Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi / Uludag University The Review of the Faculty of Theology
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi / Uludag University The Review of the Faculty of Theology by Type "Çeviri"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Open Access İbn Haldûn’un siyaset teorisi’nin islami kökeni(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-16) Gibb, H. A. R.; Ötenkaya, YusufVon Kremer’in çalışması ve konunun önemine dikkat çeken farklı ülkelerden araştırmacıların birkaç kısa makalesini saymazsak, de Slane’in Mukaddime çevirisini takip eden elli yılda, Dr. Taha Hüseyin’in bu konuda ilk müstakil çalışmayı yayımladığı 1917 yılına kadar Mukaddime hakkında herhangi bir çalışmanın olmadığı göz önünde bulundurulduğunda son üç yıl içerisinde İbn Haldûn’un bu eserinin merkeze alındığı dört farklı çalışmanın olması son derece şaşırtıcıdır. Önceki makalelerin çoğu gibi Taha Hüseyin’in bu çalışması da temelde İbn Haldûn’un tarih teorisinin sosyolojik yönleriyle ilgilenmekteydi. Söz konusu ilgi, 1917’den beri yayımlanan üç ya da dört makalenin biri hariç hepsinde baskındır. En son çalışmalarda mezkûr sosyal yöne ağırlık verilmesine rağmen, bu incelemelerin bir bütün olarak daha geniş bir alanı kapsadığı söylenebilir. Dr. Gaston Bouthoul gerçekten de İbn Haldûn’un “Sosyal Felsefesi” başlığı içerisinde kendini sınırlandırmaktadır. Ancak yazısının özellikle de ilk otuz sayfasında bu sınırları aşarak tarihçi İbn Haldûn’un kişiliği ve entelektüel görünümü hususunda ufuk açıcı analizlerde bulunmuştur. Prof. Schmidt’in tezi5 ise daha çok alan incelemesi mahiyetinde olup, bu çalışmasında İbn Haldûn’un eserinin (Mukaddime) farklı yönleri üzerinde duran daha önceki araştırmacıların görüşlerini derleyip incelemiş ancak kendisine ait herhangi bir sentez ortaya koyma- mıştır. Son olarak Dr. Kamil Ayad ve Erwin Rosenthal’in Almanca olarak yayımladıkları eserler, münhasıran Mukaddime’nin tarihsel düşüncesine yöneliktir ve özellikle de ikincisi hususi olarak İbn Haldûn’un siyaset teorisini8 ele alan ilk müstakil çalışmadır. Bu iki kitap plan itibariyle önemli derecede farklıdır. Dr. Ayad, İslami kül- tür ve entelektüel gelişiminin genel eğilimleri noktasında kapsamlı ve felsefi giriş yaptıktan sonra İbn Haldûn’un tarihsel metodu analizinde dakik bir inceleme ve gözlem isabetliliği sergilemiş ve çalışmasını İbn Haldûn’un sosyal teorisini ana hatlarıyla inceleyerek neticelendirmiştir. Diğer taraftan Dr. Rosenthal ise, İbn Haldûn’un bizzat kendisini ifade etmesine izin vererek, kendi çalışmasını, “metinle sıkı bir bağ kurup, sınırlı tarihsel yorumla birlikte onun devlet teorisini analiz ettiği Mukaddime adlı eserin en önemli pasajlarının mümkün olduğunca en isabetli çevirisi yoluyla İbn Haldûn’un devlet düşüncesini resmettiği ve bu kaynağa dayanarak tarihçiyi takdim ettiği mütevazı bir teşebbüs olarak” tasvir etmiştir.Item Open Access Mazdek hareketi üzerine bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-21) Hala’tberi, Allahyar; Mehrvarz, Abbas Zarei; Akyar, Nevfel; Bursa Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi/Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü.; 0000-0002-2712-7576Eski tarihçilerin İslamiyet öncesi İran tarihi hakkında Farsça veya Arapça nakilleri önemli bir kaynağa, yani Sâsânî saltanatının sonunda (muhtemelen III. Yezdicerd döneminde) Pehlevî dilinde kaleme alınmış yarı resmi bir metin olan Ħudâynâme’ye dayanır. Onun Arapça çevirileri arasında en bilineni İbnü’l-Mukaffa’nın tercümesidir. İbnü’l-Mukaffa ve Pehlevî Ħudâynâme’nin diğer yazarları, Sâsânî saltanat yıllıkları veya mezkûr yıllıklara dayanan başka kaynaklardan faydalanmışlardır. Ħudâynâme’de olayların gidişatı hükümdarların, soyluların ve Zerdüştî din adamlarının bakış açısıyla ifade edilmektedir. Bu bakış açısı Müslüman tarihçi ve yazarların metinlerine doğrudan yansımıştır. İslam tarihçileri sayılı birkaç örnek haricinde her ne kadar menşeini ve kaynaklarını belirtmemiş olsalar da yazdıklarını Ħudâynâme’nin Arapça çevirisinden alıntılamış oldukları açıktır.Item Open Access Memlûk sultanlık anlayışı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-02) Levanoni, Amalia; Ötenkaya, YusufMısır ve Suriye’deki yönetimleri sırasında (1250-1517) Memlûklar, veraset kuralları ve hükümdarın güç dayanağını içeren hususlarda sultanlığa yönelik tutumlarında bir belirsizlik gösterdiler. Bu belirsizlik, Memlûk Tarihi üzerine yapılan ilmî çalışmalarda Memlûk Devleti’nin mahiyeti hususunda çeşitli fikirlere neden olmuştur. Genellikle veraset ilkesinin Memlûk Devleti’nde farklı derecelerde benimsendiği ancak bunun Bahrî dönemi esnasında zayıf olduğu, Çerkes dönemi esnasında ise tamamen terk edildiği ima edilmiştir. Bununla birlikte Memlûklar’ın veliahtlık sistemi kurmak istedikleri ifade edilmiş ancak bunun memlûk sistemi ile çatışması neticesinde çoğu defa akamete uğradığı belirtilmiştir. Bu çalışmada Memlûk Devleti’nde zaman zaman hanedanlık sistemi eğilimlerinin olduğuna işaret edilmekle birlikte, çoğunlukla veliahtlığın bir sistem olarak tatbik edilmediği, Memlûk sultanlarının mutlak bir hükümdardan ziyade seçkin emîrler yanında “eşitler arasında birinci” mesabesinde kaldığı vurgulanacaktır. Bu çalışmada sınırlı bir tarih aralığından ziyade, genel olarak Memlûk Devleti’nde nasıl bir sultanlık anlayışının benimsendiği tarihsel örnekler yoluyla gösterilerek genel bir çıkarım yapılmaya çalışılacaktır.