Akademi: Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Dergisi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/18623
Browse
Browsing by Department "İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi"
Now showing 1 - 20 of 51
- Results Per Page
- Sort Options
Item 1000 yıl öncesi Türkçesinde hukuk terimleri ve Divanü L'ügat-it-Türk(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1975) Binatlı, Yusuf Z.; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu yazımızın sonuna, geçmişi bin yılın ötesine uzanan Orta Asya Türkçesinde kullanılan hukuk terimlerini eklemiş bulunuyoruz. Kuşkusuz bunlar eski Türk Hukukunun tüm terim ve sözcüklerini kapsamamaktadır. Dizin'i yalnızca «Divanü Lûgat-it-Türk» ün taranması sonucu meydana getirmiş bulunuyoruz. Bilindiği gibi Kaşgarlı Mahmut bu yapıtını İslâm kaynaklarının «Hakaniye» diye adlandırdıkları «Karahanlı Türkçesi» ile yazmıştır. Beşinci yüzyıl Türk zümre lehçeleri üzerinde yapılan bilimsel incelemelere göre de «Karahanlılar Devleti» halkının çoğunluğunu «Karluk Türkleri» oluşturmuştur.Item 2000 yılının senaryosu(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1977) Leontief, Wassily; Schreiber, Jean Louis Servan; Palamut, Mehmet E.; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiGezegenin geleceğine ilişkin yeterli bilgi olmadığından, bugün önüne gelen, rastgele birşey söylemektedir. Bazan, buğdayın, metalin ve enerjinin kıtlığını buruk bir biçimde duyacağımızdan; bazan teknik gelişmelerin sınırsız kaynakları yararlanmamıza hazır bulunduracağından, söz ediliyor.Item A.E.T.'una entegrasyonumuzun doğurabileceği konjonktürel ve strüktürel sakıncalar(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1973) Unay, Cafer; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİkinci Cihan harbinden harap bir durumda çıkan batı Avrupa ülkeleri, gerek milli ekonomik politikaları ve gerekse uluslararası işbirliği gayretleriyle kalkınma mücadelesine yeniden başladılar. İkinci cihan harbini takiben Avrupa ülkelerinin harcadıkları gayretler ve elde ettikleri sonuçlar ; A.B.D. nin, Japonya'nın ve hatta sosyalist ülkelerin 1949 yılında kurduğu ve 1962 yılında faaliyete geçen C.A.E.M. (Conseil de l'aide economique mutuelle) ile karşılaştırma yapılamayacak bir seviyede kalıyordu.Item Altının parasal niteliğinin belirsizlik altında reddi(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1975) İyioğlu, İlhan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiAltının ilk kez, ne zaman insanoğlunun dikkatini çektiği ve dünyanın ilk kez neresinde bulunduğu henüz kesinlikle bilinmemektedir. Fakat arkeologlar ve tarihçilere göre, genellikle altın M.Ö. 4000 yılında Tigris - Euphrates vadisinde bulunmuştur. Yine bazı kazılarda Sümerlere ait altın süs eşyaları bulunmuş ve bu nedenle altının ilk kullanıldığı devir olarak, Sümerliler Devri ileri sürülmektedir. Tarihçiler de şuna inanırlar ki, altın belkide ilk bilinen ve kullanılmış olan bir metaldir. Şüphesiz o çağlarda altın, günümüzdeki elde edilişi şeklinde yani maden filizlerinden çıkarıldığı gibi elde edilmemekteydi. Yine bu sarı metale karşı o zamanlarda birkaç ayrı yönden bir bağlılık bulunuyordu. Başlangıçta bu bağlılık, yalnızca gösteriş düşkünü insanlar için olup, altının parlaklığının ve hoş renginin romantik bulunmasıydı. İkincisi ise altının bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu olduğuna inanılmış olmasaydı ve son olarak da, tüm metaller içinde yalnız altının üstün bir çalışma