Browsing by Author "Emül, Ali"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Item Anjiyografik olarak koroner arter yapısı normal bulunan olgularda metabolik sendromun aort distensibilitesi üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2010) Emül, Ali; Baran, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.Metabolik sendrom, kardiyovasküler riski artıran bir durumdur. Metabolik sendromlu hastalarda aort sertliği artmaktadır. Bu çalışmada, metabolik sendrom tanısı alan ve anjiyografik olarak koroner arterleri normal saptanan hastalarda, metabolik sendromun invaziv olarak ölçülen aortik sertlik parametrelerine olan etkilerini ortaya koymayı amaçladık.Çalışmaya Erişkin tedavi paneli-III (ATP-III) ölçütlerine göre metabolik sendrom tanısı konan 30 hasta (4 erkek, 26 kadın; ort. yaş 52±7,8) ve kontrol grubu olarak metabolik sendrom tanısı bulunmayan 20 hasta (8 erkek, 12 kadın; ort. yaş 54±9,3) alındı. Hastaların kan basınçları, nabız basıncı, bel çevresi ve kan örneklerinde total kolesterol, HDL-kolesterol, LDL-kolesterol, trigliserid, açlık kan şekeri ve insülin düzeyi ölçüldü. Hemodinamik ölçümler hasta yatar pozisyonda kardiyak kateterizasyon yapımı esnasında değerlendirildi, aort sistolik ve diyastolik çapları ölçüldü ve aort sertliğinin göstergeleri olan aort gerilimi (strain) ve esneyebilirliği (distendibilite) hesaplandı.Metabolik sendrom grubunda, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında beklendiği üzere sistolik ve diyastolik kan basıncı, nabız basıncı, bel çevresi, trigliserid düzeyi, açlık kan şekeri değerleri daha yüksek, HDL-kolesterol düzeyleri düşük bulundu (p<0,05). Metabolik sendrom grubunda aort gerilimi (% 6±1,4 ve % 5,8±1,7; p=0,181) istatistiksel olarak anlamlı olmasa da daha yüksek saptandı, esneyebilirlik (1,6±0,5 cm2.dyn-1.10-3 ve 2,5±0,5 cm2.dyn-1 .10-3; p<0,001) ise istatistiksel olarak anlamlı olarak daha düşük idi. Aort esneyebilirliğinin bel çevresi (r= -0,589, p<0,001), açlık kan şekeri (r= -0,721, p<0,001), sistolik kan basıncı (r= -0,729, p<0,001), diyastolik kan basıncı ( r= -0,425, p=0,002) ve nabız basıncı (r=-0,676, p<0,001) ile anlamlı olarak ilişkili olduğu görüldü. Aort esneyebilirliğinin bağımsız değişken seçildiği çok değişkenli regresyon analizinde, sistolik kan basıncı (ß=-0,17, p=0,004) ve açlık kan şekeri (ß=-0,16, p=0,11) ile aortun esneyebilirliği arasında bağımsız ilişki saptandı.Sonuç olarak; biz bu çalışma ile metabolik sendrom tanısı alan hastalarda invaziv olarak bakılan aort sertlik parametrelerinden aortik gerilimin kontrol grununa kıyasla artmış ve esneyebilirliğin ise azalmış olduğunu gösterdik. Metabolik sendromlu hastalarda arteryel sertlik değerlendirilerek ve risk faktörlerine yönelik tedavi ile kardiyovasküler hastalıklar ve mortalitede azalma sağlanabilir.Item Aortic distensibility and coronary artery bypass graft patency(Bmc, 2009-03-26) Özdemir, Levent; Özdemir, Bülent; Biçer, Murat; Baran, İbrahim; Kaderli, Aysel Aydın; Şentürk, Tunay; Emül, Ali; Yetgin, Zeynel Abidin; Güllülü, Sümeyye; Aydınlar, Ali; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.; 0000-0002-8974-8837; C-1517-2017; ABC-2231-2020; AAI-6632-2021; 7004168959; 6507770944; 35572557400; 7801322152; 8342098300; 23967725800; 26436271200; 57204660708; 6603131517Background: Aortic distensibility is an elasticity index of the aorta, and reflects aortic stiffness. Coronary artery disease has been found to be substantially associated with increased aortic stiffness. In this study we aimed to retrospectively analyze the association of angiographically determined aortic distensibility with the patency rates of coronary bypass grafts Methods: The study was conducted in the Cardiology department of the Applied Research Centre for Health of Uludag University. The coronary angiograms of 53 consecutive coronary bypass patients were analysed retrospectively. Aortic distensibility was calculated using the formula: 2 x (change in aortic diameter)/(diastolic aortic diameter) x (change in aortic pressure). The number of stenosed and patent bypass grafts and the patient characteristics like age, risk factors were noted. Results: There were 44 male (83%) and 9 female (17%) cases. Eighteen cases had only one saphenous vein grafting. The number of cases with two, three and four saphenous grafting were 18, 11 and 1; respectively. In the control angiograms the number of cases with one, two, three and four saphenous vein graft obstruction were 15 (31.3%), 7 (14.6%), 1 (2.1%) and 1 (2.1%) respectively. The aortic distensibility did not differ in cases with and without saphenous graft occlusion (p > 0.05). Also left internal mammary artery (LIMA) graft patency was not related to the distensibility of the aorta (p > 0.05). We also evaluated the data for cut-off values of 50 and 70 mmHg of pulse pressure and did not see any significant difference between the groups in terms of saphenous or LIMA grafts. Conclusion: In this study we failed to show association of angiographically determined aortic distensibility with coronary bypass graft patency in consecutive 53 patients with coronary artery bypass graft surgery (CABG).