2018 Cilt 23 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12466
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 30
- Results Per Page
- Sort Options
Item Atmospheric organochlorinated pesticide levels and gas/particle partitioning in Istanbul during winter weather conditions(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-28) Kuzu, S. LeventIn this study, gas and particle phase ambient organochlorine pesticide (OCP) levels were investigated atan urban site in Istanbul. Samples were collected by a high-volume sampler for fourteen days in winter. Individual OCP concentrations were between13 and 593 pg.m-3 for particle phase and 14 and 1,748 pg.m-3 for gaseous phase. The sums of the average concentration of each OCP in gaseous and particle phases were 3,219 and 2,746 pg.m-3 , respectively. δ-HCH had the highest individual concentration. The abundance of DDTs followed the order 4.4'-DDT > 4.4'-DDD > 4.4'-DDE.The Σ(gas+particle)OCP concentrations ranged between 1,845 and 10,196 pg.m-3 . On the days when high concentrations were observed, the trajectories of air masses were investigated by the HYSPLIT model. logKp versus logPL 0 model was applied in order to determine the fate of gas/particle partitioning. The average slope of the regression line was -0.35, whereas the intercept was -2.89.Item Baryum titanatın tekstilde elektromanyetik kalkanlama uygulamalarında kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-08) Çelen, Rumeysa; Ulcay, Yusuf; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBaryum titanat kimyasal formülü ABO3 olan, rengi beyazdan griye değişen perovskit ailesine bağlı inorganik bir bileşiktir. 60 yıldan daha fazla süredir ilgi gören bir malzemedir. İlgi çekmesinin ilk nedeni kimyasal ve mekanik olarak stabil olmasıdır. Geniş kapsamda çalışılan en önemli ferro elektrik malzemelerden biridir. Elektromanyetik dalgaların kullanımının gün geçtikçe artması başta insanlar olmak üzere tüm canlıları etkilemektedir. Elektromanyetik kalkanlama uygulamalarıyla, radyasyon kullanılarak yapılan uygulamaları aksatmadan canlıların maruz kalacağı radyasyon dozunu minimize etmek ve onları korumak amaçlanmaktadır. Bu çalışmada, elektromanyetik kalkanlama, tekstilde elektromanyetik kalkanlama uygulamaları, baryum titanatın yapısı, özellikleri ve elektromanyetik kalkanlama uygulamalarındaki yeri incelenmiştir.Item Bazı kireçtaşlarının parlatılmasında abrasiv kafa devrinin etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-31) Çetintaş, Sevgi; Türk, TurgayBu çalışma, kireçtaşların parlatılabilirlik özellikleri üzerine abrasiv kafa devrinin etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmada ticari olarak üretimi yapılan iki adet kireçtaşı örneği kullanılmıştır. Parlatma işlemi, 30x30x2 cm boyutlarındaki kireçtaşı örneklerine aynı abrasiv serisi, sabit bant hızı, sabit kafa basıncı ve sabit su miktarında, 400 dv/dk, 600 dv/dk ve 800 dv/dk abrasiv kafa devrinde laboratuvar ölçekli cila makinasında yapılmıştır. Farklı devir hızlarında parlatılan örneklerdeki değişimin tanımlanması amacıyla; pürüzlülük parametrelerinden Ra, Rq ve Rz değerleri ve parlaklık ölçümleri yapılmıştır. Parlatma deneyleri sonucunda, artan abrasiv devir hızına bağlı olarak pürüzlülüğün azaldığı ve parlaklığın arttığı tespit edilmiştir. Bunun yanısıra; parlatma işleminde devir hızının etkisi ile yüzey topografyasının değiştiği Rq ve Rz pürüzlülük değerlerinin artmasıyla gözlenmiştir. Sonuç olarak, kireçtaşlarının farklı abrasiv kafa devrinde parlatılması ile pürüzlülük ve parlaklık değerlerinin değişim gösterdiği ve abrasiv devrinin pürüzlülük ve parlaklık özelliklerini önemli ölçüde etkilediği sonucuna varılmıştır.Item