2011 Cilt 37 Sayı 1
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing 2011 Cilt 37 Sayı 1 by Type "Araştırma makalesi"
Now showing 1 - 5 of 5
Results Per Page
Sort Options
Item Open Access Endoskopik juvenil nazofarengeal anjiofibrom cerrahisi - Uludağ KBB sonuçları(Uludağ Üniversitesi, 2011-03-17) Kasapoğlu, Fikret; Durgut, Osman; Şen, Ersin; Özmen, Ö. Afşın; Ceyhan, Aydın; Coşkun, Hakan; Basut, Oğuz; Onart, Selçuk; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı.Bu çalışmanın amacı Juvenil Nazofarengeal Anjiofibrom (JNA)’un cerrahisinde endoskopik yaklaşımla tedavi edilen olgu serisinin sonuçlarını ortaya koymaktır. Geriye dönük olarak 1995 ile 2010 yılları arasında ve Uludağ Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda JNA nedeniyle tedavi edilen toplam 18 hasta incelendi. Nisan 2007 – Mart 2010 tarihleri arasında endoskopik olarak rezeksiyon uygulanan 6 hasta değerlendirmeye alındı. Tanı, fizik muayene bulguları ve radyolojik bulgular ile konuldu. Tüm hastalara cerrahiden 24 saat öncesinde selektif anjio-embolizasyon uygulandı. Hastaların yaşları 14 ile 21 arasında değişmekte olup tümü erkekti. Hastalar en sık burun tıkanıklığı (6/6 %100) ve burun kanaması (5/6 %83) semptomlarıyla kliniğimize başvurdu. Beş hastada endoskopik yaklaşımla eksizyon uygulandı. Bir hastada endoskopik ve transmaksiller yaklaşımlar kombine edildi. Bir hastada yineleme görüldü. Radyolojik olarak saptanan yinelemede büyüme ve semptom olmadığı için hasta takip edilmektedir. Postoperatif dönemde hiçbir hastada cerrahiye veya embolizasyona bağlı komplikasyon gelişmedi. JNA tedavisinde endoskopik yaklaşım, preoperatif embolizasyon uygulanması halinde güvenle uygulanabilecek bir yöntemdir. Endoskopik yaklaşım hasta morbiditidesini önemli ölçüde azalttığından öncelikle seçilecek tedavi yöntemi olmalıdıItem Open Access Esansiyel trombositoz tanısıyla izlenen olgularda JAK-2 gen mutasyonu ve komplikasyonlarla ilişkisi(Uludağ Üniversitesi, 2011-02-18) Bayram, Murat; Özkocaman, Vildan; Özkalemkaş, Fahir; Ali, Rıdvan; Karkucak, Mutlu; Özçelik, Tülay; Irmak, Gönül; Yakut, Tahsin; Ocakoğlu, Gökhan; Aydın, Taner; Tunalı, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Hematoloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Genetik Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.Esansiyel Trombositoz (ET) trombosit sayısının arttığı, kemik iliğinde megakaryositlerde proliferasyonla kendini gösteren, klinik olarak asemptomatik olabildiği gibi kanama ve tromboz ile seyredebilen, myeloproliferatif hastalıklar grubunda, klonal bir kök hücre hastalığıdır. Janus Kinaz 2 (JAK 2) gen mutasyonu ET’lu hastalarda %50 civarı bir oranda görülmekte, tromboz ve hemorajik komplikasyonlarda artışa neden olabilmektedir. Bu çalışmada amacımız, ET’lu hastalarda JAK 2 gen mutasyon sıklığını saptamak, görülen komplikasyonları incelemek ve komplikasyonlarla JAK 2 gen mutasyonunun ilişkisini değerlendirmektir. Bunun için Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı Polikliniği’ne Ocak 2005-Mayıs 2010 tarihleri arasında başvuran, ET tanısıyla izlenen ve JAK 2 gen mutasyonu bakılan 90 hastanın dosyaları klinik ve laboratuvar bulguları açısından geriye dönük olarak incelendi. Alınan 90 hastanın 58’i (%64,4) kadın, 32’si (%35,6) erkekti. Yaş ortalaması 55,4±14,9 (26-85) yıldı. Hastaların 38’inde (%42,2) JAK 2 gen mutasyonu pozitif olarak saptandı. Hastaların 29’unda (%32,2) kanama veya tromboz komplikasyonu gelişirken, bunların 21’inde (%72,4) JAK 2 gen mutasyonu pozitif olarak saptandı. Sonuç olarak, ET’lu hastalarda JAK 2 gen mutasyonunun tanı için önemli bir veri olduğu ve komplikasyonlarla ilişkili olabileceği kanaatine varıldı.Item Open Access Kontrollü arteryel hipertansiyon altında, geri kanama kontrolü ile şant kullanılmadan yapılan karotis endarterektomi; tek bir merkezin deneyimleri(Uludağ Üniversitesi, 2011-05-02) Biçer, Murat; Saba, Davit; Yanar, Murat; Sığnak, Işık Şenkaya; Tok, Mustafa; Sevingil, Tolunay; Yolgösteren, Atıf; Önder, Tolga; Cengiz, Mete; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.Bu çalışma, şantsız karotis endarterektomi yapılan hasta grubunda kontrollü arteryel hipertansiyon, normokapni ve geri kanama kontrolü hakkındaki tecrübemizi yansıtmaktadır. Genel anestezi, normokapni ve kontrollü hipertansiyon altında 112 hastada yapılmış 116 ardışık karotis endarterektomi (KEA) verileri retrospektif olarak incelendi. Karotis endarterektomi geri kanama, basınç ve renk değerlendirilmesi sonrası gerçekleştirildi. Hastaların ortalama yaşı 64.2 ± 8.6 (47-83), Erkek/kadın oranı 79/37 ve ortalama kros-klemp zamanı 25.63±5.1 (1555) dakika idi. Otuz hastada %70’in üzerinde bilateral karotis darlığı mevcuttu. On dört hasta asemptomatik (%12) ve 102 hasta (%88) semptomatik idi. Karotis endarterektomilerin tamamı intraluminal şant kullanılmadan uygulandı. 