2006 Cilt 7 Sayı 11
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13576
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Item 15. ve 16. yüzyıllarda İran İpek Yolu’nda kervanlar(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Alkan, Nilüfer; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Tarih Bölümü.Bu makalede 15. ve 16. yüzyıllarda İran İpek Yolu’nda işleyen kervanlar ele alınmıştır. İran’ı Bursa’ya bağlayan ticaret yolu, kervanların işleyişi, ulaşımda kullanılan hayvanlar, konaklama sorunları ve kervan ticaretinin riskleri yazının alt başlıklarını oluşturmaktadır. Konu ele alınırken kaynak olarak Bursa Şer‘iyye Sicillerinden, seyahatnamelerden ve telif eserlerden yararlanılmıştır.Item Ahmet Paşa, Necâtî Bey, Fuzûlî, Hayâlî ve Bâkî Divanlarına göre Divan şiirinde meyve(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Şanlı, İsmetEdebiyat, yaşadığı dönemde sosyal hayatın izlerini taşır ve çeşitli şekillerde yansıtır. Şair, farkında olsa da olmasa da zamanın etkisinde kalır. Dîvân şiirimiz de toplumun duygu ve düşünce yapısını, bu toplumda meydana gelen ilerleme ve gerilemeleri terennüm etmiştir. Eski medeniyetimizin mahsulü olan Dîvân şiirinde, Fars ve Arap kültürlerinin etkisinin yanında kendi kültürümüzün büyük bir yeri ve önemi bulunmaktadır. Karşılaşılan her imaj, bizi bu kültüre götürür, içerisinde yer alan gizli bir yaşayış ve düşünüş tarzına ulaştırır. Beyitlerde mecaz ve teşbihlerin ardında yaşanılan dönemin bütün izlerini bulabiliriz. Bu makale ile Ahmet Paşa, Necâti Bey, Hayâlî, Fuzûlî ve Bâkî divanlarına göre meyvelerin ele alınışı, yüklenen anlamlar ve meyve etrafında şekillenen hayal unsurları karşılaştırmalı olarak sunularak XV.- XVI. yy.ların önde gelen şairlerine göre bu yüzyıllarda meyveye olan bakış açısı ve yaklaşımlar ortaya konulmaya çalışılacaktır.Item Harvey ve Castells’de kent sorunsalı: Politik ekonomi vizyonu ve sınırlılıkları(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Bıçkı, Doğan; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Bu yazıda, kent sosyolojisinin en temel yöntem sorunsalı olan ‘kentin teorik bir nesne(obje) olarak’ kabul edilip edilemeyeceği konusu; Marksçı kentsel teorinin politik ekonomi vizyonunun yaklaşımları temelinde ele alınmaktadır. Marksçı kentsel teorinin içerisinde çeşitli varyantlar bulunmakla beraber, politik ekonomi vizyonu olarak adlandırılan yaklaşımın, bu teorinin genel eğilimlerini yansıtabilme noktasında yalnızca bir “ideal tip” oluşturduğu belirtilmelidir. Politik ekonomi vizyonunun temsilcileri olan Harvey ve Castells’in klasik çalışmalarında ise kent, teorik bir öneme sahip değildir. Kendisini kuşatan sosyal süreçlere bağlı olumsal(contingent) bir değişkendir. Bu yazıda, Harvey ve Castells’in kente yaklaşımları ele alınarak teorik kısıtları gösterilmeye çalışılmakta ve Marksçı yöntem için söz konusu edilen kısıtların Weberci yöntemle aşılabileceği ileri sürülmektedir.Item İngiliz Konsolosluk belgeleri ışığında Bursa ekonomisi (1848 - 1896)(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Abacı, Zeynep Dörtok; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Tarih Bölümü.İngiliz konsolosluk raporları özellikle kapitalist dünya ekonomisinin 19. yüzyıl başlarında Osmanlı kentleri üzerindeki etkilerini anlamada başvurulabilecek temel kaynaklardan biridir. Batı Anadolu’da yer alan eski bir başkent ve 15. yüzyıldan itibaren bir dünya ticaret merkezi olan Bursa kenti, 17. yüzyılda ticari konumunu kaybetmeye başlamıştır. 