Browsing by Author "Ulus, İsmail H."
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Item Amlodipinin üç farklı tablet formülasyonunun sağlıklı gönüllülerde oral biyoyararlanımlarının ve farmakokinetik özelliklerinin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1994-10-13) Büyükuysal, Levent; Ulus, İsmail H.; Aydın, Sami; Moğol, Erhan; Kıran, Burhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.Sağlıklı gönüllülerde ağızdan 5 mg Vasocard, Norvasc ve Istin tabletlerinin alınması sonrası amlodipinin biyoyararlanımı incelendi ve elde edilen farmakokinetik ölçütler bu üç tablet formülasyonunun biyoeşdeğerlilikleri için test edildi. Bu üç farklı tablet formülasyonunun amlodipin içeriklerinin 30 dakikadaki in vitro çözünürlüğü eşitti ve % 90 kadardı. Vasocard, Istin ve Norvasc alanlarda amlodipinin serumdaki doruk düzey değerleri sırayla 3. 0±0.2 ng/ml, 2.9±0.2 ng/ml veya 3. 0±0.2 ng/ml idi ve bu düzeyler Vasocard ve Istin 'den sonra 6.3 ± 0.4 saalle, Norvasc alınmasından sonra ise 6.4±0.5 saatte elde edildi. Amlodipinin serumda yarılanma süresi her üç tableti alanlarda 40 saat kadar . Vasocard, Istin ve Norvasc almış gönüllülerde amlodipinin serum düzeyi-zaman eğrisinde, Eğrinin Altındaki Alan (EAA) değerleri sırayla 134±9 ng/ml.saat, 127±12 ng/ml.saat ve 124±10 ng/ml.saat idi. Bu farmakokinetik ölçütler biyoeşdeğerlik için test edildiğinde çift tek-yönlü test (% 80-125 hudutları ve p<0. 05) bütün değerler% 80-125 sınırları içindeydi. Bu bulgular, Vasocard, Norvasc ve lstin tabietlerinin farmasötik eşdeğerlikte, oral biyoyararlanımları benzer ve biyoeşdeğer müstahzarlar olduklarını göstermektedir.Item Apolipoprotein E ve sitokrom P450 gen polimorfizmlerinin araştırılması: Moleküler genetik yöntem kurulması ve geliştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2003-04-24) Köseler, Aylin; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı.Çalışmamızda Sitokrom P450 ve Apo E genlerindeki polimorfizmlerinin belirlenmesine yönelik moleküler genetik yöntemlerin geliştirilmesi ve kullanılmasını amaçladık. Apolipoprotein E, 299 aminoasit içeren, 19. kromozomda lokalize olan tek bir gen tarafından kodlanır. Nöronal büyüme, zedelenme ve rejenerasyon sırasında kolesterol mobilizasyonunda, birçok lipolitik enzimin immunoregülasyonunda rol oynar. Nöron dejenerasyonuyla karakterize olan Alzheimer hastalığında Apo E gen polimirfizmleri risk faktörü oluşturur ve artmış e4 allel sıklığı ile Alzheimer hastalığı arasındaki ilişki belirlenmiştir. Genotipik değişikliklere bağlı olarak kişilerde ilaç metabolizması ve etkisi farklılık gösterir. İlaç metabolize eden önemli enzim gruplarından biri de Sitokrom P450 CYP2D6 enzim ailesidir. CYP2D6 aktivitesi bireyler arasında ve toplumlar arasında önemli oranda değişkenlik göstermektedir. Toplumlarda yavaş, hızlı ve ultra hızlı CYP2D6 etkinliğine sahip başlıca üç grup birey ayırt edilmektedir. CYP2D6 gen defekti sonucu (yavaş metabolizör) bu enzimle metabolize olan ilaçlar daha yavaş metabolize edeceğinden, ilaçların etki süreleri uzar ve yan etkiler daha kolay ortaya çıkabilir. Ultra hızlı bireylerde ise, ilaçların terapötik dozlarda uygulanmasıyla yeterli tedavi elde edilmeyebilir ve ilaç dozunun arttırılması gerekebilir. Yapılan çalışmada 100 kişiden oluşan bir popülasyonda kişilerin genomik DNA'lan ekstrakte edilerek Apo E ve CYP2D6 genlerinin analizleri moleküler tabanlı teknik olan LightCycler PCR analiziyle genotip yapısı incelenip fenotip yapılan saptandı. Popülasyon içindeki dağılımları belirlendi. Yapılan çalışmada Apo E fenotip yüzde oranlarını E2/E3 için %89, E2/E4 için %10, E3/4 için %1 olarak belirledik. CYP2D6 polimorfizm