2003 Cilt 17 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/1353
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bisküvi ve şekerleme sanayii arıtma çamurunun toprak özelliklerine ve mısır bitkisinin kimi mineral madde içeriği üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2003) Ünal, Mesude; Katkat, A. Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bu araştırma, Kocaeli İli’nde bulunan bisküvi ve şekerleme üretimi yapan bir fabrikanın arıtma çamurunun toprak özellikleri ve bitki yetiştirilmesi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla, Kavakçılık Araştırma Enstitüsü Fidanlığı Rotasyon Alanı’ndan alınan toprağa sera koşullarında artan düzeylerde (0, 20, 40, 80 ve 160 t/ha) fabrika arıtma çamuru uygulanarak 30, 60 ve 90 günlük sürelerle inkübasyona bırakılmıştır. Her inkübasyon süresi sonunda toprağın kimi fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiş, sonuçlar istatistiki olarak karşılaştırılmıştır. Arıtma çamurunun bitkiye olan etkisini belirlemek amacıyla tesadüf blokları desenine göre dört yinelemeli (0, 20, 40, 80 ve 160 t/ha) sera denemesi kurulmuş ve mısır bitkisinin besin elementi içeriği araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, arıtma çamuru dozları arttıkça toprakta pH değeri düşmüş, EC değeri artmıştır. Dozların artmasıyla birlikte toprakta organik madde ve besin elementi içeriklerinde artışlar belirlenmiştir. Yine mısır bitkisinin besin elementi içeriklerinde de artışlar saptanmıştır.Item Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) çıkış ağırlığının gelişme ve yumurta verim özelliklerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2003) İpek, Aydın; Şahan, Ümran; Yılmaz, Bilgehan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Çıkış ağırlıklarına göre Japon bıldırcınları 3 guruba ayrılmıştır (1.grup 5.5-6.2 g; 2.grup 6.3-7.0 g ve 3.grup 7.1-7.8 g). Büyütme döneminde çıkış ağırlık gruplarının canlı ağırlık ve canlı ağırlık artış ortalamaları yem tüketimi ve yemden yararlanma oranları üzerine etkisi önemli bulunmuştur (P<0.01). Ölüm oranı üzerine civciv çıkış ağırlık gruplarının etkisi ise önemsizdir. Büyütme dönemi sonunda (5. hafta) her bir ağırlık gurubundaki dişi bıldırcınlar yumurtlama kafeslerine yerleştirilmişlerdir. Civciv çıkış ağırlığının cinsel olgunluk yaşı ve eşeysel olgunluk ağırlık ortalamaları üzerine etkisi önemli bulunmuştur (P<0.01). Deneme gruplarındaki cinsel olgunluk yaşı 1., 2. ve 3. grupta sırasıyla 43.6, 42.0, 41.6 gün olarak, cinsel olgunluk ağırlığı da aynı sıra ile sırasıyla 181.4±5.12, 194.7±5.68, 203.4±6.94 g olarak saptanmıştır. Deneme grupları arasında 8. haftadan başlayarak 24.haftaya kadar belirlenen yumurta verimleri ve yumurta ağırlık ortalamaları bakımından farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0.01). İncelenen bütün haftalarda en yüksek yumurta verimi ve yumurta ağırlık ortalaması çıkış ağırlığı en yüksek olan gruptaki bıldırcınlarda elde edilmiştir.Item Hidrolik tahrikli bir toprak penetrometresi için geliştirilen mekanik sistem tasarımı(Uludağ Üniversitesi, 2003) Tekin, Yücel; Okursoy, Rasim; Uludağ Üniversitesi/Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.Tarım makinalarındaki teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak, tarım alet ve makinalarının artan ağırlıkları ile birlikte bir sezonda yürütülen tarımsal işlerde tarla trafiği oransal olarak azalmasına rağmen, artan