2018 Cilt 23 Sayı 2

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12466

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 20 of 30
  • Item
    Yüksek mukavemetli çelik sacların kaynaklanabilirliği ve direnç spot kaynağı parametrelerinin taguchi metoduyla optimizasyonu
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-30) Özcan, Aynur Gürsoy; Peşteli, Volkan; Yöntem, Orçun
    Son dönemlere dayanımı daha yüksek ve hafif olan yüksek mukavemetli çelik malzemelerin otomotiv sektöründeki kullanımı yükselen bir trendle artış göstermektedir. Bu nedenle düşük mukavemetli malzemelerde yaşanılan kaynak problemlerinden yola çıkarak yüksek mukavemetli malzemelerde aynı sorunları yaşamamak adına araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmada 980MPa ve 1180MPa yüksek mukavemetli ve çift fazlı olan iki çeşit çelik sac kullanılmış ve robot teknolojisi kullanılarak direnç spot kaynağı uygulamaları yapılmıştır. Malzemelerin öncelikle mikro analizleri yapılarak malzeme karakterizasyonları, mekanik ve kimyasal özellikleri incelenmiştir. Kaynak kalitesini arttırmak için az deneme ile daha iyi sonuçlar almayı hedefleyen Taguchi metodu kullanılarak kaynak parametrelerinin optimizasyonu amaçlanmıştır.
  • Item
    Centralized versus decentralized wastewater reuse: A case study for a touristic area
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-11) Hocaoğlu, Selda Murat; Erzi, İpek; Ergenekon, Seyla
    In this study, centralized and decentralized wastewater reuse alternatives were compared in terms of water saving potential and costs for a touristic case study area in Antalya, Turkey. The results of decentralized reuse revealed that the maximum water saving of a hotel is limited with either amount of wastewater generated or ratio of irrigated landscape area to bed number. The breakpoint for the case study area is estimated as 50 m2 /bed. As a result, in hotels where the ratio of irrigated area is less than 50 m 2 /bed, wastewater reuse may not be cost effective. In case of centralized wastewater reuse, supply and demand is balanced and as a result 60% more water saving may be achieved for the case study area. Furthermore, investment and operation cost of centralized reuse are considerably low and the price of reclaimed water is lower than price of service water. The average unit price of reclaimed water used as irrigation water was found to be 1.29 €/m3 in decentralized reuse, while the unit price was found to be 0.35 €/m3 in centralized reuse; which brings forth an internal rate of return by 20% and a 5-year payback period.
  • Item
    Kadmiyum, kurşun ve çinko metallerinin marul (Lactuca sativa L.) tohumlarının çimlenme özellikleri üzerine etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-06) Doğaroğlu, Zeynep Görkem
    Bitkiler, toprak ve yeraltı suyu/atmosfer arasındaki en büyük arabirim olarak görev yapmakta olup, yaşamları boyunca birçok stres faktörü ile karşı karşıya kalırlar. Bitki gelişimi için gerekli olan mikro besin elementleri (bakır (Cu), çinko (Zn), demir (Fe) vb.) ile toprakta bulunan ağır metaller (kobalt (Co), kurşun (Pb), kadmiyum (Cd) vb.) belirli konsantrasyonların üzerinde ve çözünürlüklerine bağlı olarak fitotoksik etkilere sahiptirler. Bu metaller birçok farklı yolla ekosisteme dahil olurlar. Endüstriyel kaynaklı metallerin başında Cu, nikel (Ni), Pb, Zn ve Cd gelmektedir. En önemli sorun bu metallerin besin zincirine girme olasılığıdır. Bu çalışmada farklı konsantrasyonlardaki Zn (5, 10, 20, 40, 80, 160 mg L -1 ), Cd (0, 1, 2, 4, 8, 16, 32 mg L-1 ) ve Pb (0, 2, 4, 8, 16, 32, 64, 128, 256 mg L-1 ) metallerinin marul (Lactuca sativa L.) bitkisinin tohum çimlenmesi, kök ve gövde uzaması ve bitki biyokütlesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Sonuçta Zn ve Cd uygulamaları tohum çimlenmesini azaltmıştır. Pb uygulaması ise düşük konsantrasyonlarda çimlenmeyi arttırırken yüksek konsantrasyonlarda tohum çimlenmesinde inhibisyona sebep olmuştur. Her üç metal maruziyetinde kök ve gövde uzamasında inhibisyonun olduğu ve kök inhibisyonunun gövdeye göre daha duyarlı olduğu belirlenmiştir. Bitki kuru kütlelerinde kontrole kıyasla büyük bir değişiklik gözlenmezken, yaş biyokütlelerde özellikle Zn maruziyetinde önemli azalmalar saptanmıştır.
