Eğitim Bilimleri Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/19
Browse
Browsing by Department "Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı"
Now showing 1 - 20 of 29
- Results Per Page
- Sort Options
Item Artırılmış gerçeklik uygulamalarının teknik resim dersinde ortaöğretim öğrencilerinin akademik başarıları, tutumları ve uzamsal görselleştirme becerilerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-01-11) Çetin, Sümeyye; Göktalay, Şehnaz Baltacı; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıGelişen teknolojilerin hayatımıza pek çok yenilik getirmesinin yanı sıra, beraberinde yeni öğrenme ihtiyaçlarını da getirmektedir. Eğitim sistemimizin tasarlandığı öğrenci yapısı, bugün teknoloji ile başkalaşıma uğramış ve yepyeni bir nesil doğduğu görülmektedir. Dijital yerliler olarak da ifade edilen bu kitlenin ilk kuşağını lise öğrencileri oluşturmaktadır. Dijital yerli özelliklerine uygun eğitim ortamları oluşturmak zorunlu hale gelmiştir. Bu sebeple eğitim teknolojilerindeki gelişmelerden faydalanmak gerekmektedir. Bu çalışmada, Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin Bilişim Teknolojileri bölümü 10. sınıflara verilen Bilişim Teknik Resim dersinde artırılmış gerçeklik uygulaması kullanımının öğrencilerin uzamsal görselleştirme becerileri, akademik başarıları ve materyale yönelik tutumlarına etkisini incelemek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Bilişim Teknik Resim dersinin "İzdüşüm ve Görünüş Çıkarma" ünitelerini içeren artırılmış gerçeklik aplikasyonu tasarlanmıştır. Unity3D, 3Ds Max ve Vuforia yazılımları kullanılarak tasarlanan eğitsel araca araştırmacı tarafından BTRS adı verilmiştir. BTRS aplikasyonunun öğrenmeye etkisini artırmak için 8 haftalık eğitim programı hazırlanmıştır. Materyalin uygulama aşaması pilot ve asıl uygulamalar olmak üzere iki adımda gerçekleşmiştir. İzmir Çiğli Rotary Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenim görmekte olan 26 erkek ve 7 kız olmak üzere toplam 33 öğrenci ile 8 haftalık deney süreci yürütülmüştür. Araştırmada, karma yöntemlerden Creswell'in sıralı açıklayıcı tasarımı kullanılmıştır. Araştırmanın nicel yönteminde öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel desen, nitel yönteminde ise yarı yapılandırılmış görüşme kullanılmıştır. Uygulama başında ve sonunda, deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin başarılarını değerlendirmek için "Bilişim Teknik Resim Başarı Testi", uzamsal görselleştirme becerilerini ölçmek için "Lappan Uzamsal Görselleştirme Beceri Ölçeği" ve "Purdue Uzamsal Döndürme Beceri Ölçeği", materyale karşı tutumlarını incelemek için "AR Tutum Ölçeği" ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Bu ölçeklerden elde edilen verilere, öncelikle Shapiro-Wilk Normallik Testi ve Levene Homojenlik Testi yapılmıştır. Daha sonra nicel veriler Mann-Whitney U Testi, ilişkili (bağımlı) örneklemler için t-testi, Wilcoxon İşaretli Sıralar testi ile analiz edilmiştir. Nitel veriler ise betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda elde dilen bulgular artırılmış gerçeklik uygulamasının öğrencilerin başarılarına ve uzamsal becerilerine anlamlı düzeyde etkisi olmadığı yönündedir. Ancak öğrencilerin dersteki heyecanı ve merakının arttığı gözlemlenmiştir. Öğrenciler materyalin zevkli, eğlenceli, ilgi çekici, dikkat çekici, faydalı, kolay kullanılabilir, anlaşılır ve akılda kalıcılığının yüksek olduğunu ifade etmişlerdir. Öğrencilerin aplikasyonun içeriğini keşfetmeye çalışmaları derse daha uzun süre motive olmalarını sağlamıştır. Gerçek dünya üzerinde dijital olarak beliren modeller ve butonlar ile etkileşim halinde olmaları, onları döndürme, yakınlaşıp uzaklaştırma, büyütüp küçültme gibi işlemler gerçekçilik hissini artırmış, öğrencilerin ilgisini çekmiştir. Soyut ve uzamsal düşünme becerileri gerektiren kavramlar deney grubu öğrencileri tarafından daha net ve pratik açıklandığı görülmüştür. Ancak bu materyalin derste kullanımı, ders süresinden fazlaca harcamaktadır. Sonuç olarak, artırılmış gerçeklik teknolojisinin öğrencilerin başarılarına, uzamsal becerilerine ve tutumlarına etkisi olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle artırılmış gerçeklik teknolojilerinin eğitim ortamlarında yaygınlaştırılması faydalı olacaktır.Item Bilgi ve iletişim teknolojileri becerilerini ölçen çoktan seçmeli, otantik ve simülasyon tabanlı değerlendirme yöntemlerine ilişkin öğrenci görüşleri(Uludağ Üniversitesi, 2015-12-25) Başal, Fevzi; Şengel, Erhan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim DalıBu çalışmanın amacı benzer kazanımları ölçmeyi amaçlayan çoktan seçmeli test, otantik ve simülasyon tabanlı değerlendirme yöntemlerine ilişkin 6. sınıf düzeyindeki öğrenci görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Araştırma nicel ve nitel yöntemlerin kullanıldığı karma bir modelde yürütülmüştür. Ön test ve son test uygulanan gruplar arasındaki fark, verilerin normal dağılım göstermemesi nedeniyle Kruskall-Wallis testi ile sınanmıştır. Son test grupları arasında yalnızca otantik (60,76) ile simülasyon tabanlı değerlendirme sınavı (46,24) sıra ortalama puanları arasında, otantik sınav lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Öğrencilerin farklı değerlendirme yöntemlerine ilişkin görüşleri mülakat yöntemiyle elde edilmiştir. Mülakat yapılan öğrenciler son teste katılan 159 öğrenci arasından rastgele seçilen 20 öğrenciyle yapılmıştır. Öğrencilerin otantik sınavda kendilerini daha başarılı hissetmeleri, çoktan seçmeli testin şans faktörü nedeniyle kolay gelmesi ve simülasyon tabanlı değerlendirme sınavının ise güçlü dönüt özelliği öğrenci görüşlerinde öne çıkan noktalardır. Öğrenciler bu yöntemlerin dışında öneri olarak çoktan seçmeli testin, otantik ve simülasyon tabanlı değerlendirme yönteminin bir arada uygulanabileceği karma bir model önermişlerdir.Item Bilişim Teknolojileri öğretmenleri bakış açısıyla robotik ve kodlamanın Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersine entegrasyonunun niteliklerinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01-15) Yılmaz, İlker; Uzun, Adem; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıGünümüzde teknolojinin gelişmesi ile Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin de önemi artmaktadır. 