Browsing by Author "Elbasan, Onur"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Comparison between sleeve gastrectomy and exenatide on type 2 diabetic patients(Mary Ann Liebert, 2020-02-28) Elbasan, Onur; Şişman, Pınar; Peynirci, Hande; Yabacı, Ayşegül; Ersoy, Canan; ERSOY, CANAN; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi.; AAH-8861-2021Background: Diabetes and obesity are major causes of mortality and morbidity that are increasing all over the world. As obesity is a major risk factor for type 2 diabetic patients, weight loss is important in the treatment of type 2 diabetic patients. In our study, our aim was to evaluate the effects of exenatide and laparoscopic sleeve gastrectomy (LSG) in obese type 2 diabetic patients on the clinical and laboratory parameters.Methods: Twenty-five LSG and 25 exenatide patients followed up in our outpatient clinic were involved in the study.Results: At the end of the 6-month follow-up, weight loss was similar to 35.4 kg in the surgery group and 11.5 kg in the exenatide group. Although postprandial glucose and hemoglobin A1c were significantly decreased in both groups, the decrease was significantly higher in LSG group compared to the exenatide group. Although there was no significant change in fasting blood glucose (FBG) in the exenatide group, there was a significant decrease in FBG in LSG group.Conclusion: LSG is a method that should be performed up on indication and much more radical compared to exenatide administration, but appears to be a more efficient application that corrects diabetes- and obesity-related metabolic parameters compared to exenatide therapy in type 2 diabetic obese patients.Item Obez tip 2 diyabetik hastalarda bariatrik cerrahi ve eksenatid tedavisinin laboratuar ve klinik parametreler üzerine etkilerinin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2016) Elbasan, Onur; Ersoy, Canan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Obezite ve diyabet, tüm dünyada gittikçe artan, önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Obezite tip 2 diyabetik hastalar için majör risk faktörü olup, tip 2 diyabetik hastaların tedavisinde kilo kaybı önemli yer tutar. Literatürde obez tip 2 diyabetik hastalarda medikal ve cerrahi tedavinin etkinliğinin kıyaslandığı birçok çalışma bulunmaktadır. Biz de çalışmamızda obez diyabetik hastalarda ülkemizde kullanımı yaygınlaşan GLP(glucagon-like peptide)-1 agonistlerinden olan eksenatid ve seçilmiş vakalarda uygulanan cerrahi yöntemlerden biri olan laparoskopik sleeve gastrektominin (LSG) laboratuvar ve klinik parametreleri üzerindeki etkisini araştırmayı ve karşılaştırmayı amaçladık. Bu amaçla 1 Ocak 2011-1 Aralık 2015 tarihleri arasında, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı'na başvuran diyabetik morbid obez olgu dosyaları retrospektif olarak taranarak bariyatrik cerrahi uygulanmış 25 hasta ve eksenatid tedavisi başlanmış 25 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, antidiyabetik ilaç kullanımı, yandaş hastalıkları,boy, kilo, beden kitle indeksi (BKİ), sistolik kan basıncı (SKB), diyastolik kan basıncı (DKB), açlık kan şekeri (AKŞ), tokluk kan şekeri (TKŞ), hemoglobin A1c (HbA1c), üre, kreatinin, aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT), düşük dansiteli lipoprotein (low density lipoprotein: LDL) kolesterol, yüksek dansiteli lipoprotein (high density lipoprotein: HDL) kolesterol, trigliserid (TG), total kolesterol (TK), tiroid stimülan hormon (TSH), spot idrarda glukoz ve protein parametreleri incelendi. Eksenatid ve LSG gruplarında tedavinin 6. ayında kilo ve BKİ'de anlamlı azalma tespit edilmekle birlikte, LSG grubundaki azalma anlamlı olarak daha yüksek saptandı. Altı aylık takip sonunda, cerrahi grubunda kilo kaybı yaklaşık 35,4 kg iken eksenatid grubunda 11,5 kg olarak bulundu. Her iki grupta TKŞ ve HbA1c'de anlamlı azalma saptanırken, LSG grubundaki azalma eksenatid grubuna kıyasla anlamlı olarak yüksek saptandı. Eksenatid grubunda AKŞ'de anlamlı değişiklik izlenmezken, LSG grubunda AKŞ'de anlamlı azalma görüldü. Her iki grupta SKB ve DKB'de tedavinin 6. ayında anlamlı azalma görülürken, gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Eksenatid tedavisi ile başlangıca göre 6. ayda insülin kullanan hasta sayısı ve yüzdesinde anlamlı değişim olmazken, hastaların kullandığı total insülin dozunda anlamlı olarak azalma saptandı. LSG grubunda ise insülin kullanan hasta sayısında anlamlı azalma görülürken, toplam insülin dozunda anlamlı değişiklik saptanmadı. LSG'nin 6. ayında TG'de anlamlı azalma görülürken, LDL ve TK'de ise anlamlı değişim saptanmadı. HDL'de ise anlamlı artış mevcuttu. Eksenatid grubunda lipid profilinde anlamlı değişim olmadı. Bariyatrik cerrahi sonrası 6. ayda başlangıca kıyasla spot idrarda protein saptanan hasta sayısında anlamlı azalma olduğu tespit edilirken, eksenatid grubunda anlamlı değişiklik olmadı. Cinsiyetler arası farklılık incelendiğinde eksenatid kullanan erkeklerde SKB'deki azalmanın daha fazlaolması haricinde parametrelerin değişim yüzdeleri açısından cinsiyetler arası fark olmadığı görüldü. LSG yapılan hastalarda da klinik ve laboratuvar parametrelerin değişimi açısından cinsiyetler arası anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç olarak, diyabetik obezlerde LSG endikasyon dahilinde uygulanması gereken, eksenatid kullanımına göre daha radikal bir yöntem olup obezite ilişkili diyabetik ve metabolik parametreleri daha etkin düzelten bir uygulama olarak görünmektedir. Ancak eksenatidin de obezite ilişkili diyabet ve metabolik parametreler üzerine olumlu etkileri olduğu çalışmamızın sonuçlarında ortaya konulmuştur. Her iki tedavi şekli de her hasta için avantaj ve dezavantajları yönünden değerlendirilmeli, her hasta için uygun tedavi seçeneğine hasta özelliklerine göre karar verilmelidir.Publication Short term effect of laparoscopic sleeve gastrectomy on clinical, renal parameters and urinary ngal levels in diabetic and non diabetic obesity(Editura Acad Romane, 2019-07-01) Elbasan, Onur; Şişman, P.; Peynirci, Hande; Yabacı, Ayşegül; Dirican, Melehat; DİRİCAN, MELEHAT; Gül, Özen Öz; ÖZ GÜL, ÖZEN; Cander, Soner; CANDER, SONER; Ersoy, Canan; ERSOY, CANAN; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; 0000-0001-8580-9471; AAH-8861-2021; AAG-6985-2021; AAI-1005-2021Background. Although diseases such as diabetes, hypertension, obstructive sleep apnea and hyperlipidemia are clearly documented as obesity associated diseases, it is not well-known whether obesity causes renal pathologies. The aim of the present study was to evaluate the effect of weight loss following laparoscopic sleeve gastrectomy on clinical, renal parameters and urinary Neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL) levels in diabetic and non-diabetic obese patients.Methods. Nineteen morbidly obese patients (10 diabetic and 9 non diabetic) who underwent laparoscopic sleeve gastrectomy were evaluated clinically (anthropometric measurements) and biochemically before surgery and at 6 months from surgery.Results. Significant decreases in weight, BMI, FPG, PPG and HbA1c levels were observed in the diabetic group when the baseline and 6th month parameters of the patients were compared. There was also a significant decrease in SBP and DBP. At 6th month following laparoscopic sleeve gastrectomy, renal parameters such as creatinine, mAlb/creatinine, NGAL/creatinine did not differ in the diabetic group. In the nondiabetic group, serum creatinine levels were significantly decreased, but other renal parameters such as mAlb/creatinine and NGAL/creatinine were not significantly different.Conclusions. Our findings revealed significant decreases in weight, body mass index and glycemic parameters after sleeve gastrectomy in diabetic and non-diabetic patients, while no significant alteration was noted in renal functions, urinary NGAL and microalbumin levels.Item Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi 4, 5 ve 6. sınıf öğrencileri romatoloji farkındalık düzeylerinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2015-02-09) Dalkılıç, Ediz; Elbasan, Onur; Muti, Aybuke; Ermurat, Selime; Coşkun, Belkıs Nihan; Tufan, Ayşenur; Öksüz, Mustafa Ferhat; Pehlivan, Yavuz; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Romatoloji Bilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Romatoloji, iç hastalıklarının diğer yan dallarına göre daha yeni bir bilim dalı olup gelişimini sürdürmektedir. Biz bu çalışmada Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan dördüncü sınıf ve sonrası öğrencilerin romatoloji konusundaki farkındalıklarını araştırmayı amaçladık. Uludağ Tıp Fakültesinde okuyan 4, 5 ve 6. sınıf toplam 368 öğrenciye romatolojinin temel bulgularıyla ilgili toplam 25 soru içeren anket dolduruldu. Romatoloji eğitimi almış bir tıp fakültesi öğrencisinin romatoloji hakkındaki farkındalıklarını değerlendirmeyi hedefleyen 20 soruya 4.sınıf öğrencileri % 55,4 yanlış ya da fikrim yok olarak yanıt verirken, 5 ve 6. sınıf öğrencilerinde ise bu oranların sırasıyla % 47,7 ve % 40,9 olduğu görüldü. Bu çalışma tıp fakültesi öğrencilerinin romatolojinin çok temel bilgileri, hangi hastalıklarla ilgilendiği, hastalıkların tanı ve tedavileri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıklarını göstermektedir. Bu oranlar 5 ve 6. sınıf öğrencilerinde daha iyi olmasına karşılık yeterli değildir. Bu tür anketlerin belli aralıklarla tekrarlanması farkındalığı ve eğitim düzeyini tespit etmede faydalı olacaktır.