Bilyeli dövme metodu ile otomotiv parçalarında çalışma ömrünün arttırılması(Uludağ Üniversitesi, 2018-08-10) Çavdar, F. Yıldız; Özşahin, Serkan; Kumpas, İsmail; Korkmaz, Behiye; Çavdar, Kadir; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüParça geometrisi ve malzeme özellikleri dikkate alındığında shot peening (SP, bilyeli dövme) süreci parçaya özgü imalat süreci tasarımı ve parametre tanımı gerektirmektedir. Bu, malzemenin mekanik ve yüzey özelliklerini iyileştirmeyi amaçlayan mekanik bir süreçtir. Özellikle dinamik yükler altında çalışan, burulma ve burkulmaya zorlanan parçalarda kullanılmaktadır. Dolayısıyla sürece birçok parametre etki etmektedir. Bu çalışmada, adım motorunun iki farklı açısal değerinde bilyeli dövme uygulama süreleri bağımsız parametreler olarak alınmış ve parça üzerinde konumlandırılan dört farklı Almen plakasından ölçülen deformasyon değerleri incelenmiştir. Ön deneylerde elde edilen bulgular doğrultusunda süreler üzerinde bazı değişiklikler öngörülmüştür. Tasarlanan ikinci deney seti sonrasında Almen plakalarının sonuçlarında istenen aralığa doğru bir iyileşme sağlanmıştır. Bilyeli dövme sürecinin daha fazla bağımsız değişken ile incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Item Binalarda kullanılan farklı ısı yalıtım malzemelerinin ısı iletkenlik katsayılarının Erzincan ili şartlarında termokupl ve termal kamera ile incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-07-31) Kotan, Temel; Fırat, İlker; Kaya, Mehmet; Ulusu, İsmetEnerjinin %35‟inin binalarda tüketildiği ve binalarda tüketilen enerjinin de %80‟i ısıtma amaçlı kullanıldığı göz önüne alınırsa, binalara kurulacak daha verimli ısıtma sistemlerinin yanı sıra binalara uygulanacak uygun ısı yalıtımları ile büyük enerji tasarrufu sağlanacağı çok önem arz etmektedir. Isı yalıtımında istenilen performansın sağlanması, yalıtım uygulama tekniklerine eksiksiz olarak uyulmasının yanında yalıtım malzemesinin özellikleri ile de doğrudan ilişkili bir durumdur. Genleştirilmiş perlit mevcut kullanılan diğer ısı yalıtım malzemelerinin yalıtım değerlerine yakın ısı yalıtım özelliklerinin yanında perlitin puzolanik özelliğinden dolayı zamanla dayanım kazanarak sonsuz ömre doğru gitmesi, yalıtım işlemi tabaka halinde bütün olarak yapıldığından ısı köprülerinin oluşumunu engellemesi, çok yüksek yangın dayanımı, ses yalıtımı, havayı teneffüs ederek duvar yüzeyi ile sıva yüzeyi arasında buhar oluşumunu engelleyerek küf ve bakteri oluşumunu engellemesi ve doğal olduğundan ortama zararlı kimyasal yayınımı olmaması gibi faydalı özellikleri nedeni ile günümüzde alternatif ısı yalıtım malzemesi olarak görülmektedir. Bu çalışmada Erzincan ilinde bir deney odası yapılmış ve günümüzde ısı yalıtım malzemesi olarak en çok kullanılan EPS ile genleştirilmiş perlitin ısı yalıtım performansının karşılaştırılması yapılmıştır. Alınan ölçüm verilerinin değerlendirilmesi sonucunda 8 cm‟lik genleştirilmiş perlit ile 6 cm‟lik EPS ısı yalıtım malzemelerinin ısı yalıtım kapasitelerinin denk olduğu belirlenmiştir.Item Centralized versus decentralized wastewater reuse: A case study for a touristic area(Uludağ Üniversitesi, 2018-07-11) Hocaoğlu, Selda Murat; Erzi, İpek; Ergenekon, SeylaIn this study, centralized and decentralized wastewater reuse alternatives were compared in terms of water saving potential and costs for a touristic case study area in Antalya, Turkey. The results of decentralized reuse revealed that the maximum water saving of a hotel is limited with either amount of wastewater generated or ratio of irrigated landscape area to bed number. The breakpoint for the case study area is estimated as 50 m2 /bed. As a result, in hotels where the ratio of