Perception and time-experience in Merleau-Ponty and Bergson

Loading...
Thumbnail Image

Date

2014

Authors

Tapınç, Merve Rümeysa

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Both Merleau-Ponty and Bergson underlined the significance of perception and temporal aspect of the subject. However, their account significantly differs. For Merleau-Ponty, the present has priority over past and future, as the subject perceives, acts, and exists in the “present”. Merleau-Ponty’s emphasis on the priority of the present depends mostly on his prioritizing of perception and the acting subject. Bergson, on the other hand, considers perception in a relation to memory and present in a relation to duration, thus he emphasizes the possibility of organization and dis-organization of habit-world through varying degrees of repetition of useful memory-images. By showing duration as the condition of possibility for the experience of intuition, Bergson reveals the possibility of reversing habitual way of perceiving things.
Merleau-Ponty ve Bergson, idealist ve ampirik felsefelerin öznenin hayatını anlamak için yetersiz olduğunu vurgulayarak, bilinci eylemde anlamaya çalışmışlardır. Sabit kategorilerin ötesinde bir özne anlayışı sunmak için özneyi pratik hayatta anlamak ve öznenin zaman bilincini açıklamak iki filozof için de temel bir meseledir. Fakat iki filozofun zaman ve algı kavramları birbirinden farklılık gösterir. Bergson’a göre algı, alışkanlıkların yönettiği bir düzlemdir ve bilinç pratik hayata yönelmekten daha farklı imkanlar da sunar. Bergson’a göre algı hafızanın işe yarayan imgelerinin bir tekrarı olduğu için, bu tekrarı bozmak ve yeniden organize etmek de mümkündür. Bütün organizmalar hayatta kalmak zorundadır; oysa sadece insan pratik olmayanla da ilgilenir ve eylemden kendini geri çekebilir. Bergson’a göre insanın pratik olanla arasına mesafe koyabilmesi hafıza ile mümkündür ve öznenin tinsel yaşamının kaynağıdır. Bu nedenle Bergson hem algı-hafıza, hem de ruh-beden dualizmine bağlı kalır. Zira Bergson bu dualizmleri, alışılageldik algıyı dönüştürmeye imkan veren birbirine zıt hareketlerin gerilimi olarak yorumlar. Merleau-Ponty’ye göre ise bu dualizmler öznenin hayatını tek bir yönden ele almak, onu bir kavrama indirgemek demektir. Algının Fenomenolojisi özneyi akla, zamana ya da cinsellik gibi herhangi bir soyut kavrama indirgemeden bütüncül bir perspektiften ele alır. Fakat MerleauPonty’nin özneyi algıda nasıl beliriyorsa öyle ele alışı, algıyı sadece beden ve mekan üzerinden düşünmeyi gerektirir. Bu makalede Merleau-Ponty’de bu tarz düalizmlere rastlanmayışının, onu zamanı mekana, mekanıysa zamana başvurarak anlamaya sevkettiğini, ve bununsa bilincin mekanla kısıtlanması sonucunu doğurduğunu göstereceğim. Merleau-Ponty’nin fenomenolojisi zamanın mekanla birlikteliğinin genel yapısını, mevcudiyete her zaman aynı dikkatin gösterildiği varsayımından hareketle, her özne için geçerli olan, kişidışı bir bilinç olarak ele alır. Bergson’a göre ise algı hafıza ile sürekli iç içe olduğundan, şimdiye yönelirken çeşitli derecelerde hafıza ile ilişki kurmak mümkündür. Algı çevreye uyum gösteren eyleme yönelik bir algı olduğu ölçüde kişidışı ve geneldir; öte yandan, hafızadaki tekil ve kişisel imgelerle kurulan çeşitli sentezler yoluyla farklı seviyelerde yeni algı düzlemleri temin edilebilir. Öznel bilincin kapasitesi algıyla ve pratik hayatla sınırlı değildir. Algı hafızanın bir hareketi ise, bu hareketi algının tersine çevirmek de mümkündür. Böylelikle Bergson’un felsefesinde alışılageldik algıyı dönüştürmenin imkanı doğar.

Description

Keywords

Merleau-Ponty, Bergson, Duration, Perception, Memory, Intuition, Süre, Algı, Hafıza, Sezgi

Citation

Tapınç, M. R. (2014). "Perception and time-experience in Merleau-Ponty and Bergson". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 23, 163-184.

Collections