2023 Cilt 42 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/41031
Browse
Browsing by BUU Author "Sağırkaya, Hakan"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Publication The effect of conventional semen, sexed-semen, and embryo transfer on pregnancy rate in holstein dairy cows(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-08) Koca, Davut; Turgut, Ali Osman; Aktar, Ahmet; Sağırkaya, Hakan; Alçay, Selim; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Döllenme ve Suni Tohumlama Bölümü; 0000-0002-2975-2594; 0000-0001-6619-3229; 0000-0002-2472-8157In this study, it was aimed to detect the effects of conventional semen, sexed-semen and embryo transfer on pregnancy rates in Holstein dairy cows. In the study, a total of 139 healthy cows with the serum progesterone > 8 ng/ml were used as animal material. Estrus synchronization protocol was applied and cows were divided into three different groups as conventional semen group (G1, n=46), sexed semen group (G2, n=47), and embryo transfer group (G3, n=46) considering age, body condition score, lactation number, and body weight. Cows in G1 and G2 were inseminated with conventional semen and sexed-semen, respectively. Embryo transfer was performed to cows in Group 3 (n=46) 7th day after estrus. The embryos were transferred to recipients as freshly. Pregnancy examinations for the cows were conducted on the 30th and 60th days of gestation. The statistical analysis of the obtained results was performed. Pregnancy rates were detected as %50, %46,8 and %69,56 in G1, G2, and G3 respectively on 30th day. On 60th day, however, pregnancy rates were %45.60, %42.55 and %67.39 in G1, G2, and G3 respectively due to embryonic losses. The pregnancy rate was significantly higher in the embryo transfer group (G3) compared to the conventional semen (G1) and sexed-semen (G2) group (p<0.05) on both 30th and 60th days. There was no significant difference between G1 and G2 (p>0.05). Findings led to the conclusion that higher serum progesterone level may increase pregnancy rate in cattle. In addition, it is evident that embryo transfer has the potential for widespread use in the field of veterinary medicine in terms of genetic progress.Publication Partenogenetik aktivasyonun vitrifiye köpek oositleri üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-21) Yavuz, Ahmet; Özalp, Gözde Rabia; Üstüner, Burcu; Bari, Özge; Aktar, Ahmet; Sağırkaya, Hakan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı; 0000-0003-4694-6937; 0000-0001-5999-4685; 0000-0002-7017-5485; 0000-0002-2975-2594; 0000-0001-6619-3229Pet hayvanlarında biyoteknolojik çalışmalar son yıllarda hız kazanmaya başlamıştır. Köpeklerde başarısız yardımcı üreme teknikleriyle ilgili oluşan sorular, muhtemelen köpek türlerinin reproduktif fizyolojisine ait yetersiz bilgiden kaynaklanmaktadır. Fakat diğer taraftan pet biyolojisindeki uygulamalar, insan hastalıkları için model oluşturmaktadır. Bunun ötesinde gamet kriyopreservasyonunun gelişmesi, nesli tükenmekte olan türlerin korunması ve genetik banka oluşturulması için önemlidir. Bu çalışmada, köpek oositlerindeki düşük maturasyon oranlarına rağmen, partenogenetik aktivasyonun etkileri vitrifiye oositlerde test edildi. Köpek oositleri, Yıldırım Belediyesi Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon merkezinden alınan, 20 adet sağlıklı köpekten toplandı. Ovaryumların tekrarlı parçalanmasından sonra, seçilen COCs (kumulus oosit kompleksleri), 5% CO2 inkübatörde, mineral yağla kaplanmış 500 µl TCM-199 içeren dört-gözlü petrilerde, 39°C’de, 72 saat boyunca maturasyona bırakıldı. Maturasyondan sonra oositler, 0%, 10%, 20% etilen glikol içeren 50 ml PBl içinde sırasıyla, 10, 10 dakika ve 30 saniye muamele edildi. Oositler, 30 µl VS3 içeren kriyoviallere yerleştirilerek sıvı nitrojende donduruldu. Bu grubun oositleri (n=257) ‘vitrifiye oosit-VO’ olarak gruplandı. Çözdürme sonrasında, oositler ionomisinle 5 dakika ve sikloheksimid ile 3 saat muamele ederek partenogenetik aktivasyona bırakıldı. Sonrasında oositler 72 saat kültüre edilerek nükleer maturasyon değerlendirildi. Kontrol grubu olarak kullanılan oositler (n=257), ‘non vitrifiye oosit-FO’ olarak gruplandırıldı. Maturasyondan sonra, oositler direkt olarak ionomisin ve sikloheksimid ile muamele edilerek aktivasyona bırakıldı ve 72 saat kültüre edildi. Tüm oositler Hoechst33342 ile 30 dakika boyandıktan sonra nükleer maturasyon oranları mikroskopta değerlendirildi. Maturasyon oranları (MI+MII) gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. (p>0,05). Gruplar arasında GV, GVBD, MI, ve MII oranlarında da istatistiksel fark bulunmadı (p>0,05). Maturasyon sonrasında, vitrifiye köpek oositlerinde partenogenetik aktivasyona bağlı nükleer değerlendirmeye çalışması bulunmamaktadır. Fakat bu uygulamada elde edilen düşük maturasyon oranlarının, ileri moleküler çalışmalarla açıklanması gerektiği kanısındayız.