21. yüzyılın gerektirdiği beceriler doğrultusunda yeni nesillerin teknolojik becerilerle donatılması gerekmektedir. Bu becerilerden birisi de robotik kodlamadın Bu alan ile ilgili konular Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi kapsamında anlatılsa da öğretim programında yer almamaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin insiyatifinde anlatılabilir. Bu tezin amacı, Milli Eğitime bağlı okullarda görev yapmakta olan Bilişim Teknolojileri öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda robotik ve kodlama konularının öğretim programına entegrasyonuna yönelik niteliklerin belirlenmesi ve bir öğrenme öğretme çerçevesi oluşturmaktır. Çalışmanın amacı doğrultusunda araştırmada Delphi yöntemi kullanılmıştır. Delphi yönteminin amacı uzman görüşleri doğrultusunda belirli bir konu üzerinde uzmanlar arasında uzlaşma sağlanmasıdır. Araştırmada kullanılan Delphi yöntemi 2 aşamada gerçekleştirilmiştir. Delphi çalışmasının birinci aşamasında robotik kodlama konusunda uzman 9 Bilişim Teknolojileri öğretmeni ile robotik kodlama öğretiminde yer alması gereken kazanımlar, robotik kodlama derslerinde kullanılabilecek donanım ve yazılım araçları, öğretim yaklaşımları, ölçme ve değerlendirme yaklaşımları öğrenme ortamı nitelikleri ve robotik kodlama entegrasyonunun boyutları ile ilgili yarı yapılandırılmış bir görüşme formu çerçevesinde görüşmeler yapılmıştır. Uzmanlardan gelen cevaplar içerik analizi ile analiz edilmiş ve 8 tema belirlenmiştir. Bu temalar altında toplam 111 kod ortaya çıkarılmıştır. İkinci Delphi aşamasında bu kodlar ile 7’li likert tipi bir anket hazırlanmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında uzmanların belirledikleri kodlar ile oluşturulan anket uzmanlarla birlikte 46 Bilişim Teknolojileri öğretmenine ulaştırılmıştır. Uzmanlardan anketin her bir maddesini 1-7 arasında değerlendirmeleri istenmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda her bir maddenin ortalama, medyan ve çeyrekler arası açıklık değerleri hesaplanmıştır. Yapılan istatiksel analizler sonucunda medyanı 7,00 altında olan maddeler elenmiştir. Medyanı 7,00 olan maddeler tekrar incelenerek çeyrekler arası açıklık değerleri 1,00’in üzerinde olan maddeler de elenmiştir. Kalan maddeler robotik kodlama öğrenme öğretme çerçevesine dahil edilmiştir. Araştırma sonucu elde edilen robotik kodlama öğrenme öğretme çerçevesi toplamda 8 bölüm ve 83 maddeden oluşmaktadır.Item Bilişim teknolojileri öğretmenleri ve öğretmen adaylarının tablet bilgisayarla eğitime ilişkin görüşleri(Uludağ Üniversitesi, 2015-02-26) Türe, Cem; Öncü, Semiral; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıBu çalışma bilişim teknolojileri öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının tablet bilgisayarla eğitime ilişkin görüşlerini tespit etmek ve önerilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Teknolojinin hızlı ilerleyişi eğitim alanına yansımış, teknolojik araçlar eğitim aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde özellikle FATİH (Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) Projesi ile birlikte tablet bilgisayarlar eğitim alanına daha fazla girmiştir.Bu çalışmada Uludağ Üniversitesi'nde yürütülen TAFAAL Projesi yardımıyla ulaşılan katılımcıların, durum çalışması deseni yardımıyla tablet bilgisayarla eğitime ilişkin görüşleri belirlenmiştir. Çalışmanın örneklemi Bursa ili Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinden sekiz bilişim teknolojileri öğretmeni ve Uludağ Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği bölümünden sekiz aday öğretmen oluşturmuştur. Gözlem ve yarı yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılmıştır. Öğretmen ve aday öğretmen ile yapılan mülakat ve dört farklı sınıfta yapılan gözlemlerden elde edilen verilere içerik analizi uygulanmıştır. Yapılan çalışma sonucunda tablet bilgisayarla eğitimde önceliğin içerik sağlanmasına ayrılması; derslerin tablet bilgisayara dayalı olmasından ziyade, tabletin bir destek aracı olarak kullanılması; öğretmenlerin mutlaka hizmetiçi eğitime alınması ve bu eğitimlerin belirli dönemlerde güncellenerek tekrar verilmesi; BTY dersinde öğrencilere tablet bilgisayar kullanımı konusunda eğitim verilmesi katılımcılar tarafından gerekli görülmüştür. FATİH Projesinin mevcut durumunun yetersiz olduğu, tablet bilgisayarın dağıtılmasına rağmen internet alt yapısı, içerik ve öğretmen eğitimi konusunda eksikler olduğu belirtilmiştir. Aday öğretmenler, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünün donanım açısından kendini yeterince güncelleyemediği ve tablet bilgisayar konusunda yeterince tablet bilgisayara sahip olmadıklarını, sadece TAFAAL Projesi kapsamında mobil öğrenme konusunda bilgi sahibi olabildiklerini belirtmişlerdir.Item Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin ortaokulda programlama öğretiminde Scratch kullanımına dair görüşleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-16) Ersoy, Hasan; Yılmaz, Nuray; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıOrtaokul öğretim programında yer alan Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinde, programlama becerilerine yönelik kazanımlar için Scratch yazılımı yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışma, Scratch yazılımının ortaokul öğrencilerine programlama becerileri kazandırması konusunda bilişim teknolojileri öğretmenlerinin görüşlerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, araştırmanın doğasına uygun olacağı için nitel araştırma yöntemi ve bu yönteme bağlı olarak da durum çalışması modeli kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Bursa’nın merkez Nilüfer ve Osmangazi ilçelerindeki 7 okuldan 8 bilişim teknolojileri öğretmeni, Scratch öğretimi gerçekleştirdikleri bir ders saati esnasında gözlemlenmişlerdir. Ardından öğretmenler ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinin ardından, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin, ortaokul