analizinde hızlı metabolizör fenotip oranım %96, yavaş metabolizör oranım %4 olarak belirledik.Item Characterization of phentermine and related compounds as monoamine oxidase (MAO) inhibitors(Pergamon-Elsevier Science Ltd, 2000-06-15) Maher, Timothy J.; Wurtman, Richard J.; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji ve Klinik Farmakolojisi Bölümü.; D-5340-2015Phentermine was shown in the 1970s to inhibit the metabolism of serotonin by monoamine oxidase (MAO), but never was labeled as an MAO inhibitor; hence, it was widely used in combination with fenfluramine, and continues to be used, in violation of their labels, with other serotonin uptake blockers. We examined the effects of phentermine and several other unlabeled MAO inhibitors on MAO activities in rat lung, brain, and liver, and also the interactions of such drugs when administered together. Rat tissues were assayed for MAO-A and -B, using serotonin and beta-phenylethylamine as substrates. Phentermine inhibited serotonin-metabolizing (MAO-A activity in all three tissues with K-i values of 85-88 mu M. These potencies were similar to those of the antidepressant MAO inhibitors iproniazid and moclobemide. When phentermine was mixed with other unlabeled reversible MAO inhibitors (e.g. pseudoephedrine, ephedrine, norephedrine; estradiol benzoate), the degree of MAO inhibition was additive. The cardiac valvular lesions and primary pulmonary hypertension that have been reported to be associated with fenfluramine-phentermine use may have resulted from the intermittent concurrent blockage of both serotonin uptake and metabolism.Item Choline as an agonist - determination of its agonistic potency on cholinergic receptors(Pergamon-Elsevier Science Ltd, 1998) Millington, William; Kıran, Burhan K.; Ulus, İsmail H.; Büyükuysal, Rifat Levent; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.; D-5340-2015; AAH-1652-2021; 7004830308; 7004271086; 6602686612These experiments examined the potency of choline as a cholinergic agonist at both muscarinic and nicotinic receptors in rat brain and peripheral tissues. Choline stimulated the contraction of isolated smooth muscle preparations of the stomach fundus, urinary bladder and trachea and reduced the frequency of spontaneous contractions of the right atrium at high micromolar and low millimolar concentrations. The potency of choline to elicit a biological response varied markedly among these tissues; ec50 values ranged between 0.41 mM in the fundus to 14.45 mM in the atrium. Choline also displaced [3H]quinuclidinyl benzilate binding in a concentration-dependent manner although, again, its potency varied among different brain regions (Ki = 1.2 to 3.5 mM) and peripheral tissues (Ki = 0.28 to 3.00 (mM). Choline exhibited a comparable affinity for nicotinic receptors. It stimulated catecholamine release from the vascularly perfused adrenal gland () and displaced l-[3H]nicotine binding to membrane preparations of brain and peripheral tissues (Ki = 0.38 to 1.17mM). However, the concentration of choline required to bind to cholinergic receptors in most tissues was considerably higher than serum levels either in controls (8–13 μM) or following the administration of choline chloride (200 μM). These results clearly demonstrate that choline is a weak cholinergic agonist. Its potency is too low to account for the central nervous system effects produced by choline administration, although the direct activation of cholinergic receptors in several peripheral tissues may explain some of its side effects.Item Choline increases acetylcholine-release(Lancet, 