2022 Cilt 15 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27896
Browse
Browsing by Department "Sosyal Bilimler Enstitüsü"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bütüncül kanal entegrasyon kalitesi boyutlarının tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-12) Kılıç, Serkan; Tutan, Büşra; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme Bölümü; 0000-0001-8060-7504; 0000-0001-8595-9701Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, perakendeciler ile tüketiciler arasındaki işlemlerin gerçekleştirilmesi için alternatif kanalların giderek yaygınlaşmasına ve benimsenmesine neden olmuştur. Bu durum; perakendecilerin sorunsuz müşteri deneyimini geliştirmeleri, veri uyumsuzluğunu azaltmaları ve birden çok kanalı bağımsız olarak yönetme güçlüğünü aşmak için, mevcut kanalların sinerjisine ve entegrasyonuna odaklanan bütüncül kanal stratejisine geçişi teşvik etmiştir. Bütüncül kanal sisteminin kurulmasının ve başarılmasının temel özelliği, kanal entegrasyon kalitesinin sağlanmasıdır. Bu bağlamda çalışmada, tüketicilerin hizmet kalitesi değerlendirmesi için büyük önem taşıyan bütüncül kanal entegrasyon kalitesi boyutlarının belirlenmesi ve bu boyutların tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada bütüncül kanal entegrasyon kalitesi boyutlarının belirlenmesinde ve bu boyutların tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkisini ölçmede ilgili literatürden yararlanılarak oluşturulan bir modelden yararlanılmıştır. Çalışma, 18 yaşın üzerinde olan ve giyim alışverişlerinde bütüncül kanal deneyimi bulunan 459 tüketicinin katılımıyla, çevrimiçi anket yöntemiyle yapılmıştır. SPSS ve Smart PLS paket programı kullanılarak yapılan analizde bütüncül kanal entegrasyon kalitesinin; kanal hizmet yapılandırma, içerik tutarlılığı, süreç tutarlılığı, güvence ve kanal karşılıklılık kalitesi boyutlarından oluştuğu bulunmuştur. Smart PLS programı ile gerçekleştirilen yapısal eşitlik modellemesi analizi sonucuna göre, güvence, kanal hizmet yapılandırma ve süreç tutarlılığı kalitesi boyutları tüketicilerin satın alma niyeti üzerinde anlamlı etkilere sahipken; kanal karşılıklılık ve içerik tutarlılığı kalitesi boyutları anlamlı etkilere sahip değildir.Item COVID-19 salgınını küresel sosyal adalet perspektifinden düşünmek(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-05-27) Özgültekin, Ahmet; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı; 0000-0001-8133-398XCOVID-19 küresel salgını, dünyanın farklı yerlerinden olan insanların krizlerden çeşitli biçimlerde etkilendiğine yönelik önemli bir kesit oluşturmaktadır. Salgının küresel eşitsizlikleri gün yüzüne çıkarıcı, derinleştirici ve yenilerini yaratan yönü dikkat çekmektedir. Belirli risklerle yüz yüze gelme ve başa çıkabilecek imkanlara sahip olma bakımından bazı kişilerin o risklere daha açık olduğu görünmektedir. Salgın döneminde küresel istihdam kayıplarının geçici ve yarı zamanlı çalışanlara etkisi, sağlık ve iş güvencesine sahip olma konuları birincil olarak öne çıkmaktadır. Çalışmak zorunda kalınan sektörler, eğitim düzeyi ve kazancı daha yüksek olan kişilerin iş faaliyetlerini evlerinden yapabilmeleri, evlerinde çocuklarını eğitecek yerlerinin olması, uzaktan eğitim imkanlarına sahip olma başlıkları bunları izleyen eşitsizliklerden yalnızca bazılarıdır. Salgın dönemi tedbirlerinden karantina altında kalma, ev içi ve dışı olmak üzere mekânsal eşitsizlikler yine küresel eşitsizliklerin bir parçasıdır. Küresel ekonomik faaliyetler sonucu ortaya çıkan bölüşüm adaletsizliklerinin, çeşitli eşitsizlikleri nasıl ve ne biçimde yeniden ürettiği salgın döneminde daha fazla dikkat çekmekte, adaletin uluslararası boyutu sorgulanmaktadır. Adaletin