traktör-ekipman ağırlığından dolayı bitkisel üretimde verimi önemli miktarlarda etkileyen bir sorun olarak toprak sıkışıklığı ortaya çıkmıştır. Toprak sıkışıklığının belirlenmesi amacıyla, özellikle ağır toprak koşullarında, el penetrometresi ile yapılan ölçümlerde verilerin alınması zor ve uzun zaman almakla birlikte penetrometrede standart delme hızı uygulanamaması nedeni ile alınan veriler hatalı olmaktadır. Bu çalışmada toprak sıkışıklığının tarla koşullarında kolayca ölçülebilmesinde kullanılan hidrolik tahrikli bir elektronik toprak penetrometresine ilişkin mekanik sistem tanıtılmıştır. Cihazın mekanik aksamını traktör üç nokta askı sistemine asılan bir çatı ve bu çatı üzerinde penetrometre çubuğunun düşey yöndeki hareketini sağlayan kızaklar ve penetrometre arabası oluşturmaktadır. Araştırmalar sonucu tasarımı yapılan penetrometrenin tarla şartlarında çalıştırılması sırasında mekanik aksamda herhangi bir sorun gözlenmemiştir.Item Farklı sıcaklıklarda muhafaza edilen turşuluk hıyarlarda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişimler(Uludağ Üniversitesi, 2003) Akbudak, Bülent; Özer, M. Hakan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.Bu araştırma, “Opera”, “Ajax”, “Troy” ve “Octobus” turşuluk hıyar çeşitlerinin uygun depolama sıcaklıklarının ve muhafaza sürelerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla çalışmada kullanılan çeşitler 1, 4, 7 ve 10°C sıcaklık ile %90±5 oransal nem içeren soğuk odalarda depolanmıştır. Depolama süresince 5 gün aralıklarla alınan meyve örneklerinde ağırlık kaybı (%), solunum hızı (mg CO2/kg h), meyve eti sertliği (MES) (kg), suda çözünebilir kuru madde (SÇKM) (%), titre edilebilir asit (TEA) (%), pH, iyon sızıntısı (%), toplam klorofil (mg/100 g), meyve et ve kabuk rengi (L, a, b), genel görünüm gibi bazı fiziksel ve kimyasal değişimler belirlenmiştir. Çalışma sonunda, “Octobus”, “Troy” ve “Opera” çeşitlerinin 4 veya 7°C sıcaklık ile %90±5 oransal nem koşullarında, “Ajax” çeşidinin de 10°C sıcaklık ile %90±5 oransal nem koşullarında başarılı bir şekilde depolanabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca, “Opera” çeşidi 4°C’de 15-20 günlük depolama potansiyeli ile en iyi sonucu vermiştir.Item Hibrid ayçiçeği genotiplerinde biyometrik varyasyonların değerlendirilmesi II. korelasyon ve path analizleri(Uludağ Üniversitesi, 2003) Göksoy, Abdurrahim Tanju; Turan, Zeki Metin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu araştırma, ayçiçeğinde verim ve bazı agronomik özellikler arasındaki ilişkileri ve bu özelliklerin Path analizi ile tane verimi üzerine doğrudan ve dolaylı etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma, üç yıl süreyle (1999, 2000 ve 2001), Bursa koşullarında 13 hibrid ayçiçeği genotipi ile yürütülmüştür. Bitki boyu, tabla çapı, yaprak sayısı, 1000 tane ağırlığı ve tane verimi gibi tarımsal özelliklerde gözlemler yapılmış ve veriler elde edilmiştir.Korelasyon katsayılarına ilişkin sonuçlara göre, tane verimi ile yaprak sayısı arasındaki korelasyon dışında, tane verimi ile diğer bütün özellikler arasındaki ilişkilerin pozitif yönde ve önemli olduğu belirlenmiştir. En yüksek pozitif korelasyon (r=+0.691) tane verimi ile tablada tane sayısı arasında bulunmuştur. Path analizi sonuçları, tane verimi üzerine en büyük doğrudan etkiye sahip olan karakterin tablada tane sayısı (+0.9534) olduğunu,bunu 1000 tane ağırlığının (+ 0.7436) izlediğini göstermiştir. Tane