1987-03-14) Wurtman, Richard. J.; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.; D-5340-2015Item Effect on choline on clonidine withdrawal(Masson Editeur, 1982) Arslan, Yenal; Kavaklı, Burçin; Ulus, İsmail H.; Kıran, Burhan Kemal; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.; D-5340-2015; 6602384484; 6603024521; 7004271086; 7004830308Item Evidence for the existence of pyrimidinergic transmission in rat brain(Pergamon-Elsevier Science, 2015-04) Ulus, İsmail H.; Wurtman, Richard J.; Cansev, Mehmet; Orhan, Fulya; Yaylagül, Esra O.; Işık, Esra; Türkyılmaz, Mesut; Aydın, Sami; Gümüş, Abdullah; Sevinç, Cansu; Coşkun, Necdet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Biyoloji Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Kimya Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi.; 0000-0002-5206-1185; 0000-0002-4101-8448; M-9071-2019; FRQ-5179-2022; GWJ-0755-2022; EBA-0754-2022; HUU-9736-2023; AAL-1786-2020; B-1200-2012; ABH-4915-2020; CCT-7508-2022; 8872816100; 55866311800; 55618956600; 50761143600; 56320252500; 7005387015; 56473463900; 56473593500; 7004177880The uridine nucleotides uridine-5'-triphosphate (UTP) and uridine-5'-diphosphate (UDP) have previously been identified in media from cultured cells. However, no study to date has demonstrated their presence in brain extracellular fluid (ECF) obtained in vivo. Using a novel method, we now show that UTP and UDP, as well as uridine, are detectable in dialysates of striatal ECF obtained from freely-moving rats. Intraperitoneal (i.p.) administration of uridine or exposure of striatum to depolarizing concentrations of potassium chloride increases extracellular uridine, UTP and UDP, while tetrodotoxin (TTX) decreases their ECF levels. Uridine administration also enhances cholinergic neurotransmission which is accompanied by enhanced brain levels of diacylglycerol (DAG) and inositol trisphosphate (IP3) and blocked by suramin, but not by PPADS (pyridoxalphosphate-6-azophenyl-2',4'-disulfonic acid) or MRS2578 suggesting a possible mediation of P2Y2 receptors activated by UTP. These observations suggest that uridine, UTP and UDP may function as pyrimidinergic neurotransmitters, and that enhancement of such neurotransmission underlies pharmacologic effects of exogenous uridine on the brain.Item Intraperitoneal administration of CDP-choline or a combination of cytidine plus choline improves nerve regeneration and functional recovery in a rat model of sciatic nerve injury(Taylor & Francis, 2012-04) Caner, Başak; Ulus, İsmail H.; Kafa, Mustafa İlker; Bekar, Ahmet; Kurt, Mustafa Ayberk; Karlı, Necdet; Cansev, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anatomi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı.; 0000-0003-3368-8123; AAR-4341-2020; M-9071-2019; AAG-7125-2021; 8786511500; 6603677218; 35603735000; 6506587942; 8872816100Objective: Topical cytidine-5'-diphosphocholine (CDP-choline) improves functional recovery and promotes nerve regeneration in sciatic nerve injury in rats. The aims of this study were to test whether systemic treatment with CDP-choline was effective in improving the recovery of injured sciatic nerve, and to determine whether the cytidine and/or choline moieties of CDP-choline contribute to its beneficial actions. Methods: Seventy Sprague-Dawley rats underwent a surgical procedure that involved transectioning and immediate surgical repairing of the right sciatic nerve. Rats were assigned to one of five groups and administered intraperitoneally 1 ml/kg of saline ( control) or saline containing 600 mmol/kg of each of CDPcholine, cytidine, choline, or cytidine + choline. Results: Recovery in sciatic function index score was greater