2021 Cilt 14 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27490
Browse
Browsing by BUU Author "Akar, Hakan"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Enerji sübvansiyonlarının etkileri ve Türkiye açısından ampirik bir değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-11-20) Akar, Hakan; Giray, Filiz; Çınar, Mehmet; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Maliye Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.; 0000-0002-2145-5894; 0000-0002-8765-8248; 0000-0001-8441-243XEnerjinin kullanım alanları ve işlevlerine binaen hükümetler tarafından desteklenmeleri söz konusu olmaktadır. Bu desteklerin başında sübvansiyonlar gelmektedir. Günümüzde birçok ülke her yıl gayrisafi yurtiçi hasılaları (GSYİH)’nın önemli bir kısmını enerji sübvansiyonlarına ayırmaktadırlar. Çeşitli enerji kaynakları olmakla birlikte enerji elde etmek için dünyada en çok başvurulan fosil yakıtlardır. Ancak fosil yakıtların neden olduğu olumsuz etkiler bu alandaki sübvansiyoların da sorgulanmasını gündeme getirmiştir. Bu çalışmanın amacı, enerji sübvansiyonlarının çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerini Türkiye uygulaması ile incelemektir. Böylece Türkiye açısından elde edilen bulguların ışığı altında izlenecek enerji sübvansiyonu politikası konusunda önerilerde bulunulabilinecektir. Bu çerçevede Türkiye için 1990-2018 dönemi verileri kullanılarak ARD eştümleşme analizi ve Toda-Yamamoto nedensellik analizi uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile enerji sübvansiyonları ve çevresel etkiler arasında kısa vadede tek yönlü ilişki olduğu bulunmuştur. Bu sonuca göre enerji sübvansiyonlarının aşamalı olarak tamamen kaldırılması, küresel CO2 emisyonlarını %5,8 azaltabilme potansiyeline sahiptir. Eştümleşme analiz sonuçlarına göre, enerji sübvansiyonlarının uzun dönemli ekonomik etkilerine rastlanmamıştır. Sosyal etkiler açısından da eştümleşme analizine göre enerji sübvansiyonlarının işsizlikle olan ilişkisi uzun dönemde anlamsız bulunmuştur. Bu bulgulara dayalı olarak Türkiye’de de enerji sübvansiyon politikalarından değişim yapılması gerektiği söylenebilir.