2020 Cilt 13 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12782

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 13 of 13
  • Item
    Sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri dersinin öğretim üyelerinin görüşlerine göre incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-10) Karadağ, Engin; Danişman, Şahin; Tosuntaş, Şule Betül; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Eğitim Bilimleri Bölümü.; 0000-0002-0731-6505
    Bu çalışmanın amacı sosyal bilimler alanında lisansüstü düzeyde verilen Araştırma Yöntemleri dersinin öğretim üyelerinin görüşlerine göre incelenmesidir. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden biri olan durum çalışması kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini maksimum çeşitlilik ve ölçüt örnekleme yoluyla seçilen sosyal bilimler alanında çalışan yüksek lisans veya doktora seviyesinde araştırma yöntemleri dersi yürüten 7 öğretim üyesi oluşturmuştur. Çalışmanın verileri literatür taraması sonunda oluşturulan 12 soruluk yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Öğretim programı, öğrenci, öğretim üyesi ve kaynaklar şeklinde 4 tema altında öğretim üyelerinin görüşlerine yer verilmiştir. Bulgulara göre öğretim programı açısından en çok üzerinde durulan nokta, Türkçe kaynakların yetersiz olmasıdır. Ders süresince en zor anlaşılan konunun örnekleme yöntemleri olduğu ifade edilmiştir. En önemli sorun olarak öğrencilerin ve öğretim üyelerinin zaman yetersizliği nedeniyle derse yeterince hazırlık yapmadan katılmaları olarak görülmektedir. Araştırma yöntemleri dersinin verimli olabilmesi için gerçek bir araştırma sürecinin yürütüldüğü bir uygulama yapılması gerekliliği ifade edilerek ders saatlerinin az olduğu vurgulanmıştır. Bu doğrultuda lisansüstü düzeyde araştırma yöntemleri dersine yönelik uygulamalı bir öğretim tasarımı yapılması ve dersin verimli olabilmesi için kaynakların etkin kullanılması yerinde olacaktır.
  • Item
    Çocuk sağlığının Atatürk dönemi siyasetindeki ve meclis gündemindeki yeri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-11) Reçberoğulları, Ayşe Nur; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı.; 0000-0002-8959-3281
    Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığından itibaren milletin ahvali sıhhiyesini millete verdikleri bir söz olarak gören milletvekilleri sağlık konusunu ele almışlar ve vatan evlatlarını yaşatmak için politik anlamda atılması gereken her adımı atmaya çalışmışlardır. Nüfusun arttırılması açısından yeni doğumların meydana getirilmesi ve bunun da öncesinde mevcut çocuk sağlığının korunması dönemin sağlık bakanlığının da önem verdiği bir konu olmuştur. Bir çocuğun iyi yetişmesi için beslenmesi ve süt içmesinin gerekliliği, hastalıklar karşısında dağıtılan kinin, ararot gibi dönemin iyileştirici olduğu düşünülen ilaçları, bu bağlamda hekim yetiştirmenin önemi, alınacak vergilerin özellikle bu yönde kullanılmasının tavsiyelerini tutanaklarda görmekteyiz. Özellikle köylerde yaşayan çocuklara ne derece sağlık ulaştırıldığının, sahip olunan teknikle ve malzemeyle ne kadar fayda sağlanacağının görüldüğü ve sonunda kanunlarla sabitlendiği önemli bir süreç olan Atatürk döneminde en az askeri yatırımların önemi kadar sağlık yatırımları da önem kazanmıştır. Çocuk yetiştirirken anne ve babalara yönelik eğitici ve bilgilendirici kitapçıklar dağıtılması yine vekillerin önerileri arasındadır. Sağlık Bakanlığı’nın, yetişkinlerden ayrı olarak değerlendirebileceğimiz çocuk hıfzıssıhhasını kapsayan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile çocuk sağlığı konusunda etkili çalışmaları olmuştur. Aşı kanunu ile beraber, gıdalar, ilaçlar ile çocukları alkol ve uyuşturucudan uzak tutma çabaları mecliste vekillerce uzun görüşmelere sebep olmuştur.
