2004 Cilt 2 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/5333
Browse
Browsing by BUU Author "Tarım, Ömer"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Endosistemik etkileşimler-1(Uludağ Üniversitesi, 2004) Tarım, Ömer; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Endokrinoloji Bilim DalıTıp eğitiminin evrimi incelenirse, ilk kullanılan yöntemlerin disiplinleri ayrı ayrı öğrenmeye dayandığı görülür. İnsanlığın bilgi birikimi arttıkça bu yöntemin güçlüğü görülmüş ve daha bütünleyici yöntemlere geçilmiştir. Sistemler ve disiplinler arasındaki sürekli ilişki düşünülürse öğrenmenin bütünleyici yaklaşımla daha kolay ve sağlıklı olacağı açıktır. Bu nedenle ortaya konan ‘entegre sistem’, tıp eğitiminde önemli bir aşamadır. Klinikte ve gerçek yaşamda hasta, karşımı- za endokrinoloji, patoloji veya onkoloji başlığı altında çıkmamaktadır. Aksine, hasta genellikle bir sisteme veya disipline atfedilebilecek semptom ve bulgular topluluğu ile gelmektedir. Bu nedenle sistemlerin bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalıklar, paragraşar ve klişeler halinde öğrenildiğinde, o paragraf ve hastayı çakıştırabilmek için klinisyenin engin bir ansiklopedik bilgiyi her an beyninde saklaması gerekir. Bu bilgiyi işleyebilmesi için de çağdaş bilgisayarların işlemci sistemlerinin hı- zına sahip olmalıdır. Bu işlemi kolaylaştırabilmek ve daha verimli hale getirmek amacıyla ‘algoritm’ denen akış şemaları geliştirilmiştir. Ancak, bu şemaların mekanik takibi de sistemler arasındaki ilişkinin gözden kaçırılmasına neden olabilir. Sistemlerin sürekli olarak birbiriyle konuştukları ve birbirlerini etkiledikleri unutulmamalıdır (şekil 1). Disiplinlerin bütünlüğü sadece hasta yo- ğun bakımdaysa görmeye alıştığımız ekip çalışması sırasında anımsanmamalı; daha haşf klinik sorunlarda ve hatta sağlıkta da düşünülmelidir.Item Moleküler biyoteknoloji devrimi(Uludağ Üniversitesi, 2004) Tarım, Ömer; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Çocuk Endokrinoloji Bilim DalıArtık geleceğin değil, çağımızın bilimi olarak tanımlanması gereken Moleküler Biyoloji ve ondan kaynaklanan teknolojik gelişmeler konusunda ülkemiz ne yazık ki çağdaş ülkelerin ivmesini yakalayamamış ve bu alanda dışarıya bağımlılığımızı artıran bir konuma düşmüştür. Türkiye, bu konuda gerekli hamleyi yapamazsa, ileri ülkelerle aramızdaki mesafe artmaya devam edecektir. Bilimin birçok alanında aynı durum söz konusu iken Moleküler Biyoteknoloji neden bu kadar önemli diye sorulabilir. Son yirmi yıl içinde baş döndürücü bir hızla gelişen bu bilim, tıp, ziraat ve tarım gibi birçok alanı doğrudan ve çarpıcı bir tarzda etkilemektedir. Bu etkiler bir ülkenin insanlarının sağlığını ve sosyoekonomik durumunu o kadar büyük ölçekte değiştirebilme potansiyeline sahiptir ki Japonya ve İsrail gibi bazı ülkeler bu bilim dalını stratejik bilim kapsamına almışlar ve önemli miktarda kaynak ve bilim adamını bu alana yönlendirmişlerdir.