Veteriner Hekimlikte Araştırma Dergisi / Journal of Research in Veterinary Medicine
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5067
Browse
Browsing by BUU Author "Akkoç, Ahmet"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Item Cover-editorial board-content-instructions for authors(Uludağ Üniversitesi, 2018-06-01) Akkoç, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, veteriner hekimlik, hayvan ve gıda bilimleri alanlarında makaleler yayınlayan bilimsel hakemli bir dergidir. Derginin kısaltılmış adı “Uludag Univ Vet Fak Derg”dir. Dergi 6 ayda bir, yılda 2 sayı olarak yayınlanır. Yayın ücreti yoktur. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi Orijinal Araştırma, Derleme, Kısa Bildiri ve Olgu Sunumu türünde makaleleri kabul etmektedir. Orijinal Araştırma Makalesi; orijinal bir araştırmanın bulgularını rapor etmelidir. Derleme; derginin kapsamı dahilindeki konular ile ilgili olmalıdır. Kısa Bildiri; dar kapsamlı bir çalışmayı kısa ve tam olarak rapor etmelidir. Kısa Bildirilerde kaynaklar ve uygulanan deneysel çalışmaların tanımlanması orijinal araştırma makalesi formatında yazılmalıdır.Item Holstein-Friesian ırkı bir buzağıda boynuz köreltme sonrası beyin hasarı(Uludağ Üniversitesi, 2014-10-30) İpek, Volkan; Akgül, Gülşah; Akkoç, Ahmet; Akgül, M. Barış; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Sinirsel bulgular gösteren 25 günlük bir buzağının ölüm sonrası nekropsisi yapıldı. Nekropside boynuz kaidelerinde deride yanıklar şekillenmiş olduğu gözlendi. Kafatası açıldığında sağ boynuz bölgesine denk gelen beyin dokusunda hemorajik ve nekrotik değişikliklerin şekillenmiş olduğu görüldü. Beyne atılan kesitlerde, kanama ve nekrozun beynin parenkiminde de bulunduğu dikkati çekti. Anamnezde sıcak dağlama ile boynuz köreltme işleminin yapıldığı öğrenildi. Alınan doku örneklerine mikroskobik inceleme için rutin takip prosedürleri uygulandı. Mikroskobik incelemede beyinde yaygın nekroz ve kanama ile birlikte non-purulent meningitise rastlandı. Bazı parenkimal kan damarlarında fibrin trombüsleri dikkati çekti. Bu vakada beyin lezyonlarının koterizasyon kullanımı esnasında oluşan yüksek ısı etkisinden kaynaklanabileceği düşünülmüştür.Item Holstein-friesian ırkı bir sığırda gözlenen pulmoner tüberküloz ve hepatik telengiektazi olgusu(Uludağ Üniversitesi, 2013-10-30) İpek, Volkan; Akkoç, Ahmet; Kahraman, M. Müfit; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Sığırlarda karaciğer telengiektazisi etiyolojisi ve patogenezisi henüz net olarak ortaya konulamamıştır ve mikroskobik görünümüyle hepatosit kaybı şekillenen bölgelerde içleri eritrositler ile dolu sinuzoid genişlemeleri olarak tanımlanır. Lezyonun makroskobik görünümü nedeniyle karaciğerin insan tüketimine sunulamaması ve organın şiddetli olarak etkilendiği olgularda da et ve süt veriminde düşüşe yol açması nedeniyle ekonomik önemi olan bir durumdur. Peliozis hepatis insan ve hayvanlarda gözlenen ve karaciğerde içi kan dolu kistik boşluklarla karakterize bir durumdur. İnsanlarda gözlenen peliozis hepatis akciğer tüberkülozu ile ilişkilendirilmiştir. Sığırların karaciğer telengiektazisi ile insanlarda gözlenen peliozis hepatis arasında da patojenez benzerliği mevcuttur. Sunulan bu vakada 3 yaşlı, Holstein-Friesian ırkı bir inekte gözlenen akciğer tüberkülozu ve karaciğer telengiektazisi mikroskobik olarak değerlendirilmiş, insanlardaki peliozis hepatis-akciğer