2022 Cilt 15 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27896
Browse
Browsing by Department "İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Arif Dirlik’in düşüncesinde neoliberal küreselleşmenin eleştirisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-05) Elmalı, Elif Bengi Akkuş; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-6582-10911980’li yıllardan itibaren yeniden canlanan ulus ötesi üretim/ticaret ve güçlenen kapitalist hedeflerle kendini gösteren neoliberal politikalar, modern dönemin disipline yapısından sıyrılıp; toplumsal alanın örgütlenmesinin önemini vurgulayarak ekonomik ve politik amaçlarını gerçekleştirebilmek adına öznelerin bizzat katılımlarının ve aidiyetlerinin kazanımı üzerine kurulu, tüm küreyi farklılıkların ötesinde üst bir toplumsal alan içerisinde bütünleştirmeyi hedefler. Bu yeni dönem, klasik modern dönemin aksine toplumları ikili karşıtlıklar içerisinde kategorize etmeden ve ötekileştirmeden küresel toplum içerisine kendi rıza ve farklılıklarıyla dâhil eder. Böylelikle neoliberal küreselleşme, heterojenliğin ve çok merkezli bir yapının görünür olduğu bir düzeni mümkün kılar. Fakat aynı zamanda tüm bu farklılıklar, oluşan küresel toplum içerisinde onun anlam ve sembol dünyalarıyla birleşerek aslında bir noktada ona dönüşmeye ya da melezleşmeye başlamaktadır. Yeni bir paradigma olan neoliberal küresel dönem getirdiği kaotik ve parçalı yapısıyla modernitenin Avrupamerkezci temellerini sarssa da düşünsel ve toplumsal bağlamda ondan tam anlamıyla kopmamıştır. Bu bağlamda, bu yeni düzeni “küresel modernite” kavramı üzerinden eleştiren Arif Dirlik’e göre neoliberal küreselleşme, dünyayı çoklukların görünür olduğu çok merkezli bir yapı olarak tahayyül ederken aynı zamanda bu farklılıkların getirdiği hareketlenmeleri kontrol altında tutabilmek adına özneleri ve toplumların aidiyetlerini kazanmaya ve kontrol altında tutmaya çalışmakta ve bütünleşmeyi, parçalanmayla eşanlı olarak ortaya koymaktadır. Bu durumda küreselleşme modernitenin yapı bozumu üzerinde yükselse de onu yeniden yorumlamanın ötesine gidememiştir.Item Bütüncül kanal entegrasyon kalitesi boyutlarının tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-12) Kılıç, Serkan; Tutan, Büşra; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İşletme Bölümü; 0000-0001-8060-7504; 0000-0001-8595-9701Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, perakendeciler ile tüketiciler arasındaki işlemlerin gerçekleştirilmesi için alternatif kanalların giderek yaygınlaşmasına ve benimsenmesine neden olmuştur. Bu durum; perakendecilerin sorunsuz müşteri deneyimini geliştirmeleri, veri uyumsuzluğunu azaltmaları ve birden çok kanalı bağımsız olarak yönetme güçlüğünü aşmak için, mevcut kanalların sinerjisine ve entegrasyonuna odaklanan bütüncül kanal stratejisine geçişi teşvik etmiştir. Bütüncül kanal sisteminin kurulmasının ve başarılmasının temel özelliği, kanal entegrasyon kalitesinin sağlanmasıdır. Bu bağlamda çalışmada, tüketicilerin hizmet kalitesi değerlendirmesi için büyük önem taşıyan bütüncül kanal entegrasyon kalitesi boyutlarının belirlenmesi ve bu boyutların tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada bütüncül kanal entegrasyon kalitesi boyutlarının belirlenmesinde ve bu boyutların tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkisini ölçmede ilgili literatürden yararlanılarak oluşturulan bir modelden yararlanılmıştır. Çalışma, 18 yaşın üzerinde olan ve giyim alışverişlerinde bütüncül kanal deneyimi bulunan 459 tüketicinin katılımıyla, çevrimiçi anket yöntemiyle yapılmıştır. SPSS ve Smart PLS paket programı kullanılarak yapılan analizde bütüncül kanal entegrasyon