in rats treated with CDP-choline, choline, or cytidine + choline at 8 and 12 weeks after the interventions. Peripheral nerve regeneration evaluated by electromyography at 12 weeks was also greater in rats receiving CDP-choline ( 228% of control), choline ( 168% of control), or cytidine + choline ( 221% of control). Axon counts and axon density increased significantly following CDP-choline, choline, or cytidine + choline, respectively. Treatment with equivalent dose of cytidine failed to affect sciatic function index, electromyography, and axon counts. Treatment with CDP-choline, but not its metabolites improved nerve adherence and separability score. Conclusion: These data show that intraperitoneal CDP-choline, as well as the combination of its metabolites, cytidine + choline, improves functional recovery and promotes regeneration of injured sciatic nerves in rats. CDP-choline also improves nerve adherence and separability.Item İntraserebroventriküler yolla verilen opioid peptidlerin simpato-adrenal sistem aktivitesine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1996) Ünal, Can Bora; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Farmakoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada serebral yan ventriküle verilen opioid peptidlerin simpato-adrenal sistem üzerindeki uyarıcı etkileri, paravertebral simpatetik ganglionlar ve adrenal bez tirozin hidroksilaz aktivitesi indeks alınarak incelenmiştir. p-Endorfin-(1-31) (P~ End) (8 nmol), [D-Ala2]-metiyonin-enkefalinamid (DALA) (50 nmol) ve morfin (100 nmol) serbest dolaşan Sprague-Dawley dişi sıçanlarda intraserebroventriküler yolla enjekte edildiklerinde plazma katekolaminlerini ileri derecede arttırdı. p-Endorfin-(1-31) başlangıç değeri 397 ± 91 pg/ml (n=4) olan adrenalin düzeyini 60 dakika içinde 8 kat arttırarak 3254 ± 972 pg/ml'ye yükseltti, p- Endorfin-(1-31) enjeksiyonunun oluşturduğu plazma noradrenalin seviyesindeki artış adrenaline göre belirgin derecede az olmasına rağmen, 5 kat artarak 1859 ± 895 pg/ml'ye erişti (Başlangıç = 378 ± 141 pg/ml). Stabil met-enkefalin analoğu DALA ve morfin de intraserebroventriküler verilişlerinin ardından plazma katekolaminlerini anlamlı olarak arttırdılar. DALA, plazma adrenalin seviyesini 3.4 kat, noradrenalini 2.8 kat arttırırken morfin, plazma adrenalin düzeyini 7.8 kat, noradrenalini ise 2 kat arttırdı. p-Endorfin-(1-31), DALA ve morfinin simpato-adrenal sistemi bir bütün, yoksa bölgesel olarak mı uyardığını belirleyebilmek için sıçanlara 3 ardışık gün p-endorfin-(1-31) (8 lnmol), DALA (50 nmol) veya morfin (100 nmol) intraserebroventriküler olarak enjekte edildi. Dördüncü gün giyotinle öldürülen hayvanlardan çıkartılan 3 servikal, 10 torasik, 6 lumbar paravertebral simpatetik ganglion ve adrenal bezde tirozin hidroksilaz aktivitesi ölçüldü. p-Endorfin- (1-31), superior servikal ganglion (SSG), onuncu torasik, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci lumbar ganglionlar ve adrenal bezde tirozin hidroksilaz aktivitesini arttırırken, inferior servikal ganglion (ISG), orta servikal ganglion (OSG) ve torasik ganglionlarda etki göstermedi. DALA ve morfin de, p-endorfin- (1-31) benzeri lumbar ganglionlar ve adrenal bezde tirozin hidroksilaz aktivitesini arttırmalarına rağmen servikal ve torasik ganglionlarda etki oluşturmadılar. Bu sonuçlar, p-endorfin- (1-31), DALA ve morfinin adrenal medulla ve lumbar simpatetik ganglionları aktivite ederek plazma katekolaminlerini arttırdığını göstermektedir.Item Intravenously injected CDP-choline increases blood pressure and reverses hypotension in haemo rhagic shock: Effect is mediated by central cholinergic activation(Elsevier, 