2016 Cilt 17 Sayı 31
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14147
Browse
Browsing by Department "Fen Edebiyat Fakültesi"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bursa’da yazılmış tıp metinlerinde ağız özelliklerine dair(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-31) Şahin, Hatice; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüEski Anadolu Türkçesi, üzerinde gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların sayısı azımsanmayacak düzeyde olmakla beraber hala bu dönem için cevaplandırılması gereken sorular bulunmaktadır. Son yıllarda ortaya atılan ve cevabı bulunmaya çalışılan sorulardan biri Eski Anadolu Türkçesinin ilk olarak nerede ve ne zaman başladığıyla, diğeri ise bu Türkçeye kaynaklık eden ağızların belirlenip belirlenemeyeceğiyle ilgilidir. Araştırmacılar, XIII. yy. Türkçesinin ilk eserlerinin Orta Anadolu Bölgesinde yazılmış olmasını önemli bir ipucu olarak değerlendirmişlerdir. Anadolu’da eser veren ilk müelliflerin Konya ve Kırşehirli olması yazı dilinin bu yöre ağzına dayanmış olabileceğini düşündürmüş, ancak bazı ses özellikleri açısından bakıldığında bu düşüncenin zayıfladığı görülmüştür. Bu durumda daha fazla EAT metninin bu gözle incelenmesi, daha fazla ağız derlemelerinin yapılması ya da yapılmış olanların EAT metinleriyle karşılaştırılması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında Bursa, -Konya ve Kırşehir’den sonra gelse bileXIV. yüzyıldan itibaren siyaset ve kültür merkezi olması sebebiyle önemi göz ardı edilemeyecek bir şehirdir. Bursa’da yaşayan ve eser yazan bilim adamları ve sanatçıların Eski Anadolu Türkçesine katkıları da aynı öneme sahiptir. Bu makalede XV. yüzyılda Bursa’da yazıldığı düşünülen, Bursa kütüphanelerinde bulunan tıp metinlerinden hareketle Bursa yerli ağızları özelliklerinin bir karşılaştırma denemesi sunulacaktır. Özellikle +lA zarf ekinin bugün Bursa ağızlarında kullanılıyor olması bu karşılaştırmanın asıl çıkış noktasıdır.Item Devrim, binyılcılık ve ütopya(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-31) Şenses, Mihriban; Fen Edebiyat Fakültesi; Sosyoloji BölümüElinizdeki metin “devrim”in neliğini sorguluyor ve devrimi “binyılcılık”, “tarihsicilik”, “ütopya”yla ilişkilendirmeyi deniyor. Devrim kavramı ilkçağdan modern çağın başlarına kadar döngüsellik fikrini içermiş, fakat özellikle “doğrusal zaman” fikriyle birlikte yepyeni durumların ortaya çıkışını temsil etmeye başlamıştır. Gerçekten devrim nedir? Kırılma mı, süreklilik mi, ilerleme mi? Elinizdeki çalışma aynı zamanda devrimin Akıl ve hümanizmle bağını ve devrim sonrasında ortaya çıkması muhtemel totaliter ve otoriter rejimlerin nasıl tarihsici Katolisizmle ilişkili olduğunu ortaya koymayı deniyor.Item Meşrutiyet döneminin uzun soluklu yayınlarından biri olarak Resimli Kitap dergisi(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-31) Barış, Tayfun; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüResimli Kitap dergisi, 20. yüzyılın başlarında beş yılı aşan bir süre yayımlanmayı başarabilen, sosyal ve kültürel bağlamda hem yayımlandığı dönemin basın anlayışına hem de topluma kıymetli katkılar yapan önemli bir süreli yayındır. 1908-1914 yılları arasında yayımlanan derginin önemi, yayımlandığı bu kritik dönemin siyasî, sosyal, kültürel ve sosyo-ekonomik durumunu net bir şekilde yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Derginin ilk sayısı Eylül 1324/1908’de, son sayısı ise Ekim 1329/1914 tarihinde yayımlanır. Bu süreçte 9 cilt 51 sayıya ulaşan dergi yayın hayatına İstanbul’da başlamış ve çalışmalarını bu şehirde devam ettirmiştir. II. Meşrutiyet döneminin buhranlı günlerinde yayımlanmaya başlanan dergilerden biri olan Resimli Kitap, çağdaş bir yayım anlayışı takip etmesinin yanı sıra, farklı alanlarla ilgili pek çok makaleye yer vermiş olması açısından da dikkati çeken bir süreli yayın olarak öne çıkmaktadır.Item Nusayri inancının Pîri Muhammed El-Garîb ve Kitâb-ı Hakâyık(Uludağ Üniversitesi, 2016-07-31) Eğri, Sadettin; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüNusayrilik, batınî bir inanç fırkası olarak değerlendirilir. İslâm dininin farklı kollarından olduğu söylenen Nusayriler, gerek inanç ve gerekse tarihi gelişimleri açısından farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Nusayrilik; inancı, ziyaretleri, itikadı, törenleri ve edebiyatıyla halk kültürünün önemli zenginliklerinden birini oluşturmaktadır. Alevi-Bektaşi inanç ve kültürü çerçevesinde ele alınan Nusayriler, pek çok bakımdan birbirinden ayrı özellikler göstermektedir. Genellikle Antakya, İskenderun, Adana, Mersin civarında yaşayan Anadolu Nusayrileri, semavî dinlerin farklı anlayışlarının görüldüğü bu yörede örnekleri ve mensupları fazla olmamakla beraber bir edebiyat meydana getirememişlerdir. Alevi-Bektaşi şairlerinden sayılan bazı ozanların Nusayri inancına mensup olduğu da tartışma konusudur. Türbesi Üçgüllük (el-Ekber) beldesinde bulunan Muhammed el-Garîb, Nusayriler tarafından çeşitli vesilelerle ziyaret edilen ve saygı duyulan erenlerdendir. Yaşadığı dönem ve hayatı hakkında kesin bilgilerin bulunmadığı bu büyük zatın “garip gelip, garip giden” ululardan olduğu sözlü olarak dile getirilmektedir. Mezarı daima ziyarete açık olan Muhammed el Garîb’in yazılı bir eserinin olduğu bilinmemekteydi. Fakat bir antika dükkânında bulunan ve ona ait olduğu tespit edilen Kitâb-ı Hakâyık adlı bir risale ile el-Garîb’in türbesine yapılan ziyaretler ile Garîb’in şiirleri bu inanca mensup olanlar ve halk bilimi edebiyatı açısından önem taşımaktadır.