Sosyal Bilimler Enstitüsü / Institute of Social Sciences
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/15
Browse
Browsing by Department "Arap Dili ve Belagati Bilim Dalı"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Ebû Hayyân El-Endelusî ve Arap gramerindeki yeri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-09-17) Tekin, Selim; Güler, İsmail; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Temel İslâm Bilimleri Ana Bilim Dalı; Arap Dili ve Belagati Bilim Dalıİslami fetihlerin Arap yarımadası dışına yayılmasından sonra İslamiyet’i kabul eden ve Arap olmayan birçok toplum tarafından yaygın bir şekilde lahn diye ifade edilen dil hataları yapılıyordu. Bu hataların Kur’ân-ı Kerim’e yansıması birçok ilim adamını harekete geçirmiş, neticede Ebû’l Esved ed-Duelî tarafından Kurân-ı Kerim’in noktalanması ve harekelenmesi şeklinde ilk Arap gramer çalışmaları başlatılmıştır. Ebû’l Esved’den sonra gramer çalışmaları Basra’da özellikle Halil bin Ahmed’in gayretli çalışmalarıyla ilerlemiş, öğrencisi Sîbeveyh’le nahiv kuralları sistematik bir şekilde ele alınmıştır. Sîbeveyh’den sonra Basra dil ekolünün önemli temsilcileri olan Ahfeş, Müberrid, Zeccâc, İbn Serrâc, Sîrâfî gibi dil bilginleriyle nahiv çalışmaları zirveye ulaşmıştır. Basra’da gelişen bu ilmi faaliyetler Basra dil ekolüne karşı bir hareket olarak doğan ve Kûfe’de gelişen Kûfe dil ekolüyle farklı görünümler kazanmıştır. Bu ekolün önemli temsilcileri olan Kisâî, Ferrâ, Sa‘leb gibi dilciler gramerle alakalı farklı görüşler ortaya koymuştur. Basra ve Kûfe ekollerinden sonra İslamiyet’in yayılması neticesinde Endülüs, Mısır, Şam ve Irak gibi merkezlerde de nahiv çalışmaları yürütülmüştür. Bu merkezlerden biri olan Endülüste de İbn Madâ, İbn Usfûr, İbn Mâlik ve araştırmamızın konusu olan Ebû Hayyân gibi önemli dilciler yetişmiştir. Hicri sekizinci yüzyılın önemli bir dil bilgini olan Ebû Hayyân, kendinden önceki dil bilginlerinin görüşlerinden etkilenmiş ve kendi birikimiyle Arap dil çalışmalarına farklı görüşler kazandırmış, yazmış olduğu eserlerle önemli katkılarda bulunmuştur. Ebû Hayyân’ın dil meselelerine kendine özgü bir nahiv metoduyla yaklaşımı ve dil meseleleriyle alakalı farklı görüşler ileri sürmesi araştırmanın konusunu önemli kılmaktadır. Bu araştırmayla Ebû Hayyân’ı vi tanımak, nahiv metodolojisine olan katkısını ve gramerle alakalı görüşlerini ortaya koymak; böylece Ebû Hayyân’ın Arap gramer çalışmalarındaki yerini göstermek amaçlanmaktadır.Item Haşim er-Rifai (1935-1959) örneğinde Arap siyasî şiiri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-18) Gündüz, Muhammed Recai; Güler, İsmail; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı; Arap Dili ve Belagati Bilim Dalı; 0000-0001-8226-1439Napolyon öncülüğünde Fransız askerlerinin Mısır’ı işgali ile başlayan Mısır Modern Arap siyasi tarihi, Mısır’ın siyasî, toplumsal ve edebî hayatını derinden etkilemiştir. Mısır, ekonomik zorluklar, gelir dağılımındaki dengesizlikler, fakirlik gibi birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. Halkı etkileyen bu olayların, şairlere etki etmemesi düşünülemez. O dönemi yaşayan şairler, ülkelerindeki siyasal ve toplumsal hayatı şiirlerine yansıtmış, siyasî ve dinî eğilimlerine göre de bir tutum sergilemişlerdir. Bunlardan biri olan Hâşim er-Rifâ‘î, Mısır’ın sorunlarını yansıtmak, halkını bilinçlendirmek ve yöneticileri uyarmak amacıyla bir çok şiir kaleme alarak edebî sanatını icra etmiştir. Genç yaşta ölmesine rağmen geride bıraktığı eserler, muhteva ve edebiyat bakımından son derece zengindir. Genelde siyasî ve toplumsal şiirler kaleme alan şair, diğer şiirler türlerine de yer vermiştir. Edebî sanatları doğru bir şekilde kullanmış ve zamanının ileri gelen şairlerinden olmuştur. Şiir tecrübesini genellikle halkının inancını ve gayretini diri tutmak ve İslam ümmetinin daha önce olduğu gibi tekrar aziz olduğu günlerine dönmesi için kullanmıştır. Tez; giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte, Hâşim er-Rifâ‘î’nin yaşadığı yüzyılda meydana gelen siyasal olaylara göz atılmakta, birinci bölümde, siyasi şiirin genel hatlarıyla incelenmekte, ikinci bölümde, hayatı ve şiir konuları ele alınmakta, üçüncü bölümde ise, şiirlerinin dil, üslup ve edebî unsurlar açısından değerlendirilmesi yapılmaktadır.