2003-05-09) Savcı, Vahide; Göktalay, Gökhan; Cansev, Mehmet; Çavun, Sinan; Yılmaz, M. Sertaç; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı.; 0000-0001-9496-1475; AAC-9702-2019; AAH-1571-2021; D-5340-2015; M-9071-2019; AAH-1448-2021Intravenous (i.v.) administration of cytidine-5-diphosphate choline (CDP-choline) (100, 250 and 500 mg/kg) increased blood pressure in normal rats and reversed hypotension in haemorrhagic shock. Choline (54 mg/kg; i.v.), at the dose equimolar to 250 mg/kg CDP-choline decreased blood pressure of rats in both conditions and caused the death of all hypotensive animals within 2-5 min. Equimolar dose of cytidine (124 mg/kg; i.v.) did not change cardiovascular parameters. Choline levels in plasma, lateral cerebral ventricle and hypothalamus increased after CDP-choline administration. Intracerebroventricular (i.c.v.) hemicholinium-3 pretreatment (20 mug), greatly attenuated the pressor effect of CDP-choline in both conditions. Atropine pretreatment (10 mug; i.c.v.) did not change the pressor effect of CDP-choline while mecamylamine (50 mug; i.c.v.) abolished the pressor response to drug. Besides, acetylcholine (1 mumol; i.c.v.) produced similar increases in blood pressure in normal and hypotensive conditions to that observed in CDP-choline given rats. CDP-choline (250 mg/kg, i.v.) increased plasma catecholamines and vasopressin levels but not plasma renin activity. Pretreatment of rats with either prazosin (0.5 mg/kg; i.v.) or vasopressin V-1 receptor antagonist, [beta-mercapto,beta,beta-cyclopentamethylenepropionyl(1), O-Me-Tyr(2)-Arg(8)]vasopressin (10 mug/kg; i.v.), attenuated the pressor response to CDP-choline while simultaneous administration of these antagonists before CDP-choline injection completely blocked the pressor effect. Results show that i.v. CDP-choline increases blood pressure and reverses hypotension in haemorrhagic shock. Activation of central nicotinic cholinergic mechanisms by the increases in plasma and brain choline concentrations appears to be involved in the pressor effect of this drug. Moreover, the increases in plasma catecholamines and vasopressin levels mediate these effects.Item Oral administration of phosphatide precursors enhances learning and memory by promoting synaptogenesis(Springer, 2011) Ulus, İsmail H.; Preedy, V. R.; Watson, R. R.; Martin, C. R.; Cansev, Mehmet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.; M-9071-2019Item Plasma, whole blood, erythrocyte and urine free choline concentrations in Turkish healthy subjects(Wiley, 2007-07) Özarda, Yeşim; Hızlı, Banu; Eröz, Esma; Ulus, İsmail H.; D-5340-2015; AAL-8873-2021Item Reseptör stimole ve bloke edici ilaçların agonistik ve antagonistik kuvvetlerinin kantitatif değerlendirilmesi(Bursa Üniversitesi, 1975) Kıran, Burhan K.; Ulus, İsmail H.; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Biz bu çalışmada bir reseptör sistemi ile etki eden ilaçların etki güçlerinin kantitatif olarak değerlendirilmesini, model olarak aldığımız kalpteki beta 1 -adrenerjik reseptör sistemi üzerinde örneklemek istedik. Bu amaçla kalpte, kronotropik ve inotropik etki agonistlerle (isoprenaline ve adrenalin), kompetitif antagonistler varken ve yokken, doz-cevap eğrileri çizildi. Antagonistlerin (propranolol, alprenolol, LB-46 ve practolol) pA2 ve pA10 değerleri Arunlakshana ve Schiller'e göre hesaplanır. Antagonistlerin molar dozlarının algoritmalarına karşı, log (agonist doz oranı eski 1) değerli apsis-ordinat sisteminde işaretlendi. pA2 ve pA10, agonist doz ranını 2 ve 10 katı arttıran antagonist dozunun eksi logaritmasıdır. Maksimum etkinin % 50 sini meydana getiren agonist