2020 Cilt 39 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14470
Browse
Browsing by Department "Veteriner Fakültesi"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Acute effect of centrally injected Nesfatin-1 on some blood electrolytes and metabolites in rats(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-11-18) Bayram, Gökçen Güvenç; Ülger, Ebru Yalçın; Yalçın, Murat; Veteriner Fakültesi; Fizyoloji Ana Bilim Dalı; 0000-0002-1413-3651; 0000-0003-1756-1288; 0000-0002-5600-8162Nesfatin-1 is a newly found food and water intake regulatory neuropeptide. Because it can regulate nutrition and thirst, nesfatin-1 may also have the potential to affect levels of blood electrolytes and metabolites. The current study was intended to resolve the acute influence of intra- cerebroventricularly injected nesfatin-1 on the levels of some blood electrolytes and metabolites in rats. The experiments were conducted on Sprague Dawley male rats. Nesfatin-1 (200 pmol) or saline (5 μL) was given the rats intracerebroven- tricularly. Central nesfatin-1 treatment caused increases in the concentrations of blood glucose, lactate, hematocrit, and hemoglobin without changing the blood pH, creatine, Na, K, Ca, Cl, and HCO3 levels. In conclusion, our findings show that the central nesfatin-1 could affect the concentrations of blood glucose, lactate, hematocrit, and hemo- globin without altering the blood electrolytes. This could be interpreted as the secondary effect of nesfatin-1 as a consequence of centrally injected nesfatin-1-evoked activation of sympathetic nerves.Item Buzağılarda farklı pasif transfer durumlarının sütten kesim öncesi ishal durumları ile vücut ağırlıkları arasındaki ilişki(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-11) Topal, Onur; Batmaz, Hasan; Veteriner Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı; 0000-0002-1933-7354; 0000-0003-1991-8957Buzağılarda neonatal dönem çok önemli olduğundan yeni doğan buzağıların doğumdan sonra yeterli miktarda kolostrum almaları ve yakından takip edilerek bu dönemin iyi yönetilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada buzağıların farklı pasif transfer durumları ile ilk 15 gün ve 16-60 günlük dönemdeki ishal durumları ve sütten kesilme dönemine kadar olan vücut ağırlıkları arasındaki ilişkilerinin araştırılması amaçlan- mıştır. Çalışmada 82 adet Holştayn buzağı yer almıştır. Buzağılarda 24.saatteki serum immunoglobulin G seviyelerine göre pasif transfer yetmezliği (PTY) %29,26 oranında saptanmıştır. İlk 15 günlük dönemde buzağıların %64,63’ünde ishal görülmüştür. İshalli buzağıların %56,60’nı erkek ve %43, 40’nı dişi buzağılar oluşturmuştur. Neonatal dönemdeki ishallerin yaklaşık %75’i ilk 15 günde görülürken, bu dönemde de ishallerin %73,58’i 6-10 günlük dönemde gözlenmiştir. İlk 15 günde ishal olan buzağıların %32,08’i 16-60 günlük dönemde tekrar ishal olmuştur. On altı-altmış günlük dönemde immunoglobulin G seviyesi 20 g/L’den yüksek olan buzağılarda hastalık görülme oranı en düşük olmuştur. Her iki dönemde de ishal görülen buzağıların vücut ağırlıkları yalnız ilk 15 günlük dönemde ishal olan buzağılar ile karşılaştırıldığında 30., 45. ve 60. gündeki ağırlıkları daha düşük bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak çok iyi pasif transfer durumuna sahip buzağıların ilk 15 gün içerisinde daha az ishale yakalandığı, bu durumun 16-60 günlük dönemdeki sağlık durumunu ve sütten kesim dönemi sonundaki vücut ağırlığını olumlu etkilediği saptanmıştır.Item Determination of opportunistic pathogens and antimicrobial resistance characterization Isolated from Rainbow trout in Turkey(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-29) Satıcıoğlu, İzzet Burçin; Duman, Muhammed; Özdemir, Burak; Ajmi, Nihed; Altun, Soner; Veteriner Fakültesi; Su Hayvanları Hastalıkları Ana Bilim Dalı; 0000-0001-7707-2705; 0000-0001-9096-875XAquaculture, by modern and technological methods, ensures effectual means for healthy fish production under “controllable” conditions. However, fish have disease problems due to a lack of imbalance with microbiota or opportunistic pathogen in culture systems. In the pres- ent study, we identified the opportunistic pathogens and some members of microbiota, which were obtained from our culture collection by culturable methods and characterized biochemically in addition to molecular analysis. We identified the isolates by partial gene sequencing and confirmed taxonomically in the bacterio.net database. The isolates were characterized based on antimicrobial susceptibilities by broth microdilution method analysis, and the resistance gene determinants were screened by PCR analysis. A total of 14 species were identified with high genetic similarity in the GenBank database. MIC results showed that bacteria have heterogeneous characteristics for the susceptibility of an agent into the genus, and species have high MIC values for sulfamethoxazole, trimethoprim, and