Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5060
Browse
Browsing by Department "Psikoloji Bölümü"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Soyut düşünmede mantık ve matematik bilgisinin yeri(Uludağ Üniversitesi, 2008) Çüçen, A. Kadir; Ertürk, Elvan; Fen Edebiyat Fakültesi; Psikoloji BölümüBu araştırmanın temel amacı mantık ve matematik eğitimi görmüş üniversite öğrencileri ile yeterince mantık ve matematik eğitimi görmemiş üniversite öğrencileri arasında soyut düşünme düzeylerinin farklı olup olmadıklarını ortaya koymaktadır. 1. Matematik ve mantık alan öğrencilerin ıraksak - yakınsak düşünme özelliklerinin almayanlardan farkını ortaya koyma 2. Matematik ve mantık alan öğrencilerin soyut düşünme özelliklerinin almayanlardan farkını ortaya koyma 3. Cinsiyet farkının ıraksak – yakınsak düşünmedeki etkisini belirleme 4. Cinsiyet farkının soyut düşünce kazanımındaki etkisini belirleme 5. Iraksak ve yakınsak düşünme ve soyut düşünme özelliklerini aile eğitim düzeyi ile ilişkilendirme 6. Mantık dersi alan öğrencilerin mantık bilgisini günlük ve meslekî düşüme etkinliklerine yansıtıp yansıtmadıklarını belirleme. Bu araştırmanın kurumsal önemi üniversite öğrencilerinin soyut düşünmesine ilişkin formal bilimlerin/bilgilerin (mantık ve matematiğin) önemini göstermeye çalışan araştırma zincirinin bir parçası olarak anlaşılabilir.Item Ütopya(Uludağ Üniversitesi, 2004) Çalışkan, Onur; Uludag Üniversitesi; Fen Edebiyat Fakültesi; Psikoloji BölümüÜtopya: Yaşayanların ı kusursuz bir düzen içinde varolma olanağını sağladığı kabul edilen ülke. Ütopik ve ütopyacılık sözcüklerinin çağrıştırdığı olanaksız ölçüde idealist reformcu görüşlere temel olmuştur. Terim ilk kez Thomas Moore'un Utopia adlı eserinde yaptığı bir kelime oyunuyla eski Yunanca da ou-(yok) ve eu-(iyi) ön takılarının ortalamasını alıp (u-) yer anlamına gelen tapos ile birleştirerek ütopya (var olmayan güzel ülke) sözcüğünü ortaya çıkarmıştır. Ütopyayı bütünüyle akıl yoluyla yönetilen ortak mülkiyete dayalı bir kent (ada) devleti olarak tasarlamıştır. Bu toplumun düzen ve saygınlığı ile siyasal ve maddi çıkarların böldüğü Hıristiyan Avrupa'nın akıl dışı yönetimi arasındaki çarpıcı karşıtlığa işaret etti. Adeta dünya üzerinde bir cennet tablosu çizmiştir. Bu tüm semavi dinlerin dünya sonrası-ötesi olarak tarif ettikleri mutluluk dolu başkası adına çalışmadan yaşamın sürdürülebileceği yer düşlerinin dünyevileştirilebilmesidir. Bu ilk hamleyi tabi ki Thomas Moore gibi bir din adamı yapabilirdi. Bu cennet tablosunu daha sonra Campanella Güneş ülkesi adlı eserinde de sürdürmüştür.