1992 Cilt 13 Sayı 1-2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20188
Browse
Browsing by Department "İşletme Bölümü"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Muhasebede tekdüzeliğin sağlanması ve Türkiye’deki durum(Uludağ Üniversitesi, 1992) Gücenme, Ümit; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme BölümüÜlkemizde organize bir sermaye piyasasının geliştirilmesi için çalışmaların hızlandığı ve Türkiye'nin Avrupa Topluluğuna katılma sürecinin yaşandığı günümüzde muhasebe tekdüzeliğinin sağlanması daha büyük önem taşımaya başlamıştır. Muhasebede tekdüzeliğin sağlanması, muhasebe işlemlerinin standart temellere oturtulması ve uyulması gereken kuralların belirlenmesidir. Benzer işletmeler tarafından, benzer niteliklere sahip olayların aynı sistem içerisinde muhasebeye yansıtılması tekdüzen muhasebe sistemini oluşturur. Bunun için öncelikle muhasebenin temel kavramları ve ilkelerinde, muhasebe terminolojisinde birlik sağlanmalı ve benzer işletmelerin hesap planı ve rapor sistemi standart hale getirilmelidir. Bir işletmenin farklı yıllara ait muhasebe verilerinin karşılaştırılarak analiz edilebilmesi ve işletme hakkında bilgi edinilebilmesi için her yıla ait muhasebe verilerinin aynı muhasebe kavram ve ilkelerine göre hazırlanmış ve aynı hesap Planı ve rapor sistemine göre sunulmuş olması gerekir. Keza bir işletmenin aynı sanayi kolundaki işletmelerle karşılaştırılabilmesi için de, o sanayi kolundaki işletmelerin muhasebe düzeni ve mali tabloların düzenlenme şekillerinde tekdüzelik sağlanmış olmalıdır. O halde muhasebede tekdüzelik önce işletme düzeyinde olur ve muhasebenin tutarlılık ilkesine göre her yılın muhasebe verileri aynı ilke ve sistem içerisinde hazırlanır. İkinci olarak sektör düzeyinde tekdüzelik sağlanması için aynı sektöre ait işletmelerde benzer olaylar benzer ilkeler ve sistem içinde hazırlanıp, benzer şekilde raporlanır. Üçüncü olarak ülke düzeyinde bir tekdüzen muhasebe sisteminin oluşturulması için, sektörlerin ihtiyaçlarına göre farklı alt hesapları kullanmasına imkân sağlayan fakat genel olarak ülkedeki tüm işletmelerin muhasebe çatısını düzenleyen bir hesap çerçevesi hazırlanır, muhasebe kavram ve ilkeleri belirlenir ve son olarak uluslararası tekdüzen muhasebe sistemi, ulusal pazarı aşan işletmelerin muhasebe verilerinin anlamlı olabilmesi ve uluslararası ticari birliklerde ve sermaye piyasalarında ihtiyaç duyulan bilgilerin elde edilebilmesi için farklı ülkelerde benzer muhasebe uygulamalarını gerekli kılmaktadır.Item Teknoloji ve insan(Uludağ Üniversitesi, 1992) Çelikçapa, Feray Odman; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme Bölümü21. yüzyıla girerken gelişmiş teknoloji ürünleri insanları büyülemektedir. Bunun nedeni insanın ulaşamadığı kapasitenin bu teknoloji harikaları tarafından gerçekleştirilmesidir. Teknolojik gelişmeler son yıllarda tüketim kalıpları, yaşam biçimlerini değiştirerek toplum yaşamını da etkilemektedir. Evler otomatik makinelerle donatılmış ve insanlar evlerinden işyerlerine arabalar ile gitmektedir. Fabrika ve ofislerde bilgisayar, faks, telefon gibi makine ve aletlerin kullanımı ile insanlararası iletişim artmış ve yerine getirdikleri görevlerde insanın en büyük yardımcısı bu teknoloji ürünleri olmuştur. Gerek aile, gerekse toplum yaşamında insan teknoloji ile bütünleşmiştir. Makineler kendi mekanik yapılarından kaynaklanan arızalar sonucu fonksiyonlarını yerine getiremedikleri zaman, insanların teknolojiye yönelik hayranlık duygusu öfke şekline dönüşmektedir. Bu durumda teknoloji insan yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. İnsan ve teknoloji arasındaki hayranlık ve öfke duyguları modern dünyada sık sık kendini göstermektedir. Bu ilişki mekanik süreçlerin gittikçe artan karmaşıklığını ve teknolojinin gelişimini azaltmamaktadır. Teknolojinin kendini yenileme süreci çok hızlı ilerlemekte ve insan zekasına yakın kapasiteleri ile elektronik bilgisayarlar, uzman sistemler ve robotlar makine gücüne yeni güç katmaktadır. İnsanların her geçen gün geliştirilmiş sistemlerden faydalanma miktarı artmaktadır. Teknolojinin hızlı gelişimi karşısında insan-makine ilişkisinde kazançlı çıkan tarafın kim olduğu ve insanın teknoloji aracılığı ile doğa üzerindeki kontrolü nü arttırıp arttırmadığı şeklinde tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu makalede de yukarıda belirtilen yaklaşım çerçeveside teknoloji-insan ilişkisi incelenecektir ve "Teknoloji nedir?", "İnsan-makine ilişkisinde hangi taraf üstündür?" gibi sorulara cevap aranacaktır. Konunun alanı çok geniş olduğundan endüstri işletmelerindeki insan-makine ilişkisi üzerinde durulacak ve makalenin sonunda bir araştırmaya yer verilecektir.