  • Item
    Streamflow and sediment load prediction using linear genetic programming
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-17) Mehr, Ali Danandeh; Şorman, Ali Ünal
    Daily flow and suspended sediment discharge are two major hydrological variables that affect rivers’ morphology and ecosystem, particularly during flood events. Artificial neural networks (ANNs) have been successfully used to model and predict these variables in recent studies. However, these are implicit and cannot be simply used in practice. In this paper, linear genetic programming (LGP) approach has been suggested to develop explicit models to predict these variables in two rivers in Iran. The explicit relationships (prediction rules) evolved by LGP take the form of equations or program codes, which can be checked for its physical consistency. The results showed that the LGP outperforms ANNs to get global maximum and minimum discharges providing lowest root mean squared error and higher coefficient of efficiency both for training and validation periods.
  • Item
    Bilyeli dövme metodu ile otomotiv parçalarında çalışma ömrünün arttırılması
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-08-10) Çavdar, F. Yıldız; Özşahin, Serkan; Kumpas, İsmail; Korkmaz, Behiye; Çavdar, Kadir; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.
    Parça geometrisi ve malzeme özellikleri dikkate alındığında shot peening (SP, bilyeli dövme) süreci parçaya özgü imalat süreci tasarımı ve parametre tanımı gerektirmektedir. Bu, malzemenin mekanik ve yüzey özelliklerini iyileştirmeyi amaçlayan mekanik bir süreçtir. Özellikle dinamik yükler altında çalışan, burulma ve burkulmaya zorlanan parçalarda kullanılmaktadır. Dolayısıyla sürece birçok parametre etki etmektedir. Bu çalışmada, adım motorunun iki farklı açısal değerinde bilyeli dövme uygulama süreleri bağımsız parametreler olarak alınmış ve parça üzerinde konumlandırılan dört farklı Almen plakasından ölçülen deformasyon değerleri incelenmiştir. Ön deneylerde elde edilen bulgular doğrultusunda süreler üzerinde bazı değişiklikler öngörülmüştür. Tasarlanan ikinci deney seti sonrasında Almen plakalarının sonuçlarında istenen aralığa doğru bir iyileşme sağlanmıştır. Bilyeli dövme sürecinin daha fazla bağımsız değişken ile incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Item
    Loss preventıon of fuel terminal operatıons: A case study in Turkey
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-08-27) Denizhan, Berrin; Görmez, İbrahim
    Upon exiting the refinery, fuel products are distributed to vessels, from vessels to the terminals conducting the activities of fuel storage and distribution operations, and from terminals to stations via road tanker. Problems of loss in the product quantities occur after the movements of displacement of the product in terminal tanks and simultaneous the movements during filling operations. In this paper all operation processes of one of the fuel oil terminal in Turkey. The fuel products were received upon the unloading of the vessel and storage and distribution activities were carried out in this terminal. The elements causing loss during the terminal operation processes were examined with the failure modes and effects analysis (FMEA) technique. According to this analysis, the fields for which measures would be taken with precedence and a solution approach were presented for the company. While this approach is providing the causes of occurrence of failures as well as the control of loss for the company, the risk of fire and spillage likely to occur can be prevented as well.
  • Item
    PEM yakıt pilinin simulink modeli ve analizi
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-30) Şefkat, Gürsel; Özel, Mert Ali; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.
