2020 Cilt 1 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/30970
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Sanat eğitiminde algı çeşitliliğinin gestalt ilkeleri ile uygulanması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-23) Sırmalı, Evrim; 0000-0001-6258-3414İnsanın, içinde bulunduğu ortamda varlığını devam ettirebilmek için duyumlara gereksinimi vardır. Sanatsal ifade ve anlamayı gerçekleştirebilmek için de herkesin duyumsadıklarından farklı şeyler yapması gerekir. İçinde bulunulan ortamdan, kişilerden, nesnelerden, simgelerden gelen uyarıların tanınması ve hatırlanması önemlidir. Görsel bilginin algılar aracılığı ile oluşması kişilere ve kişisel deneyimlere göre değişmektedir. Plastik sanatlar alanında eğitim alan öğrencilerin öncelikli olarak görsel algılarını kullandıkları, ancak tek yönlü bir algı birikiminin yaratıcılıklarını geliştirmek için yeterli olmadığı gözlenmiştir. Eğitim süreci boyunca müfredatın, birbirinden farklı dersler yardımı ile “Görsel Algı” yı desteklediği görülür. Motor becerileri ve belleğin geliştirilmesinde; el-göz-beyin koordinasyonunun doğru şekilde yönlendirilmesi önemlidir. Günümüz sanat anlayışı içerisinde oluşturulan yeni medya ortamları nedeni ile algı çeşitliliğinin zenginleştirilmesi öne çıkan bir unsur haline gelmiştir. VR gözlüklerle gerçekleştirilen “Yeni Medya Sanatı” performansları sadece duyusal algıların değil, zihinsel ve sezgisel algılarında güçlendirilmesi gerektiğini göstermiştir. Bir nesneye belli bir süre bakıp daha sonra akılda kalanı çizmeye çalışmak görme biçimi olarak zamanla içinde bulunulan çevreye daha dikkatli bakmayı sağlamaktadır. Özellikle boyutları doğru şekilde fark edebilmek için tek taraflı algı yeterli olmamakta, bütünsel algı sürecinin sağlanabilmesi için Gestalt İlkeleri’nden faydalanmak ve gözde oluşan yanılsamayı dokunsal algıyı devreye sokarak nitel biçimlere dönüştürmek gerekmektedir. Bu çalışmanın önemi; sanat ve tasarım alanında eğitim alan öğrencilerin birden fazla algıyı birlikte kullanarak oluşturdukları çalışmaları daha gerçekçi ve yaratıcı şekilde ifade edebilmelerini sağlamaktır. Yaratıcılığın desteklenmesinde önemli bir yere sahip olan algı farklılıklarının geliştirilmesi, öğrencilerle yapılan çeşitli egzersizlerle mümkün olmaktadır. Amaç, bu tür çalışmaları ve sonuçlarını alanın uzmanlarıyla paylaşmaktır.Item Türkçe karakterli harfler ile marka ve marka kimliği yaratma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-18) Erdal, Gültekin; Temel Bilimler Meslek Yüksekokulu; Tasarım Bölümü Grafik Tasarım Programı; 0000-0003-0425-6196İnsanlığın gelişimi ile ticaretin de başlaması, zamanla ürünlerin seçilerek alınmasını beraberinde getirmiştir. Zira talebin artması ve satılan ürünlerin çoğalması, ürünlerde kaliteli-kalitesiz ayırımını zorunlu hale getirmiştir. Üreticilerde bu değişime kayıtsız kalmayarak, kendi ürünlerinin, rakip ürünlerden kolay ayırt edilmesi gerekliliğinden üzerlerine bazı işaretler koymuşlardır. Bu işaretlerin daha çok sembol ve illüstratif edilmiş resimlerden oluşması, ilk armaları oluşturmuş ve diğerinden kolay ayrılabilir olmasıyla da marka bilinci oluşmuştur. Teknolojik gelişmeler daha iyi bir baskı imkânı vermesine karşın, teknolojiyle gelen internet daha hızlı dolaşımı ve marka yayılımını sağlamıştır. İnternetin bizlere sağladığı sayısız faydalarla birlikte bu çalışmada, internet ortamında Türkçeye özgü karakterlerin kullanılmaması ve Türkçe markaların oluşturulmamasındaki gerçekler üzerinde durulmuştur, marka ve marka kimliği tartışmaya açılmıştır. Marka kimliği oluşturulmasında kişisel çıkarlarımızın Türkçe isimlerin güven vermemesi gibi anlamsız bir gerekçeye neden olup olmadığı, Türkçenin kulağa hoş gelmediğini ileri sürmek gibi yargılar tartışılmıştır. Bu yargıların Türkçe domainlere ilgiyi azaltması, daha da önemlisi Türkçe internet dilinin oluşmasına engel olabileceği görüşü araştırılmış, sonuçlara ulaşılmaya çalışılmış ve bu doğrultuda öneriler sunulmuştur. Dil, marka için önemli olmasının yanında, başarısızlığı için de tek başına suçlu kabul edilemez. Markanın başarısı için bazı hedefler olmalıdır. Genelde önemli olan hedef, markanın algılanmasını, satın alma, bağlayıcılık ve benimseme gibi yönlerle etkilemeyi sağlar. Dolayısıyla markalar, satış, pazar payı, kazanç ve yatırımın karşılığı gibi temel beklentileri karşılamalıdır. Bunun için ise markanın gelişimini tamamlaması gerekmektedir. Bu aşamada yazım ve telaffuz kolaylığı önemlidir. Ne yazık ki Türkçe karakterlerin burada dezavantaj oluşturduğunu söylemek gerekir. Ancak bu dezavantajın arkasına saklanmak, sorunu daha da büyütecektir. Bu çalışma ile marka kişiliğinin oluşmasında dile özel karakterlerin rolü araştırılmışken, Kiril alfabesiyle başarı sağlamış markalar da örneklendirilmiştir.