemiyle yapılan 3000m koşu ve koşu sonrası toparlanmada KHD’nin zaman ve frekans parametrelerini incelemektir. Farklı irtifada yapılan koşu ve toparlanmada KHD incelenerek, atletlerin daha iyi antrene edilmeleri konusunda antrenörlere ve spor bilimcilere katkı sağlanacağı düşünülmektedir. Araştırmaya düzenli olarak orta/uzun mesafe antrenmanı yapan toplam 19 sporcu (yaş= 14.8 ± 1.3 yıl, ağırlık = 52.7 ± 9.1 kg, boy = 164.4 ± 6.6 cm) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların KHD 3000m sürekli ve maksimal koşu öncesi sırtüstü uzanır pozisyonda 10dk. (Test 1), jogging ve ekstremitelere yönelik dinamik germe hareketleri içeren genel ısınmada 12 dk. (Test 2), 3000m koşu süresince (Test 3) ve koşu sonrası toparlanmada 10 dk. sırtüstü yatarak pasif dinlenme esnasında (Test 4) alındı. Çalışmalar öncesinde katılımcıların Hazırbulunuşluk Anketi (EGZ+) ve Brunel Ruh Hali Ölçeğini doldurmaları sağlandı. Araştırmaya katılan sporcuların testler öncesi SECA 216 cihaz ile boyları, Tanita BC418 vücut kompozisyonu analizörü ile kilo ve vücut yağ oranları belirlendi. Katılımcıların her birine testler öncesi Polar V800 cihazı ve Polar H10 göğüs kemeri cihazı takılarak KHD ölçümleri yapıldı. Elde edilen verilerin analizi Kubios KHD analizör yazılımı (Kuopio, Finlandiya) ve SPSS Windows 27.0 (SPSS Inc, Chicago, ABD) istatistik programlarında yapıldı. Sonuç olarak, farklı irtifalarda 13-18 yaş arası genç atletlerin yaptığı 3000m sürekli koşunun kalp atım hızı değişkenliklerine akut etkileri farklılık gösterdiği söylenebilir.Item 14-15 yaşarası kadın artistik ve aerobik cimnastikçilerin mental rotasyon dinamik denge parmak vuru ve reaksiyon zamanlarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-29) Cesur, Nilay; Şahin, Şenay; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıArtistikve aerobik cimnastik kadın sporcuların, mental rotasyon, parmak vuru, denge, görsel ve işitsel reaksiyon zamanlarını incelenmesi amaçlanan bu çalışmaya; Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Bursa Büyükşehir Belediye Spor ve Yıldırım Belediye Spor kulübünde 20 kadın artistik, 21 kadın aerobik cimnastikçi olmak üzere toplam 41 gönüllü sporcu katılmıştır. Çalışmada mental rotasyon, parmak vuru testi, görsel ve işitsel reaksiyon zaman ölçümleri geçerliliği ve güvenilirliği yapılmış xiv bilgisayar tabanlı bir program ile denge ölçümü ise PK200 WL dinamik denge ölçüm sistemi ile ölçülmüştür. Elde edilen verilerin analizi için SPSS “24.0” paket programında sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluk gösterip göstermediği Shapiro-Wilk testi ile test edilmiştir. Elde edilen verilerin tanımlayıcı istatistikleri; ortalama, standart sapma, değerler olarak sunulmuştur. Sürekli değişkenlerin gruplar arası karşılaştırılmasında t testi kullanılmıştır. Parametreler arasında ilişki olup olmadığı Pearson korelasyon katsayıları ile incelenmiştir. Artistik ve aerobik cimnastikçilerin mental rotasyon doğru sayısı, etkin cevaplama zamanı, basit ve seçkili görsel reaksiyon zamanı fix interval ile raslantısal interval, yine basit işitsel reaksiyon zamanı fix interval ile raslantısal interval reaksiyon zamanı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı (p>0.05), parmak vuru sağ el ve sol el sayılarına göre yapılan karşılaştırmada ise istatistiksel olarak artistik cimnastikçiler lehine anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<0.001). Ayrıca cimnastikçilerin beden kitle indeksi ile seçkili görsel reaksiyon zamanı fix interval süresi ve basit işitsel reaksiyon zamanı fix interval arasında istatistiksel olarak negatif yönde orta düzeyde (r=-,336,p<0.05), yaş ile seçkili görsel reaksiyon zamanı fix interval arasında negatif yönde orta düzeyde (r=-,343 p<0.05) anlamlı ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak artistik ve aerobik cimnastik kadın sporcuların, mental rotasyon, denge, görsel ve işitsel reaksiyon zamanları arasında farklılık olmadığı, artistik cimnastikçilerin dominant el performanslarının dah iyi düzeyde olduğu, ancak basit işitsel ve seçkili görsel reaksiyon zamanının yaş ve beden kitle indeks artışına bağlı olarak tepki süresinin uzadığı belirlenmiştir.Item 14-18 yaş aralığındaki adölesanlarda fiziksel aktivitenin fiziksel uygunluklarına ve obeziteye etkisi: Sistematik bir derleme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-05) Tırtıroğlu, Ali; Arabacı, Ramiz; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; 0009-0009-8826-2374Bu sistematik derlemenin amacı, adölesanlarda çeşitli fiziksel aktivitelerin aşırı kilo alımı veya obezite durumlarına etkisi ve fiziksel uygunluklarıyla ilişkisini inceleyen çalışmaların, çalışma tasarımları, süresi, fiziksel aktivitenin türü, fiziksel ve fizyolojik sonuçları, değerlendirilme şekli (test), çalışmanın başlıca sonuçları, kalite gibi kriterler dikkate alınarak incelenmesi ve değerlendirilmesidir. Literatür taraması PubMed ve Scopus veritabanları üzerinden gerçekleştirilmiştir. Literatür taramasında ‘‘adölesanlar ve fiziksel aktiviteveya fiziksel uygunluk veya fizyoloji veya obezite veya hareketsiz yaşam veya aerobik veya anaerobik veya egzersiz’’ anahtar sözcükleri kullanılmıştır. Araştırmaya 2010-2024 yılları aralığındaki İngilizce yayınlanmış olan makaleler, randomize kontrollü çalışmalar, yarı deneysel çalışmalar, deneysel çalışmalar, kesitsel çalışmalar, nedensel ve vaka kontrol çalışmaları dahil edilmiştir. Veri tabanlarında