2013 Cilt 39 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18394
Browse
Browsing by Department "Biyoistatistik Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Karbon monoksit zehirlenmesinde kalp tipi yağ asit bağlayıcı protein’in (H-Fabp) kardiyak hasarı erken tanımadaki yeri(Uludağ Üniversitesi, 2013-01-02) Ahun, Erhan; Köksal, Özlem; Armağan, Erol; Yıldırım, Harun; Özdemir, Fatma; Aydın, Şule; Köse, Ataman; Durak, Vahide Aslıhan; Sığırlı, Deniz; Tıp Fakültesi; Biyoistatistik Ana Bilim DalıKarbon monoksit (CO) zehirlenmesi yaygın doku hipoksisi oluşturarak kardiyak hasara neden olur. Karbon monoksit zehirlenmesine bağlı oluşan kardiyak hasarda biyokimyasal belirteçler ve elektrokardiyografik değişiklikler bildirilmiştir. Bu çalışmada CO zehirlenmesine bağlı kardiyak hasarın gösterilmesinde erken dönemde insan yağ asit bağlayıcı proteinin (H-FABP) avantaj sağlayıp sağlamadığını göstermeyi amaçladık. Hastanemiz acil servisine başvuran ve CO zehirlenmesi tanısı alan 60 hastanın kan gazında karboksihemoglobin (COHb) düzeyleri, elektrokardiyografi (EKG) değişiklikleri, kreatinin kinaz, kreatinin kinaz miyoglobin, troponin I ve H-FABP düzeyleri incelenmiştir. Hastaların medyan COHb düzeyleri 21.8 (min-maks=7.3-42.7) olarak tespit edildi. 24 hastanın EKG’sinde T negatifliği ve bir hastanın EKG’sinde ST segment elevasyonu tespit edildi. ST segment elevasyonu olan hastanın kardiyak biyokimyasal belirteçleri ve H-FABP düzeyleri pozitif tespit edildi. Bu çalışmada ise CO zehirlenmesine bağlı kardiyak hasarın erken dönemde tespit edilmesinde H-FABP’nin avantaj sağlayıp sağlamadığını gösteren yeterli veriye ulaşılamamıştır.Item Multidedektör bilgisayarlı tomografi koroner kalsiyum skorlama ile karotis intima-media kalınlığı arasındaki ilişki(Uludağ Üniversitesi, 2013-01-21) Kır, Hilal İrteni; Eritmen, Ülkü; Topal, Naile Bolca; Gökalp, Gökhan; Sığırlı, Deniz; Alparslan, Burcu; Savcı, Gürsel; Erdemli, Başak; Tıp Fakültesi; Radyoloji Ana Bilim DalıÇalışmamızın amacı, sistemik aterosklerozun erken dönem değişikliklerinin bir göstergesi olan karotis intima-media kalınlığı (KİMK) ile multidedektör bilgisayarlı tomografi (MDBT) ile belirlenen koroner kalsiyum skoru ve koroner arter hastalığının varlığı ve yaygınlığı arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Klinik endikasyonla MDBT koroner anjiografi yapılması planlanan 18-65 yaş arası 100 hasta çalışmaya katıldı. MDBT ile koroner kalsiyum skorları (KKS) belirlendi. Hastaların demografik özellikleri kaydedildi. B-mod ultrason ile her iki ana karotis arterde intima-media kalınlığı ölçüldü ve karotis plak varlığı araştırıldı. Koroner kalsiyum skorlaması ile KKS=0 ve KKS>0 olanlar belirlendi. KKS>0 olanlar da KKS= 0-10, 11-100, 101-400 ve >400 olarak gruplandırıldı. KKS değerlendirildiğinde 56 hastada KKS=0 ve 39 hastada KKS>0 bulundu. KKS grupları arasında KİMK bakımından anlamlı fark bulundu (p<0,001). KKS=0 ve >0 olanlar arasında karotis plak varlığı bakımından anlamlı fark bulundu (p<0,05). Sonuç olarak, ultrasonografi ile KİMK ölçümü, erken dönem aterosklerozun belirlenme sinde ve kardiyovasküler risk değerlendirmesinde kullanılabilecek, invaziv olmayan, kolay uygulanabilir ve ucuz bir tanı yöntemidItem Perkütan transhepatik bilier drenaj girişimlerinde ultrason eşliğinde yapılan torasik paravertebral bloğun ağrı kontrolündeki etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2013-01-21) Eygi, Elif; Erdoğan, Cüneyt; Sığırlı, Deniz; Hakyemez, Bahattin; Özkumit, Özlem; Türker, Gürkan; Tıp Fakültesi; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim DalıBu çalışma perkütan bilier drenaj işleminden önce ultrason eşliğinde uygulanan torakal paravertebral bloğun (UG-PVB) peroperatif ağrı kontrolüne olan etkisi ve güvenirliği analiz etmek amacıyla planlandı. Otuz hasta (ASA I-II), paravertebral blokla standart perkütan bilier drenaj (PBD) prosedürü (çalışma grubu, 15 hasta) ve UG-PVB olmaksızın standart PBD prosedürü (kontrol grubu, 15 hasta) uygulanmak üzere rasgele olarak ikiye ayrıldı. Ağrı skorları işlem sırasındaki 6 aşamada ve sonrasında Vizuel Analog Skala (VAS) ile değerlendirildi. Bütün UG-PVB prosedürlerinde teknik başarı elde edilmiştir. Medyan VAS-skoru sürecin bütün aşamalarında çalışma grubunda kontrol grubuna göre daha düşüktü (p<0.001). Medyan midazolam miktarı çalışma grubunda [medyan(min-maks) = 1 (0,5-2,5) mg] kontrol grubuna [3 (3-5) mg] göre anlamlı olarak daha düşüktü (p<0.001). Çalışma grubunda 1 kişide (%6,7) peroperatif bulantı-kusma görülürken, kontrol grubunda 8 kişide (%53,3) bulantı-kusma görülmüştür. Kontrol grubunda bulantı kusma görülme oranı anlamlı olarak daha fazlaydı (p=0,014). Her iki gruptaki hastaların hiçbirinde solunum depresyonu ya da pnömotorax gözlenmemiştir. Bu çalışma PBD işlemi ile UGPVB işleminin peroperatif ağrı kontrolü ve düşük morbidite açısından etkin bir yöntem olduğunu göstermektedir.