2001 Cilt 1 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15639
Browse
Browsing by Subject "Bal arısı"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Arılarda sonbahar bakımı ve kışlama(Uludağ Üniversitesi, 2001) Altındiş, Kazım; Uludağ Üniversitesi.Eylül ayı arıcılar için çok mühimdir. Çünkü yazın sonu ve sonbaharın başlangıcıdır. Arıcılar eylül ayında bal sağımına son vererek arılan kışa hazırlamaya başlarlar . Arıların normal kışlayabilmesi için orta güçte kovan başına 1214 kg bal ve 2-3 çerçevede polen olması gerekir. Buda anlı çerçeve başına 2 kg bal anlamına gelir. Balın miktarı çerçeveler el kantarı ile tartılarak belirlenir. Bazı arıcılar balın hepsini alarak arıları şekerle beslemeye kalkışırlar. Bu çok yanlış bir yöntemdir. En fazla balın %50'si şeker şurubu ile değiştirilir. Ancak verilen şurup eylül ayı sonuna kadar bala çevrilip, petek gözleri mühürlenmelidir. Verilen şurup yaz şurubuna kıyasla daha koyu olmalı ve şeker ile su arasındaki oran 1.5-2:1 olmalıdır. Şurubun içine her litre başına 3 gr sirke veya buna eşit miktarda limon sıkılmalıdır. Aynı zamanda litre başına 0.5-1 gr tuz konulmasında yarar vardır. Şurubun sıcaklığı 40 derece civarında olmalı, şuruplamaya başlamadan önce boş ve az ballı çerçeveler kovandan alınmalı ve sıkıştırma işlemi yapılmalıdır. Kovanda kalacak çerçeve sayısı arının kuvvetine göre olmalı, yani bırakılan çerçeveler arı ile kaplanmalı ve ana arıya yumurta atmaya çerçeve bırakılmalıdır . Boş ve az ballı çerçeveler muhafazaya alınmalıdır. Petek güvesinden korumak için çerçeveler arasına ceviz yaprağı, lavanta çiçeği veya defne yaprağı konarak gazete kağıdı ile sarılarak tavana asılmalıdır.Item Bal arısı ve tozlaşma (polinasyon)(Uludağ Üniversitesi, 2001) Ahmedov, HayrettinDünyanın birçok gelişmiş ülkesinde bilim adamlarının yıllardan beri yaptıkları araştırmalar göstermiştir ki, bal arılarının tozlaşma dolayısıyla sebze ve meyve üretimine katkısı büyüktür. Çeşitli gelişmiş ülkelerde çiftçiler ilaç kullanmaksızın yüksek verimde ürün elde etmek için bal artlarına ihtiyaç duymaktalar, bunun için de ya arıcılarla anlaşıp onların kovanlarını para karşılığı kiralamaktalar, ya da elde ettikleri ürünlerden arıcılara pay vermektedirler. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri' nde arılı kovan 30-50 dolara kiralanmakta ya da üründen arıcıya %10 pay verilmektedir.Item Balın sağlığımız için önemi(Uludağ Üniversitesi, 2001) Güneş, M. ErtanBal arısı, kusursuz cihazlarla donatılmış bir canlıdır. Mükemmel bir organizmaya sahip olan arı, çok uzaktaki cisimleri atmış defa büyütülmüş olarak görür. Algılayıcıları kilometrelerce ötedeki çiçeğin kokusunu diğer kokularla karıştırmadan mükemmel bir şekilde algılar. Bu kusursuz canlı uzun bir sürecin sonunda mucize besin balı üretir.Item Bilimde balarısı(Uludağ Üniversitesi, 2001) Giray, TuğrulBinlerce balarısı kovanda herhangi bir merkezi yönetim olmaksızın balacılıktan tarimcılığa dek gereken her işi görürler. Arılar her an her tür işle karşı karşıya olmalarına rağmen yaşiarına ve kabiliyetlerine göre işler seçer ve sadece bunlarla meşgul olurlar. Örneğin, nektar yükü nü toplayıcı arılardan alan ve depolamaya götüren bir an çevresindeki toplayıcı arıların dans ile ilan ettiği kaynaklara ilgi göstermez. Arı topluluğu aynı şehir toplumunda olduğu gibi ilgi alanlarına , mesleklerine göre bir iş bölümü gösterir. Bu yaşla ilintili iş bölümü bireysel bir davranışsal gelişimin ürünüdür. En genç erişkin arılar kendi hücrelerini temizlerler, sonra bakı cılık işlerini görev edinir, kurtcuklara arı sütü verirler. Daha sonra toplayıcı arıların getirdiği nektarı bal gözelerinde depolarlar, sonra kovan girişini beklerneğe başlarlar, sonra da belirgin bir geçi ş yapıp tariacılığa başlarlar. Bu görü nüşte düzensiz, bireysel çabalardan __ bir de baka rız ki bir düzen ortaya cıkmıştır. Orneğin, ko vanın ortasında yeni gelişen kurtcuk halinde anlar, onların çevresinde polen ya da çiçek tozu, en dışta da bal biriktirilmiştir (Şekil1 ). Hem arıların bireysel davranış ve gelişimi , hem de bunun ürünü olan kovanda iş bölümü ve yapısal düzen bilimin ilgisini çekmiştir. Bu konuların incelenmesi bize bir çok yeni kavram oluşturma ve anlama açısından katkıda bulunmuştur.