2019 Cilt 20 Sayı 37
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14413
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 20
- Results Per Page
- Sort Options
Item B-188 numaralı Şer‘iyye Siciline göre 18. yüzyıl başlarında Bursa şehrinde kadınların giyim kuşam kültürü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Gündüz, MuazzezOsmanlı Devleti’nde Şer‘iyye Sicilleri’nde yer alan önemli bir belge koleksiyonunu da tereke kayıtları oluşturmaktadır. Bu kayıtlar mal paylaşımında anlaşamayan kişilerin mahkemeye başvurması ile oluşturulmasının yanı sıra, askerî sınıf mensuplarının mal kayıtlarının tutulması, vârisler arasındaki gâib kişiler veya yetimlerin hakkını korumak için kadılar tarafından oluşturulan belgelerdir. Ölen kişilerin sahip olduğu kayıtlı tüm mal varlığını gösteren terekeler, dönemin sosyal ve kültürel hayatının aydınlatılması bakımından önemli bir kaynak niteliğindedir. İçerdiği bilgilerle pek çok açıdan değerlendirilebilen bu kayıtlar, kadın giyim-kuşam kültürü ile ilgili de zengin bilgiler ihtiva etmektedir. Bu doğrultuda 18. yüzyılın başlarında Bursa’da yaşayan kadınların sahip olduğu kıyafetler bu makalede ele alınmıştır. Kaynak olarak B-188 numaralı Bursa Şer‘iyye Sicili ve konu ile ilgili telif eserler kullanılmıştır.Item Nehcü’l-Ferâdîs’te al- fiili üzerine(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Özbek, ÖzgülSözcükler tarih boyunca biçim ve anlam bakımından çeşitli değişikliklere uğramaktadır. Bu değişikliklerin tespit edilmesi dilin gelişiminin ortaya çıkarılması bakımından önemlidir. Bu çalışmada Harezm Türkçesinin en önemli ve kapsamlı eserlerinden biri ve Türkçenin tarihsel gelişim sürecinin tespit edilmesinde çok değerli bir kaynak kitap olan Nehcü’l-Ferâdîs’te al- fiili anlam ve yapı olarak incelenecektir. Bu çerçevede öncelikle Eski Türkçeden beri varlığını sürdüren söz konusu fiilin tek başına kullanıldığı yapılar taşıdığı anlamlara göre sınıflandırılarak örneklendirilecektir. Ardından bir isimle birlikte birleşik fiil oluşturduğu yapılar ve taşıdıkları anlamlar tespit edilecektir. Böylelikle Nehcü’l-Ferâdîs’te al- fiilinin hangi anlamlarda ve yapılarda kullanıldığı tespit edilirken sözcüğün Eski Türkçeden günümüze kadarki tarihsel yolculuğunun bir dönemine de ışık tutulmaya çalışılacaktır.Item Bursa’nın Tahıl Pazarı ve Galle Han(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Alkan, Fikret; Yavaş, Doğan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Sanat Tarihi Bölümü.; 0000-0002-6248-0287; 0000-0001-8232-7995Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapılarından olan şehiriçi hanları, ulusal ve ulus ötesi ticaretin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Şehir öğelerinin Osmanlı’daki ilk oluşumları Bursa’da gerçekleşmiştir. Bu öğelerin ticari birimleri 17. yüzyıla değin şehri uluslar arası önemli bir ticaret merkezi haline getirmiştir. Bursa’da ticaretin geliştiği dönemde, tüccarların ihtiyaçları gözetilerek yeni bir pazar oluşturma ihtiyacı doğduğunda ise, ticari yapıların Hanlar Bölgesi’nin doğusuna kaydığı görülmektedir. Galle Hanı, bu nedenle şehrin doğu kısmında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından Semiz Ali Paşa tarafından kendi vakfına gelir getirmek amacıyla yaptırılmıştır. Çalışmamızda günümüze bazı mimari unsurları ulaşan yapının inşası, tamirleri, bugünkü durumuna gelmesine neden olan etmenler ile halen zahire pazarı olarak kullanılan bölgeye etkileri, arşiv bilgilerinden de edinilen bilgilere dayalı olarak yorumlanarak, Bursa ticaretindeki yeri değerlendirilecektir.Item Balıkesirli Râsih ve Bülgatü’l-Ahbâb adlı eseri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Önler, Selim; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.; 0000-0003-4102-451119. yüzyıla kadar yüksek zümreye özgü olan adabımuaşeret kitapları, teknik gelişmeler ve Batılılaşma hareketleriyle beraber halkın da ulaşabildiği eserler haline gelmiştir. Bu dönemden önce yazılmış eserlerden biri de Balıkesirli Râsih tarafından yazılan Bülgatü’l-Ahbâb adlı eserdir. 