1987 Cilt 8 Sayı 1-2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20271
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Item 24 ocak istikrar programı üzerine(Uludağ Üniversitesi, 1987) Acar, Yalçın; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.İthal ikamesine dayalı sanayileşme politikasının hatalı uygulanmasına paralel olarak döviz ihtiyacı giderek artan Türkiye ekonomisi 70'li yılların ikinci yarısında ciddi bir bunalıma sürüklenmişti. 1974 ve 1978 yıllarında karşılaşılan iki petrol şokunun da etkisiyle sorunlar daha da büyümüş ve ekonominin dengeleri büsbütün bozulmuştu. Fiyat artışlarının hızlanması, döviz darboğazı, KİT açıkları, tasarrufların azalması, yatırımların gerilemesi, büyüme hızının düşmesi, işsizliğin artması ve gelir dağılımının daha da bozulması bu sorunların başlıcalarını oluşturmaktaydı. Bu sorunları çözmek ve ekonominin bozulan dengelerini tekrar sağlayabilmek amacıyla 24 Ocak İstikrar Programı uygulamaya konmuştur. Yakında altıncı yılını tamamlayacak olan bu programın sonuçlarına geçmeden önce kısaca ana özelliklerine değinmekte yarar vardır.Item Çok uluslu işletmelerin yönetim kararlarında karşılaşılan güçlükler(Uludağ Üniversitesi, 1987) Gücenme, Ümit; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Çok uluslu şirketler, diğer ülkelerdeki şirketlere sahip olan ve onları denetleyen şirketlerdir. Çok uluslu şirketler çeşitli edinim yollarıyla yabancı ülkelerdeki bağlı şirketlerini kurarlar, ortak bir yönetim altında faaliyet göstererek ekonomik bir grup oluştururlar. Bu ekonomik gruba alt mali bilgiler, farklı ülkelerde bulunan bağlı şirket hesaplarının birleştirilerek gösterildiği konsolide mali tablolar ile kamuoyuna sunulur ve değerlendirilir.Item Değişken maliyetler ve fiyatlama kararları(Uludağ Üniversitesi, 1987) Çabuk, Adem; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.İşletme yöneticilerinin almak zorunda oldukları en önemli faaliyet kararlarından birisini ürettikleri mal ve hizmetleri fiyatlama kararlan oluşturur. İşletme açısından stratejik bir nitelik taşıyan fiyatlama kararlan maliyet dışında birtakım faktörlerin de dikkate alınmasını zorunlu kılar. Fiyatlamada etkili olan, maliyet dışındaki diğer faktörler arasında; sektörün özelliği, sektör içindeki ve sektörler arasındaki rekabetin derecesi, mal veya hizmetin talep elastikiyeti, ekonominin içinde bulunduğu şartlar, işletmenin finansal yapısı, mamulün özellikleri, kurumsal yapı, kapasite kullanım oranı, devletin getirdiği sınırlamalar ve stok birikimi sayılabilir.Item Dışsal maliyetleri önlemede vergi politikasının kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 1987) Taş, Metin; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye Bölümü.İnsanlar yaşadıkları sürece bireysel refahlarını arttırmaya yönelik faaliyetlerde bulunurlar. Bu faaliyetler, faaliyeti gerçekleştiren kişinin refahını arttırırken; toplumun diğer bireylerin refahında reel azalmalara yol açabilmektedir. Bu türden refah kısıcı etkilere dışsal maliyetler denilmektedir. Bu çalışmanın amacı, dışsal maliyet kavramı ortaya koyarak, dışsal maliyetleri önlemede vergilerin kullanılışlarını irdelemektir.Item Fiyat hareketlerinin olumsuz etkilerini giderici muhasebe tedbirleri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Amcaoğlu, CengizGeleneksel muhasebenin kabul ettiği temel varsayım, kıymet ölçüsü olarak kullanılan para biriminin kıymetinin değişmediğidir. İşletme faaliyet sonuçlarının hesaplanmasında, genel fiyat hareketlerinin dikkate alınması gereklidir. Bu ise, ancak mali tablolarda yer alan varlıkların tarihi maliyet değerleri yerine, cari para değerleri ile gösterilmeleri halinde mümkündür.Item Fon akım tablosu(Uludağ Üniversitesi, 1987) Çabuk, Adem; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Finansal muhasebenin raporlama fonksiyonunun temelini Bilanço ve Gelir Tablosu oluşturur. Bilanço, işletmenin belirli bir tarihteki fonlarının sağlandığı kaynakları ve kullanıldığı yerleri gösterir ve statik bir durumu yansıtır. İşletme faaliyetlerine bağlı olarak bilanço kalemleri devamlı bir değişim içindedir. Bu nedenle sadece bilançoyu incelemek suretiyle işletmenin finansal durumu hakkında tam bir bilgi sahibi olamayız. Belli bir zaman dilimini kapsayan ve dinamik bir yapıya sahip olan Gelir Tablosu ise finansal durumdaki değişmelerin sadece faaliyetlerle ilgili yönünü yansıtır. Bu nedenle yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi ne Bilanço ne de Gelir Tablosu finansal durumdaki değişmeleri tam anlamıyla yansıtmaktan uzak kalır. Buna karşılık işletme yönetiminin en önemli sorumluluk alanlarından birisini işletmenin kısa ve uzun dönemli faaliyetlerinin gerektirdiği kaynakların sağlanması oluşturur. Bu nedenle ne Bilanço ne de Gelir Tablosunun tam anlamıyla yansıtamadığı finansal durumdaki değişiklikleri yansıtacak bir raporun bu temel finansal tablolara ilave edilmesi zorunlu ve yararlı olacaktır. İşte bu ihtiyacı karşılamak üzere hazırlanan tablo Fon Akım veya Fon Kaynak ve Kullanım Tablosu olarak adlandırılmaktadır.Item İç ticaret hadleri ve kalkınma : Türkiye(Uludağ Üniversitesi, 1987) Dülgeroğlu, Ercan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Bu makale, Türkiye 'deki iç ticaret hadlerini dikkate alarak Türk iktisadi kalkınma hamlesini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın ilk kısmı genel olarak ticaret hadlerine teorik bir yaklaşıma ayrılmıştır. İkinci olarak iktisadi kalkınma ile iç ticaret hadleri arasındaki ilişki çeşitli görüş açılarından tartışılmaktadır. Türkiye sanayileşme ve kalkınma için mücadele veren bir ülkedir. Zaman zaman Türk iç ticaret hadleri tarım kesiminin lehine dönmektedir. Böylece kalkınmanın finansmanı yalnız yurtiçi tasarruflar dikkate alındığında daha da güçleşmektedir.Item İşçilerin finansal katılımı: Kâra katılma, işçi pay sahipliği, tasarruf ve varlık oluşumu planları(Uludağ Üniversitesi, 1987) Tokol, Aysen; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Finansal katılım gelişmiş ekonomilerde işçilerin, işverenlerin ve hükümetlerin ilgisini çeken önemli bir konudur. Finansal katılımın klasik şekilleri olan işçinin kâra katılması ve işçi pay ortaklığı, A.B.D.'lerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Kıta Avrupasında ise varlık oluşumunu teşvik etmek amacıyla hükümet politikalarının oluşturulduğu görülmektedir.Item Kent içi trafik tıkanıklığı sorunu: Analitik bir yaklaşım(Uludağ Üniversitesi, 1987) Ertürk, Hasan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi Bölümü.Kentler doğuş ve gelişme nedenleri ne olursa olsun, ticari, kültürel ve sosyal faaliyetlerin yoğunlaştığı yerleşme yerleridir. Kentlerde yaşayanlar bu faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için oturma alanları ile iş, ticaret, kültür ve eğlence yerleri arasında gidip gelmek yani yer değiştirme gereğini duyarken, kentlilerin yaşama ve çeşitli faaliyetleri için gerekli eşya ve malzemelerin de yer değiştirmesi gerekmektedir. Bu nedenle kentte yaşayanların ve onlar, için gerekli eşyaların ve malzemelerin ulaşımı önemli olmaktadır. Günümüzde bir yandan kentlerin aşırı gelişmeleri diğer yandan motorlu araç sayısındaki önemli artış, geçen yüzyılın yani motorlu araç çağı öncesi koşullarına göre biçimlenen kentlerde trafik tıkanıklığı sorununu doğurmakta ve bu olgu faaliyetlerin yavaşlamasına neden olmaktadır.Item Kredi analizlerinde istihbarat ve önemi(Uludağ Üniversitesi, 1987) Soydan, Hakkı Y.; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Banka açısından kredi, bir miktar paranın veya banka itibarının ödünç alınıp verilmesidir. Banka bir miktar parayı kredi olarak verebileceği gibi, gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları herhangi bir iş ya da ödeyecekleri bir borcu, teminat mektubu ile garanti etmek suretiyle banka itibarını kredi olarak kullandırabilir. Her iki durumda da kredi ancak, krediyi geri ödeyeceği konusunda kendisine güven duyulan kişilere ve belirli bir süre sonunda geri alınmak kaydıyla verilir. Kredi verilen kişinin güvenilir olup olmadığı, ancak hakkında yapılacak istihbarat sonucu anlaşılır. Kredilerin zamanında geri ödenmesi, bankaların önemle üzerinde durdukları bir konu olmakla beraber, kredinin kısmen veya tamamen geri ödenmemesi olasılığı her zaman için vardır. Banka açısından önemli olan bu olasılığı en düşük düzeyde tutmaktır.Item M. Friedman'ın "pozitif iktisat metodolojisi" üzerine(Uludağ Üniversitesi, 1987) Yay, Gülsün Gürkan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İktisat Bölümü.1950'lerden 1970'lere kadar, iktisattaki temel metodolojinin, pozitivizm, varsayımsal-tümdengelimcilik (hypothetico-deductivism), Popperci yanlışlamacılık ve enstrümantalizmin bir karışımı olan "Benimsenen Görüş" (Received View) olduğu söylenebilir. Bu görüşe göre, bilimsel faaliyet, testedilebilen tahminler (pre-diction) üreten teorik modeller kurmaktır. Tahminin doğruluğu ise bir teorinin kabulü için en önemli kriter olmaktadır. Bu görüşte tahmin ile açıklama özdeş faaliyetler olarak düşünülmektedir. (Simetri Tezi)Item Maksimum prensibi ve donatımın yenilenmesi problemine uygulanışı(Uludağ Üniversitesi, 1987) İlhan, İsmail; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Bazı kaynakların "Pontriyagin Prensibi" olarak da isimlendirdikleri maksimum prensibinin yöneylem araştırması konularından olan "bir donatımın yenilenmesinin optimal politikası" nı belirlemede nasıl kullanılabileceğini araştıracağız. İlk önce problemimizi olabildiğince açık bir biçimde ortaya koymaya çalışalım.Item Mali analistlerin ortak bir sorunu: Uluslararası hesapların kıyaslanması(Uludağ Üniversitesi, 1987) Soydan, Hakkı Y.; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Muhasebenin bir ihtisas alanı olan mali analiz işlemleri, çok uluslu şirketlerin faaliyetlerine bağlı olarak uluslararası nitelik kazanmıştır. Bu gelişmeye bağlı olarak mali analistlerin günümüzde karşılaştıkları sorunlardan biri; farklı ülkelerde yayınlanan mali tabloların analizinde değişik standart ve düzenlemelerle karşılaşmalarıdır. Bu zorlukların giderilmesi yönünde yapılan çalışmalar ise çok yavaş bir tempoda sürmektedir.Item Milton Friedman kapitalizm ve özgürlük(Uludağ Üniversitesi, 1987) Eren, Ercan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İktisat Bölümü.M. Friedman, J.M. Keynes ve F.A. Von Hayek'le birlikte 20. yy'da en çok sözü edilen iktisatçı bilim adamlarından bir tanesidir. Friedman'ın bir diğer önemi "Keynesci İktisat' ın doruk döneminde bile liberalizm savunan az sayıda kişilerden biri olması ve yükselişini görmesidir. Liberalizmin manifestosunu yazanlardandır.Item Olumsuz bir dışsallık örneği: Kent içi trafiğin hava kirliliğine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Ertürk, Hasan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi Bölümü.Hava kirliliği olgusu, doğal ortamın tüm diğer unsurlarındaki kirlenmeler gibi, toplumsal açıdan önemli bir sorunu oluşturmaktadır. özellikle de bu kirlenme çeşidi insan sağlığı üzerinde doğrudan etkiler yarattığından daha önemli olmaktadır. Hava kirlenmesinin kaynakları çok çeşitli olmakla birlikte, bu olgunun temel kaynaklarından birisi ulaşım amaçlarıdır. Ulaşım araçlarından kaynaklanan kirlenme özellikle, büyük kentlerde önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca, ulaşım araçlarındaki yoğunlaşma nedeniyle, kentlerin merkezi bölgelerinde meydana gelen tıkanıklıklar bu alanlardaki kirlenmeyi daha da arttırmaktadır. Bu makalede; büyük kentlerimizde ulaşım araçlarından kaynaklanan