verimi üzerine tablada tane sayısı ve 1000 tane ağırlığının doğrudan etki yüzdeleri sırasıyla %75.3 ve %64.9 olarak bulunmuştur. Öte yandan, tabla çapının tablada tane sayısı üzerinden tane verimini dolaylı olarak etkilediği belirlenmiştir (+0.2627 ve %56.1).Item Yerli yapım süt sağma makinasının performans değerlerinin saptanması(Uludağ Üniversitesi, 2003) Işık, Eşref; Ünal, Halil; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.Ahırda gerçekleştirilen işlemler arasında en yoğun zamanı alan süt sağım işleminin mekanizasyonu ile verimli hale gelen hayvancılık işletmelerinde, günümüzde makinasız üretim düşünülemez. İşletmelerde kullanılan makinaların performansının artırılması ise makinanın iyi tanınması ve kullanılmasıyla olanaklıdır. Bu çalışmada, ülkemizde yaygın olarak kullanılan yerli yapım arabalı tip süt sağım makinasının işletim parametreleri belirlenerek, süt sağım maliyetini etkileyen enerji girdisinin boyutları belirlenmiştir. Makinanın sağım öncesi ve sağım sırasında yapılan performans ölçümlerinde, vakum basıncı, nabız sayısı, nabız oranlarında sapma bulunmamıştır. Süt sağım işleminde ortalama birim enerji tüketimi 0,0143 kWh/kg, birim maliyet ise 0,00157 $/kg olarak saptanmıştır.Item Bursa-Mustafakemalpaşa sulama projesinin arazi kullanım deseni üzerindeki etkilerinin uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Büyükcangaz, Hakan; Aksoy, Ertuğrul; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bu çalışmada, Bursa-Mustafakemalpaşa Sulaması proje alanında yaşanan değişimlerin, uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri (CBS) kullanılarak belirlenmesi hedeflenmiştir. Çalışmada ILWIS 1.4 (Integrated Land and Water Informatıon System) CBS ve görüntü işleme sistemi ile ERDAS 8.3.1 görüntü işleme programı kullanılmıştır. Uygulamada, 1998 tarihli Landsat-5 TM sayısal uydu verisi, 1968 ve 1997 yılına ilişkin hava fotoğrafları ve topoğrafik haritalar kullanılmıştır. Gerekli tüm veriler bilgisayar ortamına tarayıcı, sayısallaştırıcı ve CD-Rom kullanılarak yüklenmiştir. Gözle yorum, harita ve hava fotoğraflarının üzerine görüntü bindirme ve karşılaştırma işlemlerinin daha iyi yapılabilmesi için; coğrafi düzeltme, görüntü zenginleştirme, birleştirme ve çözünürlük çakıştırma işlemleri uygulanmıştır. Sonuçta, Mustafakemalpaşa Sulaması proje alanının sulama öncesi ve sonrasına ilişkin arazi kullanım deseninde meydana gelen değişimler belirlenerek arazi kullanım haritaları oluşturulmuştur. Ayrıca sulamanın meydana gelen değişimdeki rolü ve sonuçları da tartışılmıştır.Item Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix Japonica) canlı ağırlık, erkek dişi oranı ve anaç yaşının yumurta ağırlığı ve kuluçka sonuçlarına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2003) İpek, Aydın; Şahan, Ümran; Yılmaz, Bilgehan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu çalışma Japon Bıldırcınlarında canlı ağırlık, erkek dişi oranı ve anaç yaşının yumurta ağırlığı ve kuluçka sonuçları üzerine etkisini ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada 6 haftalık dişi bıldırcınlar ağırlıklarına göre üç gruba ayrılmışlardır. Gruplar hafif (170-200g), orta (201-230g) ve ağır (>230 g) olarak sınıflandırılmıştır. Bu gruplarla eşleştirilecek erkek bıldırcınların ise 200-220 g arasında canlı ağırlıkta olanları seçilmiştir. Gruplar çok katlı besi kafeslerine erkek ve dişi oranları 1:1, 1:2, 1:3, 1:4, 1:5 olmak