tüberkülozu arasındaki ilişkiye benzerliğe dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.Item Immunohistochemical and zymographical expressions of matrix metalloproteinase-2 (mmp-2) and matrix metalloproteinase-9 (mmp-9) in bovine papillomatous digital dermatitis(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-10) Akkoç, Ahmet; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; 0000-0002-5090-7917Bovine digital dermatitis (BDD) is an important health issue of dairy cattle. Painful papillomatous tissue proliferations are observed in hind feet of affected animals. The pathogenesis of this papillomatous lesion in BDD is still poorly understood. Matrix metalloproteinases are a group of enzymes for tissue remodeling in both health and disease. In the submitted study, immune expressions of MMP-2 and MMP-9 enzymes and their zymographic activities were evaluated. Skin samples were obtained from 10 healthy and 10 dairy Holstein frisean cattle from local slaughterhouse. Higher immune staining of MMP-2 and MMP-9 were found in BDD samples when compared with healthy skin samples. The differences observed in MMP-2 and MMP-9 staining intensity and distributions were statistically significant (p< 0.05, p<0.05 respectively). Zymographic analyses revealed skin samples from both healthy and affected animals had pro-active and active forms of MMP2 and MMP-9 enzymes. Immunohistochemistry results indicate that significant increase in MMP-2 and MMP-9 enzymes in BDD samples. These results suggest MMP-2 and MMP-9 might have roles in the pathogenesis of BDDItem Bir kapibara’da (hydrochoerus hydrochaeris) idrar kesesi torsiyonu(Uludağ Üniversitesi, 2017-12-15) Karakuzulu, Hatice; İpek, Volkan; Arda, Ömer; Akkoç, Ahmet; Özyiğit, M. Özgür; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu olguda 8 aylık, 5 kg ağırlığında dişi bir kapibarada idrar kesesi torsiyonu olgusunun makroskobik ve mikroskobik bulguları tanımlandı. Nekropside hayvanın karın boşluğu açıldığında idrar kesesinin oldukça genişlemiş ve kendi çevresinde 360 derece dönmüş vaziyette olduğu ve serozal damarlarında şiddetli konjesyon dikkati çekti. Kesenin lümeni açıldığında yaklaşık 300 ml kanla karışık idrar varlığı ile kan pıhtısı gözlendi. Mukozada peteşiyel ve ekimotik kanamalar dikkati çekti. Üreter çaplarının bilateral olarak genişlediği görüldü. Bağırsak damarlarının da oldukça hiperemik olduğu ve peritonun pariyatel yaprağında kanama alanları gözlendi. Histopatolojik incelemede, idrar kesesinin epitel katmanının yer yer döküldüğü ve submukozadan serozaya kadar tüm katmanlarda şiddetli kanamaların şekillendiği görüldü. Böbreklerde bazı tubul lümenlerinde yer yer dilatasyon, epitellerde hidropik dejenerasyon ve deskuamasyon dikkati çekti. Yazarların bilgisine göre evcil hayvanlarda da ender gözlenen idrar kesesi torsiyonu bir kapibarada rapor edilmiştir. Bu tür olguların etiyojisinde travma ve intraabdominal operasyonlar bildirilmekte fakat bu olguda herhangi bir etiyoloji ortaya konulamamıştır.Item Bir köpekte primer intranazal transmissible venereal tümör (TVT)(Uludağ Üniversitesi, 2015-09-18) Çeşme, Hilal; İpek, Volkan; Akkoç, Ahmet; Salcı, Hakan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Coli melezi, erkek, 2,5 yaşlı köpek burun ve göz akıntısı, gözün altında farklı kanlı bir akıntı görünümü, burun ve damak şişkinliği şikayetleriyle getirildi. Klinik olarak sağ gözün medial açısının altında fistül deliği, maksilla ve nazal kemik ve palatum molle de şişkinlik saptandı. Radyolojik olarak burun boşluğu içerisinde muhtemel yumuşak doku opasitesi artışı görüldü. Akıntılardan swapla ve damaktaki şişkinlikten ince iğne aspirasyonuyla alınan numunelerde sitolojik olarak çok sayıda yangı hücresi ve geniş sitoplazmalı, yoğun kromatin yapısına sahip yuvarlak çekirdekli tümör hücreleri belirlendi. Primer TVT tanısı konulan köpek dört haftalık vinkristin sülfat kürü ile tedavi edildi. Yakın dönemde nüks gözlenmedi. Sunulan bu olgu ile primer intranazal TVT’nin rapor edilmesi ve tedavi sonucunun veteriner hekimlerle paylaşılması amaçlanmıştır.Item Bir köpekte tek taraflı luteoma olgusu(Uludağ Üniversitesi, 2017-12-15) Yılmaz, Rahşan; Özyiğit, M. Özgür; Akkoç, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu olguda, Terrier ırkı, dişi, 13 yaşlı köpeğin sol ovaryumunda nadir olarak şekillenen luteomanın makroskobik ve mikroskobik özellikleri tanımlanmıştır. Klinik olarak bir haftadan beri süren iştahsızlık ve kusma bulguları ile Veteriner Fakültesi Kliniklerine getirilen hayvanın ultrasonografik muayenesinde batın içerisinde 13x11 cm boyutlarında tamamen hipoekoik ve yer yer normal dokulara göre farklı ekojenitede homojen yapı gösteren kitleye rastlandı. Yapılan operasyonda tümöral kitle ile beraber ovaryum ve uterus, makroskobik ve histopatolojik inceleme için patoloji laboratuvarına gönderildi. Makroskobik muayenesinde kitlenin 13x 11x 8 cm boyutlarında, orta sert kıvamlı, kesit yüzü krem renkte ve yer yer kanama alanları içerdiği görüldü. Histopatolojik incelemede, sol ovaryumun tamamen tümöral doku ile kaplanmış olduğu ve normal ovaryum yapısına ait hiçbir histolojik doku içermediği dikkati çekti. Tümörün hücre sınırları belirgin, eozinofilik sitoplazmalı, sitop-lazmasında yağ vakuolleri olan, açık veziküler çekirdekli, belirgin çekirdekçiğe sahip, yer yer ince bağ doku kordonları ile birbirinden ayrılan poligonal hücre kümelerinden oluştuğu dikkati çekti. Tümöral dokuda yer yer mitotik figürlere rastlandı. Bazı alanlarda nekroz ve kanama görüldü. Bu olayda, makroskobik ve histopatolojik inceleme sonucunda sol ovaryumda nadir görülen luteoma olgusu tanımlanmıştır.Item Sığırlarda digital ve interdigital dermatitis’lerde klinik tanı, sağaltım ve histopatolojik bulgular(Uludağ Üniversitesi, 2002-11-05) Görgül, Sacit O.; Kahraman, M. Müfit; Çeçen, Göksen; Akkoç, Ahmet; Gül, Nihat Y.; Sevimli, Alper; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Sığırlarda (DD) Digital dermatitis ve (IDD) İnterdigital dermatitis olgularında klinik tanı, sağaltım ve bu süreçle ilgili histopatolojik bulguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma materyalini U.Ü. Araştırma, Uygulama, Sağlık ve Üretim Merkezine ve Cerrahi Kliniğine getirilen, DD ve IDD saptanılan 20 Holştayn süt sığırı oluşturmuştur. Klinik olarak topallık gösteren sığırlarda topallığın derecesinin saptanması ve nedeni oluşturan lezyonun bulunduğu ayakların mekanik temizliğinin yapılmasını takiben, DD ve IDD lezyonları; form, boyut, uni ya da bilateral oluş yönlerinden değerlendirilmiştir. Bu olgularda 0.5 cm çaplı biopsi trefini (punch biopsi) ile 0., 7., 15., 21., 28. ve 36. günlerde toplam 47 biopsi örneği alınmış ve U.