93 hastada(%80) arteriotomi primer, 23 hastada (%20) yama ile kapatıldı 30 günlük hastane içi nörolojik komplikasyonlar iki hastada (%1.7) gelişti. Bunlar; bir hastada inme ve bir hastada amarozis fugaks gelişti. Çalışma grubunda ölüm görülmedi. Bu çalışmanın gereksiz şant uygulamasından sakınmak için bir görüş sağladığını düşünmekteyiz. Şant uygulamadan kontrollü hipertansiyon, normokapni ve internal karotis arterden (İCA) geri kanama kontrolü ile karotis endarterektomi düşük morbitide ve mortalite oranlarıyla cerrahi yapabilmemizi sağlamaktadır.Item Open Access Nilüfer halk sağlığı eğitim araştırma ve uygulama bölgesi’nde 15-49 yaş evli kadınların aile planlaması yöntemi kullanımındaki değişim (2002-2009)(Uludağ Üniversitesi, 2011-04-11) Gerçek, Harika; Pala, Kayıhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Halk Sağlığı Anabilim Dalı.Bu çalışmanın amacı, Nilüfer Halk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde yaşayan 15-49 yaş evli kadınların aile planlaması yöntemi kullanımındaki değişiminin incelenmesidir. Tanımlayıcı tipteki bu çalışmada, 2002-2009 yılları arasında, Bölgede aile planlaması yöntemi kullanımına ilişkin veriler karşılaştırılmıştır. Veriler Bölgenin yıllık raporlarından elde edilmiştir. İstatistik analizlerde ki-kare testi kullanılmıştır. Bölgedeki 15-49 yaş evli kadın sayısı 2002 yılında 3820 ve 2009 yılında 4274’tür. Bölgede 2002 yılında %76,6 olan yöntem kullanma oranı 2009’da %83,6’ya yükselmiştir (p<0,001). Her iki yılda da en çok kullanılan yöntem geri çekmedir (2002’de %39,2 ve 2009’da %31,0). Aile planlaması yöntemi kullanan kadınların, 2002 yılında %48,8’i 2009 yılında ise %62,8’i çağdaş yöntemleri tercih etmiştir (p<0,001). 2002 yılında çağdaş yöntemlerden en çok RIA (%21,6), 2009 yılında ise kondom (%22,1) tercih edilmiştir. Nilüfer Halk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nde aile planlaması hizmetleri eğitimli ve deneyimli çalışanlar tarafından yürütülmektedir. Bölgedeki aile planlaması yöntemi kullanımı genel olarak Türkiye’den yüksektir. 2002 ve 2009 yıllarını karşılaştırdığımızda, bölgede çağdaş yöntemlerin kullanımında olumlu yönde bir değişim yaşandığı görülmektedir. Bu değişimin sebebinin ücretsiz ve ulaşılabilir hizmet sunulması ile sürekli verilen halk eğitimleri olduğu düşünülmektedir.Item Open Access Uyku apneli hastalarda CPAP tedavisi sonrasında serebral metabolizmanın değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2011-03-23) Erdoğan, Beril; Coşkun, Funda; Karadağ, Mehmet; Gökalp, Gökhan; Hakyemez, Bahattin; Aydın, Birgü; Cangür, Şengül; Ursavaş, Ahmet; Erdoğan, Cüneyt; Kırlı, Selçuk; Ege, Ercüment; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Psikiyatri Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.Obstrüktif Uyku Apne Sendromlu (OSAS) hastalarda uyku sırasında tekrarlayan apne periyodlarının olması santral sinir sistemi üzerinde değişikliklere neden olmaktadır. MR Spektroskopi santral sinir sistemini etkileyen çeşitli durumlardaki lokal metabolik değişikliklerin saptanabildiği non invaziv bir magnetik rezonans yöntemidir. Bu çalışmanın amacı orta ve ağır OSAS olgularındaki serebral metabolizma değişikliklerini belirlemek ve continious positive airway pressure (CPAP) tedavisi sonrasında serebral metabolizmada düzelme olup olmadığını araştırmaktır. Çalışmaya 19 orta ve ağır OSAS hastası alındı. Çalışma grubuna polisomnografi, epworth skalası, MR spektroskopi ve nörokognitif testler uygulandı. 3 ay CPAP tedavisi sonrasında nöokognitif testler ve MR spektroskopi tekrarlandı. MR spektroskopide frontal beyaz cevher, frontal korteks, talamus ve hipokampustan N-asetil aspartat (NAA), kolin (Cho) ve kreatinin (Cr) ölçümleri yapıldı. Olguların tedavi öncesi ve sonrası spektroskopik ölçümleri değerlendirildiğinde frontal korteks Cr düzeyinde anlamlı farklılık saptandı (p=0.046). Tedavi sonrasındaki Cr değerleri daha düşük bulundu. Tedavi öncesi ve sonrası NAA/Cho, NAA/Cr, Cho/Cr ve NAA/Cho+Cr karşılaştırıldığında sadece frontal beyaz cevherde NAA/Cr değerlerinde anlamlı farklılık saptandı (p=0.01). Sonuç olarak orta ve ağır OSAS olgularında MR spektroskopi ile serebral metabolizma değişikliklerinin olduğunu ve bu değişikliklere nörokognitif testlerin de eşlik ettiğini saptadık.