üzere yerleştirilmişlerdir. Çalışmada canlı ağırlığın ve anaç yaşının yumurta ağırlığı üzerine etkisi önemli bulunmuştur (P<0.01). Canlı ağırlığı hafif olan gurupta orta ve ağır gruptaki bıldırcınlardan elde edilen yumurtalara göre daha düşük yumurta ağırlığı saptanmıştır. Anaç yaşının artışına bağlı olarak yumurta ağırlığı artış göstermiştir. Canlı ağırlığın, erkek dişi oranının ve anaç yaşının döllülük ve çıkış gücü üzerine etkisi önemlidir (P<0.01). Döllülük oranı canlı ağırlığın artışına bağlı olarak artmıştır. En yüksek döllülük oranı erkek dişi oranı 1:2, 1:3 olan gruplarda saptanmıştır.Item Sayısal yükseklik modellerinin arazi boy kesitlerinin çıkarılmasında kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2003) Gündoğdu, Kemal Sulhi; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü.Coğrafi Bilgi Sistemlerinin geliştirilmesine paralel olarak Sayısal Yükseklik Modellerinin (SYM) çeşitli alanlar için oluşturulması ve kullanımı daha da kolaylaşmıştır. Bir sayısal yükseklik modeli yeryüzünün sürekli bir biçimde değişen topografik yüzeyini göstermek için uygun bir yapıdır. Bu model arazi analizleri ve diğer 3 boyutlu uygulamalar için genel bir veri kaynağıdır. Genel arazi özelliklerinden olan arazi eğimi, arazi bakısı, arazi eğriliği, havza alanı, eğim uzunluğu gibi özellikler SYM’den kolaylıkla belirlenebilir. Bu çalışmada, Arc/Info Coğrafi Bilgi Sistemi yazılımı kullanılarak sayısal yükseklik modelinden arazi boy kesitlerinin elde edilmesi için oluşturulan bir program tanıtılmaya çalışılacaktır. Sayısal yükseklik modeli, bir arazi yüzeyini en iyi temsil eden düzenli/düzensiz aralıklarla yapılmış çok sayıda yükseklik ölçümünden oluştuğundan istenilen güzergah boyunca boy kesit kolaylıkla çıkarılabilmektedir.Item Sekonder mera vejetasyonunda farklı ölçüm metodlarının karşılaştırılması ve mera durumunun belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Türk, Mevlüt; Bayram, Gamze; Budaklı, Emine; Çelik, Necmettin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Fen Bilimleri Enstitüsü.Bu araştırma 2002 yılında Uludağ Üniversitesi Kampus alanı içerisindeki bir sekonder mera vejetasyonunda bulunan türlerin teşhisi, vejetasyon ölçüm metodlarının karşılaştırılması ve mera durumunun belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Vejetasyon ölçüm metodlarından transekt, lup ve nokta çerçeve metodu kullanılarak tür bazında, bitki ile kaplı alan, frekans, botanik kompozisyon ve kalite derecesi belirlenmiştir. Bitki ile kaplı alan transekt metodunda % 80.86, lup metodunda % 90.43 ve nokta çerçeve metodunda % 89.00 olarak belirlenmiştir. Botanik kompozisyon içerisinde en fazla payı transektte % 38.54, lupta % 43.16 ve nokta çerçevede % 48.88 ile baklagiller almıştır. Meranın kuru ot verimi 776.83 kg/da olarak bulunmuştur. Kalite dereceleri ise transektte 5.10, lupta 4.78 ve nokta çerçevede 5.72 olarak bulunmuş ve her üç metodda da “Yetersiz Mera” sınıfına girmiştir.Item Arazi toplulaştırmasında parsel değer sayılarının coğrafi bilgi sistemi kullanılarak belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003) Gündoğdu, Kemal Sulhi; Aslan, Ş. Tülin Akkaya; Arıcı, İsmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü.Arazi Toplulaştırma çalışmalarında, arazilerin derecelendirilmesi önemli aşamalardan biridir. Derecelendirmede amaç, işletmelerin arazi toplulaştırmasından önceki arazilerinin değerlerinin belli kriterlere göre