yapılan taramalar sonucunda 951 makaleye ulaşılmıştır. Ancak araştırmaya dahil edilme kriterleri doğrultusunda uygunlukları değerlendirilen 9 makale bu sistematik derleme kapsamına alınmıştır. Uygunlukları belirlenen bu makalelerin metodolojik kalite değerlendirmesi spor bilimi, sağlık hizmetleri ve rehabilitasyonda kullanılan yerleşik ölçeğin dönüştürülmüş versiyonu kullanılarak yapıldı (i.e., Cochrane, Coleman, Delphi, and Physiotherapy Evidence Database (PEDro)). Bu ölçeğin Sarmento ve diğerleri tarafından 2018 yılında yapılan bir incelemeden uyarlanmış şekli kullanıldı. Aşırı kilo alımı ve obezite durumunun hareketsiz yaşam tarzının benimsenmesi ve daha birçok parametrenin etkisiyle ortaya çıktığı görülmektedir. Özellikle gelişim çağında olan adölesan bireylerde obezite sağlık sorununun yaşanması bireyleri kişisel, sosyal ve psikolojik olarak birçok açıdan etkilediği söylenebilir. Erken yaşlarda ortaya çıkmaya başlayabilen bu sağlık sorunu çoğu zaman ilerleyen yaşlarda da devam edebilmekte hatta beraberinde birçok sağlık problemini de getirdiği bilinmektedir. Obezitenin oluşmasında; beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımı, günlük tüketilen öğün sayısı, genetik faktörler, ailenin beslenme alışkanlıkları, ailenin sosyoekonomik durumu, bireyin arkadaş çevresi gibi daha birçok faktör bulunmaktadır. Ancak başlıca faktörlerden biri olarak hareketsiz yaşam tarzının benimsenmesi ve bireyin fiziksel aktivite durumunun düşük olması söylenebilir. Dünya genelinde özellikle adölesan bireylerde obez olan birey sayısının sürekli olarak arttığı bilinmektedir. Bu durumun önlenmesinde fiziksel aktivite sıklığının arttırılması ve bunun bir yaşam tarzı haline dönüştürülmesinin son derece önemli olduğu söylenebilir.Item 6-10 yaş arası spor yapan ve yapmayan ilkokul öğrencilerinin bazı antropometrik ve motorik özelliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-06-28) Kurt, Esra; Çankaya, Cemali; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu çalışma, 6-10 yaş arası spor yapan ve yapmayan kız ve erkek ilkokul öğrencilerinin bazı motorik ve antropometrik özelliklerini belirlemek, bunların arasındaki farklılıkları ortaya koymak, sporun bu özellikler üzerindeki etkisinin olup olmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmamızdan elde edilen bulgularla ögrenciler spora yönlendirilmiştir. Bununla birlikte spor yapmayan ve vücut kitle indeksi normal değerlerin üzerinde olan katılımcıların fiziksel aktivite yapmaları yönünde yönlendirmeler de yapılmıştırAraştırmanın örneklemini, Özel Osmangazi Okulu'nda öğrenim gören ve rastgele seçilen 6-10 yaş aralığındaki 60 kız, 60 erkek toplamda 120 öğrenci oluşturmuştur. Özel Osmangazi İlkokulunda öğrenim gören ve rastgele seçilen öğrencilerin tanımlayıcı özellikleri, spor yapan erkeklerde ortalama yaş 7.3 ± 0.95, boy 129.2 ± 8.3, ağırlık 29.2 ± 7.4. bmi 59.8 ± 33.1, el uzunluğu 12.9 ± 3.7, ayak uzunluğu 18.6 ± 5.3, tahmini uzunluk 157.2 ± 52.4, spor yapmayan erkeklerde ise ortalama yaş 7.4 ± 0.8, boy 129.6 ± 8.2, kilo 30.1 ± 7.8, bmi 62.2 ± 35.2, el uzunluğu 13.4 ± 2.8, ayak uzunluğu 19.5 ± 4.2, tahmini uzunluk 154.1 ± 53.5 bulundu. Bazı motorik performansları incelediğimizde ise spor yapanlarda reaksiyon özellikleri ÖT ortalaması 12.10 ± 9.7, ST ortalaması 6.90 ±9.16, spor yapmayanlarda ise ÖT ortalaması 18.86 ±10.05, ST ortalaması 16.05 ±10.49 bulunmuştur. Esneklik değerlerine baktığımızda spor yapanlarda ÖT 5.80 ± 4.80, ST 5.68 ± 4.79, spor yapmayanlarda ÖT 3.40 ± 4.22, ST 3.50 ± 4.30 olarak bulunmuştur. Sürat değerlerine baktığımızda spor yapanlarda ÖT 5.42 ± .55, ST 5.24 ± .45 spor yapmayanlarda ise ÖT 6.03 ± .68, ST 5.88 ± .50 olarak bulunmuştur. Dikey Sıçrama değerlerine baktığımızda spor yapanlarda ÖT 18.58 ± 3.80, ST 18.40 ± 4.97 spor yapmayanlarda ise ÖT 22.91 ± 4.93, ST 23.71 ± 5.30 olarak bulunmuştur. Araştırmaya 300 öğrenci arasından rastgele seçilen 6-10 yaş arası toplam 120 öğrenci katıldı. Araştırmaya katılan tüm denekler gönüllü idi. Rastgele seçilen tüm deneklere öncelikle bazı fiziksel ve motorik ön testler uygulandı. Araştırmaya 120 öğrenci arasından yine rastgele seçilen 60 denek sadece beden eğitimi derslerine katılırken diğer 60 denek ise beden eğitimi derslerinin haricinde haftada 2 gün 90 dk. olmak üzere toplamda 12 hafta süren antrenman programına katıldı. 12 haftalık antrenmanın sonunda tüm deneklere son testler uygulandı. Bu örneklem grubunun demografik verilerini toplayabilmek için araştırmacılar tarafından kişisel bilgi formu, antropometrik ölçümler oluşturulmuş ve bazı motor beceri testleri uygulanmıştır. Araştırma, genel tarama modellerinin yaklaşımı olan ilişkisel tarama modeline göre yapılmıştır. İstatistiksel analiz SPSS 21 paket programında yapıldı. Tüm değişkenlerin alt grupları arasındaki istatistiksel farkları belirlemek ve tekrarlayan ölçümlerde One Way Anova Testi (iki yönlü) uygulandı. İstatistiksel anlamlılık olarak p< 0.05 değeri alındı. Sonuç olarak ise Fiziksel gelişimin aslında sadece spora bağlı olarak değil fiziksel büyümenin de etkisiyle bu yaş gruplarında anlamlı bir farkındalık oluşturmadığını araştırmamızda görmekteyiz. Motor beceriler üzerinde ise reaksiyon ve esneklik değerlerinde antrenmanın anlamlı bir etkisine rastlarken, sürat ve dikey sıçrama üzerine istatiksel olarak anlamlılık ifade etmemesine karşılık olumlu bir gelişim gösterdiğini söyleyebiliriz.Item 6222 sayılı kanunun bursa ilinde sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesindeki etkisinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-06-06) Uğur, Erkalan; Acar, Zaim Alparslan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıSporda rekabet beraberinde sporcular, yöneticiler, taraftarlar arası kutuplaşma ve gerilimlere yol açmaktadır. Yaşanan kutuplaşma ve gerilimler beraberinde şiddet ve saldırganlık eğilimini arttırmıştır. Şiddet aşırı duygu durumunu, öfkeyi, kaba kuvveti, bireye ve topluma zarar veren saldırgan davranışları içerir. Bu olayların önüne geçmek adına, 6222 sayılı "Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun" 31.03.2011 tarihinde kabul edilmiş, 14.04.2011 tarihinde ise resmi gazetede ilan edilmiş ve yürürlüğe konmuştur. Araştırmanın amacı; Bursa ilinde, 2012-2016 yılları arasında düzenlenen tüm spor organizasyonlarında yaşanan düzensizlik ve şiddet olaylarını farklı değişkenler çerçevesinde; 6222 Sayılı kanun kapsamında emniyetçe kayıtlara geçirilen istatistik verilerle sporda şiddet genel durumunu belirlemektir. Araştırmada geçmişe dönük veri tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evreni Bursa ilinde yaşanan ve emniyete yansıyan şiddet ve düzensizlik olaylarıdır. Örneklem grubu; 2012-2016 yılları arasında Bursa ilinde gerçekleştirilen spor organizasyonlarında ortaya çıkan şiddet ve düzensizlik olaylarıdır. Araştırmada kullanılan veriler Bursa Emniyet Müdürlüğü Spor Güvenliği Şubesinden dilekçe usulü talep edilmiştir. Araştırmanın genel amacı ve ana problemi çerçevesinde toplanan verilerin istatistiksel çözümleri için Excel programından yararlanılmıştır. Olayların %99' u (n=602) erkekler tarafından, %1' i (n=6) ise kadınlar tarafından gerçekleştirildiği kayıtlarda belirtilmiştir. Mesleklere göre suç işleyenlere baktığımızda %40 oranla işçiler en çok olaya karışanlar iken; %0,2 oranla antrenörler en az suç işleyenlerdir. İşçilerin ardından 2. sırada %31,6 oranı ile öğrencilerdir. En çok yaşanan olay türü %19,4 oranıyla spor alanlarında taşkınlık yapmak iken; elektronik kartını başkasına kullandırma suçu %0,5 ile en az yaşanan olaydır. Yükseköğretim öğrencilerinin %8,2' lik değeri karşısında ilköğretim ve ortaöğretim mezunlarının %91,3 gibi yüksek değerde olması şiddet ve saldırganlık eylemlerini sergilemede eğitimin ne denli önem arz ettiğini göstermektedir. Kişilerin desteklediği takımlara ait sonuçlara göre Bursaspor taraftarı %74,8 oranıyla en çok suç işleyen taraftardır. Araştırma sonuçlarına göre 359 kişi ile toplam suç işleyenlerin yarısından fazla olan, genç kuşak olarak tanımladığımız 18-30 yaş aralığındaki kişiler en çok suç işleyenlerdir. Yaş arttıkça suç işleyenlerin sayısında büyük ölçüde azalma tespit edilmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlar, ilerleyen sezonlarda kayıtlara yansıyan suç miktarında giderek azalmayı göstermektedir. Anahtar sözcükler: Sporda Şiddet, Yasalar, 6222 Sayılı Kanun, Emniyet Müdürlüğü.Item Amatör dövüş sporcularının sosyal güvenlikleri ile ilgili farkındalıklarının belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Gökduman, Çiğdem; Çankaya, Cemali; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıDövüş sporları yaralanma ya da sakatlanma riskinin yüksek olduğu spor dallarından biridir. Bu nedenle özellikle amatör dövüş sporcularının antrenman anında ya da sonrasında yaşanması muhtemel sağlık risklerine karşı sağlık güvencesi altına olmaları önemlidir. Ancak sporcuların sahip oldukları sosyal haklar (sağlık) konusunda bilgi düzeyleri çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Bu çalışma Bursa ilinde faaliyet gösteren amatör dövüş sporcularının sosyal haklar konusundaki yasal farkındalık düzeylerini incelemektedir. Bu amaçla amatör dövüş sporcularına anket uygulanmıştır. Çalışmaya katılan amatör dövüş sporcularına uygulanan ankette öncelikli olarak demografik yapılarına ilişkin tanımlayıcı sorular yöneltilmiştir. Daha sonrasında katılımcıların sosyal haklar konusundaki yasal farkındalık düzeylerine ilişkin sorular yöneltilerek geniş bir sorgulama yapılmıştır. Araştırmaya toplam 250 birey katılmıştır. Geniş kapsamlı tanımlayıcı ve karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Analiz sonucunda amatör dövüş sporcularının sosyal haklar konusundaki yasal farkındalık düzeylerinin düşük olduğu ve birçok faktörden eş zamanlı olarak etkilendiği saptanmıştır.Item Baskı altında kullanılan kaçınma komutunun floor curling atış performansına etkisinin incelenmesi: Hareketin aşırı telafisi kuramının test edilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-09) Gürler, Tuğçe; Görgülü, Recep; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; 0009-0009-9814-3555Sporda psikolojik baskının sporcular üzerindeki etkisi karmaşık ve çok yönlü bir konudur. Sporcu tarafından hissedilen baskı, adrenalinin yükselmesi; nefes alış-verişin hızlanması ve kalp atış hızı olarak kendini gösterebilir. Bu faktörler sporcunun performansını hem zihinsel hem de duygusal olarak etkileyebilir. Genellikle stres ve yüksek beklentilerle ilişkilendirilen psikolojik baskı, sporcuları hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Sporcuların baskı altına girmesi zorluklara yol açabildiği gibi, etkili bir şekilde yönetildiğinde büyüme, gelişme ve zihinsel dayanıklılığın geliştirilmesi için fırsatlar da sunabilir. Sporcular baskı altına girdiklerinde yapılması istenmeyen davranışları sergileyebilir ve en çok korktukları hatalara ironik