Ü. Patoloji Anabilim Dalı Laboratuarında Hematoksilen Eosin ve Warthin-Starry boyama teknikleri ile histopatolojik incelemeleri yapılmıştır. Olguların tamamında antibiyoterapi, mastitis sağaltımında kullanılan mastit tüp antibiyotikler uygulanarak yapılmış ve ayaklar pansumanla korunmuştur. Olguların 11’inde hafif, 8’inde orta ve bir olguda şiddetli topallık gözlenmiştir. DD olgularının 8’inde aynı zamanda IDD saptanmıştır. Olguların 5’inde verrükoz, 4’ünde papilliform, 2’sinde hiperplazik ve 9’unda ülseratif karakterli DD belirlenmiştir. DD ve IDD olguların 14’ünde unilateral, 6’sında ise bilateral olarak saptanmıştır. Lateral ve medial tırnaklarda oluşma yönünden bir farklılık bulunmamıştır. Lezyonların boyutları ortalama olarak; 5 olguda 0. 5 x 1.0 cm (küçük), 6 olguda 1.0 x 3.0 cm (orta) ve 9 olguda 3.0 x 6.0 cm (büyük) olarak değerlendirilmiştir. Sağaltım süresi küçük lezyonlarda ortalama 10 gün, orta dereceli lezyonlarda 16 gün ve büyük dereceli lezyonlarda 22 gün olarak saptanmıştır. Histopatolojik muayene sonuçlarına göre 0. günde; tüm biopsilerde epidermal hiperplazi, hiperkeratosis, subkorneal geniş retiküler dejenerasyon alanları ve vesikül oluşumları, kıl-siğil benzeri hiperkeratolitik kitleler ve SpirochetTreponema benzeri etkenlerin varlığı saptanılmıştır. Takip eden günlerde benzer yapılar görülmüştür. Sağaltım sürecinde etkenler görülmemiştir. Dermiste perivasküler yerleşimli mononükleer hücre infiltrasyonları, kollajenden zengin genç granülasyon dokusu gözlenmiştir. Klinik olarak hastalığın tanısı, histopatolojik bulgularla desteklenmiştir. Lezyonlarda saptanılan etkenlerin, 0. günde sağaltıma başlanmasını takiben diğer histopatolojik muayenelerde görülmemesi, sağaltım sürecindeki histopatolojik kesitlerde granülasyon dokusunun gelişmesinin saptanması yapılan sağaltımın başarılı sonuç verdiğinin kanıtı olarak değerlendirilmiştir. Takip edecek çalışmalarla etken identifikasyonu yapılması ve yöremizde DD ve IDD nedeni olan spesifik bir Treponema türü olup olmadığının saptanılmasının doğru olacağı kanısına varılmıştır.Item Spinal malformation and syringomyelia in a calf(Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Çeşme, Hilal; İpek, Volkan; Akkoç, Ahmet; Salcı, Hakan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.A Holstein breed, female, one-month-old calf was presented to our clinic with the complaint of congenital astasia on the hind limbs. The vital parameters of the calf were normal, but she was not standing steadily. In palpation, spinal processes of T10-L2 vertebral segments were felt as deformed. Neurologically, there were sensible reflexes, but motor responses were weak bilaterally. In the radiological examination, the irregular intervertebral areas, synostosis on the spinal process and vertebral scoliosis were remarked between T10-L2 segments. Informing the weak prognosis of the calf to the patient owner, she was euthanized after permission. At necropsy, synostosis together with mild scoliosis, and cavitation placed was observed in the spinal process of T10-L2. About 6cm a transversal enlargement and collapse were seen in the spinal canal. A cystic cavitation about 1 cm in width was identified in the trans-section of this area. Microscopically, foramen centrale was separated from this cavitation. There was no distinctive cell forming and inflammatory infiltrations in the internal surface of the cavitation. As a result of clinical, radiological and pathologic examinations, spinal malformation and syringomyelia were diagnosed.