öğrencilerine programlama becerileri kazandırma noktasında Scratch’in uygun bir program olduğunu, öğrencilerin motivasyonlarını artırdığını, vi yaratıcılıklarını geliştirdiğini düşündükleri tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, araştırmaya katılan öğretmenler Scratch’in ardından, öğrencilerin bu becerilerini bir adım öteye taşıyabilmeleri adına, farklı bir süreç planlanıp farklı araçlar kullanılması gerektiğinin altını çizmişlerdir. Ayrıca tüm olumlu taraflarının yanında, Scratch’in görsel kalitesi, görsel çeşitliliği ve farklı versiyonlar arasındaki uyumsuzlukları gibi bazı eksiklerinin olduğu da belirtilmiştir. Scratch ile programlama öğretimi konusunda bilişim teknolojileri öğretmenleri kendilerini yeterli görmekle birlikte, bu yeterliliğe kendi çabalarıyla ulaşmak zorunda kaldıklarını, bu konuda bakanlık düzeyinde bir standardizasyon sağlanıp öğretmenlere eğitimler verilmesi gerektiğini de dile getirmişlerdir.Item Bursa ilinde öğrenci-veli- öğretmenlerin eğitim bilişim ağının kullanım sıklığının belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-09-08) Özgümüş, Özkan; Şentürk, Aysan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıMillî Eğitim Bakanlığı (MEB) FATİH Projesi kapsamında Eğitim Bilişim Ağı (EBA) adıyla tüm öğretmen ve öğrencilerin ücretsiz olarak kullanabileceği bir eğitim platformu sunmaktadır. EBA öğretmen ve öğrencilere müfredata uygun e-içerik sunan, eğitimdeki yenilikleri takip edebilme imkânı sunan fonksiyonel bir sitedir. Çalışmada öğretmen, öğrenci ve velilerin EBA'dan ne sıklıkla faydalandıklarını ölçmenin yanında EBA'ya olan bakış açılarını görebilmeyi amaçlamaktadır. Araştırma 2017-2018 eğitim öğretim döneminde Bursa ilinin rastgele seçilen 5 ilçesinde, Fatih Projesi uygulanan MEB'na bağlı üç farklı kademeden (ilkokul, ortaokul ve lise) rastgele seçilen 14 adet okulda uygulanmış ve bu okullarda çalışan 321 öğretmen, öğrenim gören 376 öğrenci ve aynı okullarda öğrencisi olan 193 veli gönüllü olarak katılmıştır. Veri toplama aracı olarak EBA Kullanım Sıklığının Belirlenmesi için hazırlanan anketler kullanılmıştır. Anketlere gönüllülük esasına göre katılım sağlanmış, elde edilen verilerin betimsel ve içerik analizi yapılarak sonuca ulaşılmıştır. Elde edilen veriler IBM SPSS Statistics 24 Programı ile analiz edilmiştir. Betimsel istatistiklerde frekans, yüzde değerleri kullanılmıştır.Item Eğitsel veri madenciliği ile öğrenci profillerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-04-28) Ersöz, Abdullah Ragıp; Şentürk, Aysan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıEğitimde internetin kullanımı, öğretim yazılımları ve e-uygulamalarda yaşanan artış sayesinde veri tabanlarında eğitimle alakalı birçok veri depolanmıştır. Bu verilerin arasında gizli, bilinmeyen, eğitimin nasıl yapılması gerektiğine ışık tutacak ve öğrencileri daha iyi anlamamızı sağlayacak ilişkiler olduğu söylenebilir. Bu çalışmada Eğitsel Veri Madenciliği yöntemleri kullanılarak öğrenci profillerinin oluşturulması amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin tamamı oluşturmaktadır. Veriler ilk olarak Veri Ön İşleme sürecinden geçerek analize hazır hale getirilmiştir. Çalışmada Veri Madenciliği yöntemlerinden Sınıflandırma Analizi yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular ışığında öğrenci başarılarının önem sırasına göre bölüm, akademik dönem, geliş şekli ve cinsiyet değişkenlerine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Yapılan sınıflandırma analizi ile hazırlanan karar ağacında doğum yılı ve akademik dönem değişkenleri düğüm noktaları olarak belirlenmiştir. Ayrıca veriler arasında bilinmeyen gizli kurallar oluşturulmuştur. Eğitsel Veri Madenciliği sayesinde ilk bakışta anlamsız görünen veri yığını içinden gizli ilişkiler, öğrencileri daha iyi tanımamızı sağlayacak bilgiler, öğrencileri yönlendirebileceğimiz kurallar çıkartılmıştır.Item Elektronik devre elemanları dersine yönelik artırılmış gerçeklik ve simülasyon destekli öğrenme ortamının tasarlanması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-23) Kavak, İbrahim; Uzun, Adem; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim DalıElektronik Devre Elemanları dersi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümü lisans öğretim programına birinci sınıf ikinci yarıyılda okutulmak üzere eklenmiştir. Elektronik Devre Elemanları dersi 3 saat teorik olarak okutulmaktadır. Bu dersi alan öğrenciler ile yapılan görüşmeler doğrultusunda dersin uygulama isteyen içeriklerinin olduğu fakat dersin uygulama saatinin bulunmamasından dolayı ders kavramlarının bilgi düzeyinde kaldığı sonucu elde edilmiştir. Bu çalışma, birinci sınıf lisans öğrencilerinin görüşleri doğrultusunda elektronik devre elemanları dersinde kullanılmak üzere geliştirilen artırılmış gerçeklik destekli öğrenme ortamının tasarım süreci ile ilgilidir. Öğrenme ortamının tasarımına bu dersi alan gönüllü 5 öğrenci yön vermiştir. Nitel veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler ile toplanmış ve betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Bu araştırmada tasarım tabanlı araştırma yöntemi kullanılmıştır. Tasarım tabanlı araştırma araştırmacının başlangıçta tasarım ilkelerine bağlı kalarak geliştirmiş olduğu uygulamanın, versiyonlarının her seferinde etkilerine bakarak tasarımını gözden geçirdiği ve tatmin edilecek sonuçları elde edene kadar süreci tekrar ettiği, sonuçlar doğrultusunda en gelişmiş versiyon olan uygulamayı ürettiği araştırma sürecidir (Kuzu, Çankaya, Mısırlı, 2011). Bu araştırmada paydaşlar başlangıçta tasarım ilkelerine bağlı kalarak geliştirilen ilk aşamaya da dâhil ederek tasarımın daha etkin, faydalı ve döngüsel sürecini daha hızlı tamamlaması sağlanmıştır. Dersi alan öğrenci görüşleri, var olan tasarım ilkeleri ve alanyazında bulunan çalışmalar doğrultusunda, üç aşama döngüsel düzeltme süreci geçiren öğrenme ortamı nihai tasarımına ulaşmıştır.Item Grupla mühendislik tasarım temelli robotik uygulamalarının öğrencilerin günlük yaşama dayalı problem çözme becerileri ve motivasyonu üzerindeki etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-22) Yurttaş, Şeyma; Uzun, Adem; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıRobotik, bilgisayar, yazılım, otomasyon ve kontrol, uzay, elektrik elektronik gibi birçok disiplinin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkmış ortak çalışma alanıdır. Gelişen teknoloji ve eğitim politikaları hali hazırda var olan öğretim programlarını şekillendirmektedir. Robotik eğitimi öğrencilerin algoritmik düşüncesine dayanır. Öğrenciler gerçek hayattaki teknolojik sorunları daha rahat çözebilirler, öğrencilerin düşünme ve problem çözme becerileri artar. Bu çalışmanın amacı grupla yapılan mühendislik tasarım temelli robotik uygulamalarının, ortaokul öğrencilerin günlük yaşama dayalı problem çözme becerileri üzerindeki etkisini araştırmak ve ayrıca öğrencilerin bu konudaki görüşlerini incelemektir. Zengin bilgiye sahip olduğu düşünülen durumların derinlemesine incelenmesi için amaçlı örnekleme yöntemlerinden tipik durum örneklemesi tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2019- 2020 eğitim-öğretim yılında Bilişim Teknolojileri dersini alan 11 kız, 32 erkek toplam 43 ortaokul öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmada karma yöntem deseni kullanılmış olup nitel araştırma yöntemi olarak biçimlendirici değerlendirme, nicel kısmında ise zayıf deneysel desende tek gruplu öntest-sontest olarak belirlenmiştir. Nicel araştırma kısmında Pekbay (2017) tarafından geliştirilen “Günlük Yaşama Dayalı Problem Çözme Becerisi Testi” ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Nitel araştırma kısmında, araştırmacı gözlem notları kullanılmıştır. Öğrencilerin mühendislik tasarım temelli robotik uygulamalarına karşı görüşlerini belirlemek amacı ile gönüllü 12 öğrenci ile yarı yapılandırılmış mülakat gerçekleştirilmiştir. Örneklem Wilcoxon İşaretli Sıralar Testinden yararlanılmış ve p=0,001 , p<0,05 olduğundan anlamlı fark olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Cohen’s d ile etki büyüklüğü hesaplanan etki büyüklüğü değeri d=-3,62, r=0,87 olarak hesaplanmış ve grupla mühendislik tasarım temelli robotik uygulamalrının öğrencinin günlük yaşama dayalı problem çözme becerisi üzerinde büyük ölçüde etkisi olduğunu göstermektedir. Araştırmanın nitel kısmında elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin mühendislik tasarım temelli robotik uygulamalarından zevk aldıklarını, grupla çalışmayı eğlenceli bulduklarını, akran öğretiminin gerçekleştiğini ve robotik uygulamalarının günlük hayatlarına olumlu katkılarının olduğunu belirtmişlerdir.Item İlköğretim öğrencilerinin blok temelli programlama etkinliklerinin bilgi işlemsel düşünme becerisine etkisinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-31) Aktaş, İsmail; Şentürk, Aysan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0009-0007-3768-6754Bu araştırmanın amacı, ilköğretim düzeyindeki öğrencilerin blok temelli etkinliklerinin bilgi işlemsel düşünme becerisi üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmada, nicel yöntemlerden olan yarı deneysel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi, Bursa ili Nilüfer ilçesinde bulunan özel bir okulda öğrenim görmekte olan ilköğretim 4. Sınıf düzeyinde bulunan 86 öğrenciden oluşmaktadır. Öğrenciler, seçkisiz olarak deney grubunda 44 ve kontrol grubunda 42 olacak şekilde ikiye ayrılmıştır. Nicel verileri toplamak için öğrencilerin gönüllü olarak katılımına önem verilmiştir. Veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen demografik bilgi formu, bilgi işlemsel düşünme becerisi ölçeği ile toplanmış ve SPSS programıyla analiz edilmiştir. Bilgi işlemsel düşünme becerisi ve alt boyutlarının son test ortalamaları, ön test ortalamalarına göre artış göstermiş ve deney grubundaki öğrencilerin algoritmik düşünme becerisinde en fazla artış gösteren beceri olduğu tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, daha önceden blok temelli kodlama eğitimi almış olan öğrencilerin bu eğitimin, üzerinde bir etkisi bulunmadığı tespit edilmiştir. Blok temelli kodlama eğitiminin başında ön test olarak elde edilen analiz sonuçlarına göre deney ve kontrol grubunda bulunan öğrencilerin bilgi işlemsel düşünme becerileri arasında anlamlı bir farklılık bulunmazken, eğitimin sonunda elde edilen son test analiz sonuçlarına göre deney grubunun lehine anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Deney grubunda bulunan öğrencilerin bilgi işlemsel düşünme becerileri blok temelli kodlama eğitiminden önce ve sonra yapılan ön test ve son test karşılaştırmalarına göre anlamlı olarak farklılaştığı, ancak kontrol grubundan bir farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Deney grubundaki öğrencilerin blok temelli kodlama eğitiminin öncesinde ve sonrasında cinsiyete ve ders dışında scratch programını kullanma durumuna göre farklılaşmadığı, ancak ders dışında blok temelli kodlama öğrenmesine yardımcı olacak birilerini olması durumuna göre farklılaştığı tespit edilmiştir.Item İngilizce kelime öğretiminde eğitsel bilgisayar oyunları kullanımının öğrencilerin başarı ve tutumlarına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-09) Zengin, Mahmut; Parlak, Yılmaz Nuray; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıAraştırmanın amacı, İngilizce kelime öğretiminde eğitsel bilgisayar oyunları kullanımının öğrencilerin başarı ve tutumlarına etkisini incelemektir. Araştırmada ön test-son test kontrol gruplu gerçek deneme modeli kullanılmıştır. Araştırmanın uygulaması Ankara Keçiören ilçesinde bulunan Kardeşler Cumhuriyet Ortaokulu ve Gülhane Ortaokulu 1. sınıf öğrencileriyle yürütülmüştür. Araştırmanın, deney grubunda 166 öğrenci kontrol grubunda ise 171 öğrenci yer almıştır. Araştırmada kullanmak üzere Seçme-eşleştirme-boşluk doldurma oyunu, hafıza oyunu, kelime yakalama oyunu, bulmaca ve milyonere oyunu olmak üzere beş farklı oyun geliştirilmiştir. Milyonere oyunu dışındaki oyunların her biri kendi içinde üç oyunu barındırmaktadır. Araştırmada kullanılan bu oyunlar Adobe Captivate 9.0 programı kullanılarak hazırlanmıştır. Deney grubunda öğretim eğitsel bilgisayar oyunlarıyla yapılmıştır. Kontrol grubunda ise öğretim mevcut programa bağlı kalınarak yürütülmüştür. Veriler akademik başarı testi ve tutum ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Akademik başarı testi, ön test, son test ve öğrenilenlerin kalıcılığını belirlemek için uygulamadan bir ay sonra izleme testi olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde nicel veri yöntemlerinden Bağımsız Örneklemler İçin t-Testi, Bağımlı (İlişkili) Örneklemler İçin t-Testi, Mann-Whitney U Testi ve Wilcoxon İşaretli Sırallar Testi kullanılmış, anlamlı farklılıklar için etki büyüklüğü hesaplanmıştır. Araştırmanın sonucunda, eğitsel bilgisayar oyunlarıyla kelime öğretimi yapılan öğrencilerin, mevcut programa göre kelime öğretimi yapılan öğrencilerden daha başarılı oldukları bulunmuştur. Aradaki fark etki büyüklüğü olarak azdır. Eğitsel bilgisayar oyunlarıyla yapılan kelime öğretiminin başarıya etkisi cinsiyete göre incelenmiş, kız ve erkek öğrencilerin başarılarında bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Bir ay sonra yapılan izleme testinde deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarı puanlarında düşüş olmuştur. Ancak bu düşüş kontrol grubunda daha fazla olmuştur. Eğitsel bilgisayar oyunlarıyla kelime öğretimi yapılan grupta öğrenilenler daha kalıcı olmuştur. Aradaki fark etki büyüklüğü olarak azdır. Uygulamalar sonrası hem deney hem de kontrol grubundaki öğrencilerin İngilizce dersine yönelik tutumlarında anlamlı bir fark ortaya çıkmamış, ayrıca her iki gruptaki öğrencilerin İnglizce dersine yönelik tutumlarında da bir değişiklik olmamıştır.Item Lise öğrencilerinde akıllı telefon bağımlılığı ile akademik erteleme davranışı ve akademik öz yeterlilik arasındaki ilişkinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-16) Demir, Serkan; Yılmaz, Nuray Parlak; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-1660-4306Akıllı telefon bağımlılığı her geçen gün artış göstererek öğrencilerin akademik erteleme davranışlarını ve akademik öz yeterliliklerini etkilemektedir. Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılıkları, akademik erteleme davranışları ve akademik özyeterlilikleri arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaktır. Araştırmada lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılıklarının, akademik erteleme davranışlarının ve akademik öz yeterliliklerinin cinsiyet, sınıf düzeyi ve günlük ortalama akıllı telefon kullanma süresi değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadıkları incelenmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini İzmir ilinin Bornova ilçesindeki liselerde öğrenim gören 607 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışmada, “Kişisel Bilgi Formu”, “Akıllı Telefon Bağımlılığı Ölçeği”, “Akademik Erteleme Ölçeği”, “Akademik Öz Yeterlik Ölçeği” veri toplamak için kullanılmıştır. Verilerin analizi yapılmadan önce normallik testi yapılmış, normallik gösteren verilerde bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA), normallik göstermeyen verilerde Kruskal-Wallis H testi, Mann-Whitney U testi ve Sperman Sıra Farkları korelasyonu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılığı orta düzeyde, akademik erteleme davranışları orta düzeyde ve akademik öz yeterlilik düzeyleri yüksek düzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin akıllı telefon bağımlılıkları, akademik erteleme davranışları ve akademik öz yeterlilikleri tüm bağımsız değişkenlerden etkilenmiştir. Araştırmaya katılan lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılığı ile akademik erteleme davranışları arasında pozitif yönde ve orta düzeyde, akıllı telefon bağımlılığı ile akademik öz yeterlilik düzeyleri arasında negatif yönde ve düşük düzeyde, akademik erteleme davranışları ile akademik öz yeterlilik düzeyleri arasında negatif yönde ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgular alan yazındaki çalışmalarla tartışılarak, ileride yapılacak araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.Item Meslek derslerinin öğretiminde Web 2.0 araçlarının kullanımının akademik başarı ve motivasyona etkisinin incelenmesi: Meslek lisesi bilişim teknolojileri bölümü örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-31) Nazlıoğlu, Eda; Şengel, Erhan; Enstitüler; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0009-0009-3056-4062Bu araştırmanın amacı Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri Alanı öğrencilerinin meslek derslerinin öğretiminde Web 2.0 araçlarının kullanımına ilişkin, öğrencilerin akademik başarısına ve motivasyonuna etkisini incelenmesidir. Araştırma karma araştırma yöntemi ile yürütülmüştür. Araştırmada karma araştırma yöntemi kapsamında nicel ve nitel araştırma yöntemi beraber kullanılmıştır. Nicel araştırma boyutunda ön test- son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Nitel araştırma boyutunda ise yapılandırılmış görüşme formu ile öğrencilerin görüşleri alınmıştır. Araştırmada nicel veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen Ağ Temelleri Akademik Başarı Testi (ATABT) ve Öğretim Materyali ’ne İlişkin Motivasyon Ölçeği (ÖMMÖ) kullanılarak toplanmıştır. Araştırmaya 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde, Bilişim Teknolojilerinin Temelleri dersi kapsamında, 9. Sınıfta öğrenim gören 75 öğrenci katılım sağlamıştır. Deney grubu öğrenci sayısı 39, kontrol grubunun ise öğrenci sayısı 36’dır.Araştırma süreci haftada 3 ders saati olmak üzere toplam da 8 Hafta sürmüştür. Araştırmada öğretim süreci ASSURE öğretim tasarımı modeli kullanılarak planlanmıştır. Deney grubuna, Bilişim Teknolojilerinin Temelleri dersinin Ağ Temelleri ünitesinin kazanımları doğrultusunda Web 2.0 araçları kullanılarak öğretim gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubunda ise ünitenin kazanımları doğrultusunda mevcut program baz alınarak ders planı hazırlanmış ve öğretim gerçekleştirilmiştir. Deney grubuna öğretmen tarafından Web 2.0 araçları kullanılarak etkinlikler geliştirilmiş ve öğrenciler de Web 2.0 araçlarını kullanarak içerikler üretmişlerdir. Verilerin analizinde nicel veriler