küresel yükümlülüklerine vurgu yapan kozmopolitan eşitlikçiler, zenginlik ve kaynakların bölüşümünde John Rawls’ın iki adalet ilkesinin uluslararası boyutta uygulanabileceği iddiasındadırlar. Bu noktadan hareketle çalışmamızda COVID-19 salgınının küresel eşitsizlikler üzerindeki etkilerini, salgın dönemi yardım uygulamalarını kozmopolitan eşitlikçilik bağlamında ele almaya çalışacağız.Item Realist konstrüktivizm perspektifinde Bill Clinton döneminde uygulanan güvenlik ve terör politikalarının Türkiye-ABD ilişkilerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-03) Gürel, Onur; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı; 0000-0002-0007-85671991 yılı Aralık ayı itibariyle sona eren Soğuk Savaş sürecinin akabinde George Bush, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) süper güç olarak “yeni dünya düzeni” içerisinde yerini alacağını belirtmiştir. Bush dönemi sonrası, Demokrat Parti adayı olarak başkan seçilen Bill Clinton, yeni düzen dizaynının gereklilikleri çerçevesinde, bir yol haritası oluşturmuştur. Realist parametreler ile hareket etmiş olan Bush yönetiminin aksine Clinton göreve gelir gelmez, güvenlik ve terör politikaları konusunda idealist bir bakış açısıyla hareket edileceğine dikkat çekmiştir. Clinton bu durumu, uluslararası örgütler, müttefikler ve diğer devletler ekseninde “sert güç”ten “yumuşak güç”e geçiş olarak değerlendirmiştir. Bu bağlamda, 1990 yılı Ağustos ayında başlayan Körfez Savaşı’ndan itibaren ortak müttefik anlayışıyla sürdürülen Türkiye-ABD ilişkileri, Clinton dönemi ile birlikte yakın işbirliği hedefli olarak ilerlemiştir. Türkiye’nin, Irak Savaşı sırasında oynadığı etkin rol ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kapsamında ABD’nin yanında yer alması, Clinton dönemi itibariyle ilişkileri, kimileri tarafından kabul görmüş olmasa da “stratejik ortaklık” boyutuna taşımıştır. Çalışma, Clinton’un başkanlık dönemi içerisinde, Türkiye ile ABD’nin birbirlerine karşı aldıkları pozisyonu, dış politika analizleri üzerinden, realist konstrüktivist analitik bakış açısı doğrultusunda değerlendirmeyi amaçlamıştır.Item Sosyal medyada duygu analizi: COVID-19 sürecinde 5G algısı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-28) Çakmak, Elçin Timur; Oğuzlar, Ayşe; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İstatistik Ana Bilim Dalı; Ekonometri Bölümü; 0000-0003-3247-6823; 0000-0003-3228-9366Bu çalışmada toplum için fırsatlar yaratacak yeni yetenekler getirmesi beklenen beşinci nesil hücresel ağlar (5G) ile COVID-19 aşısının dünya genelinde insanlar üzerinde oluşturduğu algının Duygu Analizi yöntemi ile ölçülmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla, yaygın olarak kullanılan bir sosyal medya aracı olan Twitter’dan Ekim – Aralık 2020 tarihleri arasında 25642 adet tweet çekilmiş ve Python yazılımı aracılığı ile hesaplamalar yapılmıştır. Buna göre dünya genelinde Twitter üzerinden fikrini beyan eden kişilerin %36,4’ünün 5G ile COVID-19 aşısı hakkında pozitif algıya sahip olduğu görülmüştür. Tweet atan kişilerin %35,6’sının ise konuyla ilgili olarak pozitif ya da negatif görüşe sahip olmadığı ve %28’inin de negatif görüş bildirdiği sonucuna varılmıştır. Tüm tweetler için genel duygu skoru ortalaması 0,15 olarak bulunmuştur. Çalışmada ayrıca verilere makine öğrenmesi yöntemlerinden Sınıflandırma ve Regresyon Ağaçları (CART), Naïve Bayes (NB), k-En Yakın Komşuluk (KNN) ve Rastgele Orman (RF) algoritmaları uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre sınıflandırmada en iyi sonuçları 0,7852 kesinlik (P) ve 0,7445 doğruluk (A) değerleri ile NB; 0,8209 duyarlılık (R) değeri ile KNN ve 0,7866 F-ölçütü (F) değeri ile RF algoritmaları vermiştir.