kolaylığı sağlamasıydı. Bugün ise dördüncü bir faktör olarak şunu da katkıda bulunabiliriz ki o da, onun çok yetersiz bir miktarda bulunduğu halde halen yeryüzünde bulunuşu ve geçerli oluşudur. Şüphesiz belkide bu niteliği ona karşı olan ilgiyi son derece yükseltmektedir.Item Anonim şirketlerin finansmanında kâr politikasının önemi(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1973) Ertürk, Halis; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiAnonim şirketler değişen sosyal yapının ve gelişen tekniğin gerektirdiği büyük iktisadi işletmelerin yaşayışında fonksiyonu bulunan kuruluşlar olarak önemlerini sürdürmektedirler. Gerçekten Anonim şirketlerin bir ülkenin ekonomik gelişiminde, sosyal değer yargılarının olumlu bir biçim kazanmasında ve toplumsal refah üzerinde büyük etkileri olduğunu kabul etmek gerekir. Etkinin derecesini, ülkenin birçok gelişme problemlerinin bu yoldan çözümlenmesi şeklinde görmek mümkündür. Gün geçtikçe değişen fikri gelişme süreci içinde ekonomik sorunların önemli yer tuttuğu görülmektedir.Item Batı işçi hareketlerinin kaynağı ve genel özellikleri(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1975) Kassalow, Everett M.; Yücel, Asım; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiYirminci yüzyılın ortalarına doğru işçi sendikacılığı dünya ölçüsünde yaygın bir gelişme göstermeye başlamıştır. İşçi sendikaları piyasa ekonomisinin hakim olduğu demokratik batı ülkelerinde, komünist ülkelerde ve yeni gelişmekte olan ülkelerde faaliyette bulunmaktadır. Bu farklı tip toplumlardaki işçi sendikalarının bazı ortak özellikleri olmasına rağmen, önemli ve temelden farklı karakteristiklere sahip oldukları da bir gerçektir. Bu açıdan bakıldığında sendikalar üç farklı toplumun özelliklerini yansıtmaktadırlar.Item Bireysel tercihlerin stokastik olması halinde çiftli mamul karşılaştırma testleri(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1978) Wierenga, B.; Gürsakal, Necmi; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu çalışmada, bireylerin tercihlerinin olasılık dağılımları iki sonuç üzerinde toplandığı ve her bireysel tercih testi sonucunun, tesadüfi 0-1 değişkeni olduğu durumlarda çiftli mamul karşılaştırma testlerini (Paired comparison tests) inceleyeceğiz. önce, her bireyin her zaman aynı tercihi yapması gerektiğini savunan deterministik yaklaşıma karşı kullanılacak, olasılığa dayanan bir tercihler kavramının, deneysel sonuçlarda elde edildiği gibi gerçeği yansıttığını göstereceğiz. Daha sonra, yalnızca seçeneklerden birini tercih edenlerin ana kütledeki oranını bilmektense, tercih dağılımı hakkında daha fazla bilgi edinmenin üstünlüklerini araştıracağız.Item Bölgesel dengesizliğin ortaya çıkış nedenleri, fayda ve sakıncaları(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1972) Dinler, Zeynel; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiEğer bölgesel dengesizliği, aynı alanın (espace) farklı yerlerinde (zones) görülen her çeşitten eşitsizlik olarak belirlersek, her memlekette ve her memleket grubunun bünyesinde bölgesel dengesizlik bulunacaktır. Gözlemler gösteriyor ki, «İktisadi ve sosyal kalkınma çeşitli milletler arasında olduğu gibi, ayni millet bütünü içinde de farklı hızlarla gerçekleşti ve gerçekleşmektedir». «Dengesizlik» kavramı, ilk defa çok yakın bir geçmişte gelişmiş ve az gelişmiş memleketlerin muakeyesesini takiben dünya kamu oyunca sezinlendi. Bir devlet bütünü içinde görülen bölgesel dengesizlik ise ancak 1929 büyük krizinden sonra