2003 Cilt 22 Sayı 1-2-3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13141
Browse
Browsing by BUU Author "Şentürk, Sezgin"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Akut ve kronik böbrek yetmezliğine sahip köpeklerde lipid profilinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003-04-24) Şentürk, Sezgin; Çetin, Meltem; Gölcü, Esin; Udum, Duygu; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.İnsanlarda serum lipid ve lipoprotein konsantrasyonları böbrek yetmezliği ile ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmada total kolesterol, trigliserid, HDL-C, LDL-C’yi kapsayan serum lipidleri ile böbrek yetmezlikleri (akut ve kronik renal yetmezlik) arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan köpeklerin akut renal yetmezlikli ve sağlıklı köpeklerle karşılaştırılmasında, serum total kolesterol, trigliserid ve LDL-C seviyelerinin istatiksel olarak daha yüksek düzeyde olduğu bulundu (p<0.001). Bununla birlikte serum HDL-C seviyesinin kronik böbrek yetmezliği bulunan köpeklerde akut böbrek yetmezlikli ve sağlıklı köpeklere göre daha düşük düzeyde olduğu belirlendi (p<0.001). Sonuç olarak; köpeklerde total kolesterol, trigliserid, HDL-C, LDL-C’yi kapsayan serum lipidleri ile kronik böbrek yetmezliği arasında ilişki olduğu belirlendi.Item Kuru dönemde levamizol uygulanan ineklerden doğan buzağıların immun düzeylerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003-02-19) Şentürk, Sezgin; Polat, Ümit; Kennerman, Engin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Buzağılarda neonatal enfeksiyoları yüksek mortaliteye neden olur. Yüksek mortalitenin oranının temel nedenini kolostrumdaki immun globulin yetersizliği olabilir. Levamizol immunmodülator ve stimülasyon özelliği olan anthelmintik bir ilaçtır. Bu çalışmada levamizolün kolostrol immunoglobinler üzerine olan etkisini saptamak amaçlanmıştır. Çalışmada toplam 30 buzağı kullanılmıştır. Kuru dönemin son 2 haftasına kadar 15 ineğe haftada bir kez 2.5 mg/kg dozda kas içi levamizol uygulandı. Bu ineklerden doğan buzağılar çalışma grubunu oluşturdu. Diğer 15 ineğe plesobo olarak izotonik NaCl solusyonu uygulandı. Bu ineklerden doğan buzağılarda kontrol grubunu oluşturdu. Doğumu takiben 2 saat içersinde buzağıların kolostrum alması sağlandı. Doğumda sonraki 3. günde serum GGT ve total protein konsantrasyonları ölçüldü. Ayrıca glutaraldehyde koagulasyon testi yapıldı.Çalışma grubunu oluşturan buzağılarda serum GGT ve total protein seviyeleri kontrol göre daha yüksek bulundu. Glutaraldehyde koagulasyon testi süresi çalışma grubundaki buzağılarda daha düşüktü. Bu bulgular temelinde, levamizolün immunomodülator etkilerine bağlı olarak yeni doğan buzağıların neonatal enfeksiyonlara karşı direncini yükselttiği sonucuna varıldı.Item Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniğine getirilen sığır ve koyunların değerlendirilmesi (1990 - 2000)(Uludağ Üniversitesi, 2003-04-24) Kennerman, Engin; Yılmaz, Zeki; Şentürk, Sezgin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu çalışmada 1990 - 2000 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Kliniklerine getirilen sığır ve koyunların değerlendirilmesi amaçlandı. 1990 - 2000 yılları arasında 1646 sığır ve 677 koyun muayene ve tedavi edildi. Sığır (% 39.1) ve koyunlarda (% 36.05) hastalıkların en yaygın görüldüğü dönemin 0 - 6 aylar arasında olduğu belirlendi. Sığırlarda en çok sindirim sistemi (% 34.45), solunum sistemi hastalıkları (% 25.46) saptandı, bu hastalıkları enfeksiyon hastalıklar (% 22.96), metabolizma hastalıkları (% 4.0), üriner sistem hastalıkları (% 2.79), deri hastalıkları (% 2.68) ve dolaşım sistemi hastalıkları (% 2.31) izledi. Koyunlarda da benzer şekilde en çok sindirim sistemi hastalıkları (% 30,1) gözlendi. Bu hastalıkları enfeksiyon hastalıklar (% 25.12) ve solunum sistemi hastalıkları (% 21,8), metabolizma hastalıkları (% 5.32), deri hastalıkları (% 2.67), üriner sistem (% 2.52) ve dolaşım sistemi hastalıkları (% 0.3) izledi. Sonuç olarak 1990 - 2000 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Kliniklerine getirilen sığır ve koyunlarda hastalıkların en çok görüldüğü dönemin 0-6 aylık dönem olduğu, tüm hastalıklar arasında sindirim, solunum sistemi ve enfeksiyon hastalıkların görülme oranının daha fazla olduğu belirlenmiş ve özellikle 0-6 aylık dönemde profilaktik önlemlerin alınmasıyla insidensin azaltılabileceği kanısına varılmıştır.