  • Item
    Psikolojik güçlendirme ile iş tatmini arasındaki ilişkide örgütsel özdeşleşmenin aracı rolü
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-06) Atan, Burak; Özdemir, Esra Ulutaş; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı.; 0000-0002-0688-281X
    Bu çalışmada sosyal mübadele kuramı bağlamında psikolojik güçlendirme ile iş tatmini arasındaki ilişki üzerinde örgütsel özdeşleşmenin aracı rolünü incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla kolayda örneklem yoluyla 134 beyaz yakalı özel sektör çalışanından veriler elde edilmiştir. Araştırmada psikolojik güçlendirmenin ölçümünde psikolojik güçlendirme ölçeği (PG-Ö) kullanılmıştır. Ölçek, anlam, yeterlilik, özerklik ve etki boyutlarını içermektedir. Örgütsel özdeşleşmenin ölçümünde örgütsel özdeşleşme ölçeği (ÖÖ-Ö), iş tatmininin ölçümünde ise iş tatmini ölçeğinden (İT-Ö) yararlanılmıştır. Örgütsel özdeşleşme ve iş tatmini ölçekleri tek boyutlu ölçeklerdir. Ölçeklerin geçerlik ve güvenirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda ölçeklerin Cronbach Alfa değerleri belirlenmiş (α>0,90) ve keşfedici faktör analizi uygulanmıştır. Araştırma bulguları, psikolojik güçlendirmeye ait anlam ve özerklik boyutlarının iş tatmini üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra psikolojik güçlendirmenin anlam boyutu örgütsel özdeşleşmeyi pozitif yönde etkilemektedir. Ayrıca örgütsel özdeşleşme de iş tatminini pozitif yönde yordamaktadır. Son olarak psikolojik güçlendirmenin anlam boyutunun iş tatmini üzerindeki etkisinde örgütsel özdeşleşmenin bütünleyici aracılık etkisine sahip olduğu belirlenmiştir.
  • Item
    Sosyal içerikli Türk çocuk romanlarında karşılaşılan baba figürleri ve çocuklarıyla ilişkileri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-03) İşyar, Nilüfer; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü.; 0000-0002-5165-4026
    Makalemizde 1970’ten günümüze yazılmış olan sosyal içerikli, gerçekçi Türk çocuk romanlarında görülen baba figürlerinin hangileri olduğu ve bunların, çocuklarıyla ilişkilerinin nasıl olduğu gözlemlenip, analiz edilmiştir. Çocuk romanları, bilhassa ilkokullardaki eğitimin önemli bir parçasıdır. Çocuk romanları, çocuğun soyut düşünmeyi başarmasına ve çevrelerini anlamalarına yardımcı olmaktadır. Romanlar, çocuğun yakınındaki ve uzağındaki sosyal ve coğrafî çevresine ilişkin ilk algılarının ve bilinçlerinin oluşmasında büyük katkı sağlarlar. Biz, çocuğa en yakın sosyal çevre olan aile içindeki en önemli figürlerden biri olan baba üzerinde durduk ve bu figürü değişik özelliklerine göre alt karakter tiplerine ayırarak inceledik. Babanın, çocuğun mesleğinden sosyal hayatına kadar ne kadar önemli olduğu açık bir gerçektir. Çocuk romanlarındaki babalar, değişik tarzlarda çocuklarının meslekî gelecekleri üzerinde yönlendirici olurlar. Çocuğun ruhî dünyası üzerinde de çok tesirli olan baba figürü, karakterin şekillenmesinde önemli rol oynar. Babanın varlığı kadar, babasız olmak da çocuk için önemli sonuçlar doğurur. Çalışmamızda genel anlamda olumlu ve olumsuz baba figürlerinin çocuklarla olan ilişkileri incelenmiştir. Son olarak ise, üvey baba figürleri üzerinde durulmuştur.
