Deleuze’ün felsefe kavrayışı
Date
2009
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Uludağ Üniversitesi
Abstract
Bu makalede çağdaş post-yapısalcı ve postmodern felsefelerde son derece önemli bir yere sahip olan Deleuze’ün farklılık felsefesini incelenmeye çalışılacağız. Bu amacın gerçekleştirilmesi için, Deleuze’ün klasik felsefe veya metafizik yaklaşım biçimlerini ne şekilde eleştirildiğinin anlaşılması son derece önemlidir. Deleuze göre, Batı düşünce geleneğinde hâkim olan felsefî yaklaşım, bir özdeşlik mantığı üzerine dayanmak suretiyle, farklılık ve tekilliği tahrip eden homojen bir ortama işaret eder. Öte yandan, Deleuze’ün kendi felsefesi, Aynı lehine farklılık ve tekilliği oradan kaldırmaya çalışan felsefî yaklaşımlara karşı mücadele veren bir farklılık felsefesi olarak görülebilir. Bundan dolayı biz de, öncelikli olarak Deleuze’ün özdeşlik anlayışı üzerine kurulu olan klasik varlık felsefelerine yönelik eleştirilerini ele alıp, daha sonra da Deleuze’ün fark felsefesini, Spinoza, Hume, Nietzsche ve Bergson felsefeleriyle bağlantılı bir biçimde ele almaya çalışacağız.
In this article, we will try to investigate Deleuze’s philosophy of difference that has a crucial place in the contemporary post-structuralist and postmodern philosophy. It is important to understand how Deleuze criticizes classical philosophy or metaphysical aproaches in order to realize this aim. According to Deleuze, depending up on a logic of identity, the dominant philosophical approach in Western philosophycal tradition points out a homogenous medium that destroys difference and singularity. On the other hand, Deleuze’s own philosophy can be seen as a philosophy of difference that strives against the philosophical approaches which try to eleminate difference and singularity for the sake of the Same. For this reason, firstly we will take up Deleuze’s critique of classical philosophy of Being that is established on the concept of identity. After that we will try to discuss Deleuze’s own philosophy of difference with reference to Spinoza, Hume, Nietzsche, and Bergson’s philosophy.
In this article, we will try to investigate Deleuze’s philosophy of difference that has a crucial place in the contemporary post-structuralist and postmodern philosophy. It is important to understand how Deleuze criticizes classical philosophy or metaphysical aproaches in order to realize this aim. According to Deleuze, depending up on a logic of identity, the dominant philosophical approach in Western philosophycal tradition points out a homogenous medium that destroys difference and singularity. On the other hand, Deleuze’s own philosophy can be seen as a philosophy of difference that strives against the philosophical approaches which try to eleminate difference and singularity for the sake of the Same. For this reason, firstly we will take up Deleuze’s critique of classical philosophy of Being that is established on the concept of identity. After that we will try to discuss Deleuze’s own philosophy of difference with reference to Spinoza, Hume, Nietzsche, and Bergson’s philosophy.
Description
Keywords
Deleuze, Farklılık, Tekillik, Özdeşlik felsefesi, Temsil, İçkinlik düzlemi, Dikey düşünce, Ağaç biçimli düşünce, Aşkınlık, Oluş, Nietzsche, Difference, Singularity, Philosophy of identity, Representation, The Plane of immanence, Vertical thought, Tree-like thought, Transcendence, Becoming
Citation
Küçükalp, K. (2009). "Deleuze’ün felsefe kavrayışı". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 12, 131-145.