1991 Cilt 18 Sayı 3
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing 1991 Cilt 18 Sayı 3 by Type "Derleme"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Open Access Atheroskleroz hücreleri: IV. makrofajlar(Uludağ Üniversitesi, 1991) Güler, Asuman H.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.Makrofaj (Mk) lar atherosklerotik lezyonlarda çok miktarda bulunan hücrelerdendir. Atherogenezis'de Mk'ların rolleri giderek önem kazanmaktadır. Ateroskleroz (As)'un "immünolojik başlangıçlı, enflamatuar bir yanıt" olarak geliştiği teorisini Mk'ın çeşitli aktiviteleri açıklar ve destekler gibidir. Mk'dan salgılanan çeşitli toksik maddeler, enzimler, bağ dokusu elemanları, sinyol maddeleri ve gelişim faktörlerinin salgılanması, atherogenesis de önemli olabilir. Özellikle As'da Mk modifiye lipoprotein (Lp) reseptörlerinde görülen artış, hiperlipidemiye bağlı As patogenezini açıklayabilir ve virütik enfeksiyonlar sonucu gelişen As'da olduğu gibi "enflamatuar bir yanıt" gibi kabul edilebilir. Ama diğer risk faktörleri (ör. diabet, hipertansiyon, emosyonel stres) ile Mk'ın enflamatuar yanıtı arasındaki ilişki henüz tam açıklanamamıştır.Item Open Access Atheroskleroz hücreleri: lll. trombositler(Uludağ Üniversitesi, 1991) Güler, Asuman H.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.Normalde hemostazda görevli olan trombositlerin, son yıllarda, atherogenezis'de saptanan etkileri nedeniyle önemleri giderek artmaktadır. Özellikle endotel hücre (EH)'lerinde meydana gelen zedelenmeyi takiben trombositler ateroskleroz (As) olayna katılırlar. Başlangıçta EH'lerinden savunma amacıyla salgılanan PAF (trombosit aktive edici faktör), trombositlerin aktivasyonunda önemli rol oynar. PAF'la aynı zamanda EH'den salgılanan PGl2 (prostasiklin) ise vazodilatasyon yapar ve uyarılmış trombositlerin damar endotelinden uzaklaştırılmasını sağlar. Gene, EH yüzeyinde bulunan heparin, antifrombini aktive ederek, antikoagülan etki gösterir. Trombosit ve EH'Ieri arasındaki bu ilişkiler ve trombositlerden salgılanan kemotaktik ve mitojenik maddeler, özellikle de PDGF (trombositten çıkan gelişim faktörü), bir yerde olayın geleceğini belirler. Sonuçta; zedelenme derecesi, trombositlerin aletivasyon miktarı ve kişinin yatkınlığı ile orantılı olarak proliferatif atherosklerotik lezyonlar gelişir.Item Open Access Luteal faz defekti(Uludağ Üniversitesi, 1991) Bilgin, Tufan; Esmer, Ahmet; Erdoğan, Eftal; Baş, Hüseyin; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı.Luteal faz yetmezliği, luteal faz süresinin kısalması veya corpus luteumun honnonal salgısının azalması ile ortaya çıkan bir infertilite nedenidir. Tüm infertil popülasyonun % 5'inden sorumludur. Hiperprolaktinemi, hiperandrojenik durumlar, hipotiroidizm, indüklenmiş sikluslar, doğum ve abortus sonrası, menarştan hemen sonra ve menopoza yakın sikluslar, rekürrent abortus, ağır egzersiz yapan sporcularda ve açıklanamayan infertilite olgularında luteal faz yetmezliği görülür.