1992 Cilt 9 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15383
Browse
Browsing by Department "Tarla Bitkileri Bölümü"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bazı ekmeklik buğday (Triticum aestivum L. em. Thell.) çeşitlerinin başlıca tarımsal karakterleri üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1992) Yürür, Nevzat; Turgut, İlhan; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu çalışma 1991 ve 1992 yıllarında bazı Yugoslav ekmeklik buğday çeşitlerinin Bursa koşullarındaki verim potansiyelini belirlemek amacı ile yapılmıştır. Materyal olarak 9 ekmeklik buğday çeşidinin kullanıldığı denemeler tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Çeşitlerin tane verimleri yanında vejetatif ve generatif gelişme durumlar ile ilgili bitki boyu, başak boyu, başakta başakçık sayısı, başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı, metrekarede başak sayısı ve 1000 tane ağırlığı gibi verim komponentleri incelenmiştir. İki yıllık bulgulara göre çeşitlerin tane verimi 486.5-577.4 kg/da arasında değişmiş ve en yüksek tane verimleri Djerdanka, Osk 6.68/4, M.V.-17, Ana ve Zitarka ekmeklik buğday çeşitlerinden elde edilmiştir.Item Bursa yöresinde yetiştirilen buğday çeşitlerinin verim komponentleri yönünden değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 1992) Doğan, Ramazan; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu araştırma Bursa Çevresi için yüksek verimli, kaliteli, ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerini saptamak için yapılmıştır. Denemede 9 adet ekmeklik ve 3 adet makarnalık buğday çeşidi kullanılmıştır. Deneme 1983-84 ekim yılında Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Görükle Tarımsal Araştırma Merkezinde Tarla Bitkileri Bölümü deneme tarlasında yürütülmüştür. Denenen çeşitlerde verin ve önemli bazı verim komponentleri gözlenmiş ve aynca bu karakterler arasındaki ilişkiler tanımlamak üzere fenotifik korelasyonlar da hesaplanmıştır. Elde edilen bulgular aşağıda olduğu gibi özetlemek mümkündür.. Ekmeklik buğday çeşitlerinde deneme yılında uygun olmayan iklim şartlarından dolay verim değerleri düşük bulunmuş ve verim bakımından önemli farklılıklar gözlenmemiştir. Buna rağmen bölgede halen tan yapılmakta olan Cumhuriyet-75 ve Lachis-line/81 Çeşitleri diğerlerine karşılık daha ümitli görülmüşlerdir. Makarnalık buğday çeşitleri içinde ise bölgede uzun yıllardan beri üretimi yapılan Gediz-75 makarnalık buğday çeşidinin daha verimli olduğu saptanmıştır. Kalite bakımından Gediz-75 çeşidinden daha iyi olan 7113 San Bursa ve 5132 Kırmızı çeşitlerinin yatmaya dayanıklı olmadıkları saptanmıştır.Item Doku kültür yöntemleri ve bitki ıslahında kullanım olanakları(Uludağ Üniversitesi, 1992) Türkeç, Aydın; Turan, Z. Metin; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüSon yıllarda, tarım ve endüstride geniş ölçüde uygulama alaru bu lan doku kültür teknikleri, bitkiyle ilgili birçok sorunun çözümüne olanak sağlayan bir sister haline gelmiştir. Doku kültürü klasik ıslah yöntemlerinden farklı olarak bitkinin çeşitli kısımlarından alınan küçük parçaların, steril gıda ortamında ve uygun çevre koşullarında kültüre alma işlemidir. Bugün için, doku külnīr yöntemlerinden olan embriyo kültürüyle türler ve cinsler arası melezleme Sorunların çözümü anter kültürüyle haploid bitki eldesi, meristem kültürüyle virüssüz bitki eldesi, protoplast kültürüyle somatik hibridizasyon çalışmalan başanmıştır. Ne var ki, teknikteki son gelişmeler zaman ve ekonomik açıdan büyük avantaj sağlarken kuvvetli bir populasyon geliştirme metodu olarak dikkati çekmemektedir. Teknik problemler kültürün her safhasında görüle bilmektedir. Bu nedenle bitki regenerasyonu için daha çok çabaya ihtiyaç vardır.Item Kurak ve yan kurak bölgelerde biyolojik azot tesbiti ve yararlanma olanakları(Uludağ Üniversitesi, 1992) Çelik, Necmettin; Uzun, Ayşen; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüGlobal olarak bitkisel üretimde kullanılan azot gereksiniminin yaklaşık yari.si endustriyel gübrelerden; diğer yansı da biyolojik tesbit ile sağlanmaktadır. Biyolojik azot tesbiti değişik yollarla gerçekleşir. Bunların en önemlisi Rhizobium-baklagil ortak yaşam Sonucu tesbit edilen azod