17 ila 18. yüzyıllarda yaşamış olan, Râsih Ahmed Beg olarak da bilinen Balıkesirli Râsih’in, mensubu olduğu köklü aileye rağmen, hayatı hakkında henüz fazla bilgiye sahip değiliz. Kendisine atfedilen üstine redifli gazeli dışında Râsih’in diğer eserleri fazla bilinmemekle beraber, bunlardan birisi de Bülgatü’l-Ahbâb adlı, görgü kurallarından tarihsel olaylara kadar pek çok farklı konudan bahsettiği sosyal ve siyasal eseridir. Bugüne kadar hiç çalışılmamış olan Bülgatü’l-Ahbâb’ın pek çok nüshası bulunmaktadır. Bu çalışmada Râsih ve Bülgatü’l-Ahbâb hakkında bilgiler verilmeye çalışılacaktır.Item L’enseignement / apprentissage interculturel precoce des langues etrangeres : Pourquoi ? quand ? comment ?(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Kurt, ÇiğdemIl existe un lien étroit entre une langue et sa culture puisque cette dernière est toujours le vecteur de la première. C’est à partir de cette relation irréfutable que se sont toujours faites entendre des voix contraires envers l’enseignement/apprentissage précoce des langues étrangères dans le souci de protection des langues-cultures d’origines et des identités nationales à un âge précoce. Dans cette étude descriptive qui pourrait constituer une base théorique d’études ultérieures, notre objectif est de dresser un bref historique de l’enseignement/apprentissage interculturel précoce des langues étrangères tout en remettant en cause des craintes soulevées à ce propos en Turquie. Nous traiterons ainsi de l’histoire séculaire d’une forte orientation de la civilisation à l’interculturel à travers les méthodologies/approches des langues étrangères. Pour ce dernier, nos propos seront un peu plus détaillés du fait que nous présenterons les facteurs clés pour un enseignement/apprentissage interculturel des langues étrangères réussi à un âge précoce.Item Sosyolojik bakış açısından gıda güvencesi kavramı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Umar, Esra KarakuşTemelde gıda güvencesi, bir insanın yaşamını sürdürmesi adına tüketmesi gereken gıdaya ulaşabilmesine karşılık gelmektedir. Bir sosyal hak olarak gıda güvencesi, küreselleşme ile bireyin tüketim tercihlerine bırakılmıştır. Neo liberal politikaların etkisi ile yükselen bireyselleşme de devletlerin, vatandaşlar için gıda güvencesi sorumluluğunu üzerinden almış ve vatandaşların, kendi gıda güvencesini kendisinin sağlaması gerektiği bir alan yaratmıştır. Üreticinin, üretim sürecinden uzaklaştırılırken gıda güvencesini sağlaması sadece satın alma davranışı üzerinden yürütülebilecek gibi görünmektedir. O halde Türkiye özelinde gıda güvencesi kavramı, daha geniş çerçeveden yorumlanmalıdır. Söz konusu çerçevenin sınırları da çalışmanın konusunu belirlemektedir. Buna göre; “küresel şirketlerin hızla söz sahibi olmaya başladığı tarım topraklarında, gıda güvencesinden bahsedilebilir mi?” ve “köysüzleşen nüfus, gıdayı kendisi üretiyorken üretim sürecinden kopmuşsa gıdaya ulaşım şekli nasıldır?” soruları gıda güvencesinin, Türkiye için sosyolojik bir çerçeveden yorumlanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bundan dolayı gıda güvencesi kavramı çalışmamızda “mülksüzleşme”, “köylü-işçi”, “iç göç” ve “kentleşme” kavramlarından yola çıkılarak anlaşılmaya çalışılacaktır.Item Tanzimat sonrası Türk şiirinde Edirne(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Güreşir, Salih KoralpMalzemesini genel manada hayattan toplayan edebiyatın, mekân-insan ilişkisi doğrultusunda şehirle ilgilenmesi kaçınılmazdır. Türk edebiyatı özelinde, barındırdığı zengin tarihî altyapı dolayısıyla liste başı olan İstanbul’u bilhassa Türk devletlerine başkentlik yapmış şehirler takip etmiştir. Söz konusu şehirlerden biri de Edirne’dir. Edebiyatımızın Edirne ile temasını Tanzimat sonrası şiiri ile sınırlandıran çalışmamızda, tarihî ve güzel bir kentin şiir türünden okunması amaçlanmıştır. Bu türlü bir okumada, şehrin dört tema etrafında Tanzimat sonrası Türk şiirine aksettiği görülmüştür. Bunlardan ilk üçü Osmanlı’nın girdiği feci neticeli üç savaştır: 93 Harbi, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı. Balkan Harbi’ni konu alan şiirler dışında çok sınırlı olarak görülen Edirne imajlarında şehir, feci neticeli savaşların etkilerini yaşayan bir sınır kentidir. Tarihî ve güzel bir şehirde yaşama zevkinin ürünü olan metinler, Edirne’nin dönem şiirine yansıdığı son kategoriyi teşkil etmektedir. Cumhuriyet devrinin iki güçlü şairi Ahmet Kutsi Tecer ve Arif Nihat Asya’nın öne çıktığı bu tasnifte Edirne, şiir türünün gerektirdiği estetik imajlarla gösterilmiştir.Item Bursa merkez belediyeleri bünyesinde gerçekleştirilen müzik ve çalgı eğitimine ilişkin öğretmen görüşleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Coşkun, Murat; Göğüş, İsmail M.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Devlet Konservatuvarı.; 0000-0003-0504-3643; 0000-0001-9076-807XBu araştırma; Bursa Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyeleri bünyesinde müzik ve çalgı eğitimi faaliyetlerinin uygulamadaki durumunu tespit ederek belirlenen problemlere ve iyileştirilmesine yönelik öneriler getirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada önce Bursa merkez belediyelerinde yapılan müzik ve çalgı eğitimi faaliyetlerinin geçmişi ve günümüze ait uygulamaları kısaca tanıtılmıştır. Daha sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi ve üç merkez ilçe belediyesi bünyesinde gerçekleştirilen müzik ve çalgı eğitiminin etkinliğini tespit etmeye yönelik olarak görevli öğretmenlerden mevcut durumun ve olması gereken durumun tespitine yönelik görüşleri alınarak ortaya çıkan bulgular yorumlanmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda söz konusu kurumlarda gerçekleştirilen müzik ve çalgı eğitiminde amaçların belirlenmediği, içeriğin öğretmenler tarafından bireysel olarak oluşturulduğu, uygulamaların eğitimin amacını gerçekleştirecek şekilde düzenlenmediği anlaşılmış, verilen eğitimin daha verimli hale getirilebilmesi için önerilerde bulunulmuştur.Item Roma döneminde Lykaonia bölgesi su tanrısı kültleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Abay, NizamKlasik Çağ’da, Konya ve Karaman’ı içine alan bölgeye Lykaonia denilmektedir. Lykaonia adının ise, Hititler dönemindeki Lukka’dan kaynaklandığı kabul edilir. Antik kaynaklarda Lykaonia’ya ilişkin olarak çok değişik sınır tanımlamaları verilmektedir. Antik Çağ’da Lykaonia’nın batısında Phrygia Paroreus, doğusunda Laranda ve Kybistra, güneyinde Antik İsauria, Homanades ve Doğu Pisidia yer almaktadır. Dolayısıyla Lykaonia Bölgesi, Anadolu’nun merkezinde bulunmasından dolayı kültürel bir yoğunluk ve çeşitliliğe sahip olmuştur. İnsanoğlunun var olduğu her coğrafyada olduğu gibi bu bölgede de inanç sistemi, tanrıya