2019 Cilt 24 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12532
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 36
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bir binek araç gündüz farına şok testlerinin uygulanması ve sonlu elemanlar metodu ile doğrulama çalışmaları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-11-23) Ediz, Barış; Ay, Erhan; Çal, Taner; Çetin, Sevda Telli; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Çalışmanın amacı, bir binek araç gündüz farının Modal Parametreleri Güncellenmiş Sonlu Elemanlar Modelini (MPGSEM) ve şok testlerinden ölçülen ivme sinyallerini kullanarak sonlu eleman analizini yapmak ve elde edilen sonuçları testlerden ölçülen gerilme ve birim uzama değerleri ile karşılaştırmaktır. Diğer bir amaç ise zamana bağlı analiz sonuçları ile doğrusal bir analiz tipi olan Cevap Spektrumu (CS) analiz sonuçlarının ve analiz sürelerinin karşılaştırılmasıdır. Çalışmada bir gündüz farına SAE J577 test metodu ile mekanik şok testi ve 30 g genliğinde yarım sinüs şok testleri uygulanmıştır. İvme ölçerler ile bağlantı noktaları üzerinden ivme sinyalleri ve bağlantı braketleri üzerine bağlanan birim uzama ölçerler ile birim uzama sinyalleri ölçülmüştür. Ölçülen ivme sinyalleri MPGSEM bağlantı noktaları üzerinden gündüz farına uygulanmış ve zamana bağlı analiz yapılmıştır. Analiz sonucunda birim uzama ölçer bağlanan nokta üzerinden birim uzama sonuçları alınmış ve test sonucu ölçülen değerler ile karşılaştırma yapılmıştır. İvme sinyalleri üzerinden şok cevabı ivme spektrumları hesaplanmış ve CS analizi sırasında bağlantı noktalarında yük girdisi olarak kullanılmıştır. CS analiz sonuçları ve çözüm süresi, zamana bağlı analiz sonuçları ve çözüm süresi ile karşılaştırılmıştır.Item Motor termostat contasında meydana gelen kalıcı şekil değişikliklerinin deneysel olarak incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-01-09) Kutlu, Ahmet; Kayacı, Savaş; Yıldız, Rümeysa; Solmaz, Erol; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada, araç motor termostatlarında kullanılan farklı malzeme özellikleri ile üretilen contaların kalıcı şekil değişimlerinin araştırılması ve incelenen malzemeler arasında en iyi olanın ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. İncelenen problem, üretilen contaların kalıcı deformasyon oranının yüksek olmasıdır. Bu durum kullanılan EPDM kauçuğun uygun üretim parametrelere göre üretilmediğini göstermiştir. Uygun parametreyi bulmak için ASTM D395 testi uygulanmasına karar verilmiştir. Numune olarak X,A,B,C grubu olarak tanımlanmış dört tane kauçuk grubu kullanılmıştır. Bu gruplardan X sülfür diğerleri peroksit vulkanizasyonu ile üretilmiştir. Hazırlanan numuneler teste tabi tutulduğunda peroksitle vulkanize edilmiş numunelerin, sülfürle vulkanize edilmiş numunelere göre daha dayanıklı olduğu görülmüştür. Test sonucuna göre kauçuğun üretiminde vulkanizasyon sistemi değiştirilerek peroksitli vulkanize kauçuk türü kullanılmaya başlanmıştır.Item Araç zırhlamada kullanılan kompozit malzemelerin balistik performanslarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-01-15) Bitlisli, Baybora; Yazıcı, Murat; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Otomotiv Mühendisliği Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Otomotiv Mühendisliği Bölümü.Kompozit zırh malzemeleri gelişen teknoloji ile beraber araçlarda ağırlık azaltmasından dolayı geleneksel zırh malzemesi olan çeliğe göre günümüzde daha çok kullanım alanı bulmaktadır. Balistik çeliğe göre kompozit zırhlar bitişik atışta dahi çekirdeği durdurur. Bu çalışmada, zırhlı araçlardaki kompozit zırh malzemelerinde; takviye malzemesi olarak kullanılan Çok Yüksek Moleküler Ağırlıklı Polietilen (UHMWPE), Aramid, Karbon, Hibrit ve Cam Elyafı türleri ile matris malzemesi olarak herhangi bir reçine kullanmadan PE film tabakaları ile kat kat yerleştirildikten