için, ilişkisiz(bağımsız) örneklemler için t-testi ve ilişkili (bağımlı) örneklemler için t-testi, nitel veriler için ise içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuca göre, Web 2.0 araçları kullanılarak yapılan öğretimin deney ve kontrol grubunun akademik başarı ve motivasyon düzeylerinde artış sağlamıştır. Bunun sonucunda deney ve kontrol grubu öğrencilerinin, akademik başarı ve motivasyon son test puanlarında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Yapılan görüşmede öğrenciler, Web 2.0 araçlarının ders içerisinde kullanılmasını beğendiklerini, merak uyandırıcı ve faydalı buldukları, motivasyon düzeylerini olumlu yönde arttırdığı ve diğer derslerde de Web 2.0 araçları kullanılabileceklerinden bahsetmişlerdir.Item Öğretmen adaylarına oyun tabanlı öğrenme uygulaması geliştirme becerilerinin kazandırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-03) Alagöz, Abdullah; Uysal, Ömer; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0003-3249-1716Eğitimde teknolojiye yer verilmesiyle öğretimde eğitsel etkinlikler çeşitlenmektedir. Bu eğitsel etkinliklerin başında Z kuşağının ilgisini çeken eğitsel dijital oyunlar gelmektedir. Eğitsel dijital oyunların varlığı, öğretimde kalıcılığın artırılması, sınıf içinde ve dışında eğlenceli öğrenmeler sağlanması adına öğretim programlarına yenilikler kazandırmaktadır. Öğretim programlarının uygulayıcıları olan öğretmenlerin, bu yeniliklere uyum sağlamaları için belirli becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarına oyun tabanlı öğrenme uygulaması geliştirme becerilerini kazandırmaktır. Çalışma, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünde öğrenim gören 13 öğretmen adayıyla gerçekleştirilmiştir. Karma yöntem deseni kullanılan çalışmada, öğretmen adaylarına GDevelop programıyla eğitsel dijital oyun geliştirme becerilerini kazandırmak için özgün bir öğretim programı hazırlanmıştır. Öncelikle araştırmanın nicel bölümündeki başarı testinin güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılmış ve başarı testi ön test olarak 13 katılımcıya uygulanmıştır. Ardından, konu uzmanı eşliğinde teorik ve uygulamalı dijital oyun geliştirme becerilerine yönelik 5 hafta ve 28 derslik bir öğretim programı uygulanmıştır. Çalışmanın sonunda aynı başarı testi son test olarak uygulanmış ve veriler toplanmıştır. Nitel bölümde, çalışmanın sonunda katılımcılara yarı yapılandırılmış görüşme formunda 7 demografik ve 7 açık uçlu toplam 14 soru sorulmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması için 4 alan uzmanına danışılmıştır. Çalışmanın nitel bölümünde yer alan 10 öğretmen adayından toplanan veriler betimsel veri analizine tabi tutulmuş ve bulgular ortaya çıkarılmıştır. Çalışmanın sonucunda, nicel bölümde yapılan Wilcoxon işaretli sıralar testi ile öğretmen adaylarının eğitsel dijital oyun geliştirme becerilerinde istatistiksel olarak olumlu yönde anlamlı farklılık görülmüş ve özgün öğretim programının etkililiği ortaya konmuştur. Nitel bölümde yapılan betimsel veri analizi sonucunda öğretmen adaylarının görüşleri incelenmiş ve bu çalışma onların oyun tabanlı öğrenme uygulaması geliştirme becerilerine katkı sunduğu, öğretim programına uygun tasarladıkları özgün oyunların öğrenciler için pekiştirici, dikkat çekici ve motivasyon artırıcı olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca eğitsel dijital oyun geliştirmeye yönelik özgün öğretim programının 21.yy. becerilerini desteklediğini, öğretmenlerin oyun geliştirme ve problem çözme becerilerini geliştirdiğini söylemişlerdir. Geliştirilen oyunların, öğrenciler açısından güdüleyici, eğlendirici, ilgi çekici olduğunu dile getirmişlerdir.Item Öğretmen adaylarının özel gereksinimli bireyler için dijital çoklu ortam materyal geliştirmeye yönelik akademik başarı ve görüşleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-08) Yıldırım, Samet; Uysal, Ömer; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bilim Dalı; 0000-0001-7567-7751Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dijitalleşme hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Dijital araçlar ile birlikte yazılı bir metni seslendirebilir, kavram haritaları çıkartabilir kısaca öğrenme nesnelerini daha kullanılabilir hale getirebilmekteyiz. Özel gereksinimli bireyler için özel eğitim öğretmenlerinin dijital materyalleri çeşitli duyulara hitap edecek şekilde öğrencilere sunabilmesi gerekmektedir. Bu projenin amacı, BÖTE ve Özel Eğitim öğretmen adaylarına özel gereksinimli öğrencilerin çeşitli duyularına hitap edebileceği dijital çoklu ortam materyali hazırlayabilme becerisi kazandırmaktır. Bu araştırma, Bursa Uludağ Üniversitesi eğitim fakültesi Özel Eğitim bölümünde ve BÖTE bölümünde öğrenim gören gönüllü 22 öğretmen adayıyla yürütülmüştür. Karma yöntem deseni kullanılan bu çalışmada, öğretmen adaylarının Lumi Education programıyla dijital çoklu ortam materyali hazırlama becerilerini kazandırmak için özgün bir öğretim programı hazırlanmıştır. Araştırmanın nicel bölümü için “Dijital Çoklu Ortam Materyal Geliştirme ve Lumi Education” başlıklı başarı testi geliştirilmiştir. Başarı testinin güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılmış ve başarı testi ön-test olarak 22 katılımcıya uygulanmıştır. Ardından konu uzmanı eşliğinde teorik ve uygulamalı dijital çoklu ortam materyal hazırlama becerilerine yönelik 5 hafta 28 derslik bir öğretim programı uygulanmıştır. Öğretim programının sonunda hazırlanan başarı testi son-test olarak tekrardan uygulanmış ve araştırmanın veriler toplanmıştır. Nitel bölüm kapsamında, çalışmanın sonunda 5 BÖTE ve 5 Özel Eğitim öğretmen adayı olmak üzere 10 öğretmen adayına 9 açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Görüşme formunun geçerlilik ve güvenirlik çalışması için 4 farklı alan uzmanının görüşlerine başvurulmuştur. Çalışmanın sonucunda, nicel bölümde yapılan analiz sonucunda dijital çoklu ortam materyali hazırlama becerilerinde istatiksel olarak olumlu yönde anlamlı farklılık görülmüş ve araştırma kapsamında özgün öğretim programının etkililiği olduğu değerlendirilmiştir. Nitel bölüm için betimsel analiz yöntemi