bir şekilde düşebilirler. Bu ironik hatalardan kaçınmak içinde bazen telafi yöntemi olarak risk almayı seçerek olması gerekenden daha güçlü bir motor beceri performansı sergileyebilir. Bu çalışmanın amacı; Baskı altında floor curling atış performansı sergilenirken aynı zamanda da hareketin aşırı telafisi kuramının test edilmesini sunmaktır. Çalışmanın örneklemini 18-30 yaş aralığında olan gönüllü 31 (Yaş= 23.42, SD= 3.86; N= 18 erkek, 13 kadın) spor bilimleri fakültesi lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu ve bilgilendirilmiş onam formu ile Zihinsel Hazırlık Formu (MRF-3; Krane, 1994) kullanılmıştır. Floor curling performansı, düşük ve manipüle edilmiş yüksek durumluk kaygı duygu durumu olmak üzere iki farklı koşulda değerlendirildi. Her koşul öncesi Zihinsel Hazırlık Formu (MRF-3; Krane, 1994) kullanılarak ilgili performans öncesi katılımcıların bilişsel ve somatik kaygı ile özgüven durumları tespit edildi. Floor curling performansı için katılımcılardan farklı puanlardan oluşan hedeflere peş peşe toplam 10 atış yapmaları istendi. Risk almanın bir parçası olarak katılımcılardan 10 atış sonunda topladıkları puanları ikiye katlayabilecekleri veya tüm puanlarını kaybetmelerine neden olabilecek son bir atış (11.) yapmaları istendi. Bulgular: Araştırmanın örneklem sayısı G-Power (Faul ve diğerleri, 2007) paket programı kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen örneklem çapı %95 güven, 0,5 duyarlılık ve %80 güç ile (1-β=0,80) n=40 olarak hesaplanmıştır (Cohen, 1992). Eşleştirilmiş iki örneklem t-testi uygulanarak çalışmaya katılan bireylerin yüksek kaygı duygu durumunda bilişsel kaygı (t30= 4.21, p < .01) ve somatik kaygıda (t30= 4.03, p < .01) istatiksel olarak anlamlı artış olduğu ancak özgüvende (t30= .88, p = .385) anlamlı bir değişim olmadığı tespit edildi. Tekrarlayan ölçümlerde düzenleyici (moderatör) etki analizleri için tasarlanmış SPSS makrosu olan SPSS (IBM, Armonk, NY) ve MEMORE (Montoya, 2019) kullanılmıştır. Regresyon analizlerinde Judd ve arkadaşları (2001) tarafından geliştirilen prosedür uygulanmıştır. Katılımcıların performanslarında hareketin aşırı telafi hipotezini desteklememiştir. Küçük örneklem büyüklüğü bu konuda daha fazla araştırma ihtiyacına işaret etmektedir.Item Beden eğitimi öğretmenlerinin değer yönelimlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-05-07) Tekin, Cansu Korkmaz; Korkmaz, Nimet Haşıl; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu araştırmanın amacı, beden eğitimi öğretmenlerinin yaşamlarında en fazla önemsedikleri değerleri tespit etmek ve farklı değişkenlerin değer yönelimleri üzerine etkilerinin belirlenmesidir. Beden Eğitimi Öğretmenlerine uygulanan bu araştırma, ilişkisel tarama modelindedir. Veri toplama aracı olarak Demirutku (2004) tarafından Türkçeye uyarlanan “Portre Değerler Ölçeği” (PDÖ) aracılığıyla toplanmıştır. Demografik bilgiler için ise kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Normal dağılıma uygunluk göstermeyen değişkenler için betimleyici istatistikler medyan (min:maks) olarak gösterilmiştir. Normal dağılıma sahip olmayan bağımsız iki grup karşılaştırılmalarında Mann-Whitney U, bağımsız ikiden fazla grup karşılaştırılmalarında Kruskal Wallis testleri kullanılmıştır. Normal dağılıma sahip olmayan değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesinde Spearman Korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Çalışmamızda beden eğitimi öğretmenlerinin güç, başarı ve geleneksellik değer tipleri ortalama puanları boyutları diğer tiplere göre yüksek bulunmuştur. Cinsiyetlerine göre; öğretmenlerin “hazcılık” medyan puanları erkek öğretmenler lehine, medeni durumlarına göre; “güç” ve “başarı” değer tiplerinde evli öğretmenler lehine, güvenlik değer tipinde bekar öğretmenler lehine, kurum kademesine göre; “evrensellik”, “iyilikseverlik” ve “güvenlik” değer tiplerinde lise ve dengi okullarda çalışanlar lehine, çalışılan kurum tipine göre; “özyönelim”, “evrenselcilik”, “geleneksellik”, “ güvenlik” değer tiplerinde özel okullar lehine, kariyer durumlarına göre; “özyönelim”, “güvenlik” değer tiplerinde sözleşmeli öğretmenler lehine, “güç” değer boyutunda, kadrolu öğretmenler lehine, yaşadıkları yerleşim birimine göre; “hazcılık” değer tipinde merkez ilçeler lehine anlamlı farklılık göstermektedir. Öğretmenlerin yetiştikleri bölgelere göre ölçekten aldıkları puanlar, istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir. “Özyönelim” değer tipi puanı ile mesleki kıdem yılı arasında negatif yönde, “güvenlik” değer tipi puanı ile yaş arasında negatif yönde, “güvenlik” değer tipi puanı ile mesleki kıdem yılı arasında negatif yönde bir ilişki bulunmuştur.Item Beden Eğitimi ve Spor öğretmeni adaylarında gelecek zaman algısı ve tükenmişlik düzeylerinin incelenmesinde Bursa Uludağ Üniversitesi örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-12) Aksoy, Beyhan; Erden, Salih; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; Beden Eğitimi ve Spor Bilim DalıBu çalışmada Beden eğitimi ve spor öğretmeni adaylarında gelecek zaman algısı ve tükenmişlik düzeylerinin bazı değişkenlere göre (cinsiyet, sınıf seviyesi, not ortalaması, gelir düzeyi, müsabık sporculuk) incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Bursa Uludağ Üniversitesi spor bilimleri fakültesi beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 198 %64,1’i (n=127erkek), %35,2’si (n=71kadın) öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak demografik bilgi formu, Husman ve Shell (1996) tarafından geliştirilmiş Gelecek zaman algısı ölçeği ve Maslach Tükenmişlik envanteri öğrenci formu (MTE-ÖF) ölçek Schaufeli, (1996) kullanılmıştır. Elde edilen veriler analiz edilirken frekans, ortalama, yüzde alma gibi yöntemlerden yararlanılmıştır. Verilerin normal dağılıp dağılmadığının tespiti Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleriyle analiz edilmiş ve verilerin normal dağıldığı gözlenmiştir. Normal dağılım gösteren niceliksel verilerde iki grubun karşılaştırılması amacıyla bağımsız T testi; üç ve üzeri grupların karşılaştırılması için One Way-Anova testlerinden faydalanılmıştır. Gelecek zaman algısı ölçeğinin, tükenmişlik envanteri ölçeğine olan etkisini belirlemede pearson korelasyon analizi yapılmış ve anlamlılık düzeyi p<0.05 ve p<0.01 için test edilmiştir. Bulgular genel olarak değerlendirildiğinde yapılan korelasyon analizi sonuçlarına göre gelecek zaman algısı ölçeği bağlılık, hız ve genişlik alt boyutlarıyla tükenmişlik envanteri ölçeği toplam boyutu arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu gözlenmiştir.Item Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin Beden Eğitimi ve Spor derslerinde teknoloji kullanım düzeyleri (Antalya ili örneği)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-17) Korkmaz, Emre; Acar, Zaim Alparslan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu araştırma, Antalya ilinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı hizmet vermekte olan kamuya ait okullarda ve özel okullarda görev yapmakta olan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin teknolojiye ilişkin tutumlarının belirlenmesi ve sonuçlar doğrultusunda öneriler geliştirmesi amacıyla 2020-2021 eğitim-öğretim yılında uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini Antalya ilinde devlet okullarında ve özel okullarda görev yapan 73 kadın, 244 erkek toplamda 317 beden eğitimi ve spor öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, literatür kapsamında geliştirilen beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin sosyo-demografik özelliklerinin belirlenmesi, teknolojiye sahiplik ve teknoloji kullanım düzeylerine ilişkin bilgi edinilmesi adına oluşturulan 11 soruluk kişisel bilgi formu ve beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin teknolojiye karşın tutumlarının belirlenmesine yönelik Akbaba tarafından geliştirilen "Teknolojiye Karşı Tutum" ölçeği ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 26 paket programında, frekans-yüzdeleme, aritmetik ortalama, t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) istatistiksel yöntemleri kullanılarak analiz edilmiş ve bulgular literatür çerçevesinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin genel anlamda teknolojiye ilişkin olumlu tutum içinde oldukları ve okullarda beden eğitimi ve spor derslerinde teknolojik donanımlardan faydalandıkları saptanmıştır.Item Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin fiziksel aktivite ve mesleki tükenmişlik düzeylerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Demir, Fatma; Çankaya, Cemali; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; Beden Eğitimi ve Spor Bilim DalıFiziksel aktivite bireyin günlük olarak yaptığı bedensel hareketlerin hepsidir. Mesleki tükenmişlik ise bireyin iş hayatında yaşadığı duygusal yorgunluk ve motivasyon kaybıdır. Her iki kavram da değişik demografik ve çevresel faktörlerden etkilenmektedir. Aynı zamanda da birbirleri arasında bir ilişki mevcuttur. Bu çalışma Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Yalova, Bilecik ve Çanakkale illerinde görev yapan beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin fiziksel aktivite ve mesleki tükenmişlik düzeylerini incelemektedir. Bu amaçla öğretmenlere anket uygulanmıştır. Çalışmaya katılan öğretmenlere uygulanan ankette öncelikli olarak demografik yapılarına ilişkin tanımlayıcı sorular yöneltilmiştir. Daha sonrasında katılımcıların fiziksel aktivite ve mesleki tükenmişlik düzeylerine ilişkin sorular yöneltilerek geniş bir sorgulama yapılmıştır. Araştırmaya toplam 250 birey katılmıştır. III Geniş kapsamlı tanımlayıcı ve karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Analiz sonucunda öğretmenlerin fiziksel aktivite ve tükenmişlik düzeylerinin birçok faktörden eş zamanlı olarak etkilendiği saptanmıştır. Aynı zamanda fiziksel aktivite ve mesleki tükenmişliğin seviyeleri arasında genel olarak zayıf ve negatif düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir.Item Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin mental rotasyon ve problem çözme becerileri üzerine bir inceleme: Bursa ili örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-02) Öztürk, Mesut; Şahin, Şenay; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; Beden Eğitimi ve Spor Bilim DalıÇalışmada Beden Eğitimi öğretmenlerinin mental rotasyon ve problem çözme becerilerinin bazı değişkenler açısından incelemek amaçlanmıştır. Çalışmaya Bursa ilinde resmi ve özel okullarda görev yapan 30 kadın, 75 erkek toplam 105 Beden Eğitimi öğretmeni gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Beden Eğitimi öğretmenlerine araştırmacılar tarfından oluşturulan kişisel bilgi formu, Heppner ve Petersen “Problem Solving Inventory, Form-A” (1982) nin geliştirdiği, türkçeye uyarlamasının Şahin, Şahin ve Heppner (1993) tarafından yapılan problem çözme envanteri (PÇE) ve ''Mental Rotation Stimulus Library'' kütüphanesine ait bilgisayar tabanlı Mental rotasyon (MR) performans testi uygulanmıştır (Peters & Battista, 2008). Elde edilen verilerin analizinde SPSS 23 paket program kullanılmıştır. Çalışmada sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluk gösterip göstermediği Shapiro-Wilk testi ile test edilmiştir. Normal dağılıma uygunluk gösteren sürekli değişkenler için tanımlayıcı istatistikler ortalama (±) standart sapma, olarak belirtilmiştir. Sürekli değişkenlerin gruplar arası karşılaştırılmasında t testi ve One Way ANOVA testleri kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p< 0.05 kabul edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin problem çözme becerileri ve alt boyutları orta düzeyde, mental rotasyon performans düzeylerinin ise benzer düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Beden Eğitimi öğretmenlerinin problem çözme becerisinin yaş, cinsiyet, hizmet yılına göre farklılık bulunmazken, medeni durum değişkenine göre problem çözme becerisinin aceleci alt boyutunda evli olanlar lehine anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Mental rotasyon performans düzeyinin ortalama süre değerinde yaş değişkenine göre istatistiksel düzeyde anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak Beden Eğitimi öğretmenlerinin problem çözme becerisinin özellikle hizmet yılı 1-5 yıl arası olan grupta yüksek düzeyde bulunurken, mental rotasyon ortalama süresinin ise 42-46 yaş grubunda yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir.Item Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının program okuryazarlık ve beden eğitimi öğretim yeterliliği düzeylerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-02-21) Gülpek, Umut; Şahin, Şenay; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu çalışmada beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının eğitim programı okuryazarlık düzeyleri ve beden eğitimi öğretim yeterlik düzeyleri incelenmiştir. Çalışmada, Uludağ Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü okuyan 106 (% 45,3) öğretmen adayı ile Bursa ilinde aktif olarak çalışan 128 (%54,7) beden eğitimi ve spor öğretmeni olmak üzere toplam 234 katılımcıya eğitim programı okuryazarlığı ve beden eğitimi öğretim yeterliği ölçeği uygulanmıştır. Verilerin analizinde "SPSS 20.0" istatistik paket programı kullanılmıştır. Kategorik veriler için Bağımsız Örneklem T testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA); ölçeklerden alınan puanlar arasındaki korelasyon analizinde ise Pearson Çarpım Moment Korelasyon Analizi yöntemi kullanılmıştır Çalışmada; beden eğitimi ve spor öğretmenleri ile öğretmen adaylarının eğitim programı okuryazarlık düzeyleri "oldukça iyi", beden eğitimi öğretim yeterliği düzeyleri ise "iyi" düzey olarak belirlenmiştir. Ayrıca beden eğitimi ve spor öğretmenleri ile öğretmen adayları arasında eğitim programı okuryazarlık düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmazken, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin öğretim yeterliği düzeyinin beden eğitimi ve spor öğretmen adaylarına göre istatiksel olarak anlamlı düzeyde farklı olduğu belirlenmiştir. Beden eğitimi ve spor öğretmenlerin hem eğitim programı okuryazarlık hem de beden eğitimi öğretim yeterlik düzeylerinde mezun olunan bölüm değişkenine göre istatistiksel düzeyde anlamlı fark belirlenirken, beden eğitimi ve spor öğretmen adaylarının ise, eğitim programı okuryazarlık düzeylerinin akademik başarı değişkenine göre istatistiksel düzeyde anlamlı farklılık belirlenmiştir. Ayrıca beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin beden eğitimi öğretim yeterlik puanları ile mesleki kıdem değişkeni arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülürken, öğretmen adaylarında ise eğitim programı okuryazarlık düzeyleri ile akademik başarı düzeyi değişkeni arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, beden eğitimi ve spor öğretmenleri ve öğretmen adaylarının öğretim uygulamalarındaki kılavuzu olan programlara "oldukça iyi" düzeyde hâkim oldukları ve beden eğitimi öğretim yeterlik düzeylerini ise "yeterli" buldukları söylenebilir.Item Beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar dersi öğretmenlerinin eğitim teknolojisi kullanım yeterliliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-06-14) Kula, Nihal; Korkmaz, Nimet Haşıl; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; 0009-0000-4237-6944Bu çalışmada ortaokullarda görev yapan beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar dersi öğretmenlerinin eğitim teknolojileri kullanım yeterliliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemlerinden, genel tarama modeline göre tasarlanan araştırmanın örneklemi 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Bursa ili Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde görev yapan 90 beden eğitimi öğretmeni, 49 müzik öğretmeni ve 36 görsel sanatlar öğretmeni ile oluşturulmuştur. Veri toplama araçları olarak Öğretmenlerin Eğitim Teknoloji Yeterliliklerini Belirleme ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Toplanan verileri analiz etmek için ikili grupların karşılaştırılmasında Independent Samples T Testi, ikiden fazla grupların karşılaştırılmasında One Way ANOVA Testi kullanılmıştır. Normal dağılım sergileyen gruplar arasındaki farklılığın karşılaştırılmasında Post Hoc testleri kullanılmıştır. Normal dağılım sergilemeyen