sonra pres altında basınç ve sıcaklık etkisiyle birleştirilerek katmanlı bir yapı oluşturulmuştur. Oluşturulan farklı dizilim ve malzeme özelliklerine sahip katmanlı yapı şeklindeki kompozit plakalara, balistik uygulamalarda kullanılan NIJ standartlarına uygun olarak, 5 metre mesafeden 8 gram ağırlığında çekirdeği olan 9x19 Parabellum FMJ fişekler ile atışlar yapılmıştır. Yapılan atış testleri sonrası, plakaların üretiminde oluşan hasar ve deformasyonlar proses farklılıkları, plakaların ağırlığı, plakaların kalınlıkları, kumaşların alansal yoğunlukları, kumaşların dokuma tipleri, katman sayıları, mermi giriş delikleri ve varsa çıkış delikleri göz önüne alınarak incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, kullanılan malzemeler için üretim yöntemi olarak en uygun proses, kurşun geçirmeyen plakalardan ise en ince ve en hafif olanı belirlenmiştir.Item Comparison of the selected physical properties of elastane weft knitted fabrics before and after repeated launderings(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-01-24) Günaydın, Gizem Karakan; Çeven, Erhan Kenan; Eren, Hüseyin Aksel; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.It was aimed to investigate the influence of washing cycle and fabric type on stretching (%), unrecovered elongation (%) and elastic recovery properties of plain knitted fabrics made of different ground yarn types having the same elastane ratio (%). For the plain knitted fabrics; Elastane ratio was kept constant as 5% for all fabric types whereas the ground yarns were selected as 70% polyester 30% cotton vortex yarn, 70% polyester 30%viscon ring yarn, 70% polyester 30%cotton ring yarn, 100%viscon vortex and 100% cotton ring spun yarns respectively. Knitted samples were objected to repeated laundering and flat dried after each washing cycle. Fabric weight (g/m2 ) after the washing cycles of 1, 5 and 10 were premeasured. Fryma fabric extensometer device was used for determining the stretching ratios (%), unrecovered elongation (%) and elastic recovery (%) of the samples both in wale and course way. Two-Way ANOVA was performed in order to investigate the influence of washing cycle and fabric type on stretching (%) and unrecovered elongation (%) properties of the elastane knitted fabrics.Item Hava jeti çarpmalı kurutma için farklı dairesel nemli nesne geometrilerinin ısı ve kütle transferi üzerindeki etkisinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-04) Alnak, Doğan Engin; Karabulut, KorayKurutma, gıdadan suyun uzaklaştırılarak uzun süreli depolama için en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Kurutma ile gıdadaki su miktarı ve mikrobiyal aktivitenin önemli ölçüde azalması nedeniyle depolama boyunca meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişimler en az seviyede olmaktadır. Bu çalışmada, iki farklı yeni nemli nesne geometrisi olan tam ve ters yarı dairesel nesnenin hava jeti ile kurutulmasının ısı ve kütle transferi artışı üzerindeki etkisi sayısal olarak incelenmiştir. Jet kurutması, nemli nesneden sabit bir jet uzaklığında (H) konumlandırılmış olup laminer ve iki boyutludur. İncelenen tüm durumlar için nemli nesnenin çapı, nemli nesneden olan jet uzaklığı ve jet giriş yüksekliği sabit olarak alınmıştır. Nesnelerin etrafındaki akım çizgileri ve eş sıcaklık eğrileri farklı jet Reynolds sayıları için elde edilmiştir. Korunum denklemlerini çözmek için sonlu hacim yöntemi olan ANSYS Fluent 17,0 bilgisayar programı kullanılmıştır. Hesaplamalar, Re = 100, 200, 300 olarak farklı Reynolds sayıları için yapılmıştır. Çalışmanın, literatürde var olan deneysel ve sayısal çalışmayla iyi bir uyum içerisinde olduğu bulunmuştur. Sonuçlar, tam dairesel nemli nesne geometrisinin ters yarı dairesel nemli nesne geometrisinden daha iyi ısı ve kütle transfer performansına sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca, Reynolds sayısının artışının ısı ve kütle transferi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Yerel olarak, jet kurutmanın nesnelerin ön taraflarındaki durma noktasına yakın daha etkili oldukları bulunmuştur.Item Bursa ili kentsel dönüşüm çalışmalarında elde edilen beton basınç dayanımının değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-05) Beyaz, Abdullah; Livaoğlu, Ramazan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği Bölümü.Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Bursa Ġli’nde riskli yapı tespiti yapılan rastgele seçilmiş 500 adet betonarme binadan elde edilen karot sonuçları bu çalışmaya konu edilmektedir. Bursa Ġli mevcut yapı stoğunun önemli sayıda örnekle değerlendirmenin yanında, kentsel dönüşüm mantığı açısından dönüşüme tabi tutulan yapılara ait beton basınç dayanım değerleri irdelenmiştir. Söz konusu irdeleme sırasında ülkemizde önemli metropollerden biri olan Bursa için sonuçlar ilçelere göre de irdelenmektedir. Bununla beraber binaların yapım yıllarına ve o yıllarda yürürlükteki yönetmelik standartlarına göre sahip olduğu beton basınç dayanım değeri ile günümüz standartları ile sonuçların uyumu ve binaların projesinin olup olmaması durumları için de irdelemeler yapılmaktadır. Sonuç olarak riskli yapı tespiti yapılan binaların beton basınç dayanım değerleri incelenmiş olup, çalışmada Bursa Ġli mevcut yapı stoğunun beton kalitesinin çok düşük olduğu ve mühendislik hizmeti almış olmalarının kaliteye belirgin şekilde katkı sağlamadığı sonuçlarına varılmıştır.Item Determination of buckling temperatures for elliptical FGM plates with variable thicknesses(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-07) Karapınar, Işıl SanrıIn this paper, the thermal buckling loads of elliptical thin plates made of functionally graded material (FGM) with thicknesses that vary parabolically are examined. The aim is to study the effect of parabolic thickness variations in the directions of both axes on the thermal buckling of FGM plates. In the analyses, the boundaries are assumed to be simply supported and clamped. Rayleigh-Ritz method is applied to solve the partial differential equations. The Poisson’s ratios of the plates are kept constant, but their moduli of elasticity and thermal expansion coefficients are assumed to vary functionally in the thickness direction due to the material characteristics of FGMs. The study is carried out for several plate aspect ratios. Thermal buckling results of elliptical FGM plates with parabolically varying thicknesses are determined and the critical temperatures of those plates are obtained.Item Türkiye’de en çok reçetelenen β-laktam (sefaleksin, sefazolin, sefoperazon, sefaklor, sefuroksim, ampisilin) grubu antibiyotikleri içeren atıksuların fenton prosesi ile arıtılabilirliğinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-11) Kurt, Ayşe; Helvacıoğlu, Hande; Yonar, Taner; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Sulara karışan kirleticiler, gelişen sanayileşme ve teknoloji ile birlikte her gün çeşitlilik gösterdiğinden bu kirleticilerin kontrol edilmesinde kullanılan analiz teknolojileri sınırlı ve bazı alanlarda etkisiz kalmaktadır. Ülkemiz ve dünya genelinde yaygın kullanımları nedeniyle ve çevrede oluşturduğu mikroorganizma rezistansı için en tehlikeli kirletici türü olarak antibiyotik bileşikleri kabul edilmiştir. Gelişen dünyada geniş kullanıma sahip antibiyotikler, hastahanelerde ve veterinerlikte çok sık kullanılmaktadırlar. Klasik arıtma yöntemleri (fiziksel, kimyasal, biyolojik) ile giderilemeyen antibiyotikler alıcı ortamlarda çevresel sorunlara neden olmaktadır. Antibiyotiklerin çevreye girişi; vücuttan atılma sıklığına, kullanılan doz ve miktarına, atık su arıtma tesisindeki mikroorganizmaların metabolik dönüştürme yeteneğine ve katılara tutunma eğilimine bağlıdır. Yüksek antibiyotik konsantrasyonları