ampicillin comparing to other agents. A total of 13 different resistance genes were determined in the bacteria, and some of them have multiple resistance genes up to five genes.Item Kollajenin Saanen Teke spermasının dondurulabilirliği üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-12) Gökçe, Elif; Boz, Ezgi; Uçar, Şenay; Üstüner, Burcu; Aktar, Ahmet; Yılmaz, Mehmet Melih; Mülkpınar, Emine; Alçay, Selim; Veteriner Fakültesi; Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı; 0000-0001-5999-4685; 0000-0002-2975-2594; 0000-0001-6050-791X; 0000-0003-0251-987X; 0000-0002-2472-8157Bu çalışmada, Sazan Balığı (Cyprinus carpio) pullu derisinden elde edilen kollajen içerikli sıvı özütün teke spermasının dondurulabilirliği üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmada, toplam 36 ejakülat altı baş tekeden gün aşırı elektro-ejakülatör ile alındı. En az +++ mass aktivite, %70 motilite ve 2x109 spermatozoon/mL özelliğe sahip sperma örnekleri birleştirilerek her grup için 4 eşit kısma bölündü. Sperma iki aşamalı sulandırma methodu ile final konsantrasyonu 1/5 (sperma/sulandırıcı) olacak şekilde; kollajen içermeyen kontrol grubu (K) ve farklı konsantrasyonda kollajen içeren (%1, %5 ve %10; sırasıyla K1, K5 ve K10) Tris-Na sitrat sulandırıcısı ile sulandırıldı. Payetler programlanabilir dondurma makinasında donduruldu ve daha sonra sıvı azot içine aktarıldı. Her gruptan en az 3 payet 37ºC/30sn’de eritilerek eritme sonrası değerlendirmeler yapıldı. Sperma taze ve dondurma sonrası aşamalarda; motilite, plazma membran bütünlüğü Hypo-Osmotic Swelling Test (HOST) ve akrozom hasarı yönünden FITC-Pisum sativum agglutinin (FITC-PSA) boyama ile değerlendirildi. Eritme sonrası deney gruplarının motilite değerleri karşılaştırıldığında, kollajen içeren grupların motilitelerinin kollajen içermeyen kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu gözlemlendi (P<0.05). Plazma membran bütünlüğünün, kollajen ilave edilen gruplarda kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edildi (P<0.05). Akrozom hasarının sayısal olarak en yüksek kontrol grubunda olduğu gözlemlenmesine rağmen gruplar arasında istatistiksel bir fark tespit edilmedi (P>0.05). Sonuç olarak; teke spermasının dondurulmasında kullanılan sulandırıcılara %1, %5 ve %10 oranında kollajenin katılmasının motilite ve plazma membran bütünlüğü üzerine olumlu etkisi gözlemlendi.Item Mezenkimal kök hücrelerin tanımlanması ve proliferasyon özellikleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-12) Çerçi, Ece; Erdost, Hatice; Veteriner Fakültesi; Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı; 0000-0002-2740-4262; 0000-0003-1547-7293Mezenkimal kök hücreler (MKH), canlılarda diğer kök hücrelere oranla yüksek oranda bulunan ve terapötik etkinliğe sahip farklılaşmamış hücrelerdir. Bu çalışmada, yağ dokudan izole edilen pasaj 3 hücrelerinde, MKH özelliklerinin tanımlanması, Ki-67 antikorunun immunolo- kalizasyonu, hücre gelişim analizi ile proliferasyonun değerlendirilmesi amaçlandı. Pasaj 3 hücreleri adiposit, osteoblast ve kondroblastlara farklılaştırılarak Oil Red O, Alizarin Red ve Alcian Blue teknikleri ile boyandı. MKH karakterizasyonu; kök hücre yüzey işaretleyicilerinden CD90 ve CD105 ile pozitif; CD45 ve CD11b ile negatif ekspresyonu tanımlandı. Sonuç olarak çalışmada; yağ doku kökenli pasaj 3 hücrelerinin; immünofenotipik karakterizasyonu, osteojenik, kondrojenik, adipojenik yönde farklılaşma yetenekleri saptanarak, Ki-67 immunpozitif hücrelerde optimal hücresel hemostaza sahip olduğu ve terapötik açıdan sağlıklı mezenkimal kök hücre proliferasyonunun gerçekleştiği gösterilmiştir.Item Pestisit kullanımının bal arısı sağlığına ve ürünlerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-09-30) Polat, Burak; Çetin, Hüseyin; Özüiçli, Mehmet; Aydın, Levent; Veteriner Fakültesi; Parazitoloji Ana Bilim Dalı; 0000-0003-3415-2582; 0000-0002-2875-8003Küresel pestisit kullanımı, hayvanların ve insanların hastalık vektörlerini kontrol etmek ayrıca hayvansal ve bitkisel üretimini artırmak için son yıllarda çarpıcı bir şekilde artmıştır. Bu artış toprakta, suda, hayvansal veya bitkisel ürünlerde pestisit kalıntılarına, hedef dışı canlılar üzerinde olumsuz etkilere, çevre kirliliğine ve zararlılarda direnç gelişmesine neden olmaktadır. Pestisitlerin akut zehirlilik etkileri yanında mutajenik, teratojenik ve karsinojenik etkileri de bulunmaktadır. Bal arıları tozlaşma, tarımsal ürün üretimi ve biyolojik çeşitlilik için önemli böceklerdir. Aynı zamanda bal ve arı ürünleri birçok canlı için önemli besin kaynağıdır. Arı parazitlerinin, vektörlerin ve tarımsal zararlıların kontrolünde bilinçsiz pestisit kullanımı bal arısı ölümlerine ve biyolojik çeşitliliğin tahribatına yol açmakta dolayısıyla tarım ürünlerinin kalitesini ve miktarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu çalışmada, pestisitlerin bal arıları üzerindeki toksik etkileri üzerinde durulmuştur.