Browsing by Author "Ertem, Uğur"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Bası yarası bakımına ilişkin Google videoları önerilmeli mi?(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-18) Ertem, Aytül Coşar; Ertem, Uğur; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-2142-2264Bu çalışmada bası yarası bakımında Google videolarının kalitesini ve güvenilirliğini değerlendirmeyi amaçladık. 12 Ekim 2023'de Google videolar kısmında "bası yarası bakımı", "yatak yarası bakımı", "basınç ülseri bakımı", ve "basınç yaralanması bakımı" anahtar kelimelerini aradık. Her bir anahtar kelime ile arama sonucu ilk çıkan 25 video değerlendirildi. Videoların kalitesini ve güvenilirliğini değerlendirmek için Modifiye DISCERN (Mdiscern) ve Küresel Kalite Skoru (GQS) kullanıldı. Taranan 100 videodan 49'u (%49) istatistiksel analize dahil edildi. İstatistiksel analiz sonuçlarına göre videoların %42.86’sının orta kalitede ve %55.10’unun yüksek güvenilirliğe sahip olduğunu saptadık. Video yükleme kaynağı açısından bakıldığında kalitesi ve güvenilirliği yüksek videoların çoğunun sağlık profesyonelleri tarafından yüklendiği belirlendi (p=0.001). Mevcut çalışma sonuçlarına göre, Google'da yer alan bası yarası bakımı ile ilgili videoların çoğunun orta kalitede olduğu ve videoların yarısına yakınının düşük güvenilirliğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Gelecekte sağlık profesyonellerinin video paylaşım platformlarında (YouTube, Google, Tiktok vb.) içerik üretmeleri, video kalitesinin ve güvenilirliğinin artmasında etkili olacaktır. Ayrıca hastalara sağlıkla ilgili bilgi kaynağı olarak Google videolar kısmındaki içeriklerin önerilmesinin belli seçici özelliklere göre ve hekimin değerlendirmesine göre uygun olabileceğini düşünüyoruz.Item İnmeli hastalarda santral nöropatik ağrı değerlendirilmesi ve yaşam kalitesi ile ilişkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018) Ertem, Uğur; İrdesel, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.Bu çalışmada inmeli hastalarda santral ağrı görülme sıklığı, santral ağrı oluşumunun serebral lokalizasyonla ilişkisi, inme sonrası santral ağrı oluşumunun yaşam kalitesi ve depresyon ile ilişkisi ve santral ağrı oluşumu ile hastaların demografik özelliklerinin ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Dahil edilme ve dışlama kriterlerini karşılayan 140 hasta çalışmaya alındı. Bu çalışma için özel değerlendirme formu oluşturuldu. Bu formla hastaların demografik özellikleri, inme süresi, geçirmiş olduğu inme sayısı, dominant ekstremitesi, inme etiyopatogenezi, hastaların ambulasyon durumları, hastaların fonksiyonel durumları, ağrılarının bulunup bulunmadığı, kullandıkları ilaçlar ve eşlik eden hastalıkları kaydedildi. Çalışmaya Mini-mental test puanı 20 üzerinde olan hastalar dahil edildi. Nöropatik ağrı değerlendirmesi LANSS ağrı skalası ile yapıldı. Nosiseptif ağrı değerlendirilmesi sözel ağrı ölçeği ile yapıldı. Olguların yaşam kalitesini değerlendirmek için KF-36 anketi kullanıldı. Hastaların depresyon durumunu değerlendirmek için Beck Depresyon Ölçeği kullanıldı. Çalışmaya dahil edilen inme öyküsü olan 140 hastadan 23'ünde inme sonrası santral nöropatik ağrı saptandı. İnme sonrası santral nöropatik ağrı gelişen olgularda hastaların beyanına göre inme zamanından nöropatik ağrı başlangıcına kadar ortalama geçen süre 2 (0-12) aydı. İnme sonrası santral ağrısı olan ve olmayan hastalar arasında demografik veriler açısından sadece kadın cinsiyet ile santral ağrı oluşumu arasında anlamlı bir ilişki saptandı. Santral ağrı oluşumu ile serebral lokalizasyon arasında anlamlı bir fark saptanmazken, hemipleji tarafı ile santral ağrı oluşumu arasında anlamlı ilişki saptandı. Ayrıca santral ağrı oluşumunun KF-36 ölçeğinin ağrı, genel sağlık algısı, sosyal fonksiyon, emosyonel rol kısıtlaması ve mental sağlık alt kategorilerini olumsuz etkilediği belirlendi. Bunun dışında ileri yaş ve santral ağrısı olan hastalarda Beck Depresyon Ölçek puanının daha yüksek olduğu saptandı. Çalışmamızda inme sonrası görülen santral ağrının sık görülen bir sorun olduğu ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkilediği sonucuna varıldı. Bu yüzden inme sonrasında erken dönemde santral nöropatik ağrı tanınmalı ve buna yönelik tedaviler düzenlenmelidir.Item Kas iskelet sistemi ağrısı ile başvuran hastalarda nöropatik ağrı sıklığı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-04-10) Ertem, Uğur; İrdesel, Jale; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-1456-9121Ağrı, bireyin hayatında en çok karşılaştığı hastalık semptomlarındandır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon doktorları için de kas iskelet sistemi ağrıları meslek hayatında en sık karşılaştıkları problemlerdendir. Nöropatik ağrı, ağrının alt tiplerinden birisidir. Somatosensoriyel sistemin etkilenmesiyle meydana gelen ve klasik ağrının aksine uyuşma, karıncalanma, yanma gibi bulgularla seyreden kompleks bir durumdur. Bu çalışmada amaç, kas iskelet sistemi ağrısıyla başvuran hastalarda nöropatik ağrı sıklığını ve ilişkili olabilecek faktörleri araştırmaktır. Polik liniğe kas iskelet sistemi ağrısıyla başvuran hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların ağrı durumunun değerlendirilmesi için Nöropatik Semptom ve İşaretlerin Kendi Kendine Değerlendirilmesi (S-LANSS) skalası ve görsel analog skala (VAS) uygulandı. Çalışmaya dışlama ve katılma kriterlerine uyan 181 hasta alındı. Kas iskelet sistemi ağrısı olan hastaların %29,3’ünde nöropatik ağrının eşlik ettiği tespit edildi. Yaşın artmasıyla nöropatik ağrı sıklığı istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulunurken, diğer değişkenlerle nöropatik ağrı oluşumu arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Sonuç olarak, kas iskelet sistemi ağrısı ile polikliniğe başvuran hastalarda nöropatik ağrı sıklığı yüksek bulunmuştur. Sonuçlar bu iki durumun birlikteliğinin sıklığı nedeniyle kas iskelet sistemi ağrılı hastaların tanı ve tedavisinde nöropatik komponentinin de dikkate alınması gerektiğini düşündürmektedir.Publication Kinesiophobia and related factors in fibromyalgia syndrome(Galenos Yayıncılık, 2023-04-01) Ertem, Uğur; Alp, Alev; ERTEM, UĞUR; ALP, ALEV; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı; 0000-0003-2142-2264; AAD-2089-2021; EKZ-2544-2022Objective: This study aimed to determine the kinesiophobia levels in female patients with fibromyalgia (FMS). In addition, we intended to search the factors associated with kinesiophobia in patients with FMS and to evaluate the effect of kinesiophobia on work outcomes in this patient population.Materials and Methods: Between January 2021 and May 2021, 50 female patients with FMS and 44 female patients with musculoskeletal pain but not meeting the diagnostic criteria for FMS were included in the study. Pain was evaluated using the numeric scale, kinesiophobia levels with the Tampa Scale for Kinesiophobia (TSK), and the work outcomes with a questionnaire form prepared by us.Results: The median TSK scores were 41,50 (21-61) in the FMS group and 37 (23-61) in the control group. TSK score was significantly higher in the FMS group (p=0.030). Pain scores (p<0.001), and symptom duration (p<0.001) were significantly associated with high levels of kinesiophobia. When multiple linear regression analysis was performed, it was found that body mass index (p=0.411) was not associated with kinesiophobia levels, whereas age (p<0.001) was associated with kinesiophobia levels. Increased levels of kinesiophobia in patients with FMS patients have been associated with worse work outcomes.Conclusion: Evaluating the level of kinesiophobia in patients with FMS and developing preventive strategies in the presence of kinesiophobia can provide useful information when creating a treatment program.Publication Makale hakkında görüş: [Kemoterapi alan meme kanserli kadınların ağrı distresi şiddeti ve yorgunluk düzeyleri arasındaki ilişki: Tanımlayıcı kesitsel bir çalışma](Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-05) Ertem, Uğur; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-2142-2264Bu yazıda “Kemoterapi Alan Meme Kanserli Kadınların Ağrı Distresi Şiddeti ve Yorgunluk Düzeyleri Arasındaki İlişki: Tanımlayıcı Kesitsel Bir Çalışma” isimli araştırma makalesine fiziyatrist bakış açısıyla katkı sunmak ve bilgilerimi paylaşmak istiyorum.Publication Pandemi yoğun bakımda çalışan hemşirelerin koronafobi düzeyi ve etkileyen faktörler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-21) Ertem, Aytül Coşar; Ertem, Uğur; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı; 0000-0003-2142-22642019'da Çin'in Wuhan kentinde başlayan ve hızla tüm dünyaya yayılan koronavirüs hastalığı 2019 (COVİD-19), Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde küresel bir pandemi ilan edilmiştir. Koronafobi, COVİD-19 salgını sırasında yeni koronavirüsün neden olduğu spesifik bir fobidir. Bu çalışma, pandemi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerde COVİD-19 pandemisinin neden olduğu koronafobi düzeyini değerlendirmek ve sonuçları pandemi dışı yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşireler ile karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca pandemi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin koronafobi düzeyine etki eden faktörlerinde belirlenmesi amaçlanmıştır. Haziran 2021-Ekim 2021 tarihleri arasında pandemi yoğun bakım ünitesinde çalışan toplam 34 hemşire çalışmaya dahil edildi. Kontrol grubu olarak pandemi dışı yoğun bakım ünitesinde çalışan toplam 20 hemşire çalışmaya dahil edildi. Hastaların sosyodemografik verileri kaydedildi. Her iki gruptaki tüm katılımcılar COVİD-19 Fobi Ölçeğini (C19P-S) doldurdu. Pandemi yoğun bakımda çalışan hemşire grubunda C19P-S psikolojik alt ölçek puanı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti (p<0,05), diğer ölçek puanlarında anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Ayrıca pandemi yoğun bakımda çalışan hemşirelerde C19P-S toplam puanı ile sosyodemografik özellikler ve COVİD-19 geçirme durumu arasında anlamlı ilişki bulunmadı (p>0,05). Çalışma sonuçlarımız, pandemi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin bu olağanüstü pandemi durumunda psikolojik olarak daha fazla etkilendiklerini göstermektedir. Koronafobinin erken tespiti ve zamanında psikolojik destek çok önemlidir.Item Postmenopozal osteoporozlu hastalarda patolojik kırık oluşumu öngörülebilir mi?(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-17) Ertem, Uğur; İrdesel, Jale; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-1456-9121Osteoporoz (OP), kemik kütlesinde azalma ve kemik kırılganlığında artış ile karakterize metabolik bir kemik hastalığıdır. OP’nin en önemli morbidite ve mortalite nedeni osteoporotik kırık oluşumudur. Postmenopozal osteoporozda (PMO) kırık risk faktörlerini tanımlamak amacıyla yapılan birçok çalışma bulunmasına rağmen, bu çalışmalarda kırık oluşumunda gerçekte hangi risk faktörünün ne kadar etkili olduğu konusundaki bilgiler halen çelişkilidir. Bu çalışmada amaç, PMO’lu hastalarda kırık riskinin öngörülüp öngörülemeyeceğini belirlemektir. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Polikliniği’ne başvuran PMO tanılı 124 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların kırık varlığı ve kırığa neden olabilecek risk faktörleri geriye yönelik olarak tarandı. Hastalar kırık varlığına göre, kırığı olan ve olmayan PMO’lu hastalar olarak iki gruba ayrılarak karşılaştırıldı. PMO’lu hastaların 50’sinde (%40,3) osteoporotik kırık saptanırken, 74 hastada (%59,7) kırık saptanmadı. İki grup arasında yapılan karşılaştırma sonucunda ileri yaş ile kırık oluşumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. Vücut kitle indeksi (VKİ), menopoz yaşı, 25(OH) D vitamini düzeyleri, dual-enerji X-ışını absorbsiyometri (DEXA) ile değerlendirilen kemik mineral yoğunluğu (KMY) ölçümü T skorları ile kırık oluşumu arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Sonuçlar kırık oluşumunun tam olarak öngörülemesinin zor olduğunu düşündürmekle birlikte, daha fazla sayıda veri ile yapılacak daha geniş hasta popülasyonunun tarandığı çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşündürmektedir.Item Semptomatik kalça ağrısının nadir görülen bir nedeni: Sinoviyal pit: Olgu bazlı derleme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-08-19) Ertem, Uğur; İrdesel, Jale; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-1456-9121Sinoviyal pitler; genellikle 1 cm'den küçük çaplı, çevresi ince bir skleroz tabaka ile çevrili radyolüsent yuvarlak lezyonlar şeklinde gözlenirler ve sıklıkla femur boynunun proksimal üst kısmında yerleşirler. Çoğunlukla asemptomatik seyrederler ama bazen kalça ağrısına neden olabilirler. Bu olgu bazlı derlemede, kliniğe non-travmatik sağ kalça ağrısı ile başvuran 57 yaşındaki bir kadın hasta üzerinden konu irdelenecektir. Çeşitli analjezik ilaçlardan fayda görmeyen hastada yapılan sağ kalça manyetik rezonans görüntülemede (MRG) sinoviyal pit saptanmış ve konservatif tedavi ile ağrısı kontrol altına alınmıştır. Bu derlemede çok yaygın bir bulgu olan kalça ağrısının nispeten çok akla gelmeyen nedenlerinden biri olan sinoviyal pit ve radyolojik olarak ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulacak hastalıklar vurgulanmıştır.Publication The impact of whole body vibration therapy on spasticity and disability of the patients with poststroke hemiplegia(Hindawi Ltd, 2018-01-01) ALP, ALEV; Alp, Alev; Efe, Bilge; Adalı, Mihriban; Bilgiç, Adnan; Türe, Sevda Demir; DEMİR TÜRE, SEVDA; Karabulut, Merve; Coşkun, Feyma; Günay, Selim Mahmut; Ertem, Uğur; ERTEM, UĞUR; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-7550-5244; ABG-2019-2020; AAD-2089-2021Objective. To determine if whole body vibration therapy (WBV) effectively improves functional outcome in patients with poststroke hemiplegia. Materials and Methods. In this single-blind RCT, WBV group (n = 10) had 40 hz frequency/4 mm amplitude vibration during 5 minutes/session, 3 days a week, for a duration of 4 weeks. The control group (n = 11) had no vibration therapy for the same duration while standing on the same platform. Patients in both of the groups did 15 minutes of stretching and active range of motion exercises before the intervention. Outcome measures were Modified Ashworth Scale (MAS), Functional Independence Measurement (FIM), and Timed 10-Meter Walk Test (10 mWT). Results. Only 10 mWT improved at the 1st week (p = 0.002), 1st month (p < 0.001), and 3rd month (p < 0.001) in favor of the intervention group. There was positive correlation also between 10 mWT and ankle spasticity (p < 0.001, r = 0.931). Conclusion. This study suggests that WBV therapy may be a complementary therapy in gait rehabilitation and functional outcome of the patients with calf muscle spasticity.Publication Transient radial nerve paralysis after a lateral epicondylitis injection: A case-based review(Galenos Yayıncılık, 2021-08-01) Ertem, Uğur; İrdesel, Fatma Jale; ERTEM, UĞUR; İRDESEL, FATMA JALE; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Uluslararası Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-1456-9121; AAD-2089-2021; DVJ-8547-2022Lateral epicondylitis is a painful tendinosis of the lateral epicondyle of the humerus, which is the attachment site for the wrist extensor muscles and tendons. It is most commonly caused by repetitive gripping or wrist extension. Moreover, lateral epicondylitis is one of the most common causes of elbow flank pain in adults. While most patients respond to conservative treatment, surgical treatment is used in some patients. In this study, we reviewed the case of a 68-year-old man who presented to the clinic with elbow pain. In this patient with lateral epicondylitis, who had not responded to various conservative treatments, 0.5 cc prilocaine hydrochloride and 1 cc triamcinolone hexacetonide were injected in the left elbow lateral epicondyle tendon adhesion area. After the injection, the patient's second, third and fourth fingers dropped. Further, the patient was diagnosed with radial nerve paralysis, and his hand was properly splinted. After 72 hours, in the follow-up to reevaluate the patient's muscle strength, it was observed that the patient's complaints after the injection resolved. This review focuses on the treatment methods of lateral epicondylitis and on complications that occur after a lateral epicondyle injection in the context of a case of transient radial nerve paralysis after a very common type of injection.Publication Youtube as a source of information on piriformis syndrome exercises(Bayçınar Medikal Yayın, 2022-07-27) Ertem, Uğur; Özçakır, Şüheda; İrdesel, Fatma Jale; Günay, Selim Mahmut; ERTEM, UĞUR; ÖZÇAKIR, ŞÜHEDA; İRDESEL, FATMA JALE; Günay, Selim Mahmut; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-1456-9121; AAD-2089-2021; AAH-5375-2021; DVJ-8547-2022; JJQ-6978-2023Objectives: This study aimed to evaluate the quality and reliability of the most viewed YouTube videos on piriformis syndrome (PS) exercises and identify criteria that may be important for selecting high-quality and reliable videos. Materials and methods: We searched for the keywords "piriformis syndrome exercise," "piriformis syndrome rehabilitation," "piriformis syndrome physical therapy," and "piriformis syndrome physiotherapy" on November 28, 2021. The modified DISCERN (mDISCERN), and the Global Quality Score were used to evaluate the quality and reliability of the videos. Results: Of the 92 videos evaluated, most (58.7%) of the videos were shared by healthcare professionals. The median mDISCERN score was 3, and most of the videos were found to be medium or low quality. Videos with more subscribers (p=0.001), a shorter upload duration (p=0.001), videos uploaded by physicians (p=0.004), and videos uploaded by other healthcare professionals (p=0.001) were found to have high reliability. Conversely, videos uploaded by independent users were found to have low reliability (p<0.001). When the parameters of the videos were compared among the quality groups, significant differences were found in all video features (p<0.05), some upload sources (other healthcare professionals and independent users; p=0.001), and mDISCERN scores (p<0.001). Conclusion: It is beneficial for physicians and other health professionals to upload more videos about health to increase the amount of reliable and high-quality information.Publication Youtube as a source of information on piriformis syndrome exercises(Bayçınar Tıbbı Yayıncılık, 2023-01-01) Ertem, Uğur; Özçakır, Sueheda; İrdesel, Fatma Jale; Günay, Selim Mahmut; ERTEM, UĞUR; ÖZÇAKIR, ŞÜHEDA; İRDESEL, FATMA JALE; Günay, Selim Mahmut; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı; 0000-0003-2142-2264; 0000-0002-1456-9121; 0000-0002-7550-5244; AAD-2089-2021; JVA-8378-2023; DVJ-8547-2022; EZL-5296-2022Objectives: This study aimed to evaluate the quality and reliability of the most viewed YouTube videos on piriformis syndrome (PS) exercises and identify criteria that may be important for selecting high-quality and reliable videos. Materials and methods: We searched for the keywords "piriformis syndrome exercise," "piriformis syndrome rehabilitation," "piriformis syndrome physical therapy," and "piriformis syndrome physiotherapy" on November 28, 2021. The modified DISCERN (mDISCERN), and the Global Quality Score were used to evaluate the quality and reliability of the videos. Results: Of the 92 videos evaluated, most (58.7%) of the videos were shared by healthcare professionals. The median mDISCERN score was 3, and most of the videos were found to be medium or low quality. Videos with more subscribers (p=0.001), a shorter upload duration (p=0.001), videos uploaded by physicians (p=0.004), and videos uploaded by other healthcare professionals (p=0.001) were found to have high reliability. Conversely, videos uploaded by independent users were found to have low reliability (p<0.001). When the parameters of the videos were compared among the quality groups, significant differences were found in all video features (p<0.05), some upload sources (other healthcare professionals and independent users; p=0.001), and mDISCERN scores (p<0.001). Conclusion: It is beneficial for physicians and other health professionals to upload more videos about health to increase the amount of reliable and high-quality information.