ya da tanrılara kült varlığını sürdürmüştür. Nitekim bölgede yapılan araştırmalarda Roma Dönemi içerisinde su tanrıları diye tanımladığımız nehir tanrıları ve deniz tanrısı Poseidon’a ait kültlerin varlığı saptanmıştır. Yeni araştırmalarla güncellenen bu kültsel duruma ilişkin verilere sikkeler, çeşitli yollarla gün yüzüne çıkan kabartmalı kaya anıtı, mimari blok, mezar yapılarına ilişkin betimli ve yazıtlı arkeolojik malzemeler yoluyla ulaşılmaktadır.Item İklim değişikliği inkârının sosyal baskınlık yönelimi ve ekolojik adil dünya inancı ile ilişkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Uçar, Gözde Kıral; Yalçın, Meral Gezici; Özdemir, GamzeBu çalışmada, İklim Değişikliği İnkârı Ölçeği Türkçe alanyazına kazandırılmış olup iklim değişikliği inkârının cinsiyete ve eğitim düzeyine göre değişip değişmediği araştırılmıştır. Ayrıca, iklim değişikliği inkârının ekolojik adil dünya inancı ve sosyal baskınlık yönelimiyle ilişkisi incelenmiştir. Araştırmaya yaşları 18 ile 78 arasında değişen (Ortalama = 28.57, SS = 10.36; % 70,5’i kadın) toplam 275 kişi katılmıştır. Bulgular, iklim değişikliği inkârının eğitim düzeyine göre değiştiğini göstermiştir. Lisansüstü eğitim düzeyindeki katılımcıların iklim değişikliğini inkâr etme eğilimlerinin önlisans öğrencisi, önlisans mezunu ve lisans öğrencisi katılımcıların bulunduğu gruba oranla daha az olduğu görülmüştür. Ayrıca, iklim değişikliği inkârının ekolojik adil dünya inancı ve sosyal baskınlık yönelimi ile pozitif yönde ilişkili olduğu görülmüştür. Son olarak, sosyal baskınlık yöneliminin ekolojik adil dünya inancı ve iklim değişikliği inkârı arasındaki ilişkide aracı bir role sahip olduğu bulunmuştur. Elde edilen bulgular alanyazın ışığında tartışılmıştır.Item Pablo Casals’ın 20. yüzyıl müzik dünyasına etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Mamaç, SerdarÜnlü çellist Pablo Casals hakkında konuşulan çok fazla hikâye vardır. Güçlü kişiliği ile kendinden söz ettiren dâhiyi ve ardında bıraktıklarını daha iyi anlamak için yaşamına, çalışmalarına, düşüncelerine ve bunları ifade etme biçimine değinmek, yaptığı müziği daha iyi anlamaya ve yorumlamaya yarayacaktır. Casals, politik düşünceleriyle kitleler üzerinde etkili olmuş, yaptığı trio ve solo kayıtlarla arkasında büyük bir miras bırakmış ve genç yaşında J. S. Bach’ın Çello Süitlerini bulup tekrar müzik dünyasına kazandırmıştır. Öğretilerinden birçok ünlü çellist yararlanmış, çello çalmak bambaşka bir sanat haline gelmiştir. Literatür tarama tekniğiyle yapılan bu çalışma, Casals’ın müzik dünyasında bıraktığı etkilere değinmek ve çello hayatına getirdiği yenilikleri açıklamak amacındadır. Çalışmanın müzisyenler, özellikle çellistler için yol gösterici bir kaynak olması beklenmektedir.Item Rus dilinde meslek isimlerinin kelime yapım açısından incelenmesi (son ekli örneklerde)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Şakar, ReşatBu çalışmada Rus dilinde meslek ifade eden isimlerin, kelime yapım açısından, son ek yardımıyla oluşumu üzerinde durulmaktadır. Rus dili genel dil bilgisi kuralı gereği, ilk olarak fiilden, sıfattan ve isimden eril cinsiyette meslek ismi yapmaya yardımcı son ekler tespit edilmektedir. Daha sonra, eril cinsiyetteki meslek isminden modifiye olan kadın meslek isim son ekleri, sadece kadın meslek isimlerini ifade eden son ekler ve hem erkek hem de kadınlar için ortak kullanılan meslek isim son ekleri tespit edilmeye çalışılmaktadır. Tespit edilen meslek isim son ekleri üretken olup olmamalarına göre sınıflandırılmaktadır. Ayrıca 21. yy. başında ortaya çıkan ve meslek ismi