ikili grupların karşılaştırılmasında Mann Whitney U Testi, ikiden fazlı grupların karşılaştırılmasında Kruskal Wallis H Testi kullanılmıştır. Normal dağılım sergilemeyen gruplar arasındaki farklılığın karşılaştırılmasında Mann Whitney U, Korelasyon analizinde Pearson ve Spearman Korelasyon Analizleri kullanılmıştır. Gerçekleştirilen analizler sonucunda, cinsiyet değişkeninin derse teknoloji entegrasyonu alt boyutunda kadınlar lehine anlamlı bir farklılaşma görülmüştür. Bunun yanında meslek kıdem değişkenine göre mesleki kıdemi 1-5 yıl ve 6-10 yıl aralığında olan öğretmenlerin, 16-20 yıl aralığında olan öğretmenlere göre ve 6-10 yıl aralığında olan öğretmenlerin, 11-15 yıl aralığında olan öğretmenlere göre teknoloji okuryazarlığı algılarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Son olarak ise görev yaptıkları ilçe değişkenine bakıldığında. Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinde görev yapan öğretmenlerin, Yıldırım ilçesinde görev yapan öğretmenlere göre eğitim teknoloji yeterliliklerini belirleme algılarının daha yüksek olduğu görülmüştür.Item Bursada yaşayan voleybol antrenörlerinin durumluk ve sürekli kaygı düzeylerinin yaş, belge türü çalıştırdığı takım düzeyi ve sporcu özgeçmişine göre incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-01-28) Yıldız, Atakan; Şahin, Şenay; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu çalışmanın amacı, Bursa ilinde yaşayan ve bu ilde çalışan voleybol antrenörlerinin Durumluk ve Sürekli kaygı düzeylerinin incelenmesidir. Çalışmaya, Bursa ilinde çeşitli kademelerde çalışan 43 Antrenör (9 kadın 34 erkek) katılmıştır.. Araştırmada Spielberger ve arkadaşları (1970) tarafından geliştirilmişn Durumluk - Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Yapılan güvenirlik analizlerinde Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısının Sürekli Kaygı ölçeği için .83 ile .87 arasında; Durumluk Kaygı Ölçeği için .94 ile .96 arasında olduğu bulunmuştur. Test tekrarı güvenirlik katsayılarının Sürekli Kaygı Ölçeği için .71 ile .86 arasında; Durumluk Kaygı Ölçeği için ise .26 ile .68 arasında değiştiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca demografik bilgileri elde etmek içinde bir anket uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 13.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde aritmetik ortalamaları, standart sapmaları, frekans ve yüzde (%) değerleri bulunmuştur. Verilerin normal dağılım gösterip göstermedikleri kontrollerinde Kolmogorov Smırnov testi ile yapılmıştır. Veriler normal dağılım gösterdikleri için ikili karşılaştırmalarda t-testi ikiden fazla grupların karşılaştırmalarında ise Anova Testi kullanılmıştır. Değişkenler arasında ilişki olup olmadığı Pearson Korelasyon Analizi ile incelenmiştir. Sonuç olarak voleybol Antrenörlerinin durumluk ve sürekli kaygı düzeylerinin medeni durum açısından anlamlı bir farklılığın olduğu (p<0.05), cinsiyet, yaş, mezuniyet durumu, aylık gelir, sporcu geçmişi, antrenörlük belge türü, antrenörlük yılı, çalıştırılan takım ve takım müsabaka düzeyi yaş değişkeni, belge türü değişkeni, çalıştırdığı takım düzeyi değişkeni açısından ise anlamlı bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).Item Chiropractic & therapeutic exercises and massage efficiency for the lumbar disc herniation in Yemen(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-20) Alwasel, Amer Ahmed Ali; Tutkun, Erkut; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; 0000-0002-3853-5460This study aimed to investigate the Chiropractic & Therapeutic Exercises and Massage Efficiency for Lumbar Disc Herniation Injuries in Yemen. In this thesis, the researcher utilized an experimental program on 40 patients with lumbar disc herniation of the spine. Thirty patients were chosen as participants or experimental groups, while 10 were selected as control groups. The proposed program was employed by the researcher, who has been working in this field with various professionals for years. Since the researcher discovered a considerable number of such cases of this type of pain, he devised a proposed program and presented it to certain specialists. Some points were modified and then applied to the experimental sample for 12 weeks, while the control sample was arranged in the hospital's regular program for 12 weeks. It was noticed that the two groups were relatively consistent in the program, with six sessions each week for a total of 72 sessions. The experimental group treatment had three components: first, chiropractic spinal straightening and adjustment to treat the slipped discs. Second, massage was employed to restore activity and blood circulation to the organs impacted by disc pressure. Finally, therapeutic activities were applied to strengthen the muscles, ligaments, and tissues around the herniated disc, particularly the back and abdomen. In the control group, the researcher applied the program simultaneously through the hospital's standard program of experts, where they used massage, spinal traction, ultrasound, tennis, and Infrared. Various variables were assessed before and after the two groups underwent the two programs, using the same conditions and instruments, as follows: Variable pain level, with the experimental group showed 71.029 % improvement and the control group showed 18.760 % improvement, variable range of motion for the front spine, with the experimental group improving at