dozunun eksi logaritması olarak bilinen pD2 değerleri ise, agonistlerin kendi doz-cevap eğrilerinden hesaplandı.Item Sıçan in vivo beyin mikrodiyalizi sisteminde nitrik oksit (NO) ölçümünün geliştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2001-07-13) Aydın, Sami; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı.Nitrik oksit (NO), nörotransmisyon, hafiza, beyin hasarı, damar gevşemesi gibi çok önemli vücut görevlerinde rol oynar. Beyindeki NO'nun fonksiyonel ve patolojik rollerini çalışmak için NO'yu direk olarak ölçebilecek güvenilir bir yönteme ihtiyaç vardır. Oksihemoglobinin (oxyHb) NO'ya yüksek bir afinitesi olması ve etkileşimi ile kantitatif olarak metahemoglobine (metHb) dönüşmesi nedeniyle, oxyHb'in metHb'e dönüşüm spektrofotometresi, NO'nun derişimini ölçmek için güvenilir bir yöntem olabilir. Bu yöntem özellikle in vivo mikrodiyaliz için umut vericidir. Çalışmamızda, oxyHb'in metHb'e dönüşümü, daha önce yapılan spektrofotometrik çalışmalardan farklı bir veri analiz yöntemi ile değerlendirilmiştir. Geliştirdiğimiz bu yöntemle anestezi altodaki sıçanlarda in vivo diyaliz yoluyla, kainik asit (KA) verilişi sonrası hippokampus'ta ve hemorajik şok sonrası, hipotalamusta NO salınımını gözlemledik. Yöntemimizin örnek başına yaklaşık 18nM (1 pmol ) ölçüm limiti vardır.Item Sıçan korpus striatum dilimlerinde radyoaktif ligand bağlanması ve ikinci haberci oluşumu üzerine çeşitli muskarinik agonist ve antagonistlerin etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1993) Kaya, Nezahat; Ulus, İsmail H.; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Farmakoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada, önden arkaya seri halde alınan sıçan striatal dilimlerinde muskarinik reseptör dansitesi dağılımı ile muskarinik reseptör-aracılı ikinci haberci oluşumu (inozitol 1,4,5- trifosfat, IP3, oluşumu) arasındaki ilişki araştırıldı. Ayrıca, çeşitli muskarinik reseptör antagonistlerince muskarinik reseptörlere bağlanmanın ve karbakol ile uyarılmış fosfoinozitid hidrolizinin önlenmesi incelendi. Muskarinik reseptör dansitesi 3H-klnüklidInII benzîlat (3H-QNB) kullanılarak tayin edildi. Striatal dilimlerin hepsinde 3H-QNB bağlanması duyurulabilir özellikte idi. Tüm striatal dilimlerde 3H-QNB bağlanmasına ait KD değerleri benzerdi (KD=0.13-0.20 nM). Striatum'da önden arkaya doğru muskarinik reseptör dansitesi farklıydı. En yüksek muskarinik reseptör dansitesi striatum'un orta bölgesindeki dilimlerde gözlendi. Sıçan striatal dilimlerinde muskarinik reseptör alttiplerinin dağılımı, 3H-QNB bağlanmasının pirenzepin (M.,), AF-DX 116 (M^) ve 4-DAMP(M1 ve Mg) tarafından kompetitif önlenmesi ölçülerek araştırıldı. 3H-QNB bağlanması muskarinik antagonistlerce konsantrasyona bağlı olarak önlendi. Tüm dilimlerde, antagonistlerin 3H-QNB bağlanmasını önleme potensleri şöyledir: atropin > 4-DAMP > pirenzepin > AF-DX 116. Reseptörler, 4-DAM Py e yüksek afiniteli (K|=4.4-4.6 nM), pirenzepin'e orta afiniteli (Kj=259-301 nM) ve AF-DX 1 16ya düşük afiniteli (Kj=2084-2261 nM) Mr ve M3-alttipe uyan özellik gösterdiler. Muskarinik reseptör aracılı fosfoinozitid hidrolizi, 2. ve 4. dilimlerde, IPı birikimi ölçülerek incelendi. Muskarinik agonist karbakol, her iki striatal dilimde konsantrasyona bağlı IPı birikimine neden oldu. Karbakol'e ait EC50 değerleri söz konusu iki dilim arasında farklıydı.Karbakol'ün neden olduğu bu artış atropin tarafından konsantrasyona bağlı olarak önlendi. Atropin'in bu önleyici etkisinin gücü (IC50 değerleri) her iki striatal dilimde benzer idi (1050=1 1.7- 12.0 nM). M1 seçici antagonist pirenzepin de, atropin gibi, fakat ondan çok daha düşük bir afinite