yapmaya yardımcı olan son ekler de tespit edilmektedir. Çalışmanın sonuç kısmında meslek ismi yapmaya yardımcı olan son eklerin sayısal oranı verilerek, sözcük türlerinden sırasıyla isimlerin, fiillerin ve son olarak sınırlı sayıda sıfatların meslek ifade eden isimleri yapmada etkili olduğu saptanmaktadır.Item Oyun döneminden ön ergenliğe görsel arama süreçlerinin gelişimi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Gürdil, Filiz; Alıcı, Tevfik; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.; 0000-0002-5105-2180Temel psikolojik süreçlerden biri görsel aramadır. Dikkatin bu yönüne odaklanan araştırmalar genellikle bir görsel arama görevi kullanırlar. Bu görevde, katılımcılara görüntü ekranında bir hedef madde çeşitli çeldiriciler arasında sunulur. Arama zorluğu görüntü ekranındaki çeldiricilerin sayısını değişimleyerek veya hedef ve çeldiricilerin benzerliğini değişimleyerek manüpüle edilebilir. Mevcut araştırmanın amacı, oyun döneminden ön ergenliğe doğru görsel-mekansal dikkatin gelişimini farklı görsel arama görevleri kullanarak incelemektir (özellik ve bağlantı görevi). Özellik aramada, hedef bir set çeldirici ile renk bakımından aynıdır ve diğer set çeldirici ile hiçbir özelliğini paylaşmaz. Bağlantı aramada, hedef bir set çeldirici ile renk bakımından ve diğer set çeldirici ile şekil bakımından aynıdır. Araştırmanın sonuçlarına göre, performans, özellikle hedef yok denemelerinde ve bağlantı aramada artan sayıdaki çeldiriciler ile bozuldu. Tüm yaş grupları manipülasyonlardan etkilendi; ancak yaş gradyanları, bağlantı aramada özellik aramada olduğundan daha belirgindi. Hem bağlantı hem de özellik aramaların sonuçları, çocukluk boyunca görsel aramada bir gelişmenin altını çizdi.Item İklim parametreleri çerçevesinde Kuşadası Körfezi çevresinde ziraat hayatı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Kahraman, CengizGeçmiş çağlardan bu yana birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Kuşadası Körfezi kıyıları, ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Ekonomik faaliyetlerin çeşitliliğine imkân veren doğal şartların varlığı, bölgenin önemini bir kat daha arttırmaktadır. Bölgede ikinci kuşak olarak değerlendirdiğimiz kıyı art bölgelerinde devam eden tarımsal faaliyetler, turizm baskısı nedeniyle günden güne azalmaktadır Kuşadası Körfezi çevresinde tarımsal faaliyetler yakın geçmişte önemli bir ekonomik faaliyet durumundayken, turizm faaliyetlerinin kıyı boyunca gelişme göstermesi ve kentleşme olgusunun hız kazanmasıyla, tarım sahaları iç bölgelere doğru kaymış, tarım sahalarında önemli bir azalma meydana gelmiştir. Bu çalışmada Kuşadası Körfezi çevresinde ziraat hayatı için önem arz eden başlıca iklim verileri incelenerek, Kuşadası su bilançosu çıkarılmış; körfez arazi kullanımı ve tarımsal özellikler analiz edilmiştir.Item The relationship between media multitasking, working memory and sustained attention(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) İmren, Mine; Tekman, Hasan Gürkan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Psikoloji Bölümü.; 0000-0002-0859-6836Using more than one device simultaneously is almost inevitable in our daily lives because we face an overload of information and digital devices. As a result, the effects of multitasking on working memory and sustained attention have become a popular research topic in the literature, even if with inconsistent results. The current study aims to examine the effects of media multitasking behavior on sustained attention and working memory with a sample of Turkish young adults. Continuous Performance