19. yüzyılda kent bu kez ipek ipliği ve koza üretim merkezi olmanın yanı sıra Avrupa malları için bir pazar haline gelmiştir. Bu çalışmada, İngiliz konsolosluk belgeleri temel alınarak, 19. yüzyılın ortalarından sonuna kadar ki süreçte, ipek üretimi, ihracat, ithalat ve yerel üretim sektörlerindeki gelişmeler ortaya konmaya çalışılmıştır.Item Kutadgu Bilig’de zahid(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Durmaz, Gülay; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.Zahid kelimesi başlangıçtan itibaren farklı anlamlar kazanmıştır. Örneğin Divan şiirinde gördüğümüz zahid tipi çevresine çatık kaşlı bakan kuralcı biridir. Zahid divan şiirinde sürekli olumsuz yanlarıyla ele alınmıştır. Fakat kelimenin ilk yıllarda kazandığı olumlu havanın izleri İslamiyet dönemi ilk eserlerinden Kutadgu Bilig'de görülebilmektedir. Öyleki buradaki zahid bilgili âlim biri olarak görülmektedir. Yalnız yaşamayı tercih eden zahid, vaktini sürekli ibadetle geçirmektedir.Item Osmanlı döneminde Bursa kumaşçılarının sanat nizamı(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Çiftçi, Cafer; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Tarih Bölümü.Osmanlı’da esnaf örgütleri, Anadolu’da kurulan Ahî teşkilatının özellikle düşünce yönünden bir uzantısıdır. Bu açıdan, Osmanlı esnafının sanat ve imalat nizamına yön veren değerler Ahîliğin etkisiyle; eşitlik, dayanışma, ölçülülük ve gelenekçilik gibi bazı ahlâkî ilkelerle belirlenmiştir. Bu makalede, ahlâkî değerlerin etkisiyle klasik dönemde Osmanlı esnaf örgütlerinin var olan nizamları ve idealler doğrultusunda çalışma disiplinleri, Bursa’da kumaşçı esnafına ait uygulamaları gösteren arşiv belgelerinden örneklerle açıklanmaya çalışılmaktadır. Arşiv belgelerinde kayıtlı örnekler, bir yönüyle kumaşçı esnafının imalat nizamları konusunda kendi aralarındaki problemleri ortaya koyarken, diğer bir yönüyle de esnafın var olan iktisadi zihniyet dünyası, sanat ve imalat nizamı, gelenekler ve teşkilat yapısı konularında bilgiler sunmaktadır.Item Türkçede şimdiki zaman eklerinin zaman belirleyicilerle kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Şahin, Hatice; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.Türk dilinde fiil işletimi sırasında belli bir döneme kadar müstakil bir şimdiki zaman eki görülmemektedir. Eski Anadolu Türkçesinin ilk dönemlerinden itibaren kullanılan şimdiki zaman ekleri birbirlerinden farklı kullanım özellikleri gösterirler. Zaman belirleyiciler ise zaman eklerini sınırlayan ve belirleyen kelimeler olarak karşımıza çıkarlar. Bu yazıda aynı zaman dilimini ifade etmek için kullanılan ama daha en başından ayrılıklarını hissettiren şimdiki zaman eklerinin kullanımında zaman belirleyicilerinin rolünü ortaya koyabilmek ve zaman belirleyicilerle kullanılan örnekleri inceleyerek bir tespitte bulunabilmek amaçlanmıştır.Item Yüklem, yalnız özneyi mi içinde taşır?(Uludağ Üniversitesi, 2006-12-01) Üstünova, Kerime; Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.Türkçede, “Sözlüksel özne, yüzey yapıda olsa da olmasa da, yüklemde yer alan kişi ekleri, bize özneyi verir.” söylemi yaygındır. Aldım, gönderdik, vurdun vb. Ancak bu durum, yalnız etken çatılı eylemler için geçerlidir. Edilgen çatıda durum değişir. Geçişsiz-edilgen çatılı eylemler, oluş ifade ettiklerinden yalnız üçüncü teklik kişiyle çekimlenmesin karşın, geçişli-edilgen çatılı eylemler kılış bildirdiklerinden kişi eklerinin tümüyle çekimlenebilirler. Edilgen eylemin geçişli oluşu, çevresinde eksiz belirtme durumuna girmiş ad değerindeki bir birimin bulunmasını zorunlu kılar. İşte, geçişli-edilgen çatılı eylem çekiminde (alındım, gönderildik, vuruldun vb.) yer alan kişi eki, eylemi yapana (özneye) değil, eylemden etkilenen eksiz belirtme durumuna girmiş bu birime (nesneye) gönderme yapar. Bu da, yüklem içinde her zaman öznenin barınmadığına, bazı durumlarda nesnenin de barındığına işaret eder.