kullanılarak öğretmen adaylarının görüşleri incelenmiştir. Öğretmen adayları bu çalışma ile dijital çoklu ortam materyali hazırlama becerilerinin geliştiğini, birlikte çalışma becerilerinin güçlendiğini, teknolojik pedagojik alan bilgilerinin arttığını, Lumi Education programını kullanmayı öğrendiklerini ve bu program ile hazırlanacak dijital çoklu ortam materyallerin özel gereksinimli öğrenciler için motivasyon arttırıcı, dikkat çekici ve pekiştirici olduğunu belirtmişlerdir.Item Öğretmenlerin uzaktan eğitime yönelik tutumları ve dijital okuryazarlık durumlarının incelenmesi: Bursa ili örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-09-30) Demiröz, Uğurcan; Uzun, Adem; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bilim Dalı; 0000-0002-6777-871XDünya üzerinde çok büyük etkileri olan Covid-19 salgınının, eğitim üzerindeki önemli etkileri ve bu etkilere bağlı olarak yaşanan ani değişimler uzaktan eğitime olan ihtiyacı hızla artırmıştır (Can, 2020). Uzaktan eğitime olan ihtiyacın artmasından dolayı bunun en büyük uygulayıcısı olan öğretmenlerin de uzaktan eğitime yönelik tutumları, dijital okuryazarlık durumları hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Çalışmada, Bursa ili kamu ve özel okullarında 2020 – 2021 eğitim-öğretim döneminde görev yapan 432 öğretmenin uzaktan eğitime yönelik tutumları ve dijital okuryazarlık durumları ele alınmıştır. Bu çalışmada, betimsel araştırma türlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Bursa’daki okullarda görev yapan tüm öğretmenlere Google Forms ile hazırlanan anketler mail ve Whatsapp iletişim uygulaması ile gönderilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlere Ağır (2007) tarafından geliştirilen Uzaktan Eğitime Yönelik Tutum Ölçeği, Üstündağ ve diğerleri (2017) tarafından geliştirilen Dijital Okuryazarlık Ölçeği uygulanmış ve cinsiyet, yaş, kurum türü, görev yaptığı kademe, mesleki kıdem değişkenleri açısından uzaktan eğitime yönelik tutum ve dijital okuryazarlık durumları incelenmiştir. Veriler SPSS v23 paket program kullanarak analiz edilmiştir. Veriler analiz edilmeden önce dağılımlarının normalliği incelenmiştir ve tüm boyutların normal dağılım gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla parametrik analizlere başvurulmuş, başvurulan bu testlerden t testi ve ANOVA kullanılmıştır. ANOVA sonuçlarından çıkan anlamlılık durumuna göre Post hoc testleriyle gruplar arasındaki anlamlı farklılık ortaya konulmuştur. Araştırmada p anlamlılık değeri <.05 olarak alınmıştır. Çalışma sonunda öğretmenlerin uzaktan eğitime yönelik tutumları düşük düzeyde çıkmıştır. Ayrıca öğretmenlerin uzaktan eğitime yönelik tutumları görev yaptığı kademe, mesleki kıdem değişkenlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır. Öğretmenlerin dijital okuryazarlık durumları iyi çıkmıştır. Ayrıca öğretmenlerin dijital okuryazarlık durumları ile cinsiyet, yaş değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın sonunda elde edilen sonuçlara göre uygulayıcılara ve araştırmacılara yönelik öneriler sunulmuştur.Item Ortaöğretimdeki sayısal derslerde etkileşimli tahtanın etkin kullanımının araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2014-09-19) Görhan, Meryem Fulya; Şentürk, Aysan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıBu çalışmada, literatürdeki çalışmalara göre etkileşimli tahtanın (ET) etkin kullanımının tanımlanması ve yapılan tanıma göre mevcut etkileşimli tahta kullanımının ET'nin etkin kullanımı açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Yapılandırmacı yaklaşım temel alınarak oluşturulan tanıma göre mevcut kullanım incelenmiştir. Durum çalışması araştırma modelinde gerçekleştirilen tez çalışmasında üç okulda çalışan on öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Dokuz görüşmede ses kaydı yapılmıştır. Görüşülen öğretmenlerden yedisi ile ders gözlemi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilere içerik analizi yapılmış ve ayrıca görüşmelerden elde edilen verilerin analizinde söylem analizinden yararlanılmıştır. 446 öğrenciye anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programına işlenmiştir. Friedman testi, Kruskal-Wallis H testi ve betimsel istatistik analizi yapılmıştır. Elde edilen verilere göre etkin kullanıma yönelik vurgulama, projeksiyon benzeri kullanım, animasyon, video, simülasyon, çizim, sunu ve internet amaçlı ET'nin kullanıldığı belirlenmiştir. Vurgulama ve şekil çizimi için etkileşimli tahtanın etkin kullanıldığı görülmüştür. Diğerlerinde ET'nin etkin kullanım bileşenlerini tam sağlayamamasından dolayı etkin kullanım olamamıştır. Ayrıca kullanım sıklığı açısından Biyoloji dersinde ET'nin diğer derslere göre daha sık ve farklı şekillerde kullandığı sonucuna varılmıştır.Item Ortaokul 8.sınıf öğrencilerinin nomofobi düzeyleri ile liseye geçiş sınavı (LGS) puanları arasındaki ilişkinin sosyo-demografik değişkenler açısından incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-18) Yıldız, Esra; Baltacı, Şehnaz; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim DalıTeknolojik bağımlılığın bir çeşidi olan ve akıllı telefondan yoksun kalma korkusu olarak tanımlanan nomofobinin, cep telefonu kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte küçük yaştaki bireylerde de görüleceği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin akıllı cep telefonları ile iletişimlerinin kesilmesi durumunda yaşayacakları panik hali (nomofobi) düzeylerini tespit etmektir. Öğrencilerin tespit edilen Nomofobi düzeyleri Liseye Geçiş Sınavı (LGS) puanları ile karşılaştırılarak Ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin akıllı telefon ile iletişimlerinin kesilmesi durumundaki panik düzeylerinin akademik başarılarına etkisini araştırılmıştır. Bu etkiler ve LGS puanları cinsiyet, ebeveyn tutumu, ebeveyn eğitim durumu, ebeveyn ile birlikte yaşam durumu, akıllı telefon kullanım amacı, günlük akıllı telefon kontrol etme sıklığı, yanında şarj cihaz taşıyıp-taşımama, akıllı telefonun çoğunlukla kullanıldığı alanlar ve uyumadan önce akıllı telefonu yanında bulundurup-bulundurmama değişkenleri açısından