Task (CPT) and Digit Span tasks were employed for sustained attention and working memory, respectively. The results showed that media multitasking correlated positively with digit span task performance and negatively with the reaction time of false response in the CPT task. That is to say, media multitasking may improve working memory performance but inhibit maintaining attention. The results are discussed in the light of theories of limited capacity, multiple resources, and neural plasticity.Item AB’nin normatif güç kimliği ve Suriye mülteci krizi arasındaki ilişki üzerine Ian Manners’ın teorik yaklaşımı çerçevesinde politik bir analiz(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Alkan, Yavuz SelimAvrupa Birliği’nin (AB) Suriye mülteci krizinin yönetimi noktasında izlediği politika uluslararası siyasette ve akademik literatürde eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştirilerin önemli bir kısmı, AB’nin krize yönelik izlediği göç politikasının onun normatif güç kimliği ile uyumlu olup olmadığına odaklanır. AB, Ian Manners’ın teorik çerçevesine referansla sıklıkla normatif bir politik güç şeklinde tanımlanır. Normatif güç olan AB’nin mülteci krizine yönelik izlemesi gereken politikanın özetle şöyle bir nitelik göstermesi beklenir: AB değerleri ve bilhassa insan hakları odaklı, ulusüstü seviyede, kapsayıcı, proaktif ve uzun vadeli bir politika. Bu politika, başka bir deyişle, realist güç politikası eksenli, krizinin özellikle güvenlik boyutuna odaklanan, dışsallayıcı, reaktif ve kısa vadeli bir göç politikası olmamalıdır. Bu çerçevede, bu çalışmanın amacı, AB’nin Suriye mülteci krizine yönelik benimsediği göç politikasının AB’nin normatif güç kimliği ile uyumlu olup olmadığını incelemektir. Metodolojik olarak AB’nin göç politikası, teknik ve doktrinel yasal bir analizle detaylıca değil, AB’nin normatif kimliğine referansla teorik ve analitik olarak incelenmiştir.Item Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının “yazı makinesi” Murat Sertoğlu’nun popüler edebiyattaki yeri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Uğurlu, Alev Sınar; Koşan, Zuhal Eroğlu; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.; 0000-0002-0453-585X; 0000-0002-7495-0135Türk edebiyatında popüler romanlar, genellikle edebî değerden yoksun olmaları nedeniyle hor görülmüş, çok okunan romanlar olmalarına rağmen akademik çalışmalarda ihmal edilmiştir. Bugün bu önyargı yavaş yavaş kırılmaya, popüler romanlar da çeşitli açılardan incelenmeye başlanmıştır. Okuma yazma oranının düşük olduğu Tanzimat ve Meşrutiyet yıllarında popüler romanlar, okuma-yazma oranının artmasını sağlamış, tarihî popüler romanlar ayrıca tarihteki değerleri hatırlatarak ve tarihten hareketle aktüel mesajlar vererek millî bilincin uyanmasında önemli rol üstlenmişlerdir. Toplumda görülen millî temayüller, Cumhuriyet rejiminin kurulmasıyla birlikte yeni devletin temel ideolojisi hâline gelmiştir. Popüler tarihî romanlar da bu dönemden sonra milli değerlerin yerleşmesine hizmet eder. Popüler tarihî roman yazarlarından Murat Sertoğlu da romanlarında bu amacı taşır. Bu çalışmada 56 yıl gibi uzun bir süre yazdıklarıyla Türk halkını peşinden sürükleyen Murat Sertoğlu’nun popüler edebiyat içindeki yeri üzerinde durulacaktır.Item İran romanının şekillenmesinde siyasi ve sosyal düzenin rolü (Kaçar ve Pehlevi dönemi)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Tabriz, Ata MohamedRomanın toplumla diyalektik ilişkisi vardır. Roman toplumdaki farklı seslerin temsilcisidir ve aynı zamanda farklı sosyo-politik söylemlerin inşa edilmesi için