yüzeysel sularda suda yaşayan organizmalara toksik etki yapmakta, düşük antibiyotik konsantrasyonları ise antibiyotik direnci oluşturmaktadır. Bu nedenle antibiyotiklerin çevreye kontrolsüz girişleri engellenmelidir. Bu çalışmada, Kuzey Avrupa’da ve ülkemiz genelinde geniş kullanım alanına sahip endokrin bozucu özellikteki antibiyotik bileşiklerinden β-laktam grubu (sefazolin, sefaleksin, sefoperazon, sefuroksim, sefaklor ve ampisilin) antibiyotikleri içeren atıksuların, fenton prosesi kullanılarak arıtımı incelenmiştir. Seçilen antibiyotikler ultra saf suda çözünerek, sentetik atıksu örnekleri 300 mg/L konsantrasyonunda (her antibiyotik bileşiği konsantrasyonu: 50 mg/L) hazırlanmıştır. Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda, pH:4, [Fe/H2O2]:1/10 olarak belirlenen optimum koşullar sağlandığında, >%80 KOĠ, >%60 TOK giderim verimleri elde edilmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda ileri arıtma proseslerinden fentonun, seçilen antibiyotiklerin gideriminde etkili bir yöntem olduğu anlaşılmıştır.Item Bursa’daki atık döküm kumlarının endüstriyel simbiyoz ile hazır beton üretiminde hammadde olarak kullanımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-12) Kılıç, Melike Yalılı; Tüylü, Murat; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Türkiye, metal döküm üretim sektöründe dünya çapında önemli bir yere sahiptir. Metal döküm üretim faaliyetleri sonrasında oluşan atıkların bertarafı, çözülmesi gereken ciddi bir problemdir. Atık döküm kumları uygun bir şekilde yönetildiklerinde, alternatif hammadde olarak kullanılabilmekte ve endüstriyel simbiyoz ile bir işletmenin atığı diğerinin hammaddesi olarak değerlendirilebilmektedir. Ancak uygun yönetilmediklerinde, su ve toprak kirliliğine neden olarak çevre ve insan sağlığını tehlikeye atmakta ya da gönderildikleri düzenli depolama sahalarında, sahanın kullanım ömrünü kısaltmakta ve ekonomik açıdan zarar vermektedir. Atık döküm kumlarının alternatif hammadde olarak hazır beton üretiminde kullanılması ile atık döküm kumu bertaraf maliyetleri azalacaktır. Dünyada yapılan araştırmalar, atık döküm kumunun %20 oranında hazır beton üretiminde yapay agrega olarak kullanılabildiğini ortaya koymuştur. Bu çalışmada, ülkemizde faaliyet gösteren döküm fabrikalarında bir yılda oluşan atık döküm kumunun düzenli depolama tesislerine gönderilmesi yerine, hazır beton sektöründe alternatif hammadde olarak kullanılması sonrasında tüketilebileceği yapılan hesaplamalar sonucunda bulunmuştur. İlave olarak, Bursa ilinde faaliyet gösteren bir döküm fabrikasında, bir yılda oluşan atık döküm kumunun, hazır beton santralinin üretiminde %20 yerine %8 oranında yapay agrega olarak kullanılmasına dayalı olarak yapılan ekonomik analiz ile beton santralinin bir yılda 58 694 $, döküm fabrikasının ise 293 471 $ kar elde edebileceği hesaplanmıştır.Item Bursa ilinde sürdürülebilir kentsel su yönetimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-12) Solak, Simge; Kılıç, Melike Yalılı; Solmaz, Seval Kutlu Akal; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi, yaşam kalite standartlarının yükselmesine katkı sağlamakla birlikte, teknolojik gelişmelerin etkisiyle nüfus da hızla artmaktadır. Bu durum, sınırlı olan su kaynaklarının amacına uygun kullanılmaması ve bilinçsizce kirletilmesi ile üzerindeki baskıyı giderek arttırmaktadır. Mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla, çevresel, sosyal ve ekonomik unsurları içeren plan ve projelerin yetkili kurumlarca hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir. Bursa ilinin su kaynaklarının mevcut durumunun değerlendirildiği bu çalışmada, öncelikle su ve su kullanımının önemi vurgulanmıştır. Türkiye’nin 4. büyük ili olan ve 2017 yılı itibariyle 2 936 803 kişi nüfusa sahip Bursa’nın su ihtiyacı yüzeysel sular, yeraltı suları ve pınarlar olmak üzere üç ana kaynaktan