incelenmiştir. Bu amaçla çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma evrenini 2019-2020 eğitim öğretim yılında Bursa ili Nilüfer ilçesinde öğrenim gören 8. Sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Bu öğrencilere “Kişisel Bilgi Formu” ve “Nomofobi Ölçeği” uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 21,0 programı kullanılarak analiz edilmiş ve araştırmanın örneklemi parametrik testler için gerekli koşulları sağlamadığı için istatistik değerlendirmelerde nonparametrik testler kullanılmıştır. Nomofobi ölçeğinden alınan puanlar ile LGS puanları arasındaki ilişki Spearman Rho korelasyonu; demografik değişkenlere göre karşılaştırmalarında ise Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre; ortaokul öğrencilerinde nomofobinin cinsiyet, akıllı telefon kullanım amacı, akıllı telefonun çoğunlukla kullanıldığı alanlar, yanında şarj cihaz taşıyıp-taşımama durumu, uyumadan önce akıllı telefonu yanında bulundurup-bulundurmama durumuna göre farklılaştığı görülürken; ebeveyn tutumu, ebeveyn eğitim durumu, günlük akıllı telefon kontrol etme sıklığına göre farklılaşmadığı ortaya çıkmıştır. Ebeveyn ile birlikte yaşam durumu örneklem yetersizliğinden analiz dışında bırakılırken öğrencilerin orta düzeyde nomofobiye sahip oldukları ve nomofobi alt faktör puanlarının LGS puanlarına göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Araştırma bulguları alan yazındaki bulgular doğrultusunda yorumlanarak bu uygulamaya ve ileriki araştırmalara yönelik öneriler oluşturulmuştur.Item Ortaokul matematik öğretmenlerinin uzaktan eğitime yönelik algıları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-05-16) Işık, Gülperi; Şengel, Erhan; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-9274-9515Bu araştırmanın amacı, ortaokul matematik öğretmenlerinin uzaktan eğitime yönelik algılarını incelemektir. Araştırmada, nitel ve nicel yöntemlerin birlikte kullanıldığı karma yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Bursa ili Yıldırım, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinde devlete ait ortaokullarda görev yapan ortaokul matematik öğretmenlerinin içinden seçkisiz örnekleme yöntemiyle seçilmiş 508 ortaokul matematik öğretmeni oluşturmaktadır. Nitel verileri toplamak için görüşme talebini kabul eden öğretmenler arasından 8 öğretmen rastgele seçilmiştir. Bu görüşmede öğretmenlerin uzaktan eğitim tanımlamaları, uzaktan matematik eğitiminin değerlendirme, kaynak, öğrenci, kazanım, konuların işlenişi, verim, iletişim, etkileşim, öğretim yöntem ve teknik, zaman-mekân açısından avantaj ve dezavantajlı yönlerini tespit etmeye yönelik sorularla uzaktan eğitim faaliyetlerini yürütürken kullandıkları araç-gereçler ve bu araç-gereçleri nasıl finanse ettiklerine dair sorular yöneltilmiştir. Elde edilen nitel veriler MAXQDA 12 programı ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre öğretmenlere göre uzaktan matematik eğitimi zaman-mekân, kaynakların çokluğu, bazı kazanımların öğretimini kolaylaştırma, somutlaştırma, çoklu zekaya hitap etme gibi avantajlara sahip iken iletişim, etkileşim, değerlendirme, grupla eğitime olanak vermemesi, sınıf içi uygulama gerektiren etkinliklerin yapılamaması sebebiyle dezavantajlıdır. Nicel verilerini toplamak için gönüllük esasına uygun vii 500 öğretmenin katılımı sağlanmıştır. Veriler bir ölçek yardımıyla toplanmış ve IBM SPSS programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre öğretmenin uzaktan eğitim algılarında cinsiyete göre anlamlı bir farklılık yoktur. Öğrenim durumu değişkeni ile uzaktan eğitim algıları arasında temel bakışa ilişkin algı alt boyutunda yüksek lisans lehine anlamlı bir farklılığa ulaşılmıştır. Kıdem değişkenine bağlı olarak gerçekleşen farklılaşma incelendiğinde ise kaynaklara erişim alt boyutunda anlamlı bir farklılık elde edilmiştir. Bu farklılığın 5-9 yıllık tecrübeye sahip öğretmenlerde diğerlerinden daha fazla olduğu görülmektedir.Item Ortaokul öğrencilerinin internet etik ihlali ile çevrim içi risk algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-01-27) Doğan, Cem; Birişçi, Salih; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-0592-8751İnternet kullanımının her geçen gün arttığı günümüzde çevrim içi ortamlarda yaşanan risk durumlarında da artış olması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Araştırmada ortaokul öğrencilerinin internet etik ihlal algıları ile çevrim içi risk algıları arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Örneklemini Bursa ilinin dört farklı ilçesinde yer alan 1002 ortaokul öğrencisinin oluşturduğu çalışmada tarama yönteminden faydalanılmıştır. Çalışmada, araştırmacı tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu, Salman (2019) tarafından geliştirilen internet etik ihlali algı ölçeği, Arslankara ve Usta (2018) tarafından geliştirilen sanal dünya risk algısı ölçeği kullanılarak veri toplama işlemi gerçekleştirilmiştir. Toplanan veriler analiz edilmeden önce normallik testi yapılmış ardından uygun olan test yöntemleri uygulanmıştır. Yapılan analizlere göre öğrencilerin internet etik ihlal algı düzeylerinin yüksek seviyede olduğu görülürken çevrim içi risk algı düzeylerinin ise düşük seviyede olduğu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin internet etik ihlal algılarının cinsiyet, sınıf düzeyi, günlük internet kullanım süresi ve okul başarısı değişkenlerine göre farklılık gösterdiği görülmüş olup çevrim içi risk algılarının ise cinsiyet ve günlük internet kullanım süresi değişkenlerine göre farklılık gösterdiği görülmüştür. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre çevrim içi ortamlarda internet etiğine daha uygun davrandıkları aynı zamanda erkek öğrencilerin de kız öğrencilere göre çevrim içi risk algılarının daha yüksek olduğu sonucu çalışmanın bir diğer önemli noktalarından birisidir. Araştırmaya katılan öğrencilerin internet etik ihlal algısı ile çevrim içi risk algısı arasında pozitif yönde ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Elde edilen bulgulara ilişkin sonuçlar ayrı ayrı tartışılarak uygulayıcı ve araştırmacılara birtakım öneriler sunulmuştur.