Sosyal teoride iktidar tartışmaları; Marx, Nietzsche, Weber, Foucault

Loading...
Thumbnail Image

Date

2006

Authors

Özkaya Karaismailoğlu, Fulya

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

İktidar toplumsal yaşamın gereği olarak toplumların ve bireylerin birlikte hareket edebilme aracıdır. Toplumsal yaşamın gereği olan bölüşüm iktidarın bölüşümüdür; tâbi olan ve iktidar olan arasında rol paylaşımıdır. İktidar her ilişkide ortaya çıkan katmanlı, çift yönlü, hiyerarşik bir yapıdır. İktidar ilişkilerinin içine doğan birey iktidarı, iktidarın gücüne maruz kaldığında, kendisi ile çatıştığında fark eder. İktidarın her ilişkide var olması, iktidar kavramının inter disipliner bir perspektifte ele alınması gereğini doğurur. Sosyal Bilimlerin öncü düşünürlerinden Marx, Nietzsche, Weber ve Foucault’nun çalışmalarında iktidar kavramı merkezi öneme sahiptir. Ancak bu düşünürlerin her birinin algıladıkları iktidar kendi yaşadıkları dönemde maruz kaldıkları iktidardır. Dolayısı ile onların iktidar tartışmalarının birbirleri ile kıyaslamak söz konusu değildir ancak yaşadıkları dönemlerin temel özelliklerine bakarak onların iktidar anlayışlarının bir arada incelenmesi iktidar olgusunun gücü, araçları, biçimi ve değişimine dair bize çok boyutlu kapılar açar. Marx için iktidar yaşadığı dönemde yükselen kapitalizmdir ve Marksist teori kapitalizme alternatif yaratma çabasının ürünüdür. Nietzsche için iktidar, yaşama tutkusunun göstergesidir, insanı insan yapan temel bir güdüdür. Weber, Nietzsche’nin geniş perspektifteki iktidar anlayışını tanımlı alan üzerinde işleyen egemenlik ile sınırlandırarak bürokrasi ve rasyonalizmin iktidarını betimler, açıklamaları ile modern sosyolojinin temellerini kurar. Foucault, Nietzsche’nin geneolojik yaklaşımını özneyi şekillendiren iktidarları çözümlemek için kullanır ve modern toplumda bireyin iktidar ağları ile çevrili olduğunu gösterir. Bu düşünürlerin çalışmalarının ulaştığı ortak nokta iktidarın kaçınılmaz bir olgu olduğu, karşılıklı etkileşim ile vücut bulduğu, bu nedenle bireylerin iktidarın amaçlarını ve zaaflarını her adımda sorgulamaları gerektiğidir.
In social theory debates on power plays the key role. Sociological power means the chance to carry through one’s will against social resistance. Ontologically, the will to power is not the will of men to attain power over men, but it is the self affirmation of life in its self-trascending dynamics, overcoming internal and external resistance. This thesis gives place to both ontological and sociological approach. Thus, power takes place wherever and whenever relationship between individual and society, government and its citizens or relationship of an individual within himself. Such a broadening of the realm of power in analysis necessitates interdisciplinary approach. Especially, Marx, Nietzsche, Weber and Foucault are leading thinkers of power. All these thinkers belong to different disciplines of Social Sciences. Their ideas can not be comparable. Instead of comparing their ideas with each other, we verify their ideas in their context, thus we reached the base of debates on power for possible further analysis in future. Marx and Weber thought power sociologically; Nietzsche’s approach to power is ontological. According to Nietzsche there is a notion of power as a motivation of species to live. Foucault has argued that the transformation in the nature of the exercise of power may be regarded as a change from power as a right to take life or let live to a form of power which fosters life, later being described as a power over life, in contrast to former sovereign power.

Description

Keywords

Sosyal teori, Social theory, Marx, Nietzsche, Weber, Foucault

Citation

Karaismailoğlu, F. Ö. (2006). Sosyal teoride iktidar tartışmaları; Marx, Nietzsche, Weber, Foucault. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.