kalitesinin; kanal hizmet yapılandırma, içerik tutarlılığı, süreç tutarlılığı, güvence ve kanal karşılıklılık kalitesi boyutlarından oluştuğu bulunmuştur. Smart PLS programı ile gerçekleştirilen yapısal eşitlik modellemesi analizi sonucuna göre, güvence, kanal hizmet yapılandırma ve süreç tutarlılığı kalitesi boyutları tüketicilerin satın alma niyeti üzerinde anlamlı etkilere sahipken; kanal karşılıklılık ve içerik tutarlılığı kalitesi boyutları anlamlı etkilere sahip değildir.Item Sosyal medyada duygu analizi: COVID-19 sürecinde 5G algısı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-28) Çakmak, Elçin Timur; Oğuzlar, Ayşe; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İstatistik Ana Bilim Dalı; Ekonometri Bölümü; 0000-0003-3247-6823; 0000-0003-3228-9366Bu çalışmada toplum için fırsatlar yaratacak yeni yetenekler getirmesi beklenen beşinci nesil hücresel ağlar (5G) ile COVID-19 aşısının dünya genelinde insanlar üzerinde oluşturduğu algının Duygu Analizi yöntemi ile ölçülmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla, yaygın olarak kullanılan bir sosyal medya aracı olan Twitter’dan Ekim – Aralık 2020 tarihleri arasında 25642 adet tweet çekilmiş ve Python yazılımı aracılığı ile hesaplamalar yapılmıştır. Buna göre dünya genelinde Twitter üzerinden fikrini beyan eden kişilerin %36,4’ünün 5G ile COVID-19 aşısı hakkında pozitif algıya sahip olduğu görülmüştür. Tweet atan kişilerin %35,6’sının ise konuyla ilgili olarak pozitif ya da negatif görüşe sahip olmadığı ve %28’inin de negatif görüş bildirdiği sonucuna varılmıştır. Tüm tweetler için genel duygu skoru ortalaması 0,15 olarak bulunmuştur. Çalışmada ayrıca verilere makine öğrenmesi yöntemlerinden Sınıflandırma ve Regresyon Ağaçları (CART), Naïve Bayes (NB), k-En Yakın Komşuluk (KNN) ve Rastgele Orman (RF) algoritmaları uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre sınıflandırmada en iyi sonuçları 0,7852 kesinlik (P) ve 0,7445 doğruluk (A) değerleri ile NB; 0,8209 duyarlılık (R) değeri ile KNN ve 0,7866 F-ölçütü (F) değeri ile RF algoritmaları vermiştir.Item Türkiye’de kadın cinayeti haberlerinin içerik analizi (2008-2021)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-05-13) Kırışkan, Işın; Aslan, Ayda; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; İktisat Bölümü; 0000-0002-3768-5213Toplumsal olguların dayattığı cinsiyetçi rol paylaşımı başta aile olmak üzere toplumun tüm katmanlarında özümsenmekte ve içselleştirilmektedir. Dolayısıyla aile içinden tüm topluma yayılan cinsiyet eşitsizliği, kadınların ekonomik ve sosyal alanda birçok ayrımcılığa maruz kalmasına neden olmaktadır. Öte yandan, erkek egemen kültürün toplumda yarattığı kadın ve erkek arasındaki asimetrik güç ilişkisinden yani toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan kadına yönelik şiddet, kadının üzerindeki güç ve baskının daha da artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla kadına yönelik şiddet hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde görülen evrensel bir kalkınma sorunudur. Bu bağlamda kadına yönelik şiddetin bir sonucu olarak ortaya çıkan kadın cinayetlerinin yeniden üretilmesine neden olan değerler, mekanizmalar ve araçlar sorgulanmalıdır. Bu çalışmada, 2008-2021 döneminde, Türkiye’de kayıtlara geçen kadın cinayetleri, nitel ekonometrik yöntemler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu amaçla, kayıtlara geçen kadın cinayetlerine ait haber verileri tek tek ele alınmıştır. Çalışmada toplam 4508 kayıtlı kadın cinayeti haber verileri kullanılarak, haberlerin medyaya yansıma biçimlerinden hareket edilerek haber içeriklerinin nitel analizi yapılmış ve Nvivo paket programı kullanılmıştır