Browsing by Author "Sevingil, Tolunay"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Effect of body mass index on mortality and morbidity in patients undergoing coronary artery bypass grafting surgery(Forum Multimedia Publishing, 2016-09-27) Akarsu, Serkan; Kan, İrem İris; Sevingil, Tolunay; Tok, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.; 57190135053; 7004267827; 55567342700; 6506976035Background: This study aims to investigate the effect of body mass index (BMI) on mortality and morbidity in patients undergoing coronary artery bypass grafting (CABG) surgery. Methods: We retrospectively evaluated the medical records of 403 patients undergoing coronary artery bypass surgery in our center. The patients were divided into 5 groups according to their BMI values. Preoperative demographic characteristics, operative data, and postoperative complications during the six-month follow-up period were compared between the groups. Results: There were no statistically significant differences between the groups except the coexistence of peripheral artery disease (P = .009), ejection fraction (P = .021) and chronic obstructive pulmonary disease (P = .044). There were no statistically significant differences between the groups in terms of postoperative complications. No relationship was found between postoperative complications and the implemented surgical procedures. An overall 30-day mortality rate of 1.48% was observed, and the six-month mortality rate was 1.7%. Conclusion: According to this study, obesity does not lead to an increased risk of mortality and other adverse outcomes after CABG surgery. However, obesity may prolong hospital stay and increase the cost of CABG operation.Item Kontrollü arteryel hipertansiyon altında, geri kanama kontrolü ile şant kullanılmadan yapılan karotis endarterektomi; tek bir merkezin deneyimleri(Uludağ Üniversitesi, 2011-05-02) Biçer, Murat; Saba, Davit; Yanar, Murat; Sığnak, Işık Şenkaya; Tok, Mustafa; Sevingil, Tolunay; Yolgösteren, Atıf; Önder, Tolga; Cengiz, Mete; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.Bu çalışma, şantsız karotis endarterektomi yapılan hasta grubunda kontrollü arteryel hipertansiyon, normokapni ve geri kanama kontrolü hakkındaki tecrübemizi yansıtmaktadır. Genel anestezi, normokapni ve kontrollü hipertansiyon altında 112 hastada yapılmış 116 ardışık karotis endarterektomi (KEA) verileri retrospektif olarak incelendi. Karotis endarterektomi geri kanama, basınç ve renk değerlendirilmesi sonrası gerçekleştirildi. Hastaların ortalama yaşı 64.2 ± 8.6 (47-83), Erkek/kadın oranı 79/37 ve ortalama kros-klemp zamanı 25.63±5.1 (1555) dakika idi. Otuz hastada %70’in üzerinde bilateral karotis darlığı mevcuttu. On dört hasta asemptomatik (%12) ve 102 hasta (%88) semptomatik idi. Karotis endarterektomilerin tamamı intraluminal şant kullanılmadan uygulandı. 93 hastada(%80) arteriotomi primer, 23 hastada (%20) yama ile kapatıldı 30 günlük hastane içi nörolojik komplikasyonlar iki hastada (%1.7) gelişti. Bunlar; bir hastada inme ve bir hastada amarozis fugaks gelişti. Çalışma grubunda ölüm görülmedi. Bu çalışmanın gereksiz şant uygulamasından sakınmak için bir görüş sağladığını düşünmekteyiz. Şant uygulamadan kontrollü hipertansiyon, normokapni ve internal karotis arterden (İCA) geri kanama kontrolü ile karotis endarterektomi düşük morbitide ve mortalite oranlarıyla cerrahi yapabilmemizi sağlamaktadır.Item Pompalı ile çalışan kalpte yapılan koroner baypas cerrahisi sonrasında akut böbrek hasarı gelişiminin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2012-04-30) Sevingil, Tolunay; Saba, Davit; Türkücüoğlu, İbrahim; Gürcü, Engin; Tecimer, Ergun; Özgöz, Haluk M.; Özkaya, Güven; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyoistatistik Anabilim Dalı.Çalışan kalpte koroner baypas tekniğiyle pompalı koroner baypas tekniğinin postoperatif akut böbrek hasarı gelişimine etkisini karşılaştırdık. Kliniğimizde elektif koroner baypas yapılmak üzere 40 olgu, eşit iki gruba ayrılarak çalışmaya alındı. Birinci gruba çalışan kalpte koroner baypas (grup 1), ikinci gruba pompalı koroner baypas (grup 2) uygulandı. Preoperatif ve postoperatif en yüksek serum kreatinin değerleri alındı. İki grup arasında preoperatif ve intraoperatif değerler operasyon süresi (p=0.001) ve distal anastomoz sayıları (p=0.02) hariç benzerdi. Postoperatif akut böbrek hasarı gelişimi açısından iki grup arasında istatistiksel fark bulunmadı. İki grupta da sadece evre 1 akut böbrek hasarı gelişti (grup 1’de %10, grup 2’de %25) (p=0.204). Akut böbrek hasarı gelişen 7 hastanın 2’sinde sol ana koroner arter lezyonu saptandı. Grup 2’de yoğunbakımda kalış süresi 2.40±0.25 gün, grup 1’de 1.45±0.15 gün olarak bulundu (p=0.006). Postoperatif akut böbrek hasarı gelişimi açısından çalışan kalpte ve pompalı koroner baypas tekniklerinin birbirlerine üstünlük sağlamadığı, sol ana koroner arter lezyonunun akut böbrek hasarı gelişiminde önemli bir etken olduğu görüldü.Item Pompalı koroner baypas ile çalışan kalpte yapılan koroner baypas cerrahisi sonrasında akut böbrek hasarı gelişiminin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2011) Sevingil, Tolunay; Saba, Davit; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.Koroner arter baypas (KABG) cerrahisi sonrası gelişen akut böbrek hasarı, anestezi, cerrahi ve kardiyopulmoner baypas tekniklerindeki gelişmelere rağmen halen önemli bir mortalite ve morbidite sebebi olmaya devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı, kardiyopulmoner baypas elimine edilerek yapılan çalışan kalpte koroner baypas (ÇKKB) tekniğiyle, konvansiyonel yöntem olan pompalı koroner baypas (PKB) tekniğinin, postoperatif akut böbrek hasarı gelişimine etkisini karşılaştırmaktır.Kliniğimize elektif koroner baypas yapılmak üzere refere edilmiş 40 olgu, eşit iki gruba ayrılarak prospektif ve randomize olarak çalışmaya alındı. Birinci gruba çalışan kalpte koroner baypas (grup 1), ikinci gruba pompalı koroner baypas (grup 2) operasyonu uygulandı. Olgulardan preoperatif 10 gün içindeki ve postoperatif 48 saat içindeki en yüksek serum kreatinin değerleri alındı. İki grup arasında preoperatif ve intraoperatif değerler operasyon süresi ve distal anastomoz sayıları hariç benzerdi (p değerleri sırası ile 0.001 ve 0.02). Postoperatif akut böbrek hasarı gelişimi açısından her iki grup arasında istatistiksel fark bulunmadı. İki grupta da sadece evre 1 akut böbrek hasarı gelişti (grup 1'de %10 ve grup 2'de %25) (P>0.05). Akut böbrek hasarı gelişen 7 hastanın 2'sinde sol ana koroner arter lezyonu saptandı. Grup 2'de yoğun bakımda kalış süresi 2.40±0.25 gün, grup 1'de 1.45±0.15 gün olarak bulundu (p=0.006).Bu çalışmaya göre postoperatif akut böbrek hasarı gelişimi açısından çalışan kalpte koroner baypas ve pompalı koroner baypas tekniklerinin birbirlerine üstünlük sağlamadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Sol ana koroner arter lezyonunun akut böbrek hasarı gelişiminde önemli bir etken olduğu görüldü.