Eğitim Bilimleri Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 747
  • ItemOpen Access
    Yetişkinlerde aile uyumunun kişilerarası duygu düzenleme stratejileri ve mutluluk korkusuyla ilişkisinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-10-02) Yiğit, Hilal; Kabakçı, Ömer Faruk; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı.; 0009-0003-4931-7455
    Bu araştırmada, yetişkinlerin aile uyumunun kişilerarası duygu düzenleme stratejileri ve mutluluk korkusuyla ilişkisinin açıklanması amaçlanmıştır. Araştırmada, genel araştırma yöntemlerinden ilişkisel (betimsel) desen kullanılmıştır. Çalışma grubu, 18 yaş üstü bireylerden oluşmaktır. Veri toplama araçları olarak Aile Uyumu Ölçeği Türkçe Kısa Formu, Kişilerarası Duygu Düzenleme Ölçeği ve Mutluluk Korkusu Ölçeği kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde SPSS 22 istatistik paket programından yararlanılmış ve betimsel istatistikler yanında bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenler üzerindeki yordayıcı etkilerini belirlemek amacıyla basit doğrusal regresyon analizleri uygulanmış değişkenlerin birbirleriyle ilişkilerini belirlemek için ise Pearson Korelasyon hesaplanmıştır. Sonuç olarak, aile uyumu düzeyinin kişiler arası duygu düzenlemeyi yordadığı bulunmuştur. Öte yandan aile uyumu düzeyinin mutluluk korkusu düzeyini anlamlı bir şekilde yordamadığı tespit edilmiştir. Aile uyumu düzeyi, kişilerarası duygu düzenleme düzeyinin ve mutluluk korkusu düzeyinin; yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve gelir düzeyi açısından çeşitli noktalarda farklılaştığı tespit edilmiş olup tartışma kısmında bu verilere yer verilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Ziya Gökalp masallarının değerler eğitimi açısından incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-08) Ertürk, Pınar; Yoldaş, Kazım; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı/Türkçe Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-0573-931X
    Bu çalışmanın temel amacı, Türk Edebiyatı tarihi, kültürü, sosyolojisi için önemli çalışmalara imza atan Ziya Gökalp'ın, çocuklar için yazdığı masalları, bugünün öğrencilerine kazandırılmak istenen kök değerler çerçevesinde incelemektir. 1900'lerin başında çocuklara değerlerimizi kazandırma hedefi ile ortaya çıkan Altın Işık ve Kızılelma kitaplarında yer alan 16 masal bugünün çocuklarına değerler eğitiminde kullanılabilirliği göstermek amacıyla içerdiği kök değerler belirlenmiştir. Söz konusu olan kök değerler; adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik ve yardımseverliktir. Ayrıca diğer değerler başlığında masallarda yer alan diğer değerler belirlenmiştir. Bunlar evrensel değerler, dini değerler ve milli değerler başlıkları altında toplanmıştır. Evrensel değerler; demokrasi ve kadın-erkek eşitliğidir. Dini değerler; affedici olmak, Allah inancı, dua etmek, İslam’ı yaymak, Müslüman olmak, peygamber sevgisi ve ümit var olmaktır. Milli değerler ise; bayrak sevgisi, cesaretli olmak, çalışkanlık, dil bilinci, eğitim-ilim sahibi olmak, hürriyet, özgürlük ve Türklük bilinci, milli bilinç değerleridir. Çalışmanın ilk bölümünde değerler eğitimi, masal hakkında genel bilgiler verilmiştir. Ziya Gökalp'ın hayatı, değerler eğitimi ile ilgili çalışmalarına yer verilmiştir. İkinci bölümde araştırmanın yöntemi belirlenmiştir. Gökalp'ın masalları nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi ile incelenmiştir. İncelenen masallar Gökalp'ın Altın Işık ve Kızılelma kitaplarında yer alan 16 masaldır. Bu masallar kök değerler ve diğer değerlerin yer alması bakımından incelenerek çözümlenmiştir. Bu masallarda değerlere aleni veya örtük olarak yer verdiği tespit edilmiş ve değerler eğitimi açısından incelenmiştir. Son bölümde çalışmanın sonuçlarına yer verilmiştir. Ziya Gökalp’ın halk ağzından duyup kendi fikri dünyasına göre yeniden yorumladığı masalları kök değerlerin ve diğer değerlerin yer alması bakımından yeterli bulunmuştur. Pedagog, çocuk gelişimi uzmanı gibi alanın yetkinisimlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme sonucu yeterli bulunan masalların ortaöğretim kurumlarında yer verilmesi önerilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Türkiye’de yükseköğrenime devam eden Batı Trakya Türk azınlığı mensuplarının iş umudu, akademik motivasyon ve üniversiteye aidiyet düzeyleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-14) Memet, Fatma; Duran, Nagihan Oğuz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü//Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı.; 0000-0002-8308-0733
    Bu araştırmanın amacı Türkiye’de Yükseköğretime devam eden Batı Trakya Türk azınlık mensubu (BTTAM) üniversite öğrencilerinin iş umudu, akademik motivasyon ve üniversiteye aidiyet düzeyleri arasındaki ilişkileri incelemektir. Bu amaçla 31 farklı üniversitede öğrenim gören 311 (69% kadın, 31% erkek) BTTAM üniversite öğrencisi çalışmaya katılım sağlamıştır. Araştırma kapsamında veri toplamak için İş Umudu Ölçeği(İUÖ), Akademik Güdülenme Ölçeği (AGÖ), ve Üniversiteye Ait Olma Ölçeği (ÜAOÖ)kullanılmıştır. Ayrıca çalışmada İUÖ’nin, AGÖ’nin ve ÜAOÖ’nin Batı Trakya Türk Azınlığı mensubu üniversite öğrencileri için geçerlilik ve güvenirlik kanıtları incelenmiştir. Öncelikle ölçme araçlarının çalışma grubunda kullanılabilirliğini incelemek üzere yapılan çalışmalar kapsamında, İUÖ’nin, AGÖ’nin ve ÜAOÖ için Doğrulayıcı Faktör Analizi(DFA) ve iç tutarlılık yöntemleri kullanılmıştır. DFA sonuçları İUÖ için modelin iki faktörlü yapısının (x²=152.15, sd=67 p=0.00; RMSEA=.065, NFI=.94, NNFI=.95, CFI=.96, IFI=.96,GFI=.93, AGFI=.90, ve SRMR=.038); AGÖ için modelin üç faktörlü yapısının (x²= 329.7,sd=155, p= 0.00; RMSEA= .061, NFI= .84, NNFI= .85, CFI = .91, GFI = .89, AGFI= .85 ve SRMR = .064) ve ÜAOÖ için modelin üç faktörlü yapısının (x²= 131.18, sd=70, p= 0.00;RMSEA= .054, NFI= .87, NNFI= .91, CFI = .93 GFI = .94, AGFI= .91 ve SRMR = .047) iyi uyum gösterdiği ortaya koymuştur. Bu bulgular her üç ölçme aracının da ÜAOÖ’nin Batı Trakya Türk Azınlığı mensubu üniversite öğrencileri için sırasıyla iş umudunu, akademik motivasyonu ve üniversiteye ait olma düzeylerini ölçmek için geçerlik ve güvenilirlik kanıtlarına sahip olduğunu göstermiştir. Araştırmada öğrencilerin iş umudunu, akademik motivasyonu ve üniversiteye ait olma düzeylerini çeşitli değişkenler bakımından incelemek üzere yapılan t- test ve ANOVA bulgularına; göre Batı Trakya’da 20 yıldan daha az ikamet eden BTTAM üniversite öğrencilerinin İUÖ puanlarının 20 yıldan daha fazla ikamet eden öğrencilere