ile (1050=1246-1588 nM), karbakol'ün neden olduğu IPı birikimini konsantrasyona bağlı olarak önledi. Bununla beraber, her iki dilim arasında pirenzepin'e ait IC50 değerleri bakımından herhangi bir fark bulunamadı. Bu sonuçlar, (a) striatum içinde muskarinik reseptör dansitesi bakımından farklılıklar olduğunu, (b) striatum'un tüm dilimlerinde, herbir antagonists 3H-QNB bağlanmasını benzer afinite ile önleyebildiğini, (c) striatal muskarinik reseptörlerin fosfolipaz C ile bağlantılı olduğunu, (d) striatum içinde muskarinik reseptör dansitelerinin dağılımında anlamlı farklılıklar olmasına rağmen, bu farklılığın söz konusu olduğu her iki striatal dilimde karbakol'ün neden olduğu IPı birikimine ait EC50 değerlerinin farklı, fakat maksimal cevabın benzer olduğunu, ve (e) sıçan striatum'unda muskarinik reseptör-aracılı IPı birikiminin önlenmesinin M, alttipten farklı bir muskarinik reseptör aracılığı ile olduğunu göstermektedir.Item Sıçanlarda kolin'in serbest yağ asitlerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Taga, Yavuz; Ulus, İsmail H.; Özkan, Kemal; Kıran, Burhan K.; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.Serebral yan ventriküle zerk edilen kolin, serum serbest yağ asidi düzeyini belirli ve anlamlı derecede arttırmaktadır. Atropin bu etkiyi önlemek, rnekarnilamin ise değiştirmemektedir. Kolin 'in bu etkisi splanknik siniri iki taraflı kesilmiş sıçanlarda da önlenmektedir. Bu bulgular kolinin merkezi muskarinik reseptörleri uyararak ve splanknik sinirler üzerinden giden bir etki ile serum serbest yağ asidi düzeyini arttırdığını göstermektedir.Item Sultamisilinin iki farklı tablet formülasyonunun sağlıklı gönüllülerde oral kullanılması sonrası biyoyararlanımlarının karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1994-10-13) Ulus, İsmail H.; Büyükuysal, Levent; Aydın, Sami; Moğol, Erhan; Gürün, Sibel; Kıran, Burhan K.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmada 375 mg sultamisilin içeren ALFASİD (Bio-Sen/Fako) ve DUOCİD (Pfizer) tabletlerinin oral yoldan tez doz karşılaştırılmalı biyoyararlanımları, sağlıklı 18 gönüllüde iki yönlü çaprazlaştırılmış yöntemle incelendi. Saptanan farmakokinetik ölçütler biyoeşdeğerlilik yönünden karşılaştırması. Araştırmada gönüllülere verilen ALFASİD ve DUOCİD tabletlerinin içerdikleri sultamisilin miktarları ve bu tabietler yapay mide sıvısında 4-50 dakikadaki çözünürlükleri farklı değildi. ALFASİD tabletlerinin oral alınmasından sonra sultamisilin 'den serbestleşen ampisilin ve sulbaktam 'ın serumdaki Doruk Düzey (C,max) değerleri sırasıyla 6.3 ±0. 3 uglml ve 4. 4 ±0. 3 ug/ml ve Doruk Düzeye Ulaşma Zamanı (t,max) ise, ampisilin için 46 ±3, sulbaktam için 45 ±3 dakikaydı. ALFASİD tabletlerinin alınmasından sonraki 6 saat içinde serumda ampisilin ve sulbaktam düzeyleri değişim eğrilerinde, Eğrinin Altındaki Alan (EAA, AUC) ampisilin için 11.3±0.6 ug/ml.saat ve sulbaktam için 7.2±0.2 ug/ml.saat kadardı. DUOCİD tabletlerini alanlardan elde edilen c max (ampisilin için 5. 7±0. 3 ve sulbaktam için 3.9±0.2 ug/m/),t,max (ampisilin için 51 ±5 ve sulbaktam için 48±5 dakika) ve EAA değerleri (ampisilin için 10.9±0.4 ve sulbaktam için 6.6±0.3 ug/ml.saat ALFASİD alanlardakine benzerdi. Bu iki farklı sultamisilin tabieti için saptanan farmakokinetik ölçütler biyoeşdeğerlilik için analiz edildiğinde iki tek-yönlü -testi ile% 80-120 sınırlarında ve % 90 güvenirlikle (p<0.05) aralarındaki farklar (±olarak) % 20 'den küçüklü ve tüm değerler% 80-120 sınırı içindeydi. Bu sonuçlar ALFASİD ve DUOCİD tablatlerinin farmasötik eşdeğerlilikte, oral biyoyararlanımları benzer ve tamamen biyoeşdeğer formülasyonlar olduğunu göstermektedir.