dikkatleri üzerinde topladı. Ve nihayet ikinci dünya harbinden sonra, başta Batı Avrupa devletleri olmak üzere birçok devletlerde bölgesel denge politikası uygulanmasına geçildi.Item Bölgesel INPUT- OUTPUT modelinin yapımında kullanılan gözlemsiz teknikler(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1975) Öztürk, Ahmet; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiSon günlerde karar organlarımız, ülkenin kalkınması için, bölgesel planlara yönelmenin kaçınılmaz olduğunu belirtmekte ve Doğu Bölgesinin kalkınma planlarının hazırlanması için gerekli tedbirlerin acilen alınmasını önermektedirler. Diğer uluslar, bölgeler arasındaki dengesiz gelişmeyi önlemek, bölgelerin işsizlik, enerji, yakıt sıkıntısı gibi sorunlarının çözümü ve de bölgelerin gelişme potansiyelini saptamak için, 1950'lerde bölgesel input-output çalışmalarına yönelmişlerdir.Item Bölgesel kalkınma politikasının ilke amaç ve vasıtaları(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1973) Dinler, Zeynel; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiHer ülkenin bünyesindeki bölgeler, iktisadi ve sosyal kalkınma seviyeleri bakımından farklılıklar göstermektedir. Bölgesel dengesizlik yoğunluğu, az gelişmiş ülkelerde gelişmiş ülkelere nispeten daha fazladır. Durum bu iken, bölgesel dengesizlik sorunu bilincine ilk defa: ikinci dünya savaşını takiben, işsizlik ve tam istihdam problemleri karşısında, gelişmiş batı ülkeleri varmıştır. Henüz bölgesel kalkınma teorisinin temelleri dahi atılmadan, bu dengesizliğin ortadan kaldırılması için devlet müdahalesinin gerekliliğine karar kılınmıştır. Hükümetlerin, programlarına, mevcut bölgesel dengesizlikleri azaltacak tedbirler almalarını takiben, iktisatçıların dikkatleri bu denli bir politikanın ilke, amaç ve vasıtaları üzerinde toplanmıştır.Item Bursa iktisadi ve Ticari ilimler Akademisine bağlı Balıkesir işletmecilik ve Turizm Yüksek Okulunun açılışı vesilesiyle(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1975) Binatlı, Yusuf Ziya; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiYurdumuzda okuliçi işletmecilik eğitiminin geçmişi yüzyılı almaktadır. Bu alanda (Mekteb-i Ali-i Ulûmu Ticariye) adı altında 1883 yılında açılan yüksek okul faaliyetini 1888 yılına kadar sürdürmüştür. Kısa bir aralıktan sonra okul 1892 yılında tekrar eğitim faaliyetine geçmiştir. İstanbul İktisadi ve Ticari ilimler Akademisinin çekirdeği yukarıda adı geçen okuldur.Item Bursa'nın iktisadi ve ticari yapı açısından elli üç yıl önceki durumuna bir bakış(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1977) Binatlı, Yusuf Z.; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu araştırma yazımızın kaleme alınmasında güdülen amaç genç kuşağa bu kentin dünü ile bugünü arasında bir kıyaslama yapabilme olanağnı verebilmektir. Aslında en sağlıklı değer ölçüsü kıyaslama yoluna başvurularak elde edilenlerdir. Bu bakımdandır ki, Bursa'nın İktisadi ve Ticari durumunun nereden nereye geldiğini saptamak, sonuç olarak kentin bugününü değerlendirebilme olanağını yaratmak için elli üç yıl öncesine gitme gereğini gördük. Bu araştırmamızla gerek Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına, gerek Cumhuriyet öncesi dönemine ait metinleri orijinal kaynağından inceleyecek durumda olmayan genç kuşağa Bursa hakkında yapacakları incelemeler açısından bir hizmette bulunabilirsek kendimizi mutlu sayacağız.Item Çarpanın parasal yönü(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1975) Denizet, Jean; Parasız, İlker; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiEkonomik hayatın belirlenmesinde genellikle mal akımlarından söz edilmektedir. Örneğin herhangi bir malı üretiminden nihai tüketimine kadar kolaylıkla izleyebiliriz. Gerçekte burada bir yön vardır. Bir akım söz konusu değildir. Aslında akım kavramının kullanılabileceği tek mal paradır. Para stoklarındaki değişmeleri etkileyen davranışların anlaşılması için bu şekilde düşünülmesi gerekmektedir. Bir diğer avantajı da, temel ekonomik alışverişlerin akımsal karakterlerini hatırlatmaktır : Mal üretimine bağlı gelir dağılımı, bu gelirlerin harcanması sonucu malların yeniden satın alınmasıdır (Gerektiğinde yatırılan tasarruflar aracılığı ile). Böylece cari gelir kendi kendini besler ve enjeksiyon (banka kredileri aracılığı ile) veya sızıntı (iddihar şeklinde) olmadıkça sabit kalır.Item Destekleme fiat politikasının kamu ekonomisi ilkeleri yönünden değerlendirilmesi(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1977) Şener, Orhan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiÜlkemizde uygulanmakta olan destekleme fiat politikasının önemli ekonomik ve sosyal etkileri olmaktadır; Bu politika, bazı siyasal partiler tarafından oy maksimizasyonunu gerçekleştirecek şekilde, etkin bir alet olarak kullanılmaktadır. Ancak, destekleme fiat politikasının bu yönü konumuz dışında kalmaktadır.Item Doğrusal homojen üretim fonksiyonları(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1976) Aşkan, Hasan; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu tipteki fonksiyonların incelenmesi, ilk bakışta özel bir durumu belirtilerinden gerekli görülmese de, özelleştirmelere olanak verdiğinden ve basitliklerinden ötürü genel üretim teorisinin geliştirilmesinde yararlı olduklarından ve bu varsayımın üretim faaliyetlerine iyi bir yaklaşım olması, incelemelerini zorunlu kılar. İlaveten fonksiyonlar bölünmezliğini sebep olduğu azalan ortalama değinen maliyetlerle, kullanılan üretim faktörü miktarının sınırlı olmasının neden olduğu artan ortama değinen maliyetlerle uyum halindedirler. Gerçekten de, bu fonksiyonlar araştırma sonucunda bulmuş özel fonksiyonlar olmaY.lP bütün fonksiyonları kapsayan bir çerçeveye veya bir totolojidir. Burada Pareto'nun (1) kendisine Paris'in metro sistemi iki katına çıkarıldığında belki maliyetler iki kat olacak fakat iki kat gelir elde edilemeyeceğini söyleyen kimseye doğrusal homojenliğin varlığı için ikinci bir Paris'in gerektiğini söylediği hatırlanırsa, söylenen daha iyi anlaşılır. Bu tatolojinin fayda maliyet koşullarına etki eden faktörlerin sınıflandırılmasındaki etkinliken ötürüdür.Item Eğitimde kaynakların uygun dağılımı(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1976) Bowles, Samuel; Gürsakal, Necmi; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiEğitimin ekonomik büyümeye olan katkısının önemi anlaşılınca ekonomistler ve planlamacılar arasında, eğitim sektöründe kaynakların dağılımına rasyonel ekonomik bir temel geliştirilmesi konusuna ilgi arttı. Son zamanlarda bir dizi ekonominin bütününü kapsayan modele eğitim düzeyi ve ustalık yönünden farklılık gösteren emek girdileri dahil edildi (Bruno 1966; Brown 1964). Ekonomistler aynı zamanda dikkatlerini eğitim sektörünün kendisine yönelttiler ve eğitim sistemi içinde yılların ve ekonomik rasyonel kaynak dağılımının çeşitlerini ortaya çıkaran yöntemleri geliştirmeye çalıştılar (Bak Stone 1965).Item Endüstriel ilişkiler sistemlerinin kuramsal