irrigated area is less than 50 m 2 /bed, wastewater reuse may not be cost effective. In case of centralized wastewater reuse, supply and demand is balanced and as a result 60% more water saving may be achieved for the case study area. Furthermore, investment and operation cost of centralized reuse are considerably low and the price of reclaimed water is lower than price of service water. The average unit price of reclaimed water used as irrigation water was found to be 1.29 €/m3 in decentralized reuse, while the unit price was found to be 0.35 €/m3 in centralized reuse; which brings forth an internal rate of return by 20% and a 5-year payback period.Item The combined impact of SRS and FWM phenomena on the downlink channel performance of DWDM-GPON systems(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-23) Ibrahim, Faisal Ibrahim Mohamed; Karlık, Sait Eser; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği BölümüIn this paper the combined impact of stimulated Raman scattering (SRS) and four-wave mixing (FWM) on the downlink channel performance of dense wavelength division multiplexed-gigabit passive optical networks (DWDM-GPONs) has been compared with the single impact of FWM via signal-tocrosstalk ratio (SXR) simulations performed on center downlink channels of 7-, 15- and 31-channel DWDM-GPON systems. Simulation results show that SRS compensates negative impacts of FWM and compensation significance enhances with increasing channel numbers and channel spacing values. At high channel spacing values of 50 GHz and 100 GHz, variation of SXR can display a strong oscillatory behavior in very short channel length variations of 0.5 km. The combined impact of SRS and FWM enhances the maximum oscillation amplitude of SXR variation with respect to the single impact of FWM at those channel spacing values. It has been observed that Raman gain exhibits an approximately linear variation with channel input powers in 0.1-5 mW range and it increases with increasing fiber lengths, channel spacing values and channel numbers. Results of this research emphasize the significant difference between the combined impact of SRS and FWM and the single impact of FWM on DWDM-GPON systems and give important hints for current DWDM-GPON implementations.Item Depolama ve geri-alma makinesi bekleme noktası optimizasyonu: Atanmış depolama politikası durumu(Uludağ Üniversitesi, 2018-06-13) Çavdur, Fatih; Değirmen, Sema; Şener, Erdi; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBu çalışma, otomatik depolama ve geri-alma sistemlerinde kullanılan depolama ve geri-alma makinesinin, hiçbir işlem gerçekleştirmiyorken (boştayken) konumlandırıldığı bekleme noktasını optimize etmek için bir yaklaşım sunmaktadır. Çalışma kapsamında, depolama ve geri-alma makinesinin sadece geri-alma işlemini gerçekleştirdiği bir süreç dikkate alınarak, makinenin depodaki mevcut ürün gruplarının ağırlık merkezlerine olan toplam uzaklığını minimize etmek için bir matematiksel programlama modeli önerilmektedir. Depodaki ürün yerleşimlerinde anlamlı farklılıkların oluştuğu belirli zamanlarda, depolama ve geri-alma makinesi bekleme noktasının güncellenmesiyle de dinamik bir şekilde makine pozisyonunun optimize edilmesi amaçlanmaktadır. Atanmış depolama politikası altında ürünlerin depolandığı, tek koridora sahip örnek bir depo üzerinde, depolama ve geri-alma makinesi bekleme noktası dinamik olarak optimize edilerek, önerilen yaklaşımın çalışması örnek bir problem ile gösterilmektedir.Item Determination of the efficiency of waste gas washing equipments used in jewelery workshop(Uludağ Üniversitesi, 2018-07-06) Avşar, Edip; Hanedar, Asude; Alp, Kadir; Toröz, İsmailDuring the processes where acid and cyanide are used in jewelery workshops, waste gases originates that hazardous in terms of human and environmental health and material. It is necessary to control these originated gas flows with suitable methods and equipment in the workshop and convert them to non-hazardous forms. For this purpose, waste gas washing equipment which can be used by various producers in jewelery workshops are produced. In this study, waste gas stream hazardous emissions removal efficiency of a system produced for this purpose was examined and the measures to be taken for the continuous efficiency were mentioned. According to results; it has been determined that the nitric acid emissions and the sulfuric acid emissions originated from the iron / copper solvation process are reduced by 94.5% and 88.3%, respectively, by means of waste gas washing system. It has been determined that cyanide emissions are reduced by 98.7% by washing the waste gases from the bombing process by means of washing system. According to results, treated toxic gaseous emission concentrations were below the limit. values of Turkish Industrial Air Pollution Control Regulation (TIAPCR) and Netherlands Emission Guidelines for Air (NER).Item Effect of attack angle on flow around a square prısm wıth a splıtter plate(Uludağ Üniversitesi, 2018-06-22) Seyhan, Mehmet; Sarıoğlu, Mustafa; Akansu, Yahya ErkanLift and drag forces on a square prism with a (splitter) plate are experimentally investigated by force measurements with a load cell. Results showed that drag and lift coefficients are independent of Reynolds number for Re = 9700 – 36500 at 0°, 45°, 90°, 135° and 180°. Drag coefficient at 0 is obtained as 2.02 for the square prism alone, and 1.04 for the square cylinder with splitter plate. Maximum drag reduction for the square cylinder with the plate is 50% as compared to the square cylinder at 0° and 15°. For α < 30° and α > 114°, drag coefficient of a square prism with splitter plate is smaller than that of the square prism alone. At Re = 20000, lift and drag coefficients significantly change with increasing attack angle.Item Effects of elastic supports on nonlinear vibrations of a slightly curved beam(Uludağ Üniversitesi, 2018-07-02) Sarıgül, MuratIn this study, nonlinear vibrations of a slightly curved beam having arbitrary rising function are handled. The beam is restricted in longitudinal direction using elastic supports on both ends. Sag-to-span ratio of the beam, which is assumed to have sinusoidal curvature function at the beginning, is taken as 1/10. Beam being of Euler-Bernoulli type rests on Winkler elastic foundation and carries an arbitrarily placed concentrated mass. Equations of motion are obtained by using Hamilton Principle. Cubic and quadratic nonlinear terms have been aroused at the mathematical model because of the foundation and the beam's elongation. The Method of Multiple Scales (MMS), a perturbation technique, is used to solve the equations of motion analytically. The primary resonance case is taken into account during steady-state vibrations. The natural frequencies are obtained exactly for different control parameters such as supports' types, locations of the masses and linear coefficient of foundation. Frequency-amplitude and frequencyresponse graphs are drawn by using amplitude-phase modulation equations.Item Gümüşhane yöresinde yüzeylenen magmatik kökenli bazı kayaların jeomekanik özellikleri arasındaki ilişkilerin araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2018-06-13) Alkan, Fatih; Dağ, SerhatBu çalışmada, Gümüşhane il merkezinde yüzeylenen andezit ve monzogranit bileşimindeki magmatik kökenli kayaların jeomekanik