karşılanmaktadır. Kaynakların kapasiteleri sırasıyla 1063, 275 ve 17,4 hm3 /yıl olup, bu kapasitelerin ilin su ihtiyacını karşılar seviyede olduğu görülmektedir. Kentsel su yönetimi kavramı için su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin temin edilmesine yönelik ilin çevre ve çevre koruma alanında hizmet veren 8 kamu kurumunda görevli 200 yöneticiye anket çalışması uygulanmıştır. Doğru ve bilinçli su kullanımı için farkındalık yaratılmasının hedeflendiği bu çalışma neticesinde, mevcut ve planlanan su kaynaklarında sürdürülebilir kentsel su yönetiminin kurumsal düzeyde uygulanabilirliğine dair bazı çözüm önerileri ortaya konmuştur.Item Türkçe metinlerin sınıflandırma başarısını artırmak için yeni bir yöntem önerisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-12) Bilgin, Metin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi.Bu çalışma, yazarı bilinmeyen bir dokümanının yazarını tahmin etmeyi amaçlamaktadır. Bunun için 6 farklı köşe yazarına ait 6 köşe yazısı öncelikle ön-işlem aşamasına sokulmuştur. Ardından bu metinler üzerinden n-gram (2-3) ile özellikler çıkarılmıştır. Çıkarılan özellikler üzerinden sistem 6 farklı makine öğrenmesi üzerinde çapraz geçerleme (10) ile test edilmiştir. Buraya kadar olan kısım literatürde şimdiye kadar uygulanmış olan yöntemdir. Bizim önerimiz ön işlem aşamasının ardından eldeki metinleri LZW algoritması ile kayıpsız sıkıştırarak özellik sayısını azaltmak ve bunun sistemin başarısı üzerindeki etkileri araştırmak üzerinedir. Ön-işlemden geçmiş olan metinler LZW algoritması ile binary (ikili) ve decimal (onlu) olarak sıkıştırılır. Sıkıştırmanın ardından n-gram (2-3) ile çıkarılan özellikler ile sistem 6 farklı makine öğrenmesi yönteminde test edilmiş ve çalışma sonuçları 5 farklı metrik için incelenmiştir. Yapılan çalışma sonucunda ikili olarak sıkıştırılmış metinler hem 2-gram hem de 3-gramda, 6 farklı makine öğrenmesi algoritmasında da daha iyi sonuçlar elde etmiştir. Random Tree ve Naïve bayes algoritmasında onlu sıkıştırma, ham verinin gerisinde kalsa da diğer 4 algoritmada daha iyi elde sonuçlar elde etmiş ama ortalama başarı değerlerinde geride kalmıştır. Yapılan çalışma sonucunda ikili sıkıştırma tüm metriklerinde diğer iki yönteme göre daha başarılıdır. Yapılan çalışmada yazar tanıma işlemi yapılmış olsa da önerilen bu yöntemin tüm metin sınıflandırma işlemlerinde kullanılabileceği düşünülmektedir.Item Şehir içinde temel çalışması yapılan şantiyenin konutta oluşturduğu gürültünün araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-19) Çerçevik, Ali Erdem; Kandemir, Süheyla Yerel; Çelik, Musa; Yaylı, Mustafa Özgür; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/İnşaat Mühendisliği Bölümü.Ülkemizde, inşaat sektörü hızla büyümektedir. Şehir kenarlarına yapılan toplu konut projelerinin haricinde şehir merkezlerinde inşaatlar hızla sürmektedir. Deprem tehlikesi karşısında hızla yenilenen eski yapı stoku, şehir merkezlerinde bazı problemlere sebep olmaktadır. Bu problemlerin başlıcaları, trafik sıkışıklığı, yüksek tonajlı araçların sokak aralarında dolaşmaları, bina yapımı, bina yıkım tozları ve gürültüdür. Bu çalışmada, temel inşaatı yapılan şantiye alanlarındaki gürültü kirliliği araştırılmıştır. Ölçüm için bir gürültü ölçer kullanılmış, sonuçlar dBA cinsinden değerlendirilmiştir. Ölçüm sonucu ortalama olarak 75-80dBA olarak belirlenmiş ve bu değerlerin Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği sınır değerlerini aştığı gözlemlenmiştir. Gürültü değerleri anlık olarak 85dBA’nın üstüne çıktığı ölçülmüştür. 