    PEM (Proton Değiştirici Membran) yakıt pilleri; düşük çalışma sıcaklıkları, yüksek güç yoğunlukları ve yüksek enerji dönüşüm verimlerinden dolayı otomobiller ve sabit uygulamalar için potansiyel bir güç kaynağı olarak oldukça dikkat çekmektedir. PEM yakıt pilinin verimliliğinin arttırılması ve iyileştirilmesi adına matematiksel modelleri oluşturularak sayısal veriler yardımıyla daha uygun yakıt pili tasarımları yapılabilmektedir. Bu çalışmada, prototip araç için tasarlanacak PEM yakıt pili sistemi, MATLAB Simulink programı yardımıyla modellenmiş, benzetimi yapılmış ve sonuçları sunulmuştur. Yakıt pili sistem modeli; membran içi akış modelleri, gerilim üretimi ve kayıplarının modellenmesi ile yapılmıştır. Analiz edilen parametreler iki ve üç boyutlu grafikler halinde sunularak sonuçların tartışılmasına olanak sağlanmıştır.
  • Item
    Binalarda kullanılan farklı ısı yalıtım malzemelerinin ısı iletkenlik katsayılarının Erzincan ili şartlarında termokupl ve termal kamera ile incelenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-31) Kotan, Temel; Fırat, İlker; Kaya, Mehmet; Ulusu, İsmet
    Enerjinin %35‟inin binalarda tüketildiği ve binalarda tüketilen enerjinin de %80‟i ısıtma amaçlı kullanıldığı göz önüne alınırsa, binalara kurulacak daha verimli ısıtma sistemlerinin yanı sıra binalara uygulanacak uygun ısı yalıtımları ile büyük enerji tasarrufu sağlanacağı çok önem arz etmektedir. Isı yalıtımında istenilen performansın sağlanması, yalıtım uygulama tekniklerine eksiksiz olarak uyulmasının yanında yalıtım malzemesinin özellikleri ile de doğrudan ilişkili bir durumdur. Genleştirilmiş perlit mevcut kullanılan diğer ısı yalıtım malzemelerinin yalıtım değerlerine yakın ısı yalıtım özelliklerinin yanında perlitin puzolanik özelliğinden dolayı zamanla dayanım kazanarak sonsuz ömre doğru gitmesi, yalıtım işlemi tabaka halinde bütün olarak yapıldığından ısı köprülerinin oluşumunu engellemesi, çok yüksek yangın dayanımı, ses yalıtımı, havayı teneffüs ederek duvar yüzeyi ile sıva yüzeyi arasında buhar oluşumunu engelleyerek küf ve bakteri oluşumunu engellemesi ve doğal olduğundan ortama zararlı kimyasal yayınımı olmaması gibi faydalı özellikleri nedeni ile günümüzde alternatif ısı yalıtım malzemesi olarak görülmektedir. Bu çalışmada Erzincan ilinde bir deney odası yapılmış ve günümüzde ısı yalıtım malzemesi olarak en çok kullanılan EPS ile genleştirilmiş perlitin ısı yalıtım performansının karşılaştırılması yapılmıştır. Alınan ölçüm verilerinin değerlendirilmesi sonucunda 8 cm‟lik genleştirilmiş perlit ile 6 cm‟lik EPS ısı yalıtım malzemelerinin ısı yalıtım kapasitelerinin denk olduğu belirlenmiştir.
  • Item
    Isıl yük altında fonksiyonel derecelendirilmiş eğri eksenli panelin elastik sınırı
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-08-10) Haskul, Mehmet
    Bu çalışmada, radyal doğrultuda ısıl yüke maruz kalan fonksiyonel derecelendirilmiş silindirik eğri eksenli panelin elastik davranışı analitik olarak incelenmiştir. Eğri eksenli panelin elastisite modülünün radyal doğrultuda üstel parametreye bağlı olarak değiştiği varsayılmıştır. Panelin düzlem şekil değiştirme durumunda olduğu göz önüne alınmıştır. Panelin malzeme özellikleri üstel parametredeki değişimin etkisi ve genel karışım kanunu ile birlikte ele alındığında; panelin bütün özellikleri (Poisson oranı hariç) radyal doğrultuda değiştiği hesaba alınarak detaylı bir çalışma yapılmıştır. Elastik sınırlar von Mises akma kriterine göre belirlenmiştir. Pozitif ve negatif sıcaklıkta akmanın; panelin iç yüzeyinde, dış yüzeyinde veya aynı anda her iki yüzeyde başladığı gözlemlenmiştir. Sayısal sonuçlar alüminyum/çelik fonksiyonel derecelendirilmiş panel için grafikler halinde sunulmuştur.