özellikleri belirlenmiş ve aralarındaki görgül ilişkiler araştırılmıştır. Deneysel çalışmalar sonucunda, andezit ve monzogranitlerin özgül ağırlık, birim hacim ağırlık, ağırlıkça su emme, hacimce su emme ve gözeneklilik değerleri belirlenmiştir. Her iki kaya türü için kuru ve doygun koşullarda P ve S dalga hızı ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Bu değerlere bağlı olarak dinamik elastik parametreler saptanmıştır. Mekanik özelliklerden tek eksenli basınç dayanımı, nokta yükü dayanım indeksi ve dolaylı çekilme dayanımı ile statik elastik parametrelerden elastisite modülü ve poisson oranı değerleri belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, en yüksek korelasyon katsayısı andezitlerde r: 0,90 ve monzogranitlerde r: 0,94 değeri ile P ve S dalga hızı ölçümlerine ait verilerden elde edilmiştir. En düşük korelasyon katsayısı değeri ise monzogranitlerde Kuvars/Alkali Feldispat oranı ile gözeneklilik arasında tespit edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde istatistiksel olarak anlamlı bulunan ve yüksek korelasyon katsayısına sahip ilişkilerin çalışma açısından önemli olduğu ve ilgili parametrelerin dolaylı tahminlerinde kullanılabilir nitelikte olduğu görülmüştür.Item H2S’ün elementel kükürde seçici oksidasyonunda Ti-V-Cr ve Ti-V-Fe katalizörleri(Uludağ Üniversitesi, 2018-06-08) Taşdemir, H. MehmetBu çalışmada kompleksleştirme yöntemiyle eşmolar oranda Ti-V-Fe ve Ti-V-Cr katalizörleri sentezlenmiş ve H2S’ün seçici oksidasyon reaksiyonuyla elementel kükürt eldesindeki aktiviteleri incelenmiştir. Katalizörlerin yapısal özellikleri N2 adsorpsiyon-desorpsiyon, XRD, TPR, SEM-EDS analizleri ile belirlenmiştir. Gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre sentezlenen katalizörlerin mezogözenekli yapıya sahip olduğu tespit edilmiştir. Ti-V-Cr katalizörünün kristal yapısı TiO2’in rutile fazı ve Cr2O3 bileşiklerinden oluşurken, Ti-V-Fe katalizörü kompleks bir kristal yapı sergilemiştir. Bu katalizörün yapısında Fe2TiO5, V2O5, FeV2O4, rutile TiO2 ve Fe2O3 bileşikleri görülmüştür. Katalizörlerin katalitik aktiviteleri dolgulu kolon reaktör sisteminde farklı sıcaklık (200°C, 250°C, 300°C) ve stokiyometrik gaz (O2/H2S:0,5) bileşiminde incelenmiştir. Sentezlenen her iki katalizörle de 250°C reaksiyon sıcaklığında % 100 H2S dönüşümü elde edilmiştir. Reaksiyon sıcaklığındaki artış ve azalış katalizör yapısındaki kükürt birikiminin artmasından dolayı H2S dönüşümünde azalmaya sebep olmuştur. Bunun yanı sıra çalışılan tüm şartlarda her iki katalizörle de oldukça yüksek (≥% 97) elementel kükürt seçiciliği elde edilmiştir. Özellikle 200°C sıcaklıkta, yapısında kompleks bileşikleri içeren Ti-V-Fe katalizörü ile (% 73 H2S dönüşümü) Ti-V-Cr katalizörüne kıyasla (% 51 H2S dönüşümü) daha yüksek dönüşüm elde edilmiştir.Item Hidrolik sistemlerdeki enerji verimliliği(Uludağ Üniversitesi, 2018-06-25) Ergür, Hayriye SevilGünümüzde hidrolik sistemlere ilişkin bilimsel çalışmalarda, bu sistemlerin geliştirilmesi ve enerji kayıplarının azaltılması sağlanmaktadır. Enerji kayıpları, borulardaki sürtünmeden, ekipmanlardan, dirseklerden ve çap değişikliğinden oluşur. Isı artışına sebep olan hidrolik basınç kayıpları, sisteme hasar vereceğinden soğutucu kullanımı gerekmektedir. Bir diğer enerji kaybı nedeni ise başlangıçta küçük, ancak zamanla artan hidrolik kaçaklardır. Buna ek olarak, emniyet valfinden tanka geri dönen akışkan da enerji kaybını artırır. Hidrolik sistemlere ilave edilen ekipmanlar ve teknolojik iyileştirmeler ile enerji kayıpları azalmaktadır. Sistemdeki basınç kontrolünü kolaylaştırmak için, pompaya en yakın noktaya monte edilen emniyet valfinden geçen yüksek basınçlı sıvı, tanka dönüş