Browsing by Author "Ersoy, Semiha"
Now showing 1 - 11 of 11
- Results Per Page
- Sort Options
Item A vitamini + omega-3 yağ asitlerinin sıçanlarda deneysel olarak oluşturulan nöroinflamasyon modelinde hipokampusta koruyucu etkilerinin EphA4 ve EphB2 ekspresyonu ile araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023) Başar, Doruk; Ersoy, Semiha; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.Alzheimer hastalığı (AH); nöropsikiyatrik semptomlarla birlikte ilerleyen nörodejeneratif progressif bir hastalıktır. Kesin bir tedavisi yoktur ve semptomatik yaklaşımlar uygulanmaktadır. Bu çalışmada; eş zamanlı A vitamini ile omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmenin lipopolisakkarit (LPS) ile indüklenen deneysel nöroinflamatuar mekanizma üzerinden Alzheimer hastalığı modeli oluşturulan sıçanlarda, hipokampusta koruyucu etkisinin olup olmadığının dentat girusta EphA4 ve EphB2 reseptör immünohistokimyası ile değerlendirilerek araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada kullanılan Wistar albino dişi sıçanlar: (1) kontrol grubu, (2)LPS grubu (500 μg/kg/gün/i.p./7 gün), (3) A vitamininden zengin beslenme ve LPS grubu, (4) Omega-3’ten zengin beslenme ve LPS grubu, (5) A vitamini veomega-3’ten zengin beslenme ve LPS grubu olarak beş gruba ayrıldı. Beslenmeler 28 gün süre ile uygulandı. 3, 4, ve 5. gruplarda 28 gün bitiminde500 μg/kg/gün/i.p./7 gün boyunca LPS uygulandı. Sonrasında deneklerden elde edilen beyin kesitlerinde hipokampal dentat girus alanlarındaki nöron değerlendirmeleri için EphA4 ve EphB2 reseptör immünohistokimyası çalışıldı. LPS uygulanan grupta EphA4 ekspresyonunun diğer gruplara göre arttığı, kombine zenginleştirilmiş beslenme uygulaması sonrası ekspresyon düzeylerinin azaldığı saptandı. EphB2 reseptör ekspresyonunun LPS grubunda azaldığı, tüm besleme gruplarında arttığı belirlendi. Sonuç olarak; A vitamini ile omega-3 yağ asitlerinden zenginleştirilmiş beslenmenin nöroinflamatuar mekanizma kaynaklı EphA4 ve EphB2 reseptör ekspresyonu değişimlerini geri döndürebildiği ortaya kondu.Publication Application of several special staining methods for paraffin sections on epon-embedded semithin sections(Duzce Univ, Fac Medicine, 2023-01-01) Yavaş, Senem Esin; BAŞAR, DORUK; Ersoy, Semiha; ERSOY, SEMİHA; Başar, Doruk; Akbas, Ayse; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.Aim: This study aimed to compare several specific staining protocols recommended for paraffin sections and toluidine blue and light green double staining combination to be tried for the first time with routine toluidine blue staining on semithin epon sections. Material and Methods: Samples of 1x1x1 mm were taken from the liver, skin, and aorta tissues of Wistar albino adult rats. Tissue samples were fixed with 5% glutaraldehyde at +4 degrees C overnight, postfixed with 1% osmium tetroxide for one hour, and then, blocked with Epon 812 after processing. Semithin sections of 1 mu m thickness were obtained from the epon blocks. Sections were stained with Altmann's method (for mitochondria), Verhoeff's method (for elastic fibers), Gordon&Sweets' silver impregnation method (for type III collagen), toluidine blue and light green double staining combination (for type I collagen) and routine toluidine blue method. Results: In liver sections, mitochondria in hepatocytes were differentiated by the Altmann method, and stromal type III collagen fibers were distinguished with Gordon&Sweets' method. Elastic lamellar structures were easily observed in black in the aortic sections stained with the Verhoeff method. Successful results were obtained in the staining of dermal type I collagen with toluidine blue and light green double staining in skin sections. Conclusion: Since the specific staining tried for the first time gave positive results in epon sections, it was concluded that these methods can be used to determine the localization of cellular and intercellular components that are aimed to be examined at the ultrastructural level.Item Farklı boyamaların çeşitli dokuların parafin ve yarı ince epon kesitlerine uygulanmasının ışık mikroskobik düzeyde karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-15) Akbaş, Ayşe; Ersoy, Semiha; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0091-9012Histolojide mikroskobik değerlendirme amacıyla alınan doku örnekleri, parafine veya plastik ortamlara gömülür. Plastik yarı ince kesitler, ışık mikroskobu ile elektron mikroskobu arasında bir köprü görevi görür. Bu kesitler parafinden daha ince, ince kesitlerden daha kalındır. Bu sayede ışık mikroskopide yarı ince kesitler, parafine göre daha ileri detay sağlar. Ancak plastik kesitlerin çoğu hidrofobiktir ve birçok boya ile boyanmazlar. Bu çalışmada; parafin ve epon kesitlerde daha çok doku komponentinin ayrımına imkan verecek boyama metotlarının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada; çeşitli doku örnekleri ikili fiksasyon sonrası Epon ile bloklandı. Aynı dokuların diğer grubu, rutin takip sonrası parafin ile bloklandı. Toluidine blue, hematoksilen, eozin, asit fuksin, metil green ve nötral red boyaları hem tekli, hem ikili kombinasyonlar şeklinde her iki kesit grubunda denendi. Ayrıca elastik, retiküler ve kollajen lifler ile mitokondri boyamaları da çalışıldı. Epon kesitlere boyaların penetrasyonunu kolaylaştırmak amacıyla, üç ayrı etching ajanı (sodyum hidroksit, periyodik asit ve aseton) uygulandı. Sonuçlar ışık mikroskobunda değerlendirildi. Eponun uzaklaştırılmasında aseton en başarılı bulundu. Epon kesitlerde tekli boyamalarda en iyi sonuçlar toluidine blue ile sağlandı. Ayrıca asit fuksin ve metil green de olumlu bulundu. Tekli boyamalar parafin kesitlerde başarılı bulunmadı. Epon kesitlerde ikili boyamalarda; toluidine blue-eozin, toluidine blue-asit fuksin, toluidine blue-metil green ve asit fuksin-toluidine blue kombinasyonlarında başarılı sonuçlar elde edildi. Parafin kesitlerde hematoksilen-eozin ile en iyi sonuçlar alındı. Ayrıca; toluidine blue-eozin ve asit fuksin-metil green kombinasyonlarından da yararlanılabileceği düşünüldü. Parafin ve epon kesitlerde dört özel boyama ile elastik, retiküler ve kollajen lifler ile mitokondri demonstrasyonunda da başarılı sonuçlar elde edildi. Olumlu bulunan boyamaların rutinde kullanılabileceği sonucuna varıldı.Item Farklı epon solventlerinin yarı ince kesitlerde boyanma üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-05-29) Akbaş, Ayşe; Yavaş, Senem Esin; Ersoy, Semiha; Usta, Çiğdem; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-0091-9012; 0000-0002-6949-1210; 0000-0002-6419-0304; 0000-0002-3923-2875Yarı ince kesitlerin kullanımı histolojik ve klinik tanı çalışmalarında önemli bir yere sahiptir. Fakat bu amaçla kullanılan plastik gömme ortamları hidrofobik oldukları için boyaların dokulara girişini sınırlandırmaktadırlar. Bu çalışmada; yarı ince epon kesitlerin boyanmasında daha çok detay sağlamak üzere bilinen epon solventleri ile asetonun karşılaştırılması ve daha önce denenmemiş toluidine blue-eozin ikili boyamasının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada sıçan beyin, ince bağırsak ve pankreas doku örneklerine ait epon bloklardan ultramikrotom ile 1µm kalınlığında yarı ince kesitler alındı. Boyama öncesi epon kesitlere boyaların penetrasyonunu kolaylaştırmak amacı ile sodyum hidroksit, periyodik asit ve aseton ile üç ayrı etching uygulandı. Bir grup kesitte epon uzaklaştırılmadı. Toluidine blue ve toluidine blue-eozin ikili boyaması uygulanan kesitler ışık mikroskobunda değerlendirildi. Aseton ile etching sonrası üç dokuya ait toluidine blue boyama sonuçları, alkali ve asit etchingi sonrası boyamalara ve etching uygulanmadan yapılan boyamalara göre çok daha başarılı olarak değerlendirildi. Özellikle pankreasta daha berrak görüntüler sayesinde daha iyi detay sağladığı görüldü. Toluidine blue-eozin boyaması ile beyin ve pankreas dokularında olumlu sonuçlar elde edildi. Eponun uzaklaştırılması amacıyla ilk kez denenen aseton ile başarılı sonuçlar elde edildiği için diğer solventlere alternatif olarak asetonun rutinde kullanılabileceği düşünüldü. Yine ilk kez denenen toluidine blue-eozin ikili boyamasından epon kesitlerin değerlendirilmesinde yararlanılabileceği sonucuna varıldı.Publication Identification of mast cells and immunophenotypic subtypes in peripheral nerve damage caused by epineurotomy and systemic inflammation(Wolters Kluwer Medknow Publications, 2023-01-01) Yavaş, Özkan; YAVAŞ, ÖZKAN; Yavaş, Senem Esin; Kavruk, Kaan; KAVRUK, KAAN; Özbek, Serhat; ÖZBEK, SERHAT; Ersoy, Semiha; ERSOY, SEMİHA; Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Plastik Cerrahi Anabilim Dalı.; KHD-4075-2024Purpose: This study aims to investigate the numerical increase, localization, granulation status, and immunophenotypic properties of mast cells (MCs) in epineurectomy-induced nerve damage and lipopolysaccharide (LPS)-induced systemic infection models. Materials and Methods: In this study, the animals were divided into three groups of 6 each. One of the groups was determined as the control group, epineurectomy was applied to one group, and systemic inflammation was created by regular LPS injections in the other group. Then, the obtained nerve tissues were stained histochemically with Hematoxylin and Eosin toluidine blue, and the increase, localization, and granulation status of MCs were examined. Immunohistochemically, antitryptase and antichymase staining were performed to determine the immunophenotypes of MCs. Results: As a result, while the number of MCs increased in both groups compared to the control group, MCs in the LPS group were in the epineurium, and MCs in the epineurotomy group were located between the nerve fibers. While MCs in the LPS group showed very severe degranulation, mild degranulation was observed in the epineurotomy group, and almost no degranulated MCs were observed in the control group. Conclusion: This study is critical because it is one of the first studies to compare MCs in different nerve damage types and examine the expression of chymase and tryptase.Item İkili iskelet boyamasında mikrodalga ışınımının kullanılması(Uludağ Üniversitesi, 2009-10-30) Sunay, Fatma Bahar; Ersoy, Semiha; Kahveci, Zeynep; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.Bu çalışmanın amacı, teratoloji araştırmalarında sık kullanılan ikili iskelet boyaması yöntemlerinden birisi olan Inouye’un metodunda 48–72 saat olarak belirtilmiş olan boyama aşamasını mikrodalga ışınımından yararlanarak kısaltmaktır. 24 adet bir günlük Swiss albino cinsi fare iki gruba (mikrodalga grubu ve kontrol grubu) ayrıldı. Mikrodalga grubunda yer alan deneklerin iskelet boyaması mikrodalga fırında, 40.47±4.8 °C’de, 8 saat süreyle yapılırken kontrol grubundaki deneklerin iskelet boyaması Inouye’un metodunda belirtildiği gibi etüvde, 37 °C’de, 72 saat süreyle yapıldı. Deneklerin boyanma kalitesi incelendiğinde gruplar arasında önemli farklılık gözlenmedi. Böylece Inouye’un metodunda 72 saat olan iskelet boyaması süresi, mikrodalga ışınımı kullanıldığında, boyanmanın kalitesinde azalmaya neden olmadan, 8 saate indirildi. İkili iskelet boyamalarında, işlemin süresini kısaltmak için, mikrodalga ışınımından yararlanılabileceği sonucuna varıldı.Item Nesfatin nöronlarının besin alımını baskılayıcı işlevi üzerine gonadal steroid hormonların etkisinin immünohistokimyasal olarak araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-09-14) Oy, Ceren; Ersoy, Semiha; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.Gonadal hormonlar, özellikle östrojen, metabolizma ve enerji homeostazında önemli bir rol oynar. Östrojenin besin alımını baskıladığı bilinmektedir. Östrojen hormonları etkilerini reseptörleri üzerinden gösterirler. Östrojen reseptör alfa ve beta (ER-⍺ ve ER-β) hipotalamus da dahil olmak üzere vücut ağırlığı ve besin alımı kontrolüyle ilişkili beyin alanlarında eksprese edilen nükleer reseptörlerdir. Nesfatin- 1 homeostatik besin alımını düzenleyen anoreksijenik bir peptitdir. Beyinde nesfatin- 1 eksprese eden nöronlar etkilerini başlıca hipotalamusta gösterirler. Literatürde nesfatin-1 nöronlarında ER-⍺ ekspresyonunu gösteren bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmada, nesfatin-1'in merkezi anoreksijenik etkilerinin nesfatin-1 nöronlarında eksprese edilen ER-⍺ ve/veya ER-β üzerinden östrojen aracılığıyla direkt olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve bu ekspresyonda cinsiyetler arası olası farklılıkların belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, hipotalamik nöronlarda nesfatin-1 ile ER-⍺, ER-β ko-lokalizasyonu, yüzen kesitlerde ikili immünohistokimyasal yöntem kullanılarak araştırılmıştır. Çalışmada erişkin Sprague Dawley türü sıçanlar kullanılmıştır. ER-⍺-ve ER-β pozitif olan ikili işaretlenmiş nesfatin-1 nöronlarının tüm nesfatin-1 nöronları içerisindeki oranı hesaplanmıştır. Arkuat nukleusda ER-⍺ eksprese eden nesfatin-1 nöronlarının oranı dişilerde %29, erkeklerde %40 olarak hesaplanmıştır. Erkek sıçanlarda daha yüksek oranda gözlenen ER-⍺ ekspresyonu, istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur. Nesfatin-1 nöronlarında ER-⍺ immünoreaktivitesi periventriküler nukleusda dişi ve erkeklerde %27 oranında hesaplanmıştır ve iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Paraventriküler nukleusda ER-β eksprese eden nesfatin-1 nöronlarının oranı ise dişilerde %63 ve erkeklerde %58 olarak hesaplanmıştır ve cinsiyetler arasında istatistiksel değerlendirme sonucunda anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sonuç olarak bu çalışma ile nesfatin-1 nöronlarında ER-⍺ ve ER-β ekspresyonunun varlığı literatürde ilk defa gösterilmiş olup, bunun östrojenin ER-⍺ veya ER-β aracılığıyla nesfatin-1 nöronlarının aktivitesini etkiliyor olabileceği düşünülmüştür.Item Sıçanlarda deneysel sistemik inflamasyonda all-trans retinoik asit (ATRA)'in hipokampustaki etkilerinin EphA4 ve EphB2 ekspresyonu ile araştırılmas(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-12) Yavaş, Senem Esin; Ersoy, Semiha; Bursa Uludağ Üniversitesi::Enstitüler::Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı; 0000-0002-6949-1210Sistemik inflamasyon, nöroinflamatuvar değişikliklere neden olarak birçok kronik psikiyatrik bozukluğun da gelişiminden ve ilerlemesinden sorumludur. Retinoik asit beyinde proliferasyon, diferansiyasyon, hücrelerin sağkalımı gibi biyolojik olayları düzenlerken, yüksek dozlarda nörotoksiktir. Eph reseptörleri hem işlevsel hem de yapısal nöronal plastisiteyi modüle ederek, hipokampal davranışları düzenlerler. Çalışmamızda nöroinflamasyon ve yüksek retinoik asit düzeylerinin hipokampusta EphA4 ve EphB2 reseptörlerinin ekspresyonları üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlandı. Çalışmada Wistar albino dişi sıçanlar kullanıldı. Akut sistemik inflamasyon intraperitoneal 5mg/kg lipopolisakkarit (LPS) ile, kronik sistemik inflamasyon intraperitoneal 0,5mg/kg/7 gün LPS ile indüklendi. Kronik gruplarda immün yanıtın uzun süreli devamlılığı için 7 günlük aralarla 3 idame doz LPS uygulandı. Akut all trans retinoik asit (ATRA) uygulamaları 50 mg/kg dozda, kronik ATRA uygulamaları 28 gün 6 mg/kg dozda intragastrik gavaj ile gerçekleştirildi. Deneklerden elde edilen parafin beyin kesitlerine Nissl boyaması, TUNEL metodu, Iba-1, EphA4 ve EphB2 immünohistokimyası uygulandı. Akut ve kronik sistemik inflamasyonun hipokampusta mikroglial yanıtı tetiklediği, nöronal dejenerasyon ve apoptoza neden olduğu belirlendi. Sağlıklı koşullarda kronik ATRA uygulamasının düşük derecede aseptik nöroinflamatuvar yanıta neden olduğu, LPS ile indüklenen kronik mikroglial yanıtı kısmen baskıladığı saptandı. Akut ve kronik nöroinflamasyonda EphA4 ekspresyon düzeylerinin arttığı, EphB2 ekspresyonlarının azaldığı görüldü. Tekrarlanan retinoik asit uygulamaları özellikle EphB2 ekpsresyon düzeylerinde azalmaya neden oldu. Sonuç olarak, LPS ve yüksek retinoik asit kaynaklı nöronal fonksiyon kaybı Eph reseptörlerindeki azalış/artış ile ilk kez gösterildi. İnflamatuvar süreçler sonrası gelişen nöropatolojilere yönelik yeni terapötik stratejiler geliştirmede Eph reseptör ekspresyonları ile plastisitenin modülasyonu ve monitorizasyonunun yararlı olacağı düşünüldü.Item Sıçanlarda sistemik inflamasyon modelinde A vitamini ve balık yağından zengin beslenmenin ovaryum dokusu üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-07-03) Usta, Çiğdem; Ersoy, Semiha; Bursa Uludağ Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı; 0000-0002-3923-2875Ovaryumlarda farklı yolaklar üzerinden gelişen inflamatuar olgularda nutrisyonel desteklerin araştırıldığı çalışmalar bulunmakla birlikte literatürde A vitamini ve balıkyağı kombinasyonuna rastlanmamıştır. Bu çalışmada lipopolisakkarit (LPS) ile indüklenen inflamatuar hasar sonrasında A vitamini ve omega-3 kaynağı olan balıkyağından zenginleştirilmiş beslenme şartlarının sıçan ovaryum dokusu üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlandı. Çalışmada kullanılan Wistar albino dişi sıçanlar: (1) A Vitamini + LPS Grubu, (2) Omega 3 + LPS Grubu, (3) Kombine Yem + LPS Grubu, (4) LPS Grubu ve (5) Kontrol Grubu olarak beş gruba ayrıldı. Sıçanlara 7 gün 0,5 mg/kg/gün LPS intraperitoneal olarak uygulandı. Sonrasında 28 gün süre ile zenginleştirilmiş içerikli beslenmeler uygulandı. Deneklerden alınan ovaryum dokularının hematoksilen-eozin ile boyanmış parafin kesitlerinde histopatolojik ve morfometrik değerlendirmeler gerçekleştirildi. Kan örneklerinde ELISA ile serum TNF-α düzeyleri çalışıldı. Uygulanan LPS’nin sıçan ovaryumunda kronik inflamasyona neden olduğu histolojik ve biyokimyasal olarak gösterildi. Ayrıca folikül gelişimini olumsuz yönde etkilediği, atrezik ve kistik folikül oluşumuna neden olduğu görüldü. A vitamini veomega-3’ten zengin kombine diyetin tekli kullanımlarına göre inflamasyonu baskılamada, atrezik ve kistik folikül gelişimini azaltmada daha etkili olduğu saptandı. Sonuç olarak; nutrisyonel A vitamini ile balık yağının kombinasyon formunda kullanımının ovaryumların inflamatuar olgularında destek tedavi seçeneği olarak kullanılabileceği düşünüldü.Item Temporomandibular eklem bozukluklarında yağ grefti ve trombositten zengin fibrinin doku onarımı üzerine kombine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-11-03) Köse, Mehmet; Yavaş, Senem Esin; Ersoy, Semiha; Kahveci, Ramazan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Plastik, Rekonstriktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Tıp-Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı.; 0000-0003-2148-2355; 0000-0002-6949-1210; 0000-0002-6419-0304; 0000-0002-3746-6280Temporomandibular eklem (TME), memeli çenesinin hareketleri için gerekli olan sinoviyal bir eklemdir, vücutta en sık kullanılan eklemlerden biridir. Yaşlı hastalarda primer olarak görülebilen, bazı patolojik durumlarda (travma ve internal derangement) sekonder olarak gelişen osteoartrit TME’de en sık görülen artrit tipidir. TME patolojilerinin, kıkırdak dokunun histolojik yapısı gereği iyileşme potansiyeli düşük olduğu için, klinik tedavileri sınırlıdır. Bu çalışmada farklı hücrelere dönüşme potansiyeli olan yağ doku kaynaklı kök hücrelerin, birçok büyüme faktörü barındıran Trombositten Zengin Fibrin (PRF) ile uyarılarak, hasar oluşturulan TME kıkırdağı üzerindeki kombine etkilerinin araştırılması amaçlandı. Çalışmada tavşanların her iki TME eklem disk laterallerinde 3 mm’lik defektler oluşturuldu. Sağ tarafa ense-sırt bölgesinden alınan yağ grefti ve tavşanın kendi kanından hazırlanan PRF yerleştirildi, sol tarafı sham grubu olarak planlanıp başka işlem yapılmadan kapatıldı. 8 hafta sonunda eklem kondil ve diskleri çıkarıldı, Hematoksilen&Eozin (H&E) ve Safranin O-Fast Green metodları ile boyanarak incelendi. Her iki grup için eklem yüzey yapısı, kondrosit yoğunluğu, hücre kümelenmesi ve Safranin O-Fast Green boyanma kaybı histopatolojik olarak derecelendirildi. Değerlendirilen parametreler arasında anlamlı fark saptanmadığı için, deneysel TME defekt modelinin onarımında yağ grefti ve PRF kombinasyonu etkili bulunmadı.Publication The effects of fat graft and platelet-rich fibrin combination after epineurectomy in rats(Assoc Medica Brasileira, 2023-01-01) Kastamoni, Menekşe; KASTAMONİ, MENEKŞE; Yavaş, Senem Esin; Ersoy, Semiha; ERSOY, SEMİHA; Özgenel, Güzin Yeşim; ÖZGENEL, GÜZİN YEŞİM; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp FakültesiOBJECTIVE: One of the most important factors that adversely affects the outcome of peripheral nerve surgery is the formation of epineural and extraneural scar tissue after surgery. Many surgical methods and pharmacological and chemical agents have been used to prevent the formation of epineural scar tissue, but satisfactory results have not been achieved in clinical applications. The purpose of this study was to investigate the combined effect of fat graft and platelet-rich fibrin on the formation of epineural scar tissue and on nerve healing in the mature rat model.METHODS: A total of 24 female Sprague-Dawley rats were used. A circumferential segment of epineurium was excised from both bilateral sciatic nerves. The epineurectomized right nerve segment was wrapped with a combination of fat graft and platelet-rich fibrin (experimental group), while the left nerve segment did not receive any surgical procedure other than the epineurectomy (sham group). Notably, 12 randomly selected rats were sacrificed in the fourth week for histopathological examination of early results. The other 12 rats were sacrificed in the eighth week for late results.RESULTS: The formation of fibrosis, inflammation, and myelin degeneration were less common in the experimental group, while nerve regeneration was found to be higher at both 4 and 8 weeks.CONCLUSION: The intraoperative application of a combination of fat graft and platelet-rich fibrin appears to be effective on nerve healing after surgery at both the early and late periods.