a rate of 60.65 %and the control group improving at a rate of 5.23 %, variable range of motion for the back spine, the experimental group improved at a rate of 62.73 %, while the control group improved at arate of 7.455 %, in terms of the experimental group's variable range of motion of the spine on the right side, the percentage of improvement was 41.64 %, whereas the rate of improvement for the control group was 2.45 %, variable range of motion of the spine on the left side, with the experimental group improving at a rate of 41.16 % and the control group improving at a rate of 4.56 %, the percentage of improvement in variable back muscular strength for the experimental group was 71.029 %, whereas the rate of improvement for the control group was 16 %. In this thesis, the researcher used an SP-based program via the arithmetic mean, standard deviation, skew coefficient, percentage improvement rate, and Wilcoxon test.Item Cimnastik antrenörlerinde iş doyumu ve örgütsel bağlılık durumlarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-09-25) Köse, Mehmet; Arabacı, Ramiz; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim DalıBu araştırmanın amacı Cimnastik antrenörlerinde iş doyumu ve örgütsel bağlılık durumlarını incelemektir. Araştırma grubu Türkiye'de aktif olarak Cimnastik antrenörlüğü yapan 67 kadın, 71 erkek toplam 138 antrenörden oluşmaktadır. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya katılan antrenörlerin demografik bilgilerinin yanı sıra "İş doyum Ölçeği" ve "Örgütsel Bağlılık Ölçeği" veri toplama aracı olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde frekans (n) ve yüzde (%) değerleri hesaplanmıştır. Ayrıca araştırmada değişkenler arasındaki farkı bulabilmek amacıyla bağımsız T-testi, Anova testi, Tukey testi ve korelasyon (r istatistiği) testleri yapılmıştır. Araştırmanın anlam düzeyi p< 0,05 olarak kabul edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında araştırma değişkenlerinden antrenörlerin çalıştığı kurum, medeni durum, yaş durumu ve çalıştırılan öğrenci yaş grubuna göre iş doyumu ve örgütsel bağlılık durumlarında değişiklikler olduğu gözlenmiştir. Ayrıca araştırmanın en önemli sonucu ise antrenörlerin iş doyumu ile örgütsel bağlılık durumları arasında pozitif korelasyon olduğu gözlenmiştir.Item Çocuklarda yetkinliği geliştirmenin psikolojik özellikleri envanterinin Türkçeye uyarlanması: Geçerlilik ve güvenirlik çalışması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-09) Çetin, Hacer; Görgülü, Recep; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı; 0009-0006-6817-8544Yetenek gelişim sürecinden en verimli şekilde yararlanmak isteyen sporcular genç yaşlardan itibaren psikolojik özelliklerini geliştirmeye başlamalıdır. Çocuklarda Yetkinliği Geliştirmenin Psikolojik Özellikleri Envanteri (ÇYGPÖE) sporcuların ihtiyaç duyduğu zihinsel özelliklerin tam bir değerlendirmesini sağlayabilir. Bu çalışmanın amacı ÇYGPÖE’nin Türkçe versiyonunun psikometrik özelliklerini Türk sporcularda incelemektir. Laureys ve arkadaşları (2021) tarafından geliştirilen envanter, sırasıyla performans endişeleri, sosyal destek, imgeleme ve aktif hazırlık, başarısızlığı yönelik olumsuz tepki ile öz-kontrol ve yönetim olmak üzere toplam 5 alt boyut ve 51 maddeden oluşmaktadır. Envanterin çeviri sürecinde Beaton ve diğerleri (2000) tarafından önerilen 5 aşamalı yöntem uygulanmıştır. Çalışma için yaşları 7 ile 13 (Orta yaş=11.75) arasında olan farklı 13 (6 takım; 7 bireysel) spor dalında yarışan 287 (167 erkek; 120 kız) sporcu seçilmiştir. Türkçe versiyonda yer alan maddelerin çocuklarda yetkinliği geliştirmenin psikolojik özelliklerini değerlendirmek için uygun olup olmadığını değerlendirmek üzere altı spor psikolojisi uzmanından dönüt alınmıştır. Verilerin analizinde JASP 0.17.1 paket programı kullanılmıştır. Ölçme aracının uyum indekslerinin hesaplanması için Doğrulayıcı Faktör Analizi kullanılmıştır. 5 faktörlü modelin uyum indekslerini hesaplamak için CFI, TLI, RMSEA ve SRMR değerleri dikkate alınmıştır. İstatistik programında maddeler orijinal ölçme aracındaki gibi faktörlere dağıtıldıktan sonra ikincil düzey faktör yapısı oluşturulmuştur. Analiz yöntemi olarak diyagonel ağırlıklı en küçük kareler (DWLS) yöntemi seçilmiştir. Veriler normal dağılım göstermediğinde modellerin uyum indekslerini hesaplamada DWLS yöntemi maksimum olabilirlik (ML) yönteminden daha doğru sonuçlar vermektedir. Analizler, modelin mükemmel uyuma sahip olduğunu göstermiştir [x2=1815,274, df=1201, x2/df=1,51, CFI=0,94, TLI=0,94, RMSEA=0,04 (95%CI:0,03-0,04), SRMR=0,07]. Ölçme aracının faktör yükleri istatistiksel olarak anlamlıdır. İkincil seviye faktör analizinde alt boyutların parametre tahminleri ise Performans Endişeleri, Sosyal Destek, İmgeleme ve Aktif Hazırlık, Başarısızlığa Yönelik Olumsuz Tepki ve Öz-Kontrol ve Yönetim boyutları için sırasıyla 0,90, 0,87, 0,23, 0,89, 0,79 şeklindedir.Analiz sonuçları, özellikle 7-13 yaş arası çocuklarda yetkinliği geliştirmenin psikolojik özellikleri envanterinin Türkçe formunun sporcuların ihtiyaç duyduğu zihinsel özelliklerin değerlendirmesinde geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğunu göstermektedir. Envanter, sporcuların yetenek geliştirme sürecinin ilk aşamalarından itibaren ihtiyaç duyulan psikolojik özellikleri belirleyip, takip etmek ve hatta geliştirmek için ilk biçimlendirici değerlendirme araçlarından biri olarak kabul edilmektedir.