debisini artırır. Endüstriyel gelişimdeki rolü sürekli artan hidrolik sistemlerin yerini çok daha ekonomik bir alternatif olan dijital kumandalı sistemler almaktadır. Bu çalışmada, konvansiyonel ve enerji verimli sistemler ile valf ve pompa kontrollü mobil cihazlar karşılaştırılmıştır.Item Isıl yük altında fonksiyonel derecelendirilmiş eğri eksenli panelin elastik sınırı(Uludağ Üniversitesi, 2018-08-10) Haskul, MehmetBu çalışmada, radyal doğrultuda ısıl yüke maruz kalan fonksiyonel derecelendirilmiş silindirik eğri eksenli panelin elastik davranışı analitik olarak incelenmiştir. Eğri eksenli panelin elastisite modülünün radyal doğrultuda üstel parametreye bağlı olarak değiştiği varsayılmıştır. Panelin düzlem şekil değiştirme durumunda olduğu göz önüne alınmıştır. Panelin malzeme özellikleri üstel parametredeki değişimin etkisi ve genel karışım kanunu ile birlikte ele alındığında; panelin bütün özellikleri (Poisson oranı hariç) radyal doğrultuda değiştiği hesaba alınarak detaylı bir çalışma yapılmıştır. Elastik sınırlar von Mises akma kriterine göre belirlenmiştir. Pozitif ve negatif sıcaklıkta akmanın; panelin iç yüzeyinde, dış yüzeyinde veya aynı anda her iki yüzeyde başladığı gözlemlenmiştir. Sayısal sonuçlar alüminyum/çelik fonksiyonel derecelendirilmiş panel için grafikler halinde sunulmuştur.Item Kademeli pompalama testleri ile kuyu performansının zaman içinde değişiminin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-31) Türkkan, Gökçen Eryılmaz; Korkmaz, Serdar; Mühendislik Fakültesi; İnşaat Mühendisliği BölümüBu çalışmanın amacı, kademeli pompalama testi ile kuyu performansının yıllar içerisindeki değişimini incelemektir. Çalışmada Neojen Mühendislik tarafından Bursa Küçük Sanayi bölgesindeki serbest akiferde açılan 27 metre derinliğindeki kuyu kullanılmıştır. İlk olarak 2 Kasım 2012 tarihinde bir adet kademeli pompalama testi yapılmıştır. Kademeli pompalama testi, aynı kuyuda 23 Mart 2017 tarihinde tekrar yapılmıştır. Arazi çalışması sonucu elde edilen kademeli pompalama test verileri Hantush-Bierschenk ve Rorabaugh analitik metotları ile çözülüp kuyu performans parametreleri elde edilmiştir. İki testin uygulandığı tarih arasında kuyu verimindeki ve özgül kapasitedeki değişim incelenmiştir. Kuyu performansının artırılması için öneriler sunulmuştur.Item Kadmiyum, kurşun ve çinko metallerinin marul (Lactuca sativa L.) tohumlarının çimlenme özellikleri üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-07-06) Doğaroğlu, Zeynep GörkemBitkiler, toprak ve yeraltı suyu/atmosfer arasındaki en büyük arabirim olarak görev yapmakta olup, yaşamları boyunca birçok stres faktörü ile karşı karşıya kalırlar. Bitki gelişimi için gerekli olan mikro besin elementleri (bakır (Cu), çinko (Zn), demir (Fe) vb.) ile toprakta bulunan ağır metaller (kobalt (Co), kurşun (Pb), kadmiyum (Cd) vb.) belirli konsantrasyonların üzerinde ve çözünürlüklerine bağlı olarak fitotoksik etkilere sahiptirler. Bu metaller birçok farklı yolla ekosisteme dahil olurlar. Endüstriyel kaynaklı metallerin başında Cu, nikel (Ni), Pb, Zn ve Cd gelmektedir. En önemli sorun bu metallerin besin zincirine girme olasılığıdır. Bu çalışmada farklı konsantrasyonlardaki Zn (5, 10, 20, 40, 80, 160 mg L -1 ), Cd (0, 1, 2, 4, 8, 16, 32 mg L-1 ) ve Pb (0, 2, 4, 8, 16, 32, 64, 128, 256 mg L-1 ) metallerinin marul (Lactuca sativa L.) bitkisinin tohum çimlenmesi, kök ve gövde uzaması ve bitki biyokütlesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Sonuçta Zn ve Cd uygulamaları tohum çimlenmesini azaltmıştır. Pb uygulaması ise düşük konsantrasyonlarda çimlenmeyi arttırırken yüksek konsantrasyonlarda tohum çimlenmesinde inhibisyona sebep olmuştur. Her üç metal