Felsefe ve aydınlanma

dc.contributor.authorÇotuksöken, Betül
dc.date.accessioned2021-05-06T07:31:39Z
dc.date.available2021-05-06T07:31:39Z
dc.date.issued2002
dc.descriptionUludağ Üniversitesi Rektörlüğünün düzenlediği “Cumhuriyet ve Atatürk Haftası” etkinlikleri dahilinde 31.10.2002 tarihinde gerçekleştirilen konferanslar dizisi çerçevesinde yapılan konuşmadır.tr_TR
dc.description.abstract“Felsefe, kendisine tam hakkı verilmezse, orada tehlikeli olur. Bu hakkı da ona, ancak bir ulusun sağlığı (hem de her ulusun değil) verebilir.” “Bu başlık neyi ya da neleri ele almayı gerektirir? Bu başlığa mantıksal olarak yaklaştığımızda, olanaklı açıklama biçimleri ya da açıklama doğrultuları neler olabilir?” soruları üzerinde düşünerek konumuza/ konularımıza yaklaşabiliriz. Bu bağlamda şöyle bir yol izleyebiliriz: Burada ilkin, "felsefe" ve "aydınlanma" kavramlarını açıklarız; başka bir deyişle, "aydınlatırız" ve ardından bu aydınlatmanın, aydınlatma çabasına giren öznenin, ne türden değişikliklere uğradığını belirtebiliriz. Böyle bir girişimden sonra, felsefe tarihinde "felsefe" ve "aydınlanma" kavram ikilisinin, ne türden düşünme biçimlerinde bir araya geldiği konusunu ele alabiliriz. Öyle ise ilk ödevimiz, "felsefe" ve "aydınlanma" kavramlarını "aydınlatmak" olacaktır. Bu da bizi, ister istemez, felsefenin ne olduğu, ne türden bir işlevinin ya da işlevlerinin olduğu sorusuna götürecektir. Felsefe, kavramları aydınlatır; kavramların anlamına/anlamlarına yönelir. Felsefe, varolanlar arasındaki ilişkileri inceler. Daha açık, aydınlık bir anlatımla felsefe, dış dünya, düşünme ve dil arasındaki ilişkileri inceler. Tam da bu noktada felsefe, hem düşünsel; hem de dilsel olanı içeren "yaşama dünyası"nı açıklamaya, aydınlatmaya çalışır. Burada, yalın, sıradan ya da yansız bir dış dünya tasarımı yerine; kavramsal (düşünsel) ve dilsel (söylemsel) olanı, somut olanı da içeren ve her birimizin "kendi" oluşumuzu ya da "özne" oluşumu sağlayan dünya (yaşama dünyası) konulmuştur. Gerçekten de, her birimizin; kavramlarımızla, dil kullanımımızla dokuduğumuz bir dünyamız, "yaşama dünyamız" vardır. İşte felsefe, bu dünyayı açıklama, aydınlatma çabasını; somut, düşünsel ve dilsel nesneler bağlamında çözümlemeyi, aydınlatmayı amaçlayan bir etkinliktir.tr_TR
dc.identifier.citationÇotuksöken, B. (2002). ''Felsefe ve aydınlanma''. Atatürkçü Bakış, 1(2), 99-104tr_TR
dc.identifier.endpage104tr_TR
dc.identifier.issn1303-6807
dc.identifier.issue2tr_TR
dc.identifier.startpage99tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11452/20044
dc.identifier.volume1tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherUludağ Üniversitesitr_TR
dc.relation.journalAtatürkçü Bakıştr_TR
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectFelsefetr_TR
dc.subjectAydınlanmatr_TR
dc.titleFelsefe ve aydınlanmatr_TR
dc.typeArticleen_US

Dosyalar

Orijinal seri
Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
Ad:
1_2_7.pdf
Boyut:
133.4 KB
Format:
Adobe Portable Document Format
Açıklama
Lisanslı seri
Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
Ad:
license.txt
Boyut:
1.71 KB
Format:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama

Koleksiyonlar