85dBA üstü gürültüler şehir merkezlerindeki insanlar üzerinde ciddi rahatsızlıklar oluşturmaktadır. Oluşan bu rahatsızlığın çözümü olarak düşük ses çıkaran ekipmanlar kullanılmalı, ses duvarları ile şantiye alanları çevrelenmelidir. Ayrıca şantiyelerde gündüz saatlerinde çalışma yapılmalı, yüksek ses çıkaran cihazların kullanımı insanların en az rahatsız olacakları saatler olarak planlanmalıdır.Item Doğrusal adım motoruna sahip bir aktif süspansiyon sisteminin tasarımı ve modellenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-19) Topçu, Elif Erzan; Kocabıçak, Zeliha Kamış; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Otomotiv Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada hali hazırda farklı sistemler için kullanılmakta olan hibrit yapıdaki doğrusal adım motorunun aktif süspansiyon sisteminde kullanılması incelenmiştir. Süspansiyon sistemi için doğrusal adım motoru tasarlanmış ve modellenmiştir. Modelleme sonuçlarına göre motorun akım ve mıknatıs itme kuvveti karakteristiği belirlenerek, bu ilişki kazanç elemanı şeklinde çeyrek taşıt modeli için hazırlanan MATLAB/Simulink modeline aktarılmıştır. Sistemin davranışı zaman ve frekans cevapları elde edilerek pasif ve aktif süspansiyon sistemleri için karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlardan öngörülen aktif süspansiyon taşıt sisteminin titreşim sönümleme performansı açısından pasif süspansiyon sistemine göre daha iyi yanıt verdiği gözlemlenmiştir.Item Uludağ çevresinde ormanlık ve orta yükseklikte dağlık bölgelerde kurulan güneş enerjisi santralinin verimliliğini belirleyen etkenler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-20) Başay, Volkan; Akyüz, Cemal; Yılmaz, Güneş; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü.Geleneksel enerji kaynaklarının yerine alternatif enerji kaynaklarının kullanılması her geçen gün daha önemli hale gelmiştir. Elektrik enerjisi üretiminde en önemli alternatif enerji kaynakları güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisidir. Fotovoltaik (PV), güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren bir teknolojidir. Bu çalışmada, Bursa İli, Orhaneli İlçesi, Sırıl Mahallesinde kurulacak Güneş Enerji Santrali (GES) için fotovoltaik panellerin yapılarına göre seçiminden, aylık ve yıllık ortalama güneş ışınımının ne kadar olacağı ile gölgelenme durumundan, bölgeye düşecek olan sıcaklık miktarının verime yapacağı olumsuz etkiden, Güneş Enerji Santralinde kullanılacak ekipmanların uyumluluğundan, kurulumun yapılacağı gelen güneş ışınımının açısına göre panellerin konumlandırılması analiz edilmiştir. Güneş ışınlarının panellere dik açıyla düşmesini sağlayan sistem kurulduğunda verim en yüksektir. 32° eğim açılı sistem kurulduğunda sistemin verimi yaklaşık %12 azalmaktadır. Araziye paralel bir modül kurulumu yapıldığında (Arazinin eğimi %10 olarak kabul edilmiştir.) verim %20 azalmaktadır.Item Karsak Deresi’nde su kalitesinin izlenmesi ve Gemlik Körfezi’ne etkisinin değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-20) Teksoy, Arzu; Katip, Aslıhan; Nalbur, Berrak Erol; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bursa ili sınırları içerisinde kalan ve İznik Gölü ile Gemlik Körfezi arasında bulunan Karsak Deresi, Gemlik ilçesinin en çok su taşıyan akarsuyudur. İznik Gölü’nün boşalımını sağlayan Karsak Deresi, İznik Gölü ve havzasındaki kirlilik kaynaklarına maruz kalarak içeriğindeki birçok kirletici ile birlikte Gemlik Körfezi’ne dökülmektedir. Orhangazi güney kısmının fosseptik sularının yanı sıra bölgedeki sanayi kuruluşlarının ve özel şirketlerin atık suları Karsak Deresi aracılığıyla Gemlik Körfezi’ne taşınmakta ve önemli ölçüde kirlilik problemi oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 2013 ve 2014 yıllarında kirlilik izlenmesi amacıyla Karsak Deresi’nde seçilen 10 farklı noktadan mevsimsel olarak alınan su örneklerine ait veriler incelenmiştir. Örneklerde analiz edilen pH, sıcaklık, çözünmüş oksijen, kimyasal oksijen ihtiyacı, amonyak azotu, nitrat azotu, nitrit azotu, alüminyum, bakır, demir, mangan, nikel, çinko, bor, kurşun ve krom gibi parametrelerin mevsimsel ortalamaları, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY)’nde