2009 Cilt 7 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/6184
Browse
Browsing by Department "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Clinical outcomes of acute renal failure in children(Uludağ Üniversitesi, 2009) Dönmez, Osman; Durmaz, Oğuzhan; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Nefroloji Bilim DalıAim: The aim of this study was to investigate the etiological factors, clinical progression and management of acute renal failure (ARF) in hospitalized children. Materials and Method: Medical records of 63 patients aged between 1 month and 18 years who were hospitalized at Uludag University, Department of Pediatrics or at various intensive care departments of the faculty and diagnosed with ARF between January 2005 and August 2006 were retrospectively analyzed. Results: Forty two of study patients were male and 21 were female. Mean age was 5.4±5.3 years. ARF was found in 4.9% of all hospitalized patients. Sepsis was the most frequent etiological factor with a ratio of 23.8%; which was followed by gastroenteritis (19.1%), tumor lysis syndrome (17.4%) and cardiac surgery (15.9%). Oliguria, sepsis, hyperkalemia, acidosis and dialysis were found to be associated with increased mortality (p<0.05). The mortality rate in the study population was 49.2%. Conclusion: Dialysis and mechanical ventilation was found to be associated with a poor outcome in our patients.Item IgA eksikliği ve yaygın değişken immün yetmezlik(Uludağ Üniversitesi, 2009) Kamber, Kadri; Karalı, Zuhal; Kılıç, Sara Şebnem; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk İmmünoloji Bilim DalıSelektif IgA eksikliği (sIgAE); sekretuvar IgA yokluğu ve serum IgA düzeyinin 5 mg/dl altında olması ile karakterize, en sık görülen immün yetmezliktir. IgA eksikliğinin patogenezi bilinmemekle birlikte, Ig sınıf değişimi ve sitokinlerinde içinde olduğu izotip değişiminde anormallikler gösterilmiştir. Yaygın değişken immün yetmezlik (YD‹Y), hipogamaglobulinemi, antikor yapımında bozukluk ve tekrarlayan bakteriyel enfeksiyon ile karakterize, heterojen bir hastalık grubudur. Defektif T hücre aktivasyonu, tam fonksiyonel B hücre aktivasyonu için gerekli olan T ve B hücreler arasındaki ilişkiyi belirleyen CD40L ekspresyonundaki bozukluk ve/veya T hücre farklılaşmasında ihtiyaç duyulan sitokinlerin üretiminde anormalliklere yol açabilir. Bu da YD‹Y hastalarında bozulmuş sitokin üretimi açıklamalarından biri olan proliferasyon ve/veya farklılaşma bozukluklarına benzemektedir.Item Katılma nöbetli hastaların klinik ve laboratuvar bulguları(Uludağ Üniversitesi, 2009) Özdemir, Özlem; Can, Serpil Çalışkan; Semizel, Evren; Okan, Mehmet S.; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Nörolojisi Bilim DalıAmaç: Bu prospektif çalışmanın amacı katılma nöbeti olan çocukların klinik özelliklerinin, fizik muayene bulgularının, eşlik eden hematolojik, kardiyak ve nörolojik sorunların tedavi yaklaşımlarının ve prognozun değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Katılma nöbeti ile başvuran 70 hasta incelendi. Ayrıntılı anamnez ve fizik muayene ile değerlendirme yapıldı. Başvuru sırasında tam kan sayımı, serum demir ve demir bağlama kapasitesi çalışıldı, kardiyak (telekardiyografi, elektrokardiyografi, gerekirse ekokardiyografi ve event recorder kaydı) ve nörolojik (EEG) incelemeler yapıldı. Tetkikler sonucunda demir eksikliği anemisi ve demir eksikliği saptananlara demir tedavisi verildi. Anemi saptanmayanlara ilaç tedavisi uygulanmadı. Başvuruda demir tedavisi verilen hastaların iki aylık aralarla hematolojik değerlendirmeleri tekrarlandı. Grupların kontrollerdeki nöbet sıklıkları, nöbet sonlanma yaşları ve sonlanma oranları karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 70 hastanın %67,1’inde siyanotik, %14,3’ünde soluk ve %18,6’sında mikst tipte katılma nöbeti görüldü. Hastaların %77,1’inde psikojenik faktörlerin rol oynadığı saptandı. 39 hastada (%55,7) demir eksikliği anemisi, 12 hastada (%17,2) demir eksikliği ve 19 hastada (%27,1) normal hematolojik parametreler saptandı. Tüm hastalarda QTc normaldi. EEG, 56 hastada (%80) normal, 11 hastada (%15,7) disritmik, 3 hastada (%4,3) ise patolojik saptandı. Katılma nöbetli hastaların %44,3’ünde ailede de katılma öyküsü mevcuttu. Sonuç: Çalışmamızda anemi derinleştikçe tablonun ağırlaştığı ve verilen tedaviye o oranda hızlı yanıt alınarak nöbet sayısının azaldığı görülmüştür. Erken dönemde daha düşük dozlarda demir desteği ile hastaların yaklaşık %92'sine yakın bir oranında nöbetlerin sonlandığı gözlenmiştir.