Browsing by Author "Karaalioğlu, Onur"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Çiğ ve işlenmiş su ürünlerinden izole edilen enterokokların gıda güvenliği yönünden değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-08) Karaalioğlu, Onur; Toğay, Sine Özmen; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı.Bu çalışmanın amacı çiğ ve işlenmiş su ürünlerinden izole edilen enterokokların patojenite etmenleri olan antibiyotik dirençlilik potansiyelleri ve virülens genlerini taşıma durumları yönünden değerlendirilmesidir. Bu çalışma kapsamında Marmara bölgesinden günlük olarak avlanan çiğ balık örnekleri Bursa, İstanbul ve Çanakkale balık pazarlarından, işlenmiş deniz ürünleri örnekleri ise süpermarket ve şarküterilerden temin edilmiştir. Çiğ ve işlenmiş su ürünlerinden izolasyonu gerçekleştirilen enterokoklara cins düzeyinde doğrulama amaçlı Gram boyama, katalaz ve hemoliz testi gerçekleştirilmiştir. API-20 Strep biyokimyasal test kitleri sonucu tanımlanmaları gerçekleştirilen enterokok suşları disk difüzyon yönteminden yararlanılarak streptomisin (10 µg), tetrasiklin (30 µg), gentamisin (10 µg), vankomisin (30 µg), eritromisin (15 µg), kloramfenikol (30 µg) antibiyotiklerine karşı dirençlilikleri açısından Mueller Hinton Agar besiyerinde değerlendirilmiştir. Virülens (agg, gelE, cylA, cylB, cylM) ve vankomisine direnç genleri vanA ve vanB'nin varlığının araştırılması amacıyla polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) yöntemi kullanılmıştır. Disk difüzyon yöntemi sonucunda toplam 50 adet enterokok izolatının %98'inin (49/50) streptomisin, %80'inin (40/50) gentamisin, %30'unun (15/50) tetrasiklin ve vankomisin antibiyotiklerine karşı yüksek seviyede direnç gösterdiği tespit edilmiştir. İzolatların %72'sinin (36/50) eritromisin, %30'unun (15/50) vankomisin'e karşı orta düzeyde dirençlilik, kloramfenikol'e karşı ise izolatların %24'lük (12/50) bölümünün dirençlilik gösterdiği belirlenmiştir. İzolatların %88'inde (44/50) test edilen en az iki farklı antibiyotiğe karşı yüksek seviye direnç görülmüştür. İzolatlarda vankomisine direnç genleri olan vanA ve vanB varlığı tespit edilememiştir. Virülens genler açısından ise izolatların %72'sinde gelE geninin, %24'ünde ise agg2 geninin varlığı belirlenmiştir.Item Figür-mekan ilişkisi bağlamında fotogerçekçilik(Uludağ Üniversitesi, 2013-05-09) Karaalioğlu, Onur; Yavuz, Nuri; Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Resim Anasanat Dalı.Varoluşundan günümüze değin mekanla sürekli bir ilişki içerisinde bulunan insan, bir yandan onu biçimlendiren özne; bir yandan da mekan tarafından dönüştürülen nesne olarak etken ve edilgen oluşumları temsil etmektedir. Sanat alanında bir bütünün ayrılmaz iki parçası olarak tanımlanabilecek figür ve mekan, temsil olarak boşluk-doluluk ilkesi bağlamında ele alınmış, figürü içine alan mekan, ayrıca figürün varoluşuna koşut olarak şekillenmiştir.Gerçeğe ulaşma çabası içinde olan insan için figür ve mekanın sanat alanındaki temsilleri, tarihsel süreçte, içinde bulunduğu sosyo-kültürel faktörler ve psikolojik etmenler nedeniyle bir çok değişime uğramıştır. Rönesans'tan itibaren bilimsel bilginin önem kazanmasıyla birlikte anatomi araştırmaları sanata da yansımış, mimaride kullanılmaya başlanan perspektif ilkeleri resim sanatındaki mekan algısını bütünüyle değiştirmiştir. Fotoğrafın icadıyla birlikte elde edilen mekanik görüntüler fiziksel gerçekliğin betimlenmesine dair yeni sorunsalları ortaya koyarken, sanatçı için araştırılması gereken farklı bir alanı da yaratmıştır. Bilim ve teknolojinin sunduğu olanaklar günümüz sanatında figür ve mekan sorunsalının çeşitli açılardan ele alınmasını sağlamıştır. Natüralist resim sanatının geçirdiği gelişim süreci üzerine temellenen Fotogerçekçi sanat, teknolojinin yarattığı gerçekliği kendi gerçekliğine dönüştürme çabaları ile postmodern sürecin sanat alanında en dikkat çeken akımlarından biri olmuştur. Figür ve mekanın ilişkisel birlikteliğini kamera objektifinden yansıyan gerçeklikle sunarak algısal değerlerin farklılığını ortaya koyan fotogerçekçi sanatçılar, aynı zamanda izleyiciyi gerçeklikle olan bağını tekrar sorgulamaya davet etmektedir.