Browsing by Author "Dizdarer, Ceyhun"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Clinical and epidemiological features of Turkish children with 2009 pandemic influenza A (H1N1) infection: Experience from multiple tertiary paediatric centres in Turkey(Informa Healthcare, 2011-12) Çiftçi, Ergin; Tuygun, Nilden; Özdemir, Halil; Tezer, Hasan; Şensoy, Gülnar; Devrim, İlker; Dalgıç, Nazan; Kara, Ateş; Turgut, Mehmet; Tapısız, Anıl; Keser, Melike; Bayram, Nuri; Kocabaş, Emine; Dinleyici, Ener Çağrı; Özen, Metehan; Soysal, Ahmet; Kuyucu, Necdet; Tanır, Gönül; Çelikel, Elif; Belet, Nursen; Evren, Gültaç; Aytaç, Didem Büyüktaş; Cengiz, Ali Bülent; Canoz, Perihan Yasemen; Derinoz, Oksan; İnce, Erdal; Hacımustafaoğlu, Mustafa; Anıl, Murat; Özgür, Özlem; Kuzdan, Canan; Özaydin, Eda; Aşılıoğlu, Nazik; Dizdarer, Ceyhun; Ceyhan, Mehmet; Bucak, İbrahim Hakan; Kendirli, Tanıl; Yakut, Halil İbrahim; Fisgin, Tunç; Unal, Nurettin; Altındağ, Hakan; Kılınç, Ayse Ayzit; Zohre, Seray Umut; Elhan, Atilla Halil; Doğru, Ülker; Çelebi, Solmaz; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı.; 7006095295Background: In April 2009 a novel strain of human influenza A, identified as H1N1 virus, rapidly spread worldwide, and in early June 2009 the World Health Organization raised the pandemic alert level to phase 6. Herein we present the largest series of children who were hospitalized due to pandemic H1N1 infection in Turkey. Methods: We conducted a retrospective multicentre analysis of case records involving children hospitalized with influenza-like illness, in whom 2009 H1N1 influenza was diagnosed by reverse-transcriptase polymerase chain reaction assay, at 17 different tertiary hospitals. Results: A total of 821 children with 2009 pandemic H1N1 were hospitalized. The majority of admitted children (56.9%) were younger than 5 y of age. Three hundred and seventy-six children (45.8%) had 1 or more pre-existing conditions. Respiratory complications including wheezing, pneumonia, pneumothorax, pneumomediastinum, and hypoxemia were seen in 272 (33.2%) children. Ninety of the patients (11.0%) were admitted or transferred to the paediatric intensive care units (PICU) and 52 (6.3%) received mechanical ventilation. Thirty-five children (4.3%) died. The mortality rate did not differ between age groups. Of the patients who died, 25.7% were healthy before the H1N1 virus infection. However, the death rate was significantly higher in patients with malignancy, chronic neurological disease, immunosuppressive therapy, at least 1 pre-existing condition, and respiratory complications. The most common causes of mortality were pneumonia and sepsis. Conclusions: In Turkey, 2009 H1N1 infection caused high mortality and PICU admission due to severe respiratory illness and complications, especially in children with an underlying condition.Item İki psödohipoaldosteronizm olgusu(Uludağ Üniversitesi, 2014-02-13) Korkmaz, Hüseyin Anıl; Dizdarer, Ceyhun; Yıldız, Melek; Genel, Ferah; Özkan, BehzatPsödohipoaldosteronizm tip 1 (PHA1), aldosterona periferik direnç sonucu gelişen ve tuz kaybı ile karakterize olan bir hastalıktır. PHA1 tipik laboratuvar bulguları, hiponatremi, hiperkalemi, metabolik asidoz ve yüksek serum aldosteron düzeyleridir. PHA1’in semptomları 21-hidroksilaz veya 3-beta-hidroksisteroid dehidrogenaz eksikliğinin neden olduğu konjenital adrenal hiperplazi ve aldosteron eksikliğinden kaynaklanan hipoaldosteronizmin semptomları ile kolayca karışmaktadır. Klinik bulguları ve kalıtım tipine göre; PHA1, renal PHA1 (otozomal dominant) ve daha ağır kliniği olan sistemik PHA1 (otozomal resesif) olarak iki grupta sınıflandırılır. Bu çalışmada kusma ve ishal yakınmaları ile başvuran ve tipik laboratuvar bulguları ile PHA1 tanısı konan iki olgu sunulmuştur. Bu iki olgu da kusma, ishal, huzursuzluk ve dehidratasyon ile başvurmuştu. Tuz kaybettiren konjenital adrenal hiperplazi nedenleri ekarte edildikten sonra, plazma renin aktivitesi ve serum aldosteron düzeylerinin yüksek saptanması ile PHA tanısı kondu.Item Tip 1 diyabetli çocuklarda tanıda diyabetik ketoasidoz sıklığı ve ilişkili faktörler(Uludağ Üniversitesi, 2010-06-22) Demir, Korcan; Büyükinan, Muammer; Dizdarer, Ceyhun; Şimşek, Damla Gökşen; Özen, Samim; Asar, Gülgün; Can, Şule; Altıncık, Ayça; Özhan, Bayram; Ersoy, Betül; Böber, Ece; Darcan, ŞükranGiriş: Bu çalışmada İzmir ve Manisa illerindeki üçüncü basamak hastanelerde bulunan çocuk endokrinolojisi kliniklerine getirilen yeni tanı tip 1 diyabet hastalarındaki başvuru anında diyabetik ketoasidoz (DKA) sıklığı ve bununla ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Hastaların dosyaları geriye yönelik olarak incelendi. Olguların cinsiyet, doğum tarihi, ailede diyabet öyküsü ve sağlık güvenceleri hakkındaki bilgiler kaydedilip başvuru şekli ile olan ilişkileri araştırıldı. Bulgular: Yapılan değerlendirmede 2008 yılında 139 hastanın (E/K:74/65, ortalama yaş 8,7±3,9) tanı aldığı görüldü. Hastaların büyük çoğunluğunda başvuru esnasında ketoz (n=58, %41,7) veya DKA (n=57, %41) tablosu mevcuttu. Hiçbir hastada ölüm ya da ciddi morbidite gelişmedi. Ailede tip 1 diyabet öyküsünün olmaması ve tanı anında 5 yaşından küçük olma durumunun tanıda DKA tablosu ile ilişkili olduğu saptandı. Risk analizi amacıyla lojistik regresyon uygulandığında sadece 5 yaşından küçük olmanın DKA açısından bir risk faktörü olduğu görüldü (p=0,008, Odds Oranı 3,3, %95 güven aralığı 1,4-8,1). Sonuç: Bu sonuçlar, toplumu çocukluk yaş grubunda diyabet konusunda bilinçlendirerek tanı anında DKA oranını azaltmak için geniş kapsamlı kampanyalar/çalışmalar yapılması gerektiğini düşündürmüştür.