maruziyetinde kök ve gövde uzamasında inhibisyonun olduğu ve kök inhibisyonunun gövdeye göre daha duyarlı olduğu belirlenmiştir. Bitki kuru kütlelerinde kontrole kıyasla büyük bir değişiklik gözlenmezken, yaş biyokütlelerde özellikle Zn maruziyetinde önemli azalmalar saptanmıştır.Item Komşu zemin yapılarının parametrik analizi “dolgu-şev etkileşimi”(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-28) Arama, Zülal Akbay; Akın, Muhammed Selahaddin; Çinicioğlu, Safiye FeyzaUygulama sahalarındaki sınırlar sebebi ile yapıların şevler üzerine ve/veya içine inşa edilmesi durumunda yapıların davranışı şevlerin varlığından etkilenmekte olup bu durum etkileşimli davranış analizlerini gerektirmektedir. Yapı-şev sisteminin bütünsel stabilitesini etkileyen faktörler şevin yüksekliği ve eğimi, yapının şeve uzaklığı, temel zemini türü ve yapının geometrik durumudur. Bunların yanı sıra, dolguların yumuşak zeminler üzerine inşa edilmesi taşıma kapasitesi göçmesi ve şev stabilitesi gibi geoteknik problemleri de barındıran bir zemin-yapı etkileşimi problemi oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı bütünsel davranış üzerinde farklılık oluşturan tüm faktörlerin davranış üzerindeki etki derecesinin belirlenmesidir. Bu amaçla, dolgu-şev ve temel zemininden oluşan etkileşimli sistemin davranışı birçok parametrik değerlendirme yapılarak iki boyutlu uzayda sonlu elemanlar analizleri yapılarak irdelenmiştir.Item Loss preventıon of fuel terminal operatıons: A case study in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2018-08-27) Denizhan, Berrin; Görmez, İbrahimUpon exiting the refinery, fuel products are distributed to vessels, from vessels to the terminals conducting the activities of fuel storage and distribution operations, and from terminals to stations via road tanker. Problems of loss in the product quantities occur after the movements of displacement of the product in terminal tanks and simultaneous the movements during filling operations. In this paper all operation processes of one of the fuel oil terminal in Turkey. The fuel products were received upon the unloading of the vessel and storage and distribution activities were carried out in this terminal. The elements causing loss during the terminal operation processes were examined with the failure modes and effects analysis (FMEA) technique. According to this analysis, the fields for which measures would be taken with precedence and a solution approach were presented for the company. While this approach is providing the causes of occurrence of failures as well as the control of loss for the company, the risk of fire and spillage likely to occur can be prevented as well.Item A new message processing mechanism for internet of things(Uludağ Üniversitesi, 2018-05-15) Toğay, Cengiz; Mühendislik Fakültesi; Bilgisayar Mühendisliği BölümüData is the most valuable thing in Industry 4.0 Era. Devices in the industry produce a tremendous amount of data and they are stored or processed by the services. Because of the advantages of the cloud computing, now the data is on the Internet instead of the local servers. Therefore, thanks to the cloud computing, the data can be processed by third parties. There are two concerns about sharing the data; namely performance and privacy. For near real-time problems, the data should be sent to services as soon as possible. For privacy, only required and allowed part of the data payload should be shared among parties.Therefore, a processing mechanism is needed before sending the data to target nodes. In this study, a new mechanism is proposed for processing/filtering the data based on the target node needs and rules defined by the administrator.