  • Item
    Determination of the efficiency of waste gas washing equipments used in jewelery workshop
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-06) Avşar, Edip; Hanedar, Asude; Alp, Kadir; Toröz, İsmail
    During the processes where acid and cyanide are used in jewelery workshops, waste gases originates that hazardous in terms of human and environmental health and material. It is necessary to control these originated gas flows with suitable methods and equipment in the workshop and convert them to non-hazardous forms. For this purpose, waste gas washing equipment which can be used by various producers in jewelery workshops are produced. In this study, waste gas stream hazardous emissions removal efficiency of a system produced for this purpose was examined and the measures to be taken for the continuous efficiency were mentioned. According to results; it has been determined that the nitric acid emissions and the sulfuric acid emissions originated from the iron / copper solvation process are reduced by 94.5% and 88.3%, respectively, by means of waste gas washing system. It has been determined that cyanide emissions are reduced by 98.7% by washing the waste gases from the bombing process by means of washing system. According to results, treated toxic gaseous emission concentrations were below the limit. values of Turkish Industrial Air Pollution Control Regulation (TIAPCR) and Netherlands Emission Guidelines for Air (NER).
  • Item
    Effects of elastic supports on nonlinear vibrations of a slightly curved beam
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-02) Sarıgül, Murat
    In this study, nonlinear vibrations of a slightly curved beam having arbitrary rising function are handled. The beam is restricted in longitudinal direction using elastic supports on both ends. Sag-to-span ratio of the beam, which is assumed to have sinusoidal curvature function at the beginning, is taken as 1/10. Beam being of Euler-Bernoulli type rests on Winkler elastic foundation and carries an arbitrarily placed concentrated mass. Equations of motion are obtained by using Hamilton Principle. Cubic and quadratic nonlinear terms have been aroused at the mathematical model because of the foundation and the beam's elongation. The Method of Multiple Scales (MMS), a perturbation technique, is used to solve the equations of motion analytically. The primary resonance case is taken into account during steady-state vibrations. The natural frequencies are obtained exactly for different control parameters such as supports' types, locations of the masses and linear coefficient of foundation. Frequency-amplitude and frequencyresponse graphs are drawn by using amplitude-phase modulation equations.
  • Item
    Hidrolik sistemlerdeki enerji verimliliği
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-06-25) Ergür, Hayriye Sevil
    Günümüzde hidrolik sistemlere ilişkin bilimsel çalışmalarda, bu sistemlerin geliştirilmesi ve enerji kayıplarının azaltılması sağlanmaktadır. Enerji kayıpları, borulardaki sürtünmeden, ekipmanlardan, dirseklerden ve çap değişikliğinden oluşur. Isı artışına sebep olan hidrolik basınç kayıpları, sisteme hasar vereceğinden soğutucu kullanımı gerekmektedir. Bir diğer enerji kaybı nedeni ise başlangıçta küçük, ancak zamanla artan hidrolik kaçaklardır. Buna ek olarak, emniyet valfinden tanka geri dönen akışkan da enerji kaybını artırır. Hidrolik sistemlere ilave edilen ekipmanlar ve teknolojik iyileştirmeler ile enerji kayıpları azalmaktadır. Sistemdeki basınç kontrolünü kolaylaştırmak için, pompaya en yakın noktaya monte edilen emniyet valfinden geçen yüksek basınçlı sıvı, tanka dönüş debisini artırır. Endüstriyel gelişimdeki rolü sürekli artan hidrolik sistemlerin yerini çok daha ekonomik bir alternatif olan dijital kumandalı sistemler almaktadır. Bu çalışmada, konvansiyonel ve enerji verimli sistemler ile valf ve pompa kontrollü mobil cihazlar karşılaştırılmıştır.
  • Item
    A new message processing mechanism for internet of things
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-05-15) Toğay, Cengiz; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Bilgisayar Mühendisliği Bölümü.
    Data is the most valuable thing in Industry 4.0 Era. Devices in the industry produce a tremendous amount of data and they are stored or processed by the services. Because of the advantages of the cloud computing, now the data is on the Internet instead of the local servers. Therefore, thanks to the cloud computing, the data can be processed by third parties. There are two concerns about sharing the data; namely performance and privacy. For near real-time problems, the data should be sent to services as soon as possible. For privacy, only required and allowed part of the data payload should be shared among parties.Therefore, a processing mechanism is needed before sending the data to target nodes. In this study, a new mechanism is proposed for processing/filtering the data based on the target node needs and rules defined by the administrator.
  • Item
    Sanayi kaynaklı karbonmonoksit salınımlarının AERMOD dağılım modeli ile incelenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-07-06) Mutlu, Atilla
    Bu çalışma, özellikle kış mevsimlerinde yoğun hava kirliliğinin yaşandığı Balıkesir ili için yapılmış ilk hava kalitesi modelleme çalışmasıdır. Balıkesir il merkezinde bulunan bir sanayi işletmesinden atmosferik karbonmonoksit (CO) salınımlarının kent merkezine olan olası etkileri mevcut meteorolojik ve yüzey topoğrafya özellikleri dikkate alınarak incelenmiş ve CO salınımlarına ait yeryüzü konsantrasyonlarının dağılımlarını gösteren haritalar AERMOD ile oluşturulmuştur. Elde edilen sonuçlara göre, Balıkesir ili için uzun yıllık hakim rüzgar yönü Kuzey (N) ve Kuzey-Doğu (NE) yönlü olarak belirlenmiştir ve kaynaktan yayılan maksimum günlük 8 saatlik ortalama CO konsantrasyonu modelleme sonucuna göre 34,01 μg.m-3 olarak tahmin edilmektedir. Bu nedenle, tahmin edilen CO seviyelerinin yasal sınırları aşmadığı ve şehir merkezine olumsuz bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca incelenen kaynağa yakın kabul edilebilecek yerde tam teşekküllü bir hastanenin olması, yapılan çalışmayı daha önemli bir hale getirmektedir. Modelleme sonucuna göre, kaynaktan salınan maksimum günlük 8 saatlik ortalama CO konsantrasyonu yaklaşık 10 μg.m-3 olarak tahmin edilmiş olup, bu değerin yine aynı yönetmelikte izin verilen yasal sınırları aşmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonuçlarının, halkın bilinçlendirilmesine katkı sağlanması ve yerel otoriteye karar alma sürecinde öneriler sunulması da ayrıca çalışma kapsamında önem arz etmektedir.
  • Item
    Depolama ve geri-alma makinesi bekleme noktası optimizasyonu: Atanmış depolama politikası durumu
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-06-13) Çavdur, Fatih; Değirmen, Sema; Şener, Erdi; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Endüstri Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışma, otomatik depolama ve geri-alma sistemlerinde kullanılan depolama ve geri-alma makinesinin, hiçbir işlem gerçekleştirmiyorken (boştayken) konumlandırıldığı bekleme noktasını optimize etmek için bir yaklaşım sunmaktadır. Çalışma kapsamında, depolama ve geri-alma makinesinin sadece geri-alma işlemini gerçekleştirdiği bir süreç dikkate alınarak, makinenin depodaki mevcut ürün gruplarının ağırlık merkezlerine olan toplam uzaklığını minimize etmek için bir matematiksel programlama modeli önerilmektedir. Depodaki ürün yerleşimlerinde anlamlı farklılıkların oluştuğu belirli zamanlarda, depolama ve geri-alma makinesi bekleme noktasının güncellenmesiyle de dinamik bir şekilde makine pozisyonunun optimize edilmesi amaçlanmaktadır. Atanmış depolama politikası altında ürünlerin depolandığı, tek koridora sahip örnek bir depo üzerinde, depolama ve geri-alma makinesi bekleme noktası dinamik olarak optimize edilerek, önerilen yaklaşımın çalışması örnek bir problem ile gösterilmektedir.