elde edilmesidir. İşletmelerin sahip olduğu arazilerin değerlerinin bulunması ve farklı toprak dereceleri arasındaki arazi değişimi ancak her bir parselin parsel değer sayısının hesaplanması ile mümkündür. Parsel değer sayılarının hesaplanması, her parselin sınırları içerisinde kalan derece sayısı arttıkça daha da zorlaşmaktadır. Bu çalışmada parsel değer sayıları derecelendirme haritası ve işletme toplam parsel değer sayısı coğrafi bilgi sisteminin olanak ve yetenekleri kullanılarak belirlenmeye ve bir örnek proje de denenmeye çalışılmıştır.Item Makarnalık buğday (T. durum) melezlerinde bazı agronomik özellikler için tek dizi analiziyle genotipik değerlendirme(Uludağ Üniversitesi, 2003) Soylu, Süleyman; Sade, BayramBu çalışmada; çeşitli tarımsal özellikler yönünden üstünlük gösteren 11 hat ve 3 makarnalık buğday çeşidi arasında çoklu dizi yöntemiyle elde edilmiş melez kombinasyonundan F1 generasyonu değerlendirmelerine göre seçilen dört adet melez kombinasyonunun F2 ve F3 generasyonları değerlendirilmiştir. Bitki dane verimi, bitki boyu, başak uzunluğu, fertil kardeş sayısı, başakta dane sayısı, başakta dane ağırlığı ve bin dane ağırlığı için tek dizi analizi yapılarak genetik parametere tahminleri elde edilmiştir. İncelenen tüm özellikler yönünden melezler arasında genetik farklılığın bulunduğu görülmüştür. Bitki dane verimi, bitki boyu ve bin dane ağırlığı için melezlerde dominant ve resesif genlerin aynı oranda, başak uzunluğu, fertil kardeş sayısı, başakta dane ağırlığı ve başakta dane sayısı için ise daha çok dominant genlerin söz konusu olduğu tahmin edilmiştir. Ortalama dominantlık derecesi tahminleri incelenen tüm özellikler için üstün dominant bir kalıtım biçiminin olduğunu göstermiştir. İncelediğimiz melezlerin tek dizi analizine göre Kunduru-1149 çeşidinin özellikle başakta dane ağırlığı ve bitki boyunu artırıcı ıslah çalışmalarında gelecekte güvenle kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.Item Coğrafi bilgi sistemi (CBS) ortamında farklı yüzey modellerinin oluşturulması: Bursa-Mustafakemalpaşa sulama projesi alanı örneği(Uludağ Üniversitesi, 2003) Büyükcangaz, Hakan; Demirtaş, Çiğdem; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü.Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS); coğrafi bilgilerin elde edilmesi, depolanması, güncellenmesi, işlenmesi, analiz edilmesi ve gösterimi için geliştirilmiş bilgisayar destekli sistemlerdir. Bilgi teknolojisindeki gelişmelere koşut olarak yüzey modelleri, gerçeği yansıtacak biçimde üç boyutlu olarak, Coğrafi Bilgi Sistemi yazılım ve donanımları ile bilgisayar ortamında kolayca oluşturulmaktadır. Bu çalışmada, Bursa Mustafakemalpaşa Sulama Projesi alanına ilişkin topoğrafik verilerin depolanması ve gösteriminde Coğrafi Bilgi Sistemi ile farklı yüzey modellerinin oluşturulması amaçlanmış, çalışma alanının topoğrafik koşullarının belirlenmesinde bu modellerden yararlanma olanakları üzerinde durulmuştur. Çalışma sonucunda; sulamayla araziye verilen suyun yüzey akışa geçmemesi ve drenaj kanallarına ulaşmadan belirli noktalarda göllenmesi; sulama alanında sorunlu bölgelerin oluşmasına neden olabileceği belirlenmiştir. Bu tür sorunlu alanların yaratılmaması için; proje alanında ayrıntılı topoğrafik analizlerin yürütülmesi gerekmektedir.Item Elma yüzey alanlarının görüntü işleme tekniği yöntemiyle saptanması(Uludağ Üniversitesi, 2003) Işık, Eşref; Güler, Taner; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.Tarımsal