verilen Kıta içi Su Kaynaklarının Sınıflarına Göre Kalite Kriterleri’ne göre değerlendirilerek Gemlik Körfezi’ne taşınan kirlilik potansiyeli ortaya konulmaya çalışılmıştırItem An artificial neural network (ANN) approach for solution of the transcendental equation of longitudinal vibration(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-20) Emül, Abdullah; Orhan, Sadettin; Aktaş, Gözde Rabia; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Study of mechanical vibration is one of the major issues in engineering applications. Especially, during the design and test stages of a mechanical component or system, vibration must be considered. When a vibration issue is studied theoretically, a differential equation called characteristics equation or equation of motion (EOM) is obtained. A solution of EOM gives vibrational behavior of an object considered. When vibration of a continuous system is studied, a transcendental equation is finally obtained, whose solution by classical methods is not possible. In this study, the solution of the transcendental equation which is derived from the longitudinal vibration of a bar with one end fixed and a mass at the other end was presented. For this purpose, an ANN model was constructed and the datasets were created for the ANN model. The effects of the number of neurons, input data, and training function on the model were examined. In addition, multiple regression models were developed using the ANN data also natural frequency formulation was obtained by ANN analysis for each mode. A finite element modal analysis was performed by ANSYS software. The results obtained by ANN and ANSYS were compared with analytic calculation and it was shown that they were in enough agreement.Item Turistik sahil bölgelerinde atık yönetimine bir örnek: Bodrum(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-21) Öner, Burak; Eleren, Sevil Çalışkan; Salihoğlu, Nezih Kamil; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Atık yönetimi, çevresel koşullar ve ekonomik gelişmişlik göz önüne alınarak belli bir alan içerisinde, atığın oluşumundan nihai bertarafına kadar olan süreci inceleyen, ihtiyaçları belirleyen bir sistemdir. Bu çalışmada, turistik sahil bölgelerine örnek oluşturması sebebiyle Muğla iline bağlı Bodrum Belediyesi‟ndeki atık yönetim sistematiği incelenmiştir. Kentsel atıkların yönetimini etkileyen konular ve saha çalışmaları sonunda elde edilen atık yönetim verileri sahil bölgelerindeki iç ve dış turizme bağlı olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda; bölgedeki turizm faaliyetlerine bağlı olarak; yaz-kış nüfusları arasında %728‟lik bir fark oluştuğu tespit edilmiştir. Bodrum'da atık toplama ve taşıma faaliyeti iki bölgede özel sektör, bir bölgede belediye tarafından gerçekleştirilmektedir. Bodrum ilçesinde yaz sezonunda turistik nüfusun artmasına paralel olarak evsel atıklar 180 ton/günden 490 ton/güne, parkbahçe atıklarının da 10 ton/günden 450 ton/güne çıktığı belirlenmiştir. Birçok turistik bölgemizde olduğu gibi Bodrum‟da da halihazırda bir düzenli depolama tesisinin bulunmayışının en önemli atık yönetim sorunu olduğu sonucuna varılmıştır.Item Mekanik tasarım eğitimi için bir uzman sistem uygulaması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-02-22) Bozdemir, MustafaMekanik sistemlerin optimum tasarımı konusu, Mühendislik ve Teknik Eğitimde önemli bir yer tutmaktadır. Tasarım işlemi, soyut ve sistem değişkeni fazla olması nedeniyle öğrenciler tarafından algılanması zordur. Bu çalışmada, mekanik sistemlerin tasarım eğitimi için geliştirilmiş kavramsal tasarım modelinin yapısı anlatılmıştır. Tasarım modeline ait görsel bir program hazırlanarak, en karmaşık mekanik sistemlerden olan takım tezgâhlarının tasarımına uygulanmıştır. Tasarım eğitim programıyla, şartname aşamasında fonksiyon temsilleriyle problemin tüm ve alt fonksiyon