  • Item
    Cevdet Paşa’nın Fransız Devrimi üzerine düşünceleri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-01) Erdem, Ekin
    Fransa’daki Devrim Üzerine Düşünceler”, 1790’da Edmund Burke tarafından kaleme alınan ve siyasal düşünceler tarihinde Anglosakson tarzı liberal muhafazakârlığın kurucu metni olarak kabul edilen eserin adıdır. Osmanlı siyasal yazınında benzer isimde bir çalışma bulunmamakla beraber, ideolojik konumlanış bakımından bu çizgiye yakın düşen bir metne rastlamak mümkündür. Bu metin, Osmanlı İmparatorluğu’nun Tanzimat Dönemi’ndeki resmi tarihi niteliği taşıyan Tarih-i Cevdet’in ciltleri arasında dağınık parçalar hâlinde yer alan Fransız Devrimi anlatısı ve eleştirisidir. Metnin yazarı olan Ahmed Cevdet Paşa, eserinin çok sık alıntılanmış kimi istisnai parçalarında Fransız devrimcilerinden horlayıcı ifadelerle bahsetmesi ve kariyerinin izleyen döneminde Kanun-ı Esasi’nin ilânına karşı çıkması nedeniyle kimi zaman reaksiyoner bir düşünür olarak değerlendirilmiştir. Ne var ki Tarih-i Cevdet’in Fransız Devrimi’ne ilişkin pasajlarının bütüncül bir okuması, Cevdet Paşa’nın, “ancien régime”i koşulsuz biçimde savunan bir tutuculuğa değil, anayasal düzenin kademeli bir evrimle kurulmasını tercih eden bir tür liberal muhafazakârlığa yakın durduğunu ortaya koymaktadır
  • Item
    Viktor F. Yanukoviç Dönemi Ukrayna’nın Arupa Birliği ile ilişkilerini belirleyen dinamikler
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-30) Diyarbakırlıoğlu, Kaan
    Ukrayna-AB ilişkilerinin temel unsurunu Avrupa Komşuluk Politikası (AKP) oluşturmaktadır. Kasım 2013’e kadar Ukrayna-AB arasında görüşmeler yapılmış bir Ortaklık Anlaşması yapılması hedeflenmiştir. Ancak, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç Ortaklık Anlaşmasını imzalamayacağını açıklamıştır. Bu çalışmada, Yanukoviç dönemi UkraynaAB ilişkileri AKP özelinde vaka analizi yöntemiyle incelenmiş ve Ortaklık Anlaşmasının Yanukoviç tarafından neden imzalanmadığı ve bu kararı almasında etkili olan faktörler analiz edilmiştir.
  • Item
    KKTC su temin projesine karşı yürütülen algı operasyonlarının değerlendirilmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-26) Dağaşan, Selçuk; Keser, Ulvi
    KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) Su Temin Projesi, 15 Kasım 1983’te kurulan ve Rum husumeti nedeniyle yalnızca Türkiye tarafından tanınıp türlü ambargo ve izolasyon politikalarına maruz bırakılan KKTC için hem su sorununa sürdürülebilir bir çözüm sağlamakta, hem de müzakere süreçlerinde Türk tarafına stratejik bir koz potansiyeli sunmaktadır. Rum tarafı, günümüzde başarıyla tamamlanmış olan bu projenin planlama aşamasından itibaren bir itibarsızlaştırma çabasına girişmiştir. KKTC içindeki belirli gruplar tarafından da desteklenen bu çabalar algı yönetiminin açık örnekleridir. Bu çalışmada projeye karşı yürütülen karalama kampanyalarının işleyişini belirlemek amacıyla projede aktif rol oynamış kilit paydaşlar ve uzmanlarla yarı yapılandırılmış görüşmeler yürütülmüştür. Bu çabalarının, Rumların Türklere karşı önyargılı tutumları ve KKTC içindeki Türklük ve Türkiye karşıtı grupların ideolojik saplantılarından kaynaklandığı belirlenmiştir. Türkiye’den gelen su, Kıbrıs Türklerine yaşamsal ve politik düzlemlerde büyük fayda sağlamaktadır. Bu nedenle karalama çabalarına karşı sistemli ve somut bir şekilde yanıt verilerek, elde edilebilecek gücün siyasi arenada da bir koz olarak kullanılabilir hale gelmesi gerekmektedir
  • Item
    Türkiye emek piyasasında yaşanan güncel gelişmeler: Emek piyasası katılığına yönelik eleştirel bir değerlendirme
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-24) Bakır, Hasan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu/Dış Ticaret Bölümü.; 0000-0002-8248-6643
