2012 Cilt 31 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14216
Browse
Browsing by Department "Veteriner Fakültesi"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bir buzağıda karşılaştığımız köpek ısırmasına bağlı oluşan dil kopması olgusu(Uludağ Üniversitesi, 2013-04-11) Akgül, M. Barış; Yanık, Kemal; Veteriner FakültesiHolstein ırkı, erkek, 1günlük, bir buzağı doğumdan sonra birkaç saat içinde dilinin köpekler tarafından ısırılıp kopartılması şikayeti ile kliniğimize getirildi. İnspeksiyonda, burun ve dudaklar çevresinde yüzeysel deri yaralanmaları görüldü. Ağız muayenesinde, dilin toruslinguae kısmından itibaren düzensiz şekilde transversal olarak kopmuş olduğu gözlendi. Ağız içerisinde yabancı cisim saptanmadı ve bölgede aktif bir kanama yoktu. Palpasyonda dilin ağrılı olduğu, çene kemiklerinde bir patoloji saptanmadı. Olguya; Dilin toruslinguae hizasından kopması tanısı konuldu. Beslenmenin bu patoloji ile sağlanamayacağı düşüncesiyle buzağının ötenazisi uygun bulundu.Item Merinos ırkı bir koyunda iç organ tutulumlu kazeöz lenfadenitis olgusu(Uludağ Üniversitesi, 2013-04-19) İpek, Volkan; Akgül, Ömer; Kahraman, M. Müfit; Öztürkoğlu, Sevda İnan; Büyükcangaz, Esra; Mecitoğlu, Zafer; Mecitoğlu, Gülnaz Yılmazbaş; Veteriner FakültesiKoyunlarda Corynebacterium pseudotuberculosis, kazeöz lenfadenitis (KLA) ve iç organlarda apselerle karakterize olan, kronik bir hastalıktır ve koyun yetiştirilen birçok ülkede rapor edilmiştir. Etken, pleomorfik, Gram pozitif ve makrofajlarda çoğalan bir bakteridir. Zayıf yün gelişimi, süt veriminde düşme, üremede bozukluklar nedeniyle önemli ekonomik kayıplara neden olmakta ve çoğunlukla tedaviye yanıt alınamamaktadır. Sunulan vakada iki yaşlı, solunum problemi şikâyeti ile getirilen Merinos ırkı bir koyunda gözlenen KLA olgusu klinik, mikrobiyolojik ve patolojik bulgular eşliğinde değerlendirildi. Nekropsi sonrasında alınan organ numunelerine rutin takip işlemleri uygulanarak mikroskobik incelemeler yapıldı. Mikrobiyolojik incelemede Gram boyama, GBL koyun kanlı agarı, BHI ve MacConkey agara ekim ve CAMP testi uygulandı ve C. pseudotuberculosis identifiye edildi. Mediastinal lenf yumrusunun muayenesinde lamella oluşumlu piyogranulomatöz reaksiyon gözlendi. Karaciğerin histopatolojik muayenesinde ise iyi sınırlanmış apse alanları mevcuttu. Sağ böbrekte ise sadece membranoproliferatif bir glomerulonefritis görüldü. Aşılamanın yanı sıra, serolojik tanı hastalıkla savaşmada çok önemli bir yer tutar; böylece belirlenen enfekte hayvanların ayrılması veya itlafı yoluyla hastalıkla mücadele edilebilir ve bu KLA’nın tam eradikasyonu için gerekli görülmektedir. Ülkemizde küçük ruminantlarda yaklaşık %63 oranında görülen bu hastalığa yönelik olarak, aşılama ve eradikasyon çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmesi gerekmektedirItem Severe sarcoptic mange and cheyletiellosis in a New Zealland rabbit and its treatment with high dosage of ıvermectin(Uludağ Üniversitesi, 2013-04-10) Kaya, Güney; Coşkunserçe, Gözde; Akdeşir, Ezgi; Coşkun, Şevki Z.; Veteriner FakültesiSevere sarcoptic mange and cheyletiellosis in a male New Zealland rabbit at 4 months of age are reported. Infection is characteristic with a mass resembling to the horn of a rhinoceros on the muzzle, crustling on pinnae and paws, gryposis, alopecia on abdomen. Sarcoptes scabiei and Cheyletiella parasitivorax were identified in skin scrapings. Ivermectin (İverkol ® Etkin) at the dose of 1.2mg kg-1 bw was injected subcutanously. The mass on the muzzle fell off on the 2nd day of treatment. The mite burden of the mass was found to be 657 S. scabiei and 2 C. parasitivorax in a volume of 5mm3 respectively. Since few live mites were