  • Item
    H2S’ün elementel kükürde seçici oksidasyonunda Ti-V-Cr ve Ti-V-Fe katalizörleri
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-06-08) Taşdemir, H. Mehmet
    Bu çalışmada kompleksleştirme yöntemiyle eşmolar oranda Ti-V-Fe ve Ti-V-Cr katalizörleri sentezlenmiş ve H2S’ün seçici oksidasyon reaksiyonuyla elementel kükürt eldesindeki aktiviteleri incelenmiştir. Katalizörlerin yapısal özellikleri N2 adsorpsiyon-desorpsiyon, XRD, TPR, SEM-EDS analizleri ile belirlenmiştir. Gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre sentezlenen katalizörlerin mezogözenekli yapıya sahip olduğu tespit edilmiştir. Ti-V-Cr katalizörünün kristal yapısı TiO2’in rutile fazı ve Cr2O3 bileşiklerinden oluşurken, Ti-V-Fe katalizörü kompleks bir kristal yapı sergilemiştir. Bu katalizörün yapısında Fe2TiO5, V2O5, FeV2O4, rutile TiO2 ve Fe2O3 bileşikleri görülmüştür. Katalizörlerin katalitik aktiviteleri dolgulu kolon reaktör sisteminde farklı sıcaklık (200°C, 250°C, 300°C) ve stokiyometrik gaz (O2/H2S:0,5) bileşiminde incelenmiştir. Sentezlenen her iki katalizörle de 250°C reaksiyon sıcaklığında % 100 H2S dönüşümü elde edilmiştir. Reaksiyon sıcaklığındaki artış ve azalış katalizör yapısındaki kükürt birikiminin artmasından dolayı H2S dönüşümünde azalmaya sebep olmuştur. Bunun yanı sıra çalışılan tüm şartlarda her iki katalizörle de oldukça yüksek (≥% 97) elementel kükürt seçiciliği elde edilmiştir. Özellikle 200°C sıcaklıkta, yapısında kompleks bileşikleri içeren Ti-V-Fe katalizörü ile (% 73 H2S dönüşümü) Ti-V-Cr katalizörüne kıyasla (% 51 H2S dönüşümü) daha yüksek dönüşüm elde edilmiştir.
  • Item
    Tekstil ramöz bacasından kaynaklanan kirliliğe önlem olarak oluşturulan filtrasyon sisteminin değerlendirilmesi: Bir örnek çalışma
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-05-31) Elitaş, Aslı Cansu; Şağban, F. Olcay Topaç; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.
    Tekstil fabrikalarının kumaş boyahanelerinde uygulanan termofikse (özellikle ön fikse) ve kurutma işlemleri sırasında ram makinelerinin bacalarından atmosfere atılan dumanın içinde bol miktarda yağ zerrecikleri ve zararlı tozlar bulunmaktadır. Bu işlem sırasında kumaşın cinsine bağlı olarak bacadan atılan yağ miktarı da değişkenlik göstermektedir. Bu yanmış yağ ve tozlardan kaynaklı yoğun bir koku emisyonu oluşmaktadır. Ayrıca bu yağlar bacalardan sızarak birikmekte ve çevresel kirliliğe sebep olmaktadır. Bu çalışma kapsamında Bursa‟da bulunan bir pamuk/polyester kumaş boyama tekstil fabrikasında Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifine uygun olarak temiz üretim değerlendirme çalışmaları yürütülmüştür. Uygulama için seçilen tekstil fabrikasının ramöz makinasının bacalarına takılan elektrostatik filtre sayesinde, filtreden geçen kirli havanın içindeki partiküller yüksek voltajda elektrikle yüklenip, arkasından gelen toplayıcı kısım ile toplanmakta ve yağ ayırıcı ile ayrıştırılıp bir haznede biriktirilmektedir. Çalışmada en iyi mevcut tekniklerin uygulanması ile teknik ve çevresel performanslar, potansiyel faydalar ve tasarruflar belirlenmiştir. Bu değerlendirmeler sonucu, önerilen en iyi mevcut tekniklerin uygulanmasının ardından ve gelecekte uygulanması halinde doğalgaz kullanımından yaklaşık % 15 tasarruf edileceği, koku emisyonlarında ise yaklaşık % 90 azalma olacağı sonucuna varılmıştır. Önerilen en iyi mevcut tekniklerin geri dönüş sürelerinin yaklaşık 3 yıl olduğu belirlenmiştir.