    Emek piyasalarında esneklik günümüzün en önemli tartışma konularından biridir. Bu tartışmada, yaşanan işsizlik probleminin emek piyasalarının esnekleştirilmesi ile çözüleceği sıklıkla ifade edilmektedir. Neo-liberal yaklaşım olarak da adlandırılan bu yaklaşıma göre, emek piyasasında katılık yaratan koruyucu yasal düzenlemeler, asgari ücret ve sendikalar gibi kurumlardır. Dolayısıyla rekabetçi yapıyı arttırmak ve işsizlik problemini çözmek için yapılması gereken bu katılıkların ortadan kaldırılmasıdır. Diğer taraftan ise, emek piyasalarındaki esnekleştirmenin işçilere yansıması güvencesiz çalışma ve ücretlerin düşmesi şeklinde olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye emek piyasasında yaşanan gelişmelerin katılık-esneklik tartışması bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Türkiye’nin sıklıkla vurgulandığı gibi katı değil aksine esnek bir emek piyasasına sahip olduğu tespit edilmiştir
  • Item
    Erken Cumhuriyet döneminde yoksullukla mücadele kapsamında halkevleri sosyal yardım şubelerinin rolü
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-10) Akkuş, Turgay; Kumaş, Nursal; Sarıtunç, Berrin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Türk Dili Bölümü.; 0000-0002-5409-7931; 0000-0002-6554-5007; 0000-0002-8662-6562
    XX. Yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan siyasî gelişmelerin Türkiye’nin toplumsal yapılanmasında yaratmış olduğu en önemli sorunlardan birisi yoksulluktu. Pre-kapitalist bir tarım toplumu özellikleri gösteren Türkiye’de kitlesel savaşların yol açtığı etkiler, nüfusun eğitim-öğretim hizmetlerinden yararlanma olanağı ve süresindeki sorunlar, sağlık hizmetlerinin yaygınlığı ve ulaşılabilirliğindeki sınırlılık, ulaşım ve iletişim alt yapısındaki eksiklikler ve yaygın beslenme yetersizlikleri, insanî ve göreli yoksulluk problemlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ulusal kaynaklar ve küresel konjonktürün belirleyici olduğu bir çerçevede yoksulluk sorununu çözümlemeye veya kabul edilebilir bir düzeye çekmeye yönelik siyasalar oluşturuldu. Devrimin ve onu oluşturan norm ve değerlerin toplumsallaştırılması amacıyla oluşturulan Halkevleri, örgütlenme yapısındaki ictimâî yardım (sosyal yardım) şubeleriyle ülkenin bütününde yaratabildikleri mâlî ve insanî kaynaklar ile yoksulluğun içselleştirdiği çok boyutlu sorunların çözümlenmesine yönelik katkılar sağlamışlardır. Bu mütevâzı çalışma söz konusu katma değeri birinci el kaynaklara dayalı olarak ortaya koymaktadı.
  • Item
    Avrupa borç krizinin yerel yönetim maliyesine etkileri: Avrupa Birliği ülkeleri 2010-2015 dönemi analizi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-11) Aslantaş, M. Fatih; Korlu, R. Kutlu
    Ekonomik krizler son yüzyılda fazla karşılaşılan bir olgu olarak ekonomistler için önemli bir araştırma konusudur. Ayrıca ekonomik krizler, genel anlamda ülkelerin makroekonomik parametrelerinde negatif etkiler meydana getirmektedirler. Bu negatif etkilerden biri de yerel yönetimlerin mali yapısı üzerinde meydana gelmektedir. Vatandaşlara en yakın hizmet veren kamu idareleri olan yerel yönetimlerin ekonomik krizle birlikte mali yapılarındaki etkileşim değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bu amaçla çalışmanın amacı makroekonomik etkileri olumsuz olan ekonomik krizlerin yerel yönetimlerin maliyelerinde ne tür etkiler bıraktığının tespit edilmesidir. Bu tespitin yapılması için “Avrupa Borç Krizi” örnek olarak seçilmiş ve PIIGS ülkelerinin de içinde yer aldığı Avrupa’daki on beş ülkenin krizin en yoğun olduğu “2010-2015” yılları arasında yerel yönetim bütçelerindeki negatif dönüşüm gözlenmiştir. Sonuç olarak bahsedilen dönemde bu ülkelerin yerel yönetimlerinin gelir ve harcamalarında daralmalar olduğu ve yaşanan ekonomik krizlerden ciddi anlamda etkilendikleri tespit edilmiş ve yerel yönetimlerin krizlerden daha az etkilenmesi için neler yapılması gerektiği hakkında çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
  • Item
    Üniversite öğrencilerinin online oyun oynama davranışlarının açıklanmasına yönelik bir model önerisi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-30) Arı, Erkan; Yılmaz, Veysel