miktarlarıdır. Global düzeyde bu yolla, yılda dekar başına yaklaşık 10 kg azot tesbiti gerçekleşmektedir. Ancak; bu miktar dünya üzerinde bölgelere bağlı olarak büyük değişiklik gösterir. Bunun başlıca nedeni; biyolojik azot tespiti yapan mikroorganizmalar ile varsa konukçuların biyolojik Ve ekolojik ortam boyutlarının farklı ve sınırlı olmasıdır. Bu nedenle; yerüstünde biyolojik azot tesbitinin tarımsal açıdan yeterli ve yetersiz düzeyde olduğu bölgeler vardır. Kurak ve yarı kurak bölgeler biyolojik azot tesbiti bakımından son bölgelerdir. Bu bölgelerde, biyolojik azot üretiminden maksimum düzeyde yararlanabilmek için tüm sınırlayıcı engellerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Kurak ve yarı kurak bölgelerde, baklagilleri içeren ekim nöbeti sistemleri ve bakteri kültürü aşılamalar ile biyolojik azot üretiminden yararlanılmakta ise de bu yeterli değildir. Bu kaynağın ekonomik kurallar içinde kalınarak değerlendirilmesi için bu bölgelere yönelik kapsam paket programların uygulanmaya konması gerekir. Bu programlar, Rhizobium-baklagil ortak yaşam ilişkilerinde azot tesbitini maksimum çıkaracak biçimde düzenlemeleri kapsamalıdır. Yine bu programlar, baklagilleri içeren uygun ekim nöbeti sistemlerini tesbit çalışmalarını ve doğal vejetasyonlarda, Özellikle de çayır-mera alanlarında baklagillerin çeşitlendirilip arttırılmasına ilişkin çalışmalar da içermelidir.Item Marmara Bölgesine son beş yıl içerisinde yurtdışından getirilen buğday çeşitleri(Uludağ Üniversitesi, 1992) Doğan, Ramazan; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu çalışmada son beş yıl içerisinde yurtdışından getirilen buğday çeşitlerinin Marmara Bölgesindeki durumları incelenmiştir. incelemeler sonucunda tohumluk programına yeni alınan buğday çeşit sayısı 1983'de 7 iken yıldan yıla hızla artmış ve 1989 yılında 27'ye çıkmıştır. 1985'de 5, 1986'da 5, 1987 yılında 2, 1988 yılında 5 ve 1989 yılında ise 3 yeni çeşit üretim programına alınmıştır. Son üç yıl içerisinde üretim programına 10 yeni çeşit alınmıştır. Bu çeşitlerden bazıları bölgenin yerli çeşitlerinden Cumhuriyet-75 ve Kırkpınar-79 ile verim denemelerine almışlardır. Denemeler sonucuna göre Sadova-1, Kale-4-1 Vratsa Ve Atilla-12 çeşitler bölge için önerilebilecek çeşitleri olarak saptanmıştır.Item Tarla bitkilerinde soğuğa dayanıklılık mekanizması ve dayanıklılık ıslahı(Uludağ Üniversitesi, 1992) Çakmakçı, Sadık; Açıkgöz, Esvet; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüTarımda bitkisel üretimi sınırlayan en önemli faktörlerden birisi de sıcaklıktır. Sıcaklık stresi düşük ve yüksek olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Bitkilerde düşük sıcaklık stresi üşüme ve donma zararı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Değişik tarla bitkileri ile yapılan çalışmalarda soğuğa dayanım ile morfolojik özellikler, kimyasal kompozisyon (N, P, K ile Şeker-Nişasta Oranları), osmotik potansiyel, büyümeyi düzenleyici maddeler arasında önemli ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Bugün bitkilerde soğuğa dayanımın genetik olarak kontrol edilen biyokimyasal bir kompleks olduğu birçok araştırmacı tarafından kabul edilmektedir.Item Türkiye'de yembitkileri tohumculuğunda karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları(Uludağ Üniversitesi, 1992) Çelik, Necmettin; Başbuğ, Sibel; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüYembitkileri kültür etkinliklerinin önemli bir unsurunu oluşturan tohumculuk Türkiye'de olması gereken seviyenin çok gerisindedir. Oysa, tohumculuk konusunu bilimsel bir yaklaşımla ele alan, bu konuda ileri teknoloji kullanımına yönelen ve buna süreklilik kazandırmaya çalışan ülkeler bitkisel üretim alanında ve bu arada yerbitkileri kültüründe çok önemli aşamalar sağlamışlardır. Toprak ve iklim koşulları yembitkileri kültürü için çok uygun olan ülkemizde bu bitkilerin tohumunu üretmek hem yerbitkileri kültürünün gelişmesine hem de tohum ithalinin önlenmesi ve büyük bir olasılıkla ihracatın gerçekleşmesi ile önemli döviz kazancına katkıda bulunmuş olacak tır. Yembitkileri kültürünün gelişmesi ile de hayvancılığın yem sorunu, bitkisel üretimde toprak verimliliği ve toprak-su muhafaza sonunlar önemli ölçüde çözüme kavuşmuş olacaktır.