İdeal din dilinin imkânsızlığı

Thumbnail Image

Date

2019-02-01

Authors

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Dil felsefesindeki Mantıkçı Paradigma filozofları şu tezi ileri sürdüler: “Sadece kognitif önermeler anlamlıdır. Gündelik dilimiz az veya çok belirsizlikler içerir. Bu nedenle ideal bir dil oluşturmak zorunludur.” Bu anlayış indirgemeciydi. Dilimizin ifadelerinin çok çeşitli olduğunu, önermelerimizin ve sözcelerimizin kognitif önerme ve sözcelerle sınırlandırılamayacağını göz ardı etmişti ve bu haklı bir tepkiyi ortaya çıkardı. Bu haklı tepki de Gündelik Dil Felsefesi adını almıştır. Dil felsefesindeki bu gelişmeler, Din felsefesi yapma biçimlerine de etki etmiş ve din dili çalışmalarının yaygınlık kazanmasına neden olmuştur. Din dili çalışmalarının ise iki farklı biçimi vardır. Bunlardan ilki, din felsefesinin problemlerine kutsal metinlerdeki ifadelerden dayanak aramadır. Diğeri ise, tüm din felsefesi çalışmalarında uygulanabilecek genel geçer bir dilsel kriter aramadır. İkinci grup din dili çalışmaları, daha çok Mantıkçı Paradigma’nın biçimsel dil kuramının etkisiyle oluşmuşlardır. Bunun sonucunda, kutsal metinlerden seçilen bazı dilsel öğelerden hareketle, Din felsefesinde ideal bir dil ve terminoloji oluşturulmaya çalışılmıştır. Ayrıca ele alınan tezlerin mantıksal bir formda sunulmasına gayret edilmiştir. Oysa kutsal metinleri doğru anlamamızı sağlayan evrensel bir dilsel kriter inşa etmek mümkün değildir. Ayrıca, bir dinî metnin dilinin ve dilsel özelliklerinin idealleştirilmesi imkânsızdır. Kutsal metinler mesajlarını muhataplarına iletirlerken, genel bir dilsel anlamlılık ölçütü ya da bütün dillere kaynaklık eden biçimsel bir dil kullanmazlar. Tersine bütün dilsel ifadeler gibi, hitap ettikleri toplumun gündelik dilini kullanırlar.
Philosophers of logical paradigm in Linguistic Philosophy asserted the following theory: “Only the cognitive propositions are meaningful. Ordinary language more or less contains ambiguity. It is therefore essential to build an ideal language.’’ This insight was reductionist. It ignores the fact that language has various linguistic forms, and propositions and utterances shall not be limited by cognitive propositions and utterances. This lead to a reaction on reasonable grounds. This reasonable reaction was called Ordinary Language Philosophy. These developments in language philosophy have influenced the ways of religious philosophizing and have lead to the expansion of religious language studies. Religious language studies have two various forms. The first is to search for motives to the problems of religious language in the scriptures. The other is the search for a general linguistic criterion that can be applied in all studies of the Philosophy of Religion. The second category of religious language studies was emerged mostly by the influence of the formal language theory of logical paradigm. Consequently, based on some linguistic elements selected from scriptures, an ideal language and terminology has been tried to be created in the Philosophy of Religion. In addition, arguments are given in a logical form. However, it is not possible to construct a universal linguistic criterion that allows us to understand the scriptures correctly. It is also impossible to idealise the language and linguistic features of a religious text. When conveying their messages to their acceptors, they do not use a general linguistic significance criterion or a formal language that is a source for all languages. On the contrary, like all linguistic expressions, they use the everyday language of the society they address.

Description

Keywords

Din felsefesi, Gündelik dil, Dil felsefesi, Dinî sözceler, Mantık, İdeal dil

Citation

Er, H. (2019). "İdeal din dilinin imkânsızlığı". Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 28(1), 229-242.