bir alandır. İran'da roman, Kaçar döneminin son yıllarında ortaya çıkan ve Pehlevî döneminde genişleyen yeni bir fenomendir. Bu araştırmada, romanların İran toplumunun özelliklerini nasıl yansıttığını ve etkilediğini inceleyeceğiz. Bu meseleyi irdelemek için, dönemin Farsça yazılmış romanlarını yapısalcı bir yaklaşımla incelemeye çalıştık. Bu yıllarda yazarlar, genel olarak İran toplumunun çeşitli meselelerine yakınlaşmaya çalışmışlardır. Ancak, din meselesi en az ilgi çeken konu olmuştur. Yazarların değindikleri sosyal meseleler incelediğimiz bu 100 yıllık dönemde önemli ölçüde sabit kalmıştır. Bu yıllarda, milliyetçiliğin yayılmasında yardımcı olan romanlar özellikle de geç Pehlevî döneminde toplumda bir Batı karşıtı eğilimini geliştirmeyi başarmışlardır.Item Düşük statülü grupların yüksek statülü gruplara yönelik olumlu tutumu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Akdoğan, NuriBu çalışmanın temel amaçlarından biri toplumsal yapı içerisinde düşük sosyal konumda bulunan grupların üyelerinin yüksek sosyal konumdaki gruplara yönelik dış grup tarafgirliği olarak kavramlaştırılan tutumuna farklı açıklama getiren araştırma bulgularını derlemek ve bu bulguları özsaygı, kontrol algısı, süreklilik kimlik motivasyonları temelinde tartışmaktır. Çalışma kapsamında derlenen araştırma bulguları Temel Uyuşma Yanlılığı (TUY) ve Terör Yönetimi Kuramı (TYK) bağlamında ele alınmıştır. TUY eğilimi ile ilgili yapılan çalışmaların bulguları düşük statülü grupların içinde bulunduğu dezavantajlı konumun sorumluluğunu kendilerine yüklemelerinin nedeninin temel bir motivasyon olan kontrol algısı ile ilgili olabileceğini; üst statülü grupların konumlarıyla ilgili başarılarını onların içsel özelliklerine atfetmelerinin ise onlardan gelebilecek olası tehditleri öngörme ve bunlara karşı tedbirli olmayla alakalı olabileceğini göstermektedir. TYK bağlamında incelenen çalışma bulguları da düşük statülü grupların sosyal eşitsizlik üreten sistemi (toplumsal yapıyı) destekleme sebebinin bu yapının kendilerinin hayatına bir düzen, süreklilik ve anlam getirerek başta özsaygı olmak üzere çeşitli ihtiyaçlarını tatmin etmesi ile ilgili olabileceğini göstermektedir.Item Kargo hizmetlerinde şikâyet etme niyeti ve öncülleri arasındaki ilişkilerin Pls-Sem ile araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-31) Taşkın, Çağatan; Raçlı, Selin; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü.; 0000-0002-0655-5061; 0000-0003-3728-4556Bu çalışmanın amacı, kargo sektöründe nihai tüketicilerin şikâyet etme niyetlerinin öncüllerinin (kontrol edilebilirlik, bilgi düzeyi, algılanan uzaklaşma ve şikâyete yönelik tutum) şikâyet etme niyeti üzerindeki etkilerini PLS-Sem ile araştırmak ve elde edilen modelleme sonuçlarına göre kargo hizmetleri sunan işletmelere müşteri şikâyet yönetimini daha etkin uygulamaları adına bazı yönetimsel çıkarımlarda bulunmaktır. Araştırma evrenini, Bursa ilinde yaşayan ve kargo firmalarının hizmetlerinden faydalanan ve “yakın zamanda yaşanılan olumsuz hizmete” maruz kalmış müşteriler oluşturmaktadır. Veriler hem online olarak oluşturulan anket formu hem de yüz yüze yapılan görüşmelerle toplanmıştır. Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma modelinin test edilmesinde PLS-Sem kullanılmıştır. Araştırma sonuçları kontrol edilebilirliğin, bilgi düzeyinin, algılanan uzaklaşmanın ve şikâyete yönelik tutumun, şikâyet niyeti üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Kontrol edilebilirliğin hem şikâyete yönelik tutumlar hem de şikâyet etme niyeti üzerinde en önemli öncül olduğu tespit edilmiştir.