analizi(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1976) Caire, Guy; Sabuncuoğlu, Zeyyat; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiSistem kavramı çok değişik anlamda kullanılmakta olup bazan görüşme sisteminde olduğu gibi etkileşim ilkelerini yada katılma sisteminde olduğu gibi doktriner bağıntıyı bazan de görevlerin sınırlandırılmasını amaçlayan sistemlerde olduğu gibi nicelik bakımından büyüklükleri belirleyen ili kiler düzeni olarak anlaşılmaktadır. Ekonomik anlamda sistem kavramı yapısal bağıntıların bütününü, sosyal anlamda ise ekonomik faktörlerden etkilenen bir toplumun bireylerini yaklaştıran ikiler toplamı olarak anlaşılır. Bir bütün olarak sosyal yapı, bazan oldukça geniş ölçüde bağımsızlık niteliği taşımasına karşın, genellikle karşılıklı etkilenme alanını içeren çok değişik alt-sistemlerden oluşur. Bunlar arasında endüstriyel ilişkiler alt-sistemi, organlar arası ilişkilerin varlığı ve iş yerinden toplumsal yapıya kadar çeşitli düzeylerde yer alan bireyler arası etkileşim olarak tanımlanabilir.Item Enflasyon teorileri üzerine(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1973) Bronfenbrenner, Martin; Bolzman, Franklyn; Yücel, Asım; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiBu yazıda enflasyon konusunda ortaya konulmuş belli başlı teorilerin incelemesi ve değerlendirilmesi yapılacaktır. Birinci kısım enflasyonun değişik tanımlarına ayrılacak, ikinci kısımda talep enflasyüonu, üçüncü kısımda masraf enflasyonu üzerinde durulacaktır. Dördüncü kısım enflasyon ve ekonomik istikrar, son beşinci kısım ise enflasyonun servet ve gelir dağılımı üzerindeki etkisinin araştırılmasına hasredilecektir.Item Eşdeğer eğrileri yöntemi(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1973) Dinler, Zeynel; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiAynı karakteristikleri gösteren noktaların birleştirilmesiyle ortaya çıkan eşdeğer eğrileri (isoligne), ekonomistler le coğrafyacıların ortaklaşa kullandıkları bir kavramdır. Karakteristikler fiziki ise, eşdeğer eğrisi coğrafi özellikleri göstermekte, buna karşılık ekonomik karakteristiklerden hareket edilerek çizilen bir eşdeğer eğrisi ekonomik tahlil aleti olmaktadır. Bu eğrileri kullanmakta coğrafyacılar önceliğe sahip olmalarına rağmen, gerek ekonomistler gerek coğrafyacılar bu yöntemden birbirlerinden bağımsız olarak yararlanmaktadırlar.Item Geniş alanlarda petrol aramanın ekonomik sonuçlarını belirleyebilmek için stokastik bir model(Bursa İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1978) Uhler, Russell S.; Bradley, Paul; Gürsakal, Necmi; İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiÖnceden petrol çıkarılmamış bölgelerde petrol aranacağı zaman, sondaja geçildikten sonra elde edebileceğimiz petrol rezervlerinin ve bu rezervleri bulmamızın olası şeklinin (pattern) tahminlerine gerek duyulur. Şüphesiz bu türden güvenilir bir bilginin, kazılan bir kaç kuyuyla, havadan ve yerden yapılan araştırmalarla elde edilen tabanın jeolojik ve jeofiziksel özellikleri hakkındaki kısıtlı bilgiden türetilmesi güçtür. Küçük birim alanlardaki rezervlerin mekansal dağılımını ortaya koyan bir model yukarıdaki tekniklere oldukça yararlı bir ek olacaktır. Küçük birim alanlarda petrol rezervlerinin bulunması bir Poisson süreciyle, tek tek rezerv büyüklüklerinin dağılımı ise bir lognormal (2) dağılımla tanımlanabilir. Bu makalenin amacı -bu tanımlamaları yapan bir model ortaya koymaktır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »