Browsing by Author "Demir, Semra"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Assessment of disease activity and quality of life in patients with recurrent bradykinin-mediated versus mast cell-mediated angioedema(Elsevier, 2021-05-21) Can, Pelin Kuteyla; Değirmentepe, Ece Nur; Etikan, Pırıl; Kızıltaç, Kübra; Gelincik, Aslı; Demir, Semra; Büyüköztürk, Suna; Haşal, Eda; Başkan, Emel Bülbül; Aydın, Ömur; Maurer, Marcus; Weller, Karsten; Kocatürk, Emek; Haşal, Eda; BÜLBÜL BAŞKAN, EMEL; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatoloji Anabilim Dalı.; 0000-0001-6310-5107; FZP-3964-2022 ; CEB-8268-2022Objective: Recurrent Angioedema (RAE) is characterized by sudden swelling of mucosal surfaces or deep dermis and is either mast cell-(MMAE) or bradykinin-mediated (BMAE). How patients with BMAE and MMAE differ in terms of disease activity and impact remains largely unknown. Here, we determined validity, reliability, and sensitivity to change of Turkish versions of angioedema activity score (AAS) and quality of life questionnaire (AE-QoL) and used both instruments to investigate and compare patients with BMAE and MMAE. Methods: Turkish versions of AAS28 and AE-QoL were applied to 94 patients with RAE (18-72 years). Patients' global self-assessment of QoL (PGA-QoL), disease activity (PGA-DA-VRS, PatGA-DA-VAS), and 12-Item-Short Form Survey were used at week 4 (visit 2), and week 8 (visit 3). De-mographic characteristics, clinical features, and AAS28 and AE-QoL values were compared be-tween 31 patients with BMAE and 63 patients with MMAE. Results: Turkish AAS28 and AE-QoL showed excellent internal consistency, high reproducibility and known-groups validity. Compared to patients with MMAE, BMAE patients were younger (34.6 +/- 10.7 vs. 40.7 +/- 13.3 years), had longer disease duration (236 +/- 178 vs. 51 +/- 78 months), high prevalence of family history (63% vs 14%), longer duration of attacks (65 +/- 20 vs. 40 +/- 25 h), and they were more commonly affected by upper airway angioedema (70% vs 23%). Disease activity (AAS28) was lower (29.3 +/- 24.6 vs 55.2 +/- 52.9), but AE-QoL was higher (44.2 +/- 16.1 vs 34.5 +/- 22.5) in BMAE patients as compared to MMAE patients. Conclusions: Patients with BMAE and MMAE have distinct disease characteristics. Recurrent bradykinin-mediated angioedema impacts quality of life more than mast cell-mediated angioe-dema. The discriminating characteristics of patients with BMAE and MMAE may help to improve the diagnosis and management of patients with RAE.Item Bursa Bölgesi tavuklarında coccidiose etkenleri ve bunların yayılışı(Uludağ Üniversitesi, 1991) Demir, Semra; Tınar, Recep; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Parazitoloji Anabilim Dalı.Araştırmada Bursa il sınırları içinde bulunan 45 kümes ten rastgele seçilen 1396 tavuğun dışkısı muayene edilerek coccidiose etkenleri aranmış, görülen cocystlerin tür identifikasyonları yapılmış ve gram dışkıdaki cocyst miktarları sayılmıştır. Ayrıca hastalık semptomu gösteren 53 tavuğun otopsisi yapılarak lezyonlu bölgeler histopatolojik olarak incelenmiştir. Yapılan muayeneler sonunda 1396 tavuğa ait dışkı ör neğinden 740 (% 53.0) ında Eimeria (E) türlerinden E.necatrix E.tenella, E.brunettl, E.mitis, E. maxima olmak üzere beş tü rün oocystleri saf veya miks enfeksiyon şeklinde görülmüştür. Bunlardan E.brunettl Türkiye tavuklarında ilk kez saptanmıştır. Enfekte hayvanlardan 292 (% 39.5) 'sinde E.necatrix, 14B (% 20.0) inde E.tenella, 94 (% 12.7) ünde E.brunettl, 37 (% 5.0) sinde E.mitis, 30 (% 4.1) unda E. maxima türleri saf enfeksiyon; 39 (% 5.3) unda E.necatrlx+E. tenella, 31 (% 4.2) inde E.necatrix + E.brunettl, 27 (% 3.6) sinde E.necatrix E.maximB, 11 (% 1.5) inde E.necatrix + E.mitis, 9(% 1.2)unda E.tenella^ E. maxima, 5*t5& 0.7) inde E.tenella+ E.brunetti, 15 (% 2.0) inde E.necatrix + E.tenella + E.brunettl, 2(% 0.3) sinde E.necatrix+ E. mitis+E. maxima türleri miks enfeksiyon halinde bulunmuştur. Enfekte hayvan oranı etçi ve yumurtacı ırk gruplarında birbirine yakın olarak, sırasıyla % 56. 8 ve % 51.3 bulunmuştur, Yetiştirme tipleri dikkate alındığında bu oran yer sistemi uygulanan kümeslerde % 63.8, ızgara sistemi uygulananlarda % 57. B, kafes sistemi uygulananlarda % 20.5 olmuştur. Hastalık semptomu gösteren tavukların otopsi muayenelerinde barsaklardaki patolojik bozukluklar, histopatolojik muayenelerinde ise bazı türlerin şizont, merozoit ve gametosit gibi hücre içi gelişme dönemleri saptanmıştır. Bölge tavuklarında coccidiose etkenlerinin insidensi yüksek olmakla birlikte genelde enfeksiyon şiddetinin düşük olduğu belirlenmiş olup hastalık semptomu gösteren hayvan sayısının yok denecek kadar az olduğu müşahede edilmiştir.Item Bursa Bölgesi tavuklarında coccldiose etkenleri ve bunların yaygınlıgı(Uludağ Üniversitesi, 1992) Demir, Semra; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Araştınnada Bursa il smırlan içinde bulunall 45 kümesten rastgele seçilen 1396 tavugım dışkısı muayene edilerek coccidiose etkenleri aran· mış, göriılen occystlerin tür identifikasyonlan yapılmış ve gram dışkıdaki oocyst miktarlan sayılmıştır. Aynca hastalık semptomu gösteren 53 ta vugun otopsisi yapilarak lezyonlu bölgeler histopatolojik olarak incelenmiştir. Yapılan muayeneler sonunda 1396 tavuga ait dlşkı önneginden 740 (% 53.0) ında Eimeria tarlerinden E. necatrix, E. tenella, E. brunett~ E. mitis, E. maxima olmak üzere beş türilli oocystleri saf veya miks enfek siyon şeklinde görülmüştür. Enfekte hayvan oram etçi ve yumurtacı ırk gruplarında sırasıyla % 56.8 ve % 51.3 bulunmuştur. Yetiştimıe tipleri dikkate alındıgında bu oran yer sistemi uygulanan kümeslerçle % 63.8, ızgara sistemi uygulanan larda % 57.8, kafes sistemi uygulananlarda % 20.5 olmuştur. Histopatoljik muayenelerde bazı tilrlerin şizglıt, merozoit, ganıetosit gibi hücre içi gelişme dönemleri saptanmıştır. Yöre tavuklamıda coccidiosn etkenlerinin prevalensi yüksek olmakla birlikte genelde enfeksiyon şiddetinin düşük oldugu belirlenmiş olup has talık semptomu gösteren hayvan sayısının yok denecek kadar az oldugu gözlenmiştirItem Doğal enfekte koyunlarda fasciola SPP. ve mide-barsak nematodlarına okzan ve albendazolun etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1987) Tınar, Recep; Doğan, Hüsrev; Demir, Semra; Akyol, Ç. Volkan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Araştırmada doğal enfekte koyunlardaki Fasciola spp. ve mide-barsak nematodlarına Okzan (Oxfendazole + oxyclozanide; DİFAŞ) ve albendazole un (Valbazen; PFİZER) etkisi incelenmiştir. Bir balosunda 112 mg oxfendazole + 600 mg oxyclozanide içeren Okzar, 1 bolus/40 kg (2.8 mg/kg oxfendazole + 15 mg/kg oxyclozanide); albendazole ise 5 mg/kg ve 2.5 mg/kg. dozlarda kullanılmışlardır.Okzan uygulandığı dozda Fasciola türlerine % 97.33, mide barsak nematodlarına (Haemonchus contortus, Ostertagia spp. Trichostrongylus spp., Nematodirus spp., Bunostomum trigonocephalum, Oesophagostomum venulosum, Chabertia ovina, Trichuris spp.) % 99.96; albendazole, 5 mg/kg dozda Fasciola türlerine % 71.8, midebağırsak nematodlarının %· 99.96, 2.5 mg/kg "dozda .Fasciola türlerine % 60.2, mide-bağırsak nematodları% 99.88 etkili bulunmuştur. Tedaviden sonra 72 saat süreyle yapılan gözlemlerde koyunlarda olumsuz herhangi bir klinik belirti görülmemiştir.Item The efficacy of 'vermadax' and 'nilzan' against natural infections of dicrocoelium dendriticum, fasciola spp. and gastro - intestinal nematodes(Uludağ Üniversitesi, 1987) Tınar, Recep; Doğan, Hürev; Demir, Semra; Akyol, Ç. Volkan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.Bu araştırmada doğal enfekte koyunların Dicrocoelium dendriticum, Fasciola spp. ve mide-barsak nematodlarına Vermadax ile Nilzan 'ın etkisi incelenmiştir. Ağız yoluyla 0.25 ml/kg (50 mg/kg thiophanate + 5.6 mg/kg brotianide) dozda kullanılan Vermadax D. dendriticum'a % 99.8, F. hepatica'ya % 98.4, F. gigantica ya% 64.8, mide-bağırsak nematodlarının % 99.3;1 tablet/20 kg (15 mg/kg fetramisole + 15 mg/kg oxyclozanide) dozda kullanılan Nilzan ise F. hepatica ya % 84.6 mide-bağırsak nematodlarının % 98.7 etkili olmuş, D. dendriticum ve F. gigantica ya etkisiz kalmıştır.Item Bir keçinin çene kasları arasında Coenurus cerebralis (Metacestoda) olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1990) Coşkun, Şevki; Demir, Semra; Akyol, Volkan; Yıldız, Bahri; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Parazitoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı.Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Bilim Dalı'nda diseke edilen bir kılkeçisinin çene kasları arasından çıkanlan kistin mikromorfolojik incelemesinde, kist içerisindeki protoscolexlerin yerleşim düzenleri dikkate alınarak Coenurus cerebralis olduğu tanımlanmıştır.Item Koyunlarda nematod ve trematod enfeksiyonlarına albendazol'ün etkisi̇(Uludağ Üniversitesi, 1988) Tınar, Recep; Coşkun, Şevki Ziya; Doğan, Hüsrev; Demir, Semra; Akyol, Volkan Ç.; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Parazitoloji Anabilim Dalı.Albendazole at the doses of 2.5, 5 and 10 mg/kg of body weight were tested against the natural infections with Fasciola hepatica, F. gigantica, Dicrocoelium dendriticum, Paramphistomum spp., Ostertagia spp., Nematodirus spp., Bunostomum trigonocephalum, Oesophagostomum venulosum, Chabertia ovina and Trichuris spp. in merino sheep. Results were evaluated according to both egg counts reductions in per gram feces and necropsy findings. Percent reductions of fecal egg counts in Fasciola and gastrointestinal nematode infections were 33.1 % and 98.5 % at the dose of 2.5 mg/kg, and 49.7 % and 99 % at 5 mg/kg, and 98.7 and 100% at 10 mg/kg respectively. At the necropcies, Albendazole at 2.5, 5 and 10 mg/kg were 60.2 %, 71. 8 % and 97.4 % effective against Fasciola spp. respectively. Activity against gastrointestinal nematodes varied between 99.2-100% at the doses of 2.5 and 5 mg/kg. Albendazole was completely (100 %) effective against adult gastrointestinal nematodes at 10 mg/kg. No side effects were observed at any doses administred. Albendazole showed relatively poor activity against D. dendtiticum and Paramphistomid parasites.