kirlenme, bu kirlenmenin insan sağlığına, diğer canlılara ve cansızlara olan etkileri incelenmektedir.Item Örgüt tasarımı(Uludağ Üniversitesi, 1987) Astarlıoğlu, Sabri; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.Sanayileşme ve ekonomik gelişme bir toplumda örgütlenme ve organize çalışma yeteneğinin gelişmesi ile yakından ilgilidir. İşbölümü ve ihtisaslaşmaya dayalı bir birimde, bir amaç doğrultusunda, bilinçli olarak bir araya gelmiş insan topluluğunun, yani örgütün etkinlik ve verimlilik içinde çalışması ancak göreceli değerlendirmelerle ifadelendirilebilir. Bazı düşünürlere göre, insanoğlu daima yeni bir teknolojiyi bir önceki teknolojiye ait davranış ve değerlendirmelerle, yani sosyal ilişkiler ağı ile yaşayabilmektedir. Bu nedenle toplum daha ideal bir etkinlik ve verimliliğin daima altında bulunur.Item Örgütlerde gelişme ve değiştirici müdahale(Uludağ Üniversitesi, 1987) Astarlıoğlu, Sabri; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Günümüzde örgütler toplumsal bayatın hakim kuruluşlardır. Birey çalışma yaşamının büyük bir kısmını bu örgütler içerisinde geçirir. Yaşamını ekonomik yönden buradan sağladığı gibi psikolojik yönden ihtiyacı olan doyumun büyük bir kısmını da yine bu örgütlerden temin eder. Bir örgütün bireysel ihtiyaçları karşılayabilme kabiliyeti ait olduğu ortam içerisinde varlığını sürdürüp gelişebilme kabiliyetine bağlıdır. Örgüt, yükümlendiği görevleri yerine getirebilmek için mensuplarının yaratıcılık bilgi ve yeteneklerini kullanma arzularına dayanmak durumundadır. Örgüt birey ve toplum arasında bağlayıcı bir nokta olmakta, başka deyişle, bu iki ucu düğümleyen bir öğe niteliği taşımaktadır. Üyelerini kendi hedefi doğrultusunda yönlendiremeyen örgüt, mal veya hizmet üretmek şeklindeki amacına başarıyla ulaşamaz. Bu tür örgütlerde çalışan kimseler şahsi amaçlarını ve hedeflerini bu teşkilat içerisinde gerçekleştiremezler.Item Reklamın ekonomik verimlilik üzerindeki etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Ener, Neriman; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Ülkemizde son yıllarda gerçekleşen reklam harcamalarının GSMH içerisindeki payına bir göz atılacak olursa reklamın ekonomik yaşantımızdaki önemi kendiliğinden ortaya çıkar. Gerçekten de Türk Reklam Sektörü 80'li yıllardan sonra uygulanan ekonomik politikaların da etkisiyle çok büyük bir kabuk değişimine uğramış ve adeta bir sıçrama yapmıştır. Yapılan araştırmalara göre 1985 yılı toplam reklam harcamaları 76 milyar 225 milyon TL. dolayındayken 1987'de bu rakam 172.2 milyar TL.'ya ulaşmıştır. Yine aynı araştırmanın sonucuna göre reklam harcamalarının GSMH içerisindeki payı 1986 yılında %0.31'e kadar yükselmiştir.Item Türkiye'de vergi denetiminin etkinliğini sağlayabilecek önlemler(Uludağ Üniversitesi, 1987) Erdem, Metin; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye Bölümü.Vergi kaçakçılığı dolayısıyla ortaya çıkan vergi kayıplarını önlemek, hiç değilse en az düzeye indirebilmek devletin önde gelen görevleri arasındadır. Ancak, bugüne kadar bu alanda ciddi ve etkin önlemlerin alındığını söylemek mümkün olamamaktadır. Bunun sonucunda, vergi alamamaktan doğan adaletsizlik, görevlerini tam ve dürüst olarak yerine getiren bir yükümlüyü cezalandırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır.Item Ülkemizde KİT'ler ve özelleştirme(Uludağ Üniversitesi, 1987) Acar, Yalçın; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Ülkemizde KİT'lerin özel sektöre devri 24 Ocak İstikrar Programı ile tekrar gündeme gelmiştir ve bu konudaki tartışmalar halen devam etmektedir. KİT'lerin özelleştirilmesinin sağlayacağı fayda ve yaratacağı sorunlara geçmeden önce bu kuruluşların doğuş nedenleri ile tarihsel gelişimine kısaca göz atmakta yarar vardır. Kanımızca, bu bize özelleştirme konusuna daha sağlıklı şekilde yaklaşma imkanı verecektir .