yapılarının tarifi yapılmıştır. Programın tasarım uzmanı kişiler tarafından oluşturulmuş bilgi tabanı sayesinde, kullanıcı uygulamalı eğitim sırasında yönlendirilebilmektedir. Bilgi tabanı gerektiğinde yetkili kişiler tarafından güncellenebilir ve diğer bilgisayarlara dağıtılabilir yapıdadır. Geliştirilen tasarım modeli ve uygulama programı sayesinde, mekanik sistemlerin tasarım eğitimi için gerekli eğitim süresi azaltılır, daha etkili eğitim ortamı sağlanır ve geliştirilebilir bilgi tabanıyla mühendislik eğitimine yardımcı olmaktadır.Item Petrol içeren atık suların arıtılabilirliği ve arıtım sisteminin tasarlanması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-04) Nalbur, Berrak Erol; Karaelli, Ender; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı.Petrol içeren atık sular, kaynağına bağlı olarak, askıda ve çözünmüş katı madde, organik tuzlar, yağ ve gres, alifatik ve aromatik hidrokarbonlar, sülfitler ve metaller gibi oldukça karmaşık bir bileşime sahiptir. Bu içeriği nedeni ile toprak, su, hava ve insan hayatına karşı bir tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, petrol atık suyu arıtımı acil çözüm gerektiren bir problem haline gelmiş olup, arıtım teknikleri konusundaki çalışmalar son zamanlarda hız kazanmıştır. Petrol içeren atık suyun arıtılması için elektrokimyasal arıtım, membran filtrasyonu, biyolojik arıtım, hibrit teknolojiler gibi pek çok yöntem uygulanmaktadır. Elektrokimyasal arıtım, membran filtrasyonu, biyolojik arıtım, hibrid teknolojiler bu yöntemlerden bazılarıdır. Bu çalışmanın amacı, bir akaryakıt depolama tesisinden kaynaklanan atık suların kimyasal arıtılabilirliğini belirleyerek, deşarj limitlerini sağlayacak bir kimyasal ve biyolojik arıtma sistemini tasarlamaktır. Araştırma sonuçlarına göre asit kraking, çözünmüş hava flotasyonu ve aktif çamur sisteminden oluşan arıtma sisteminin ardından KOİ giderim verimi %94, askıda katı madde giderim verimi %96 ve yağ gres giderim verimi %98 olarak tespit edilmiştir.Item Mikronize hidroksiapatit toz katkılı elektriksel kıvılcımla işlenmiş Ti-6Al-4V alaşımının yüzey özelliklerinin incelenmesi ve yüzeye toz katkısı nüfuziyetinin değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-03-05) Ekmekci, Nihal; Akbaş, SelimElektriksel Kıvılcımla İşleme (EKİ), özellikle çok sert ve karmaşık şekilli malzemelerin işlenmesinde tercih edilen alışılmamış imalat yöntemidir. Toz Katkılı Elektriksel Kıvılcımla İşleme (TKEKİ) yönteminde ise dielektrik sıvıya katılan toz partikülleri ile işlem performansının artırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, silisyum karbür (SiC), bakır (Cu), alüminyum (Al), demir (Fe) ve karbon (C) gibi birçok toz katkısı kullanılmaktadır. Hidroksiapatit (HA) genellikle kemiklerde dolgu malzemesi olarak ya da implantları desteklemek amacıyla kullanılan biouyumlu seramiktir. Bunun yanında, Titanyum (Ti) ve titanyum alaşımları da sahip olduğu mekanik özellikleri ve korozyon direnci nedeniyle medikal uygulamalarda sıkça tercih edilmektedir. Bu çalışmada, mikronize HA toz katkılı EKİ yöntemiyle işlenmiş Ti-6Al-4V alaşımının yüzey özellikleri ve işleme sırasında yüzeye toz katkısı nüfuziyeti incelenmiştir. Numuneler, 4 farklı akım seviyesinde ve her bir akım seviyesi için 10 farklı darbe süresi uygulanarak işlenmiştir. İşlenen numuneler, Taramalı Elektron Mikroskopu (SEM), Enerji Dağılım Spektrometresi (EDS), X-Işını Kırınım Difraktometresi (XRD) ve Optik Mikroskop ile incelenmiştir. Yüzeyde HA yönünden zengin oluşumlar gözlemlenmiş ve bu oluşumların gözlemlendiği parametreler tespit edilmiştir. Buna göre en iyi nüfuziyetin 22 A darbe akımı ve 100 µs ve 800 µs darbe sürelerinde gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Tıbbi uygulamalar için HA bakımından zengin fonksiyonel yüzeyler talep edilmektedir. Ayrıca bu yüzeylerin TKEKİ yöntemiyle elde edilmesi yenilikçi bir yaklaşımdır.