ürünlerin değerlendirilmelerine ilişkin mühendislik çalışmalarında, ürünün boyut özelliklerinin bilinmesi, ürüne ilişkin makina tasarımları için önemli bir parametredir. Boyut özelliklerinin belirlenmesi ise uygun olan hesaplama ve deneysel yöntemlerin kullanılmasıyla olanaklıdır. Bu çalışmada, görüntü işleme tekniği kullanılarak, Golden Delicious elma çeşidinde yüzey alanın belirlenmesine çalışılmıştır.Item Traktöre asılabilen bir toprak penetrometresi için tasarlanan hidrolik donanım(Uludağ Üniversitesi, 2003) Tekin, Yücel; Okursoy, Rasim; Uludağ Üniversitesi/Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.Toprak sıkışıklığı konusunda yapılan çalışmalarda görülmüştür ki, toprak sıkışması toprağa bırakılan tohumun çimlenmesini ve çimlenen bitkinin kök gelişimini sınırlayan en önemli fiziksel faktörlerin başında gelmektedir. Bitkisel üretim aşamasında yoğun tarla trafiği nedeniyle ortaya çıkan toprak sıkışıklığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Toprak sıkışıklığı, standart ölçü ve yapıdaki bir toprak penetrometresi ile ölçülmektedir. Toprak sıkışıklığı değeri ise, koni indeksi (cone index) olarak penetrometre konisinin, toprağı standart delme hızında, penetrometre sapına uygulanan kuvvetin, standart koninin taban alanına oranlanması ile bulunan bir parametredir. Özellikle ağır toprak koşullarında, el penetrometresi ile yapılan ölçümlerde verilerin alınması zor ve uzun zaman almakla birlikte standart delme hızı uygulanamaması nedeni ile alınan veriler hatalı olmaktadır. Bu çalışmada toprak sıkışıklığının tarla koşullarında kolayca ölçülebilmesinde kullanılan hidrolik tahrikli bir elektronik toprak penetrometresi için geliştirilen hidrolik sistem tanıtılmıştır. Hidrolik sistem hareketini traktör üzerinde bulunan hidrolik pompadan almaktadır. Hidrolik sistemde sabit hızın sağlanabilmesi için hidrolik blok üzerinde yer alan akış kontrol valfi ile birlikte piston, silindir ve emniyet valfi kullanılmıştır.Item Silindirik balya makinalarındaki iki farklı bağlama yönteminin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2003) Ünal, Halil; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Makinaları Bölümü.Bu çalışmada, farklı markadaki iki adet silindirik balya makinasında kullanılan ip bağlama ve ağ bağlama yöntemlerinin karşılaştırması yapılmıştır. Balyalama buğday sapı ve yonca üzerinde yapılmıştır. İp bağlama yöntemindeki veriler deneysel olarak elde edilmiş, ağ bağlama yöntemine ilişkin veriler ise literatürden derlenmiştir. Yapılan deneme ve hesaplamalar göre, balyaların iple bağlanması durumunda ipin, balya etrafında yaklaşık 14-16 tur döndüğü ve bağlama için yaklaşık 50 saniye süreye ihtiyaç olduğu bulunmuştur. Balyanın ağ ile sarılması durumunda ise, ağın balya etrafında 1.5 tur sarılmasının yeterli olduğu ve bunun için de yaklaşık 10 saniye süreye ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, balyaların ip yerine ağ ile bağlanması durumunda, makinaların balyalama verimlerinde % 26,0 ila % 50,1 arasında artış sağlandığı bulunmuştur. Buğday sapı balyasının ip yerine ağ ile bağlanmasının müteahitin saatlik ve yıllık brüt gelirinde sırasıyla 55 $ ve 13188 $ lık bir artış sağladığı belirlenmiştir. Ayrıca, yonca balyasının da ip yerine ağ ile bağlanması, müteahitin saatlik ve yıllık brüt gelirinde sırasıyla 265,1 $ ve 63624 $ lık bir artışın olabileceği belirlenmiştir.