    Bu çalışmanın amacı, Eskişehir’de öğrenim gören üniversite öğrencilerinin online oyun oynama davranışlarını etkileyen faktörler önerilen bir yapısal eşitlik modeliyle araştırmaktır. Önerilen yapısal modelde, görsel cazibe, gerçeklerden kaçış, akış deneyimi, başarı, zevk, öz yeterlilik ve oynama niyeti ve davranışı faktörleri ele alınmıştır. Modelde yer alan faktörler arasındaki ilişiklerin test edilmesinde Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) kullanılmıştır. Modelin uygunluğu ise, YEM literatüründe kullanılan çeşitli uyum ölçütlerine göre değerlendirilmiştir. Model uyumu için hesaplanan ki-kare değeri 400,37 ve (χ2/sd) değeri ise 2,24 olarak hesaplanmıştır. Analizlerden bazıları; öz yeterlilik ile başarı ve zevk ile oynama niyeti arasındaki ilişki katsayıları sırasıyla 0,92 ve 0,74 olarak hesaplanmıştır
  • Item
    Methodological diversity of research on leaders and international conflict: A review
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-03-12) Akgül, Öner
    Why leaders decide to go to war or when they decide to make peace? It can be one of the most common questions of classical thinkers and current scholars of international relations. The basic idea behind this question is to find out a solution to the war phenomenon. However, the other question is how we understand and explain the behaviors of leaders and their inner circles? Do rationality, strategic calculations or only cognitive variables sufficiently explain the violent behaviors? This research discusses how different methodologies can contribute to theorizing or understand the international conflict behaviors of leaders. In this context, on a qualitative basis, psychobiography, psychohistory, leadership trait analysis, integrative complexity method are explained along with the quantitative findings and theories of leaders and international conflict. The methodological diversity provides both deep insights about specific leaders’ war decisions and general theories that can contribute to the scientific study of international conflict. I argue that the field is open to any new methodology.
  • Item
    Kış turizminin dijital medya haberlerinde temsili: Uludağ kayak merkezi üzerine bir söylem analizi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-04-21) Özçoban, Ertan; Adamış, Emel; Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu.
    Alternatif turizm türlerinden birisi olan kış turizmi ülkesel ve küresel ölçekte, pazar payını artıran önemli turizm çeşitleri arasındadır. Kayak sporunun turizm pazarlamasıyla entegre olmuş dinamikleri yerel, bölgesel ve ülkesel kalkınmanın önemli bir aracı haline gelmiş, her yıl milyonlarca kayak severin farklı coğrafyalardaki turizm hareketliliği, kayak elverişli ülkeler için, cazibe ve çekim sahası yaratma yarışını hızlandırmıştır. Ülkelerin sahip olduğu kış turizmi destinasyonlarının iç rekabet ve toplum nezdindeki algı ve temsilini yöneten basın ve medya kuruluşları kış turizmi faaliyetinin önemli sacayaklarından birini oluşturmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Türkiye’nin kış turizmi tarihi açısından en önemli kayak merkezlerinden olan Uludağ’ın medya ve basın kuruluşlarındaki görünürlüğü ve temsili bu çalışmanın amacını oluşturmuştur. Bu amaç doğrultusunda, geleneksel medyanın dijital medyaya dönüşüm süreci de göz önünde bulundurularak 15.01.2019- 15.01.2020 tarih aralığında Uludağ Kayak Merkezi ile ilgili dijital basında çıkan 70 haber, araştırma soruları ışığında oluşturulan 5 parametre altında Nvivo analiz programı aracılığıyla incelemeye tabi tutulmuştur. Nitel araştırma yöntemi ve durum çalışması deseninin kullanıldığı araştırmada, Uludağ’ın çekicilik ve popülerlik algısının medyada da karşılık bulduğu ve bu kavramlar altında tanıtıldığı, yer alan haberlerin içerik sağlayıcılarının toplam 3 haber ajansından oluştuğu belirlenmiştir. Ayrıca, Uludağ’ın yılın ilk ve son çeyreğinde yoğun olarak haber yapıldığı ve medya açısından hâlihazırda sadece bir kış turizmi destinasyonu olarak görülmekten öteye gidemediği sonuçlarına ulaşılmıştır.