  • Item
    Baryum titanatın tekstilde elektromanyetik kalkanlama uygulamalarında kullanımı
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-05-08) Çelen, Rumeysa; Ulcay, Yusuf; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.
    Baryum titanat kimyasal formülü ABO3 olan, rengi beyazdan griye değişen perovskit ailesine bağlı inorganik bir bileşiktir. 60 yıldan daha fazla süredir ilgi gören bir malzemedir. İlgi çekmesinin ilk nedeni kimyasal ve mekanik olarak stabil olmasıdır. Geniş kapsamda çalışılan en önemli ferro elektrik malzemelerden biridir. Elektromanyetik dalgaların kullanımının gün geçtikçe artması başta insanlar olmak üzere tüm canlıları etkilemektedir. Elektromanyetik kalkanlama uygulamalarıyla, radyasyon kullanılarak yapılan uygulamaları aksatmadan canlıların maruz kalacağı radyasyon dozunu minimize etmek ve onları korumak amaçlanmaktadır. Bu çalışmada, elektromanyetik kalkanlama, tekstilde elektromanyetik kalkanlama uygulamaları, baryum titanatın yapısı, özellikleri ve elektromanyetik kalkanlama uygulamalarındaki yeri incelenmiştir.
  • Item
    A novel survey on solvent based-dyes containing shellac and pumice
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-05-25) Acaralı, Nil
    This study aimed the dyes as decorative usage and improving the physical properties by using solvent based-dye with additives to evaluate in construction and chemical applications. The physical tests as viscosity, hydrophobicity, drying time, gloss effect, hiding power/transparency were applied on surfaces. Taguchi Method was used as an optimization method and characterization of molecular bonds was investigated with FT-IR. Shellac was used for protection of metallic surfaces and pumice increased the adhesive effect of dye. The test results showed that the additives did not affect the glossiness, color availability and drying time as a negative result. When the prepared dyes compared reference dyes, it was seen that hydrophobicity and hiding power/transparency effects were increased. FT-IR spectra showed that the prepared dyes had similar bonds with reference dyes.
  • Item
    Termokimyasal ön işlem ile atık aktif çamurun parçalanması
    (Uludağ Üniversitesi, 2018-05-04) Şahinkaya, Serkan
    Atık aktif çamurun çürütülmesinde hız sınırlayan aşama, hidroliz aşamasıdır. Biyokimyasal bir süreç olan hidroliz aşamasını kısaltmak ve çürütücü kapasitesini arttırabilmek için, ısıl işlem ve kimyasal çamur parçalama metotları kullanılabilmektedir. Bu çalışmada, atık aktif çamurun ısıl işlem, potasyum permanganat ile kimyasal oksidasyon ve bu metodun eş zamanlı kombinasyonu olan ve literatürde rastlanmayan termokimyasal metot ile parçalanması araştırılmıştır. Proses optimizasyonları çözünmüş fazdaki kimyasal oksidasyon ihtiyacı, karbonhidrat ve protein konsantrasyonlarındaki artışa bağlı olarak yapılmıştır. Bu parametrelere bağlı olarak belirlenen optimum şartların anaerobik çamur çürütmeye etkileri ise biyokimyasal metan üretim testi ile incelenmiştir. Ayrıca, çamurun su verme özelliklerindeki değişim, bulanıklık ve kapiler emme süresi parametreleri ile araştırılmıştır. Sonuç olarak, ısıl işlem için optimum sıcaklık 100 °C ve KMnO4 ile kimyasal oksidasyon için optimum konsantrasyon 1000 mg l-1 belirlenmiş iken; termokimyasal ön arıtma metodu için optimum şartlar, 250 mg l-1 ’lik potasyum permanganat konsantrasyonu ve 100 °C sıcaklık olarak belirlenmiştir. Bu şartlarda termokimyasal ön arıtmanın, anaerobik çürütmede ham çamura kıyasla, biyogaz üretimini % 38 ve metan gazı üretimini ise % 34 oranında arttırdığı belirlenmiştir. Sonuç olarak termokimyasal ön arıtmanın, kimyasal oksidason metoduna kıyasla, daha yüksek verimle çamur parçaladığı ve daha düşük kimyasal dozlarında bile çamur çürütmeyi geliştirdiği belirlenmiştir.