observed in scapings, the treatment was repeated at the dose of 600µg kg-1 on the 7th day of treatment. There was not any live mite in the scapings on the 14th day post treatment. However, alopecia especially on the muzzle and gryposis were still persistent, and, a third application of the drug at the dose of 600µg kg-1 was performed. The rabbit was kept in a wire cage for 5 months and examined with 10 days of intervals. Any side effect of the drug was not observed. The rabbit clinically improved except alopecia on the muzzleItem Simultaneous detection of six different groups of antimicrobial drugs in milk, meat, urine, and feed matrices(Uludağ Üniversitesi, 2013-01-29) Rumbeiha, Wilson K.; Ensley, Steve; Schrunk, Dwayne E.; Oruç, Hasan H.; Veteriner Fakültesi; Farmakoloji ve Toksikoloji BölümüAntimicrobials are widely used for animal health in food-producing animals. Therefore, antimicrobial residues are of food safety concern. Simultaneous detection of different antimicrobial residues in the same matrice is important. Therefore, the objective of this study was to detect six different group antimicrobials in milk, meat, urine, and feed matrices under experimental conditions, and to evaluate its use for routine analysis. Biochip array-based immunoassay is currently used for simultaneous detection and quantitation of different groups of six antimicrobials in milk, urine, meat, honey, and feed. Results showed that of the six target drugs, norfloxacin, ceftiofur, florfenicol, streptomycin, tylosin and tetracycline could be detected in milk, meat, urine, and in feed matrices. In conclusion, this assay can effectively detect all target antibacterials from different groups in milk, meat, urine, and feed matrices, and this assay can be used for routine detection of these antibacterial residues in the stated matrices.Item Subklinik mastitisli sığır sütlerinin mikrobiyolojik analizi ve izolatların antimikrobiyal direnç profili(Uludağ Üniversitesi, 2013-04-19) Büyükcangaz, Esra; Mat, Burak; Alrahim Ahmed, Mohammed Khider Abd; Sağlık Bilimleri EnstitüsüBu çalışmada subklinik mastitisli sığır sütlerinin bakteriyolojik ve mikolojik yönden tanımlanması ve elde edilen izolatların antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesi hedeflendi. Bu amaçla Bursa ili ile çevre illerdeki 50 farklı sürüden 1600 adet sığıra ait 6400 meme lobu California Mastitis Testi (CMT) ile tarandı. Subklinik mastitisli olduğu tespit edilen sığırlara ait 480 adet süt örneği bakteriyolojik ve mikolojik yönden incelendi. Gram pozitif koklar API-Staphy ® (bioMérieux) ve Gram negatif basiller ise API- 20E® (bioMérieux) ticari identifikasyon panelleri ile identifiye edildi ve sonuçlar API-web sistemi ile değerlendirildi. Örneklerden izole edilen 201 adet bakterinin 48 adedi (% 23.88) Koagulaz Negatif Staphylococcus spp. (KNS) ve 153 adedi (%76.11) diğer genuslardan bakteriler olarak tanımlandı. S.xylosus ve S.epidemidis en fazla izole edilen KNS ve Streptococcus spp. ve E.coli’de KNS’ler dışında en fazla izole edilen genus olarak tanımlandılar. İncelenen süt örneklerinde ayrıca 58 adet mantar ve maya türü saptandı. Bakteriyel izolatların antimikrobiyallere karşı duyarlılığını saptamak amacıyla sekiz farklı gruptan 14 antibiyotik diski ile Kirby-Bauer Antibiyotik Duyarlılık Testi uygulandı ve sonuçlar Eucast 2012 direktiflerine göre değerlendirildi. S.hominis dışında identifiye edilen KNS’lerin tümünde çeşitli grup antibakteriyellere yüksek oranda direnç geliştiği gözlemlendi. Sonuçta iki veya daha fazla gruptaki antimikrobiyal ajana dirençli olduğu saptanan 23 adet KNS ile 26 adet diğer gruplara ait bakterinin çoklu antibiyotik direncine (MDR) sahip olduğu belirlendi.