göre daha yüksek olduğu; BTTAM üniversite öğrencilerinin İUÖ, AGÖ ve ÜAOÖ puanlarının Türkiye’de ikamet etme süresine göre ise değişmediği tespit edilmiştir. Türkiye’de çalışmayı planlayan BTTAM üniversite öğrencilerinin ÜAOÖ puanlarının farklı bir ülkede çalışmayı düşünenlere göre daha yüksek olduğu; benzer şekilde Türkiye’de yükseköğretimi Türkiye’nin ana vatan olarak görülmesi nedeniyle tercih edenlerin ana dili Türkçe olması nedeniyle tercih edenlere göre ÜAOÖ puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca STK’lar tarafından üniversite gezi ve tanıtımlarına katılan BTTAM üniversite öğrencilerinin İUÖ, AGÖ ve ÜAOÖ puanları başvuru desteği alan öğrencilere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Son olarak, bu araştırmada BTTAM üniversite öğrencilerinin üniversiteye ait olma ve iş umudu düzeyleri arasındaki ilişkide akademik motivasyonun kısmi aracılık rolü olduğu yapılan YEM (Yapısal Eşitlik Modeli) analizi ile belirlenmiştir. Araştırmanın bulgularına dayanarak, iş umudunu arttırmada akademik motivasyonun da önemli bir rolü olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda PDR hizmetlerinin akademik motivasyonu artırmaya yönelik destek programlarını güçlendirmesi ve bu programlara etkin şekilde katılımı teşvik etmesi önerilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Matematik ağırlıklı STEM etkinliklerinin uygulanması sürecinde matematik eğitimi değerlerinin incelenmesi: Beşinci sınıf örneği
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-14) Çulha, Sevcan Alaçamlı; Ülger, Tuğçe Kozaklı; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Matematik Eğitimi Bilim Dalı; 0009-0008-4967-0677
    Bu çalışma, beşinci sınıf öğrencilerinin eğitim-öğretim süreçleri içerisinde matematik ağırlıklı STEM etkinliklerine maruz bırakılarak, bu etkinliklerdeki uygulama süreçlerinin ve bu süreçte matematik eğitimi değerlerindeki değişimlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma, öğretim programının bütünüyle ele alınması, konu başlıklarının ve kazanımlarının teker teker çıkarılması, öğrencilerin bu kazanımlarda yaşadıkları zorlukların gözlemlenmesi ve bu zorluklara çözüm olabilecek, sıra dışı-analitik düşünme ve problem çözebilme becerisini kazandırabilecek çeşitli STEM etkinliklerinin belirlenmesi, uygulanması, uygulama süreçlerinin gözlemlenmesi ile devam etmiştir. Gözlemlerin ardından, öğrencilere “matematik eğitimi değerleri” hakkında anket soruları ve ankete verdikleri cevapların nedenlerini derinlemesine ortaya koyabilmek için görüşmeler olmak üzere hazırlık yapılmıştır. Araştırma 2022-2023 eğitim-öğretim yılı ikinci döneminde İstanbul ili Bakırköy ilçesinde yer alan özel bir ortaokulda 8 hafta boyunca beşinci sınıf öğrencileriyle (27 öğrenci)gerçekleştirilmiştir. Tez uygulamaları kapsamında “Çokgenler”, “Kesirler”, “Oran” ve “Veri Analizi” üniteleri ve hedeflerini içeren 4 adet etkinlik hazırlanarak uygulama gerçekleştirmiştir. Etkinliklerin tamamı matematik temelli mühendislik tasarım süreci gerektiren entegre STEM etkinlikleri şeklindedir. Her bir etkinliğin hazırlık süreci 1 hafta, uygulama süreci 3 ders saati sürmüştür. Bu ders saatleri, öğrencilerin mühendislik yaklaşımlarının hazırlıkları, planlama süreci, grup çalışması ve sunum saati şeklinde planlanmış ve uygulanmıştır. Hazırlanan sorular öğrencilere yöneltilmiş, gözlemler yapılmış ve öğrenim süreçlerine olan etkisi nitel gözlem yöntemi ile değerlendirilmiştir. Gözlemler ve ankete verdikleri cevapların nedenlerini derinlemesine ortaya koyabilmek için görüşmeler sonucunda öğrencilerin entegre STEM çalışmaları ile matematiğe karşı değer verme duygularında belirgin bir değişik ilik olduğu, matematiğe değer verme ile etkinliklerdeki yapabilirlik, etkinliklerden keyif alarak ürün inşa etme süresi ve seviyesinin de paralellik gösterdiği tespit edilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Dövüş sporcularının algılarına göre antrenör iletişim becerisinin sporcudaki sürekli öfke-öfke ifade tarzı ile ilişkisi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-12) Sağ, Samet; Korkmaz, Nimet Haşıl; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı; 0009-0000-2788-860X
    Bu araştırmanın amacı dövüş sporcularının algılarına göre antrenör iletişim becerisinin sporcudaki sürekli öfke-öfke ifade tarzı ile ilişkisini belirlemektir. Araştırmaya 114 (%41,2) kadın ve 163 (%58,8) erkek olmak üzere toplamda 277 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Verilerin elde edilmesi amacı ile araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu, Abakay ve Kuru (2009) tarafından oluşturulan Sporcu Algısına Göre Antrenör İletişim Becerisi Ölçeği ve Spielberger vd., (1988) tarafından geliştirilen ve Özer (1994) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği kullanılmıştır. Veriler SPSS 24.0 paket programında tanımlayıcı istatistikler, Tek Örneklem T Testi, Anova ve Pearson Korelasyon testi ile analiz edilmiştir. Tüm analizlerde anlamlılık düzeyi 0.05 olarak belirlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre sporcu algısına göre antrenörün iletişim becerisi ölçeği ile cinsiyet, yaş, medeni durum, millilik durumu ve eğitim durumu değişkenleri açısından anlamlı bir ilişki tespit edilmişken, gelir seviyesi ve spor yılı değişkeni açısından anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Sürekli öfke-öfke ifade tarzı ölçeğinin alt boyutlarından olan sürekli öfke alt boyutu ile bütün değişkenler arasında anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Öfke içte alt boyutu ile cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve millilik durumu değişkenleri arasında anlamlı farklılık tespit edilmişken, yaş, gelir seviyesi ve spor yılı değişkenleri arasında anlamlı ix farklılık tespit edilmemiştir. Öfke dışta alt boyutu ile gelir seviyesi değişkeni hariç bütün değişkenler arasında anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Öfke kontrol alt boyutu ile gelir seviyesi ve millilik durumu değişkeni arasında anlamlı farklılık edilmişken, cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu ve spor yılı değişkenleri arasında anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Ayrıca sporcu algısına göre antrenör iletişim becerisi ölçeği toplam puan ile sürekli öfke-öfke ifade tarzı ölçeği; sürekli öfke alt boyutu arasında, öfke içte alt boyutu arasında, öfke dışta alt boyutu arasında, öfke kontrol alt boyutu arasında, negatif yönlü anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Sonuç olarak ifade edilen bulgular antrenörlerin iletişim becerilerinin sporcuların öfke kontrolü ve ifade tarzlarında önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bu nedenle öfke yönetimini ve öfkeyi daha etkili ifade etmeyi teşvik etmek için antrenörlerin iletişim becerilerinin geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Eğitim programları ve öğretim (EPÖ) yüksek lisans programlarının karşılaştırmalı incelenmesi ve öğrenci beklentileri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-22) Yaşar, Kübra; Uz, Rüçhan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Eğitim Programları ve Öğretim Bilim Dalı.; 0000-0001-8316-4526
    Bu araştırmada, Eğitim Programları ve Öğretim (EPÖ) tezli yüksek lisans programlarının benzer ve farklı yönlerinin doküman analizi ve öğretim elemanları görüşlerine göre karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve öğrenci beklentilerinin saptanması amaçlanmıştır. Araştırma, Bursa Uludağ Üniversitesi ve Balıkesir Üniversitesi’nde Eğitim Programı ve Öğretim anabilim dalı tezli yüksek lisans programlarıyla sınırlandırılmıştır. Çalışma grubunu, bu programlarda derse vermekte olan 10 öğretim elemanı ve bu programlardan mezunlar ile programların öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma yöntemi karma araştırma ve araştırma deseni çeşitleme (birleştirme) desenidir. Karma araştırma olması sebebiyle nitel ve nicel veri toplama araçları birlikte kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından, uzman görüşü alınarak nitel veri toplama aracı olarak yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile nicel veri toplama araçları olarak öğrenci anketi ve mezun anketi oluşturulmuştur. Elde edilen nitel verilerin analizinde betimsel (tematik) analiz yöntemi ve nicel verilerin analizinde IBM SPSS 22 paket programı betimsel analiz, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis analizleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; programların başvuru koşulları, öğrenci kabul süreçleri, zorunlu/seçmeli dersler ve mezuniyet koşullarında benzerlikler ve farklılıklarının bulunmasının yanı sıra mezun/öğrencilerin programla ilgili çeşitli beklentilerine ulaşılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Görsel sanatlar dersinde öğrencilerin soyut kavramlara yönelik sembolik anlatımları: Bilsem örneği
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-14) Kartı, Canan; Tetikçi, İsmail; Fakülteler ve Bölümler::Enstitüler::Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı / Resim-İş Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-1851-4216
    Öğrencilerin, temel kavramlar üzerinden dünyayı anlama ve anlamlandırma noktasında başvurduğu soyut düşünme becerilerini sanat yoluyla nasıl ifade edebileceği ve onların, birbiriyle açık benzerlik ilişkisi göstermeyen nesneler, konular ve kavramlar arasında nasıl bir benzeşim kurabileceği, bu araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırmada, öğrencilerin; kişisel, toplumsal, evrensel ya da ahlaki içerikli soyut kavramlara yönelik sembolik anlatımlarının görsel sanat çalışmalarına olan yansımasını ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırmanın kapsamını, özel yetenekli öğrencilerin kendi hisleri, düşleri ve fikirlerinden doğan sembolleri; soyut kavramlara yönelik duygu ve düşüncelerinin görsel bir ifadesi olan sembolik anlatımları; nesne, olgu veya olaylar arasında kurduğu benzeşimleri oluşturmaktadır. Bu araştırma, Gemlik Bilim ve Sanat Merkezinde eğitim alan özel yetenekli öğrenciler ile yürütülmüştür. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları, resim yetenek alanında başarılı olup, bu kurumda Özel Yetenekleri Geliştirme Programı dahilinde Görsel Sanatlar Eğitimi alan 6. Sınıf öğrencilerinden oluşmuştur. Katılımcıların belirlenmesinde benzeşik örneklem yöntemi kullanılmış; gönüllülük esasına göre, benzer yetenek ve özelliklere sahip 5 kişilik katılımcı grubu oluşturulmuştur. Araştırmada, temel veri kaynağı olarak görüşme tekniği kullanılmış, görüşme sorularından elde edilen verilerin analizi ve yorumlanmasında ise tümevarımsal bir yaklaşımın söz konusu olduğu “tematik analiz” yöntemine başvurulmuştur. Araştırmanın geçerlik ve güvenirliğinin artırılması noktasında, destekleyici veri toplama araçlarından gözlem ve doküman analizi yöntemlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın başında öğrencilerin, sembol ve sembolik anlatım kavramlarının ne anlama geldiğiyle ilgili açıklayıcı bir bilgiye sahip olmadıkları; ancak keşfetme aşamasında uygulanan etkinlikte bilinçsiz olarak sembole başvurdukları görülmüştür. Araştırmanın açıklama bölümünde, sembol ve sembolik anlatım yöntemi üzerine verilen bilgiler ışığında öğrenciler; tek bir duygu ya da kavramın dışında çok daha karmaşık olayları aktarabilecek olmanın farkındalığını yaşamıştır. Araştırmanın sonunda ise öğrenciler; sembollerin doğuş nedeni, insan hayatındaki önemi üzerine edindikleri kazanımlar ve araştırma sürecinde elde ettikleri deneyimler doğrultusunda çevrelerinde gördükleri nesne ya da varlıklara derin anlamlar yükleyerek kendi sembollerini oluşturabileceklerini keşfetmiştir.
  • ItemOpen Access
    Middle school students’ attitudes towards socio-scientific issues: The impact of model-based socio-scientific instruction
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-29) Aşıkoğlu, Rümeysa; Kahraman, Nurcan; Fakülteler ve Bölümler::Enstitüler::Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı / Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-0102-0383
    The aim of this study is to adapt the pupils' attitudes towards socio-scientific issues questionnaire into Turkish and to examine the changes in middle school eighth grade students' attitudes towards socio-scientific issues (SSI) in a model-based learning environment with socio-scientific subject content. For this purpose, the Pupils' Attitudes Towards Socio-Scientific Issues (PASSI) questionnaire was adapted into Turkish in a valid and reliable way with a total of 516 students consisting of fifth, sixth, seventh and eighth grade students studying in five different secondary schools in Bursa. As a main study, students, consisting of two eighth grade groups, had lessons for four weeks in a model-based learning environment. PASSI was applied as pre-test and post-test, and students' attitudes were measured. According to the results, while an increase was observed in the subscales of relevance, institution of relevance, self-efficacy and concern for case one, an increase was observed only in the subscales of self-efficacy and concern for case two.
  • ItemOpen Access
    Gelişimsel yetersizliği bulunan bireylere araç içi güvenlik davranışlarının öğretiminde güç kartı stratejisinin etkililiği
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-10-11) Şahin, Engin; Turhan, Ceyda; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Özel Eğitim Anabilim Dalı/Zihin Engelliler Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-7077-3274
    Günlük yaşamın doğal akışı içerisinde hiç beklemediğimiz bir anda güvenliğimiz için tehlikeli sayılabilecek durumlarla karşı karşıya kalmamız mümkündür. Bu durumlar; kesici alet ile yaralanma, takılıp düşme, yanma, kapıya çarpma, kaybolma, zehirlenme, boğulma, trafik kazası geçirme, elektrik çarpması, taciz vb. şeklinde örneklendirilebilir. Böyle bir durumla karşılaşan bireyin mümkün olan en az hasarla süreci atlatabilmesi için önceden bazı kritik becerilere sahip olması ve bunları davranışları ile sergilemesi gerektiği ifade edilebilir. Bu becerileri kısaca “güvenlik becerileri” şeklinde nitelendirmek mümkündür. Güvenlik becerileri tehlikeli bir durum gerçekleşmeden önce gerekli önlemleri almayı, tehlike anında doğru davranışları sergilemeyi ve tehlike geçtikten sonra uygun davranışları sergileyip, gerekli yerlere bilgi vermeyi içermektedir. Tipik gelişim gösteren bireylerin bu becerileri ve davranışları öğretmenlerinden ve ailelerinden öğrenebildiği gibi muhakeme yaparak ya da başkalarının tecrübelerini gözlemleyerek de öğrenebildikleri ifade edilmektedir. Gelişimsel yetersizliği bulunan bireylerin ise güvenlik becerilerini ve davranışlarını kazanma süreçlerinin daha zorlu olduğu bu nedenle sistematik bir biçimde öğretim faaliyetlerine dâhil olmaları gerektiği belirtilmektedir. Bu araştırmada gelişimsel yetersizliği bulunan bireylere araç içi güvenlik davranışları öğretiminde güç kartı stratejisinin etkililiği incelenmiştir. Araştırma süreci 9, 10 ve 13yaşlarında üç katılımcı ile yürütülmüştür. Katılımcıların biri OSB diğer ikisi zihinsel yetersizlik tanılıdır. Araştırmada tek denekli araştırma yöntemlerinden katılımcılar arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın başlama düzeyi, uygulama, toplu yoklama ve izleme oturumlarında katılımcıların göstermiş oldukları performanslara ilişkin veriler toplanmıştır. Elde edilen bulgulara göre güç kartı stratejisi ile gerçekleştirilen öğretim oturumları sonrasında katılımcıların tamamının hedeflenen araç içi güvenlik davranışı olan emniyet kemeri takma davranışını kazandığı görülmüştür. Kazandıkları bu davranışı uygulama oturumları sona erdikten 2, 4 ve 6 hafta sonraya kadar korudukları belirlenmiştir. Ayrıca davranışı farklı ortam ve araçlara genelleyebildikleri tespit edilmiştir. Araştırma sonrasında katılımcıların aileleri ve öğretmenleri ile gerçekleştirilen sosyal geçerlik çalışmalarında yönteme ilişkin olumlu görüşleri olduğu görülmüştür.
  • ItemOpen Access
    Okul öncesi dönem çocuklarının dijital oyun bağımlılığı eğilimleri ile akran oyun davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-22) Kara, Duygu; Derman, Meral Taner; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Okul Öncesi Eğitimi Bilim Dalı.; 0009-0001-0263-9786
    Bu araştırmanın amacı okul öncesi dönem çocuklarının dijital oyun bağımlılığı eğilimleri ile akran oyun davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden biri olan tarama modeli ile yürütülmüştür. Araştırmaya Mersin ilinin merkez ilçelerinde bulunan 4-5 yaş aralığındaki çocuklardan basit seçkisiz yöntem ile belirlenen 301çocuk dahil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Penn Etkileşimli Akran Oyun Ölçeği, Dijital Oyun Bağımlılık Eğilimi Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Verilerin düzenlenmesinde ve analizinde IBM SPSS 28.0 programı tercih edilmiştir. Verilerin analizinde Kruskal Wallis H testi ile Mann-Whitney U testi ve Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Toplanan verilere göre yapılan incelemelerde okul öncesi dönem çocukların dijital oyun bağımlılığı düzeylerinin “az” olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çocukların yaşı, kardeş sayısı, anne eğitim durumu ve ailenin sosyoekonomik düzeyi ile dijital oyun bağımlılıkları arasında ilişki görülürken çocukların cinsiyeti, baba eğitim düzeyi, anne ve baba çalışma süresinde bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Çocukların akran oyun etkileşimleri incelendiğinde araştırmaya dahil edilen grubun olumlu davranışlarının fazla, olumsuz davranışların ise az olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çocukların yaşı, kardeş sayısı, anne ve babanın eğitim düzeyi, annenin çalışma süresi ile akran oyun davranışları arasında ilişki görülürken ailenin sosyoekonomik düzeyi, çocukların cinsiyeti ve babanın çalışma süresinde bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Son olarak çocukların olumlu oyun davranışları ile dijital oyun bağımlılık düzeyleri arasında negatif, olumsuz oyun davranışlarıyla ise pozitif yönde ilişki olduğu görülmüştür.
  • ItemOpen Access
    İlkokul ve ortaokullarda görev yapan genel eğitim öğretmenlerinin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) kavramına ilişkin metafor algılarının incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-27) Tüfekci, Erva; Toper, Özlem; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Özel Eğitim Anabilim Dalı/Zihin Engelliler Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-5941-262X
    Bu araştırmanın amacı ilkokul ve ortaokullarda görev yapan genel eğitim öğretmenlerinin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) kavramına ilişkin metaforik algılarını incelemektir. Bu kapsamda ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin BEP kavramı hakkında ürettiği metaforlar, bu metaforları temsil eden kategoriler, öğretmenlerin BEP kavramına ilişkin sahip olduğu algılar, metafor çeşitliliğinin hangi kademede daha fazla olduğu ve iki kademede üretilen metaforların birbirinden farklılık gösterip göstermediği değerlendirilmiştir. Araştırmanın katılımcılarını ilkokulda görev yapmakta olan 27 sınıf öğretmeni ve ortaokulda görev yapmakta olan 21 branş/alan öğretmeni oluşturmuştur. Nitel araştırma yaklaşımıyla düzenlenen araştırmada metafor analizi kullanılmıştır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla araştırmaya katılım onam formu ile “BEP… dır/gibidir, çünkü…” ifadesinin yer aldığı bir metaforik algı formu tercih edilmiştir. Metaforik algı formu araştırmacı tarafından geliştirildikten sonra uzman görüşüne başvurulmuş ve forma son şekli verilmiştir. Uygulama sürecinde katılımcılar tarafından doldurulan formlar araştırmacı tarafından kod ve kategorilere ayrılmıştır. Çalışma kapsamında 19 adet form elenerek 48 adet kod ve 6 adet kategori ortaya çıkmıştır. Araştırmada yalnızca “merdiven” ve “gökkuşağı” isimli metaforlar ikişer defa kullanılarak tekrarlanmış metaforları oluşturmuştur. Katılımcılar tarafından BEP kavramına ilişkin üretilen 48 metafordan büyük çoğunluğunun birbirinden farklı ve olumlu olduğu, Çok Yönlü İşlevsel Bir Öge/Unsur Olarak BEP, Bir Rehber Olarak BEP, Bireye Özgü Bir Öge/Unsur Olarak BEP, Yaşamdaki Temel İhtiyaç Olarak BEP, Toplumsal Yaşama Katılım İçin Bir Öge/Unsur Olarak BEP ve Gerektiği Gibi Hazırlanmadığında Amacına Hizmet Etmeyen Bir Öge/Unsur Olarak BEP olmak üzere 6 kategorinin ortaya çıktığı ve katılımcılar tarafından en çok tercih edilen kategorinin Çok Yönlü İşlevsel Bir Öge/Unsur Olarak BEP olduğu, ortaokul kademesinde görev yapan katılımcıların metafor çeşitliliğinin fazla olduğu ve ilkokul öğretmenleri ile karşılaştırıldığında BEP kavramına yönelik benzer algılara sahip oldukları tespit edilmiştir. Bununla birlikte katılımcıların ürettikleri metaforlar ile daha çok BEP kavramının özelliklerine vurgu yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi’nde klasik edebî metinlerin kullanımı ve Samipaşazade Sezai’nin “Kediler” adlı hikâyesinin B1 seviyesine göre sadeleştirilmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-13) Ünlütürk, Sibel; Çanaklı, Levent Ali; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı/Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0002-1002-1468
    Yabancı dil öğretimi alanında yapılan faaliyetler bir ülkenin dilini ve kültürünü yabancılara öğretmenin yanı sıra, aynı zamanda dil öğrenme sürecinin temel becerilerini öğrencilere kazandırmayı amaçlamaktadır. Bu beceriler; dinleme, konuşma, okuma ve yazma olarak sıralanmaktadır. Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metninde (D-AOBM) iletişim odaklı dil becerileri, alımlama ve üretim olmak üzere iki başlık altında incelenir. Alımlama etkinlikleri sözlü kavrama, işitsel-görsel kavrama ve okuduğunu kavrama olarak alt başlıklara ayrılır. Üretme etkinlikleri ise sözlü üretim ve yazılı üretim olarak iki başlık şeklinde incelenir. Sözel, görsel ya da yazılı olarak sunulan girdilerin algılanması ve işlenmesi süreçlerinin her biri alımlama etkinliği olarak değerlendirilir. Yabancı dil öğrenme sürecinde okuma becerisi, diğer dil becerileri kadar önemli bir yere sahiptir. Çünkü okuma, öğrencilere yazılı materyaller aracılığıyla kelime dağarcığı, dil bilgisi yapıları, kültürel birikim ve toplumun yaşayış şekli gibi çeşitli durumlar hakkında bilgi edinme fırsatı sunar. Yabancı dil öğretiminin hedeflerinden biri olan kültürel aktarımın da gerçekleştirilmesine yardımcı olur. Özgün metinler ve kurma metinler, yabancı dil öğretiminde sıklıkla tercih edilir. Kurma metinler, bir kelimenin veya dil bilgisi kalıbının öğretimi için özel olarak hazırlanır. Haber metni veya bir yemek tarifi gibi farklı şekillerde hazırlanan bu metinler dilin incelikli yapısını göstermekten uzaktır. Bu metinler genellikle ders kitaplarında kullanılır. Özgün metinler ise öğrenilen dilin doğal ortamında incelenmesini sağlar. Dilin zenginliği kullanılır ve özgün bir üslupla yazılır. Özgün metinler içerisinde yer alan edebî eserler, yabancı dil öğretiminde kullanılarak öğrencilerin dil becerileri geliştirilmesini ve kültürel bir anlayış kazanmalarını sağlar. Yabancılara Türkçe Öğretimi (YTÖ) alanında seviyelere uygun okuma materyallerinin eksikliği, öğrencilerin yeterli okuma pratiği yapmalarını ve bu becerilerini geliştirmelerini engellemektedir. Ders kitapları için hazırlanan kısa metinler, öğrencilerin sadece iletişim kurmak için kullanabilecekleri dil becerilerini sunar. Fakat okuma becerisi, sadece bununla sınırlı değildir. Öğrencilerin, Türk edebiyatından seçilmiş uygun materyalleri okuyarak, Türk dilinin farklı yapılarını ve kültürel unsurlarını keşfetmeleri, dil öğrenme sürecinde kritik bir rol oynar. YTÖ alanında hedef kitlenin dil seviyesine uygun, okuma becerisine odaklanarak hazırlanan metinler materyal zenginliği sunar. Özellikle edebî metinlerin sadeleştirilmesi ve dil bilgisi yapılarının hedef seviyede anlaşılabilir hâle getirilmesi yabancı öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmelerine, dili doğru bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur çünkü edebî metinler, dilin doğru kullanıldığı kaynakların başında gelir. Bu materyaller, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin okuma alışkanlığı geliştirmesine de katkıda bulunur. Hedef dilin kültürünü tanımak, dilin inceliklerini öğrenmek ve toplum hayatı hakkında fikir sahibi olmak için de etkili araçlardır. Tezimizde bu doğrultuda, Tanzimat Dönemi sanatçılarından Samipaşazade Sezai tarafından kaleme alınmış olan “Kediler” isimli hikâyenin sadeleştirme çalışmasını yaptık. Orijinal kaynaktan alınan metin önce günümüz Türkçesine sadeleştirdik. Ardından YTÖ alanında kullanıma uygun bir metin elde etmek için çeşitli yöntemlerle B1 seviyesinde sadeleştirdik. Hikâyeyi sadeleştirirken cümlelerin hedef dil grubu olan B1 seviyesine uygun olmayan dil bilgisi yapıları uygun olanlarla değiştirdik. Bunun yanı sıra günlük hayatta sıklıkla kullanılmayan kelimeleri metinden çıkartıp bunların yerine güncel kelimeleri kullandık. Kelime yoğunluğunu azaltmak için cümle akışı ve metnin anlamı üzerinde önemli yere sahip olmayan kelimeleri de metinden çıkarttık. Metin sadeleştirme uygulaması tamamlanarak alanda ihtiyaç duyulan okuma materyallerine katkıda bulunmak, sadeleştirme çalışmaları için bir örnek sunmayı hedefledik.
  • ItemOpen Access
    Carabo-cone yönteminin temel müzik bilgisi kazanımlarına etkisi: Okul öncesi örneği
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-11) Avgın, İrem; Gül, Gülnihal; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı/Müzik Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0003-4526-6200
    Okul öncesi dönem müzik eğitiminde pek çok çağdaş müzik eğitimi yöntemi kullanıldığı bilinmektedir. Bu kapsamda Dalcroze, Kodaly, Suzuki ve Orff-Schulwerk gibi çağdaş müzik öğretim yaklaşımları, müzik eğitiminin hedeflerine ulaşabilmek için erken çocukluk eğitiminde kullanılmaktadır. Bununla birlikte Carabo-cone yöntemi gibi farklı öğretim yöntemlerinin de içerik açısından diğer çağdaş müzik öğretim yöntemleri arasında yer aldığı düşünülmektedir. Bu düşünce ile bu araştırmada Carabo-cone yöntemi ile gerçekleştirilen müziksel etkinliklerin 6 yaş çocuklarının temel müzik bilgisi kazanımlarına etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla “Carabo-cone yönteminin okul öncesi dönem temel müzik bilgisi kazanımlarına etkisi var mıdır?” sorusuna cevap aranmıştır. Çalışmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanıldığı karma araştırma yönteminin hâkim olduğu bir süreç izlenmiştir. Araştırmanın nicel verileri tek grup son test deneysel desen, nitel veriler ise katılımlı gözlem tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 2022-2023 eğitim öğretim yılında Bursa Nilüfer köy Özel Biliş Anaokulunun 6 yaş grubu sınıfında eğitim gören 16 çocukla oluşturulmuştur. Araştırmanın nicel verileri araştırmacı tarafından hazırlanan ölçme aracı ile nitel veriler ise araştırmacının deneysel süreçte tuttuğu günlüklerle elde edilmiştir. Araştırmada katılımcılara temel müzik bilgisi hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi amacıyla 10 hafta süreyle müziksel oyunların bulunduğu etkinlikler düzenlenmiştir. Araştırmanın nicel bölümünden elde edilen veriler JASP 0.17.2.0 programı ile nitel veriler ise içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda Carabo-cone yöntemi ile gerçekleştirilen müzikli etkinliklerin okul öncesi dönem çocukların dizeği tanıma, piyano dizeğini tanıma, nota isimlerini ve nota değerlerini tanıma kazanımlarına olumlu katkılarının olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çalışma kapsamında araştırmacının tutmuş olduğu günlükler doğrultusunda deney grubu çocukların etkinliklere katılmaktan keyif aldıkları, ders sürecini eğlenerek geçirdikleri ve somutlaştırılarak anlatılan temel müzik bilgisi konularını daha kolay kavradıkları gözlemlenmiştir.
  • ItemOpen Access
    Danışanın bağlanma stilleri, terapiste bağlanma, terapötik ittifak ve terapötik ittifakta müzakere arasındaki ilişkilerin danışan bakış açısından incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-13) Yazıcı, İsmail; Duran, Nagihan Oğuz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı.; 0000-0002-5569-9619
    Bağlanma örüntülerinin psikoterapi ilişkisine yansımaları olduğu düşünülmektedir. Bu araştırma danışanlara ve terapi koşullarına ilişkin betimsel değişkenlerin incelenmesinin yanı sıra danışanların genel bağlanma stilleri, terapistlerine bağlanmaları, terapötik ittifak ve terapötik ittifakta müzakere değişkenleri arasındaki ilişkileri inceleyen bir model geliştirmeyi amaçlamaktadır. Katılımcılar araştırmaya katıldıkları sırada bir terapi sürecine devam eden 215danışandan oluşmaktadır. Veriler internet üzerinden Kişisel Bilgiler Formu, Terapötik İttifak Ölçeği – Kısa Formu, Terapötik İttifakta Müzakere Ölçeği, Danışanın Terapiste Bağlanma Ölçeği ve Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri – İlişki Yapıları ölçme araçları kullanılarak toplanmıştır. Önerilen hipotetik yapısal modele model kırpma uygulanarak elde edilen nihai yapısal model iyi uyum göstermiştir (χ² (126, N = 215) = 230.632, p < .001; CFI = 0.954; TLI= 0.944; SRMR = 0.052; RMSEA = 0.062). Araştırmanın kritik bulgularından ilki genel kaçıngan bağlanma ve genel kaygılı bağlanmanın terapi sürecinde farklı karakteristik özelliklere sahip olmasıdır. Genel kaygılı bağlanma, terapiste kaçıngan-korkulu bağlanmayla olumlu ve düşük düzeyde ilişkiliyken genel kaçıngan bağlanma herhangi bir terapiste bağlanma alt boyutuyla ilişkili değildir. Bu farklılaşma kaçıngan ve kaygılı bağlanan bireylerin terapide farklı davranış örüntülerinde bulunduklarını gösterebilir. Bir diğer kritik bulgu terapiste bağlanma alt boyutlarından kaçıngan-korkulu bağlanmanın terapötik ittifakta müzakere ile yüksek düzeyde olumsuz ilişkili, güvenli bağlanmanın ise terapötik ittifak ile yüksek düzeyde olumlu ilişkili olmasıdır. Terapiste kaçıngan-korkulu bağlanan danışanlar için müzakerenin daha önemli, güvenli bağlanan danışanlar için işbirliğinin daha önemli olduğu düşünülebilir. Terapistlerin danışanların bağlanma stillerine duyarlı olmaları, kurdukları ilişkilerde danışanın bağlanma stillerini dikkate alarak çalışmaları önerilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Sınıf öğretmenlerinin öğretim teknolojileri ve materyal tasarım becerilerinin mesleki yeterlik düzeyleri üzerindeki etkisinin belirlenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-14) Demircioğlu, Eda; Yurt, Eyüp; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Eğitim Programları ve Öğretim Bilim Dalı.; 0000-0002-6169-6094
    Bu araştırma, sınıf öğretmenlerinin öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı becerileri ile mesleki yeterlikleri arasındaki ilişkileri incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, sınıf öğretmenlerinin öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı becerilerinin çeşitli değişkenlere göre (cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, medeni durum, mesleki kıdem yılı, çalışılan kurum türü)incelenmesi hedeflenmektedir. Bu çalışmanın örneklemini, 2022-2023 eğitim öğretim döneminde, Bursa ilinin Nilüfer, Osmangazi ve Mudanya ilçelerinde çalışan toplam 363 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Öğretmenlerin 276'sı kadın ve 87'si erkektir. İlişkisel tarama modeli kullanılarak araştırma yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak “Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlik Algısı Ölçeği” ve “Dijital Materyal Tasarımı Yeterliği Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma kapsamında toplanan veriler, Pearson korelasyon, çoklu doğrusal regresyon, bağımsız gruplar t testi ve ANOVA testi uygulanarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, sınıf öğretmenlerinin öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı becerileri ile mesleki yeterlikleri arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Ayrıca, sınıf öğretmenlerinin öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı becerileri ile mesleki yeterliklerinin cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, medeni durumu, mesleki kıdem yılı, çalıştığı kurum türü demografik değişkenlerine göre farklılaştığı gözlemlenmiştir. Bu araştırmada elde edilen sonuçlar, sınıf öğretmenlerinin mesleki yeterliklerini etkileyen faktörlerin daha iyi anlaşılmasına ve bu doğrultuda gerekli düzenlemelerin yapılmasına katkı sağlayacak niteliktedir.
  • ItemOpen Access
    Bursa Amerikan Kız Kolejinde eğitim
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-22) Köknar, Ezgi Sena; Demirel, Muammer; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı/Sosyal Bilgiler Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-3592-6319
    Bu tez çalışması Amerikalı misyonerler tarafından kurulan Bursa Amerikan Kız Kolejinin kuruluşunu, kuruluş amacını, misyonunu, eğitim ve öğretim faaliyetlerini, tanassur hadisesini ve kapatılışını incelemektedir. Araştırmanın yoğunluğunu Amerikan Board Teşkilatı ve misyonerlerinin Bursa’daki eğitim faaliyetleri oluşturmaktadır. Bu kapsamda tez çalışması başlıklara ayrılarak ele alınmıştır. Öncelikli olarak Bursa Amerikan Kız Kolejinin kuruluşu, misyonerlere destek veren Amerikan Board Teşkilatı’nın faaliyetleri, misyonerlerin Bursa’daki çalışmaları ve okulun kuruluşundaki tarihsel süreçten bahsedilmiştir. Bursa Amerikan Kız Kolejinde Eğitim Faaliyetleri kapsamında; Batı Türkiye Misyonu dâhilinde Bursa istasyonu için yıl sonlarında misyonerlik evine gönderilen veriler incelenmiş, okulda okutulan derslerden bahsedilmiş, okulda kız öğrencilerin nasıl yetiştirildiğine dair bilgiler verilmiştir. Bursa Amerikan Kız Kolejinde Çalışan Misyoner Öğretmenler başlığı altında; okuldaki eğitim kadrosundan, misyoner öğretmenlerin faaliyetlerinden ve aldıkları maaşlardan bahsedilmiştir. Son olarak ise Bursa Amerikan Kız Kolejinin kapatılma süreci incelenmiştir; okuldaki tanassur hadisesinin duyulması ile başlayan kapatılma süreci ele alınmıştır.
  • ItemOpen Access
    Müzı̇k öğretmenlı̇ğı̇ lı̇sans programlarındakı̇ Batı müzı̇ğı̇ tür ve bı̇çı̇m bı̇lgı̇sı̇ dersı̇nı̇n pı̇yano dersı̇ne katkısına yönelı̇k öğretı̇m elemanı ve öğrencı̇ görüşlerı̇
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-14) Esen, Yusuf Ahmet; Engür, Doruk; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı/Müzik Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-6770-5481
    Bu araştırma Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programlarında yer alan BMTBB dersinin Piyano dersine katkısının belirlenmesine yöneliktir. Araştırmada piyano ve BMTBB dersine giren öğretim elemanları ve Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programı öğrencileri ile görüşülerek BMTBB dersinin Piyano dersine katkısına yönelik görüşlerini almak amaçlanmıştır. BMTBB dersi Piyano dersi ve diğer tüm çalgı derslerini destekleyici müzik eğitim derslerinden görülmekte ve bir müzik eğitimcisinin en basit haliyle olsa dahi ders hakkında bilgiye sahip olması beklenmektedir. Bu amaç ve önem doğrultusunda Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programlarında yer alan BMTBB dersinin Piyano dersine katkısına yönelik araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden Durum Çalışması modeli temel alarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu belirlerken kolay ulaşılabilir örnekleme deseni kullanılmıştır. Müzik Öğretmenliği Lisans Programlarında görevli 10’u Piyano ve 10’uBatı Müziği Tür ve Biçim Bilgisi Dersi olmak üzere 20 öğretim elemanı ve Müzik Öğretmenliği Lisans Programlarında kayıtlı 8 öğrenci örneklem olarak belirlenmiştir. BMTBB dersinin Piyano dersine katkısına yönelik öğretim elemanı ve öğrenci görüşlerini belirlemek amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmış ve katılımcılar ile gönüllülük esasına dayalı olarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiş, tema ve kodlar çıkartılmıştır. Elde edilen bulgular dahilinde BMTBB dersinde başarılı olan öğrencilerde bu dersin müzikalite, deşifre kolaylığı, hızlı öğrenim yönlerinden Piyano dersine katkısının olduğu ancak derste başarısız olan ya da yeterli öğrenim gerçekleştiremeyen öğrencilerin dersi Piyano dersine aktarmada zorluklar çektiği sonucuna varılmıştır. Tüm bu sonuçlar doğrultusunda BMTBB dersinin seçmeli ders olmaktan çıkartılıp zorunlu ders olması ve ders saatinin Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı eğitim programlarında artırılarak, daha kapsamlı bir eğitimin verilmesi, ayrıca Piyano derslerinde öğretmenler tarafından Tür ve Biçim Bilgisi konularının üstünde durulması önerilmektedir.
  • ItemOpen Access
    Yabancı dil ağırlıklı 5. sınıf İngilizce programının Stake’in yanıtlayıcı değerlendirme modeline göre değerlendirilmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-18) Yörüger, Eda; Yüksel, Sedat; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı.; 0009-0005-3206-2462
    Bu araştırma, ilk kez 2017 yılında yayınlanan, 2018 yılında güncellenen Yabancı Dil Ağırlıklı 5. sınıf İngilizce programını Stake’in Yanıtlayıcı Değerlendirme Modeline göre değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Bursa’daki bir okulda programın uygulama sürecinin bütünsel ele alındığı bütünsel tek durum çalışması deseniyle, araştırmada kullanılan değerlendirme modelinin aşamaları ve ilkeleri doğrultusunda yürütülmüştür. Program paydaşı altı İngilizce öğretmeni, dört okul yöneticisi, 18 öğrenci ve 16 velinin katılımcı olarak yer aldığı bu çalışmada veriler, bireysel ve odak grup görüşmeleri, ders ve okul gözlemleri ve doküman incelemesi aracılığıyla elde edilmiştir. Görüşmelerde, dört adet yarı-yapılandırılmış görüşme formu, gözlemlerde üç adet yarı-yapılandırılmış gözlem formu kullanılmış, doküman olarak ders materyalleri, ödevler/ödev çıktıları ve resmi yazılar incelenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma bulgularına göre, program paydaşları program uygulamasını genel olarak yararlı bulmakta, uygulama süreci programın genel amaçlarıyla büyük oranda uyumluluk göstermektedir. Sonuçları genel olarak uyumluluk gösteren görüşme ve gözlemler, öğretim etkinliklerinin, öğretmen davranışlarının ve hedef dilde düzenlenen sınıf dışı sosyal faaliyetlerin programın iletişimsel öğretim yaklaşımıyla büyük oranda örtüştüğünü, konuşma ve dinleme becerileri etkinliklerine daha çok ağırlık verildiğini, ders materyali olarak dijital kaynakların ve çalışma kağıtlarının sıkça tercih edildiğini göstermektedir. Ancak, ölçme-değerlendirme faaliyetlerinin iletişim temelli öğretim süreci etkinlikleriyle genel olarak uyumsuz olduğu tespit edilmiştir. Okul yönetiminin fiziki şartları iyileştirme çalışmaları, öğretmenlerin benimsediği öğrenci merkezli öğretim yaklaşımları ve zümre işbirliğiyle geliştirdikleri stratejiler, veli katılımı ve öğrencilerin duyuşsal tepkileri programın uygulanma sürecini olumlu etkilemiştir. Ancak, kalabalık sınıflar, ders saati planlamasının programla uyumsuzluğu, programa uygun hazırlanmış basılı ders materyalleri eksikliği gibi uygulama koşullarına ilişkin problemler saptanmıştır. Sonuç olarak, program paydaşlarının programın uygulanma sürecine ilişkin olumlu görüşlerinin, programın sürdürülebilirliğine dair dikkate değer bir etken olduğu, süreç içerisinde ortaya çıkan bazı problem ve ihtiyaçların giderilmesinde uygulama koşullarının düzenlenmesi, fiziki şartların iyileştirilmesi, öğretmenlere hizmet içi eğitim ve ders materyalleri desteği sağlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Mesleki müzik eğitimi kurumlarındaki korrepetisyon (piyano eşlik) eğitiminin öğretim elemanı ve korrepetitör görüşleri doğrultusunda incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-29) Koparanoğlu, Hakan; Demirci, Şirin Akbulut; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Güzel Sanatlar Eğitimi Anabillim Dalı/Müzik Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-9358-1024
    Bu araştırmada; mesleki müzik eğitimi kurumlarındaki korrepetisyon (piyano eşlik) eğitiminin öğretim elemanı ve korrepetitör görüşleri doğrultusunda incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada nitel yöntem izlenmiş ve bu yönteme uygun olarak durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu kolay ulaşılabilir örneklem yöntemiyle belirlenmiş, farklı üniversitelerde mesleki müzik eğitimi alanlarında görev yapmakta olan sekiz piyano öğretim elemanı ve farklı devlet opera ve balesi kurumlarında görev yapmakta olan iki korrepetitör oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, görüşme tekniği türlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından geliştirilen görüşme formu kullanılmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen nitel veriler, betimsel analiz aşamalarına uygun olarak içerik analizi tekniği kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmada ulaşılan on bir tema altında analiz edilen bulgular ışığında yüksek öğretim kurumlarında korrepetisyon (piyano eşlik) eğitimine ilişkin çeşitli çalışmalara yer verildiği, piyano eşlik çalma eğitiminin mesleki müzik eğitimindeki birçok ders ile özellikle de temel dersler ile çeşitli yönlerden ilişkili olduğu, korrepetisyon (piyano eşlik) eğitiminde genel, öğrenci kaynaklı, literatür kaynaklı ve sistem kaynaklı gibi yönlerden farklı sorunların bulunduğu, korrepetisyon (piyano eşlik) eğitiminin yükseköğretim kurumlarında ayrı bir uzmanlık alanı olarak yer alması gerektiği, solistliği ve eşlik çalmayı birbirinden ayırmakla birlikte solist piyanistlerin de eşlik çalışmalarında yer almaları gerektiği, nitelikli korrepetitör olabilmek korrepetisyon (piyano eşlik) eğitiminin oldukça önemli olduğu, ülkemizdeki korrepetitörlük mesleğinde farklı sorunların yaşandığı, daha çok korrepetitör istihdam edilmesi gerektiği, ülkemizde korrepetisyon (piyano eşlik) eğitimi alanında yeterli bir eğitimin olmadığı, yurt dışında korrepetisyon (piyano eşlik) alanında eğitim faaliyetleriyle birlikte çeşitli fırsatların olduğu ve korrepetitörlük mesleğinin hem ülkemizde hem de yurt dışında yetersiz değer gördüğü, nitelikli bir korrepetitör olabilmek için repertuvara hâkim olunması, piyanoya hâkim olunması ve çeşitli yönlerden farklı becerilere sahip olunması gerektiği, korrepetisyon (piyano eşlik) alanında bir bölüm ve öğretim programı yapılandırılması varsayımıyla korrepetisyon (piyano eşlik) eğitimine ilişkin programda bulunması gereken birçok ders olduğu, bu ders içeriklerinin özenle amaca uygun bir şekilde belirlenmesi ve uygulanması gerektiği, öğretim programının da büyük bir önem gösterilerek geliştirilmesi ve nitelikli bir yapıda olması gerektiği sonuçlarına ulaşılmıştır.
  • ItemOpen Access
    2018 fen bilimleri dersi öğretim programına göre yedinci sınıf fen bilimleri ders kitaplarındaki etkinliklerin bilimsel süreç becerileri açısından değerlendirilmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-11) Çolak, Sena Nur; Çalış, Sevgül; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı.; 0009-0004-3541-2141
    Çağdaş toplumlar, yeni nesillerine bilgiyi yığmak yerine var olan teknolojiden faydalanarak bilgiye ulaşma yollarını öğretme çabası içerisindedirler. Bilimsel süreç becerileri, öğrenmeyi kolaylaştıran, öğrencilerin araştırmalarda aktif olmalarını sağlayarak kendi öğrenmelerinden sorumlu olma duygusu veren, öğrenmenin kalıcılığını arttırarak araştırma yol ve yöntemleri kazandıran, problemler üzerinde düşündüren, problemleri çözmeyi destekleyen becerilerdir. Ders kitapları içeriğinde bilimsel bilgiler barındırmaktadır. Bu sebeple ders kitaplarının, öğrencilere bilgiyi hazır bir şekilde sunmasından ziyade bilimsel süreç becerileri yardımıyla bilgiye ulaşma yollarını öğretecek şekilde hazırlanması gerekmektedir. Bu bağlamda yürütülen çalışmanın amacı, öğretim programlarına göre hazırlanan ders kitaplarındaki etkinliklerin, bilim insanlarının çalışmalarını yürütürken yararlandığı bilimsel süreç becerilerini ne düzeyde kapsadığını ortaya koymaktır. Araştırma kapsamında 7. sınıf fen bilimleri ders kitaplarında yer alan etkinlikleri bilimsel süreç becerileri açısından incelemek amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman analizi kullanılmıştır. Araştırmanın dokümanlarını, 7. Sınıf düzeyinde okullarda okutulan iki fen bilimleri ders kitabı oluşturmaktadır.2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programına göre hazırlanan yedinci sınıf fen bilimleri ders kitaplarındaki etkinliklerin analizinden elde edilen bulgulara göre, aynı sınıf düzeyinde okutulan iki fen bilimleri ders kitabının da etkinlik sayıları ve bilimsel süreç becerileri dağılımı açısından sistematik olmadığı, temel ve nedensel süreçlere deneysel süreçlerden daha fazla ağırlık verildiği, en